Kaplumbağanın kar tatili
Tavşan bugün dersten kaçtı, kaplumbağa da evinde uyuyor.Eğitimde tüm zamanların sorunsalı haline gelmiş " zeka" olgusunu bir daha irdelerken ;beyazlarını bürünmüş doğaya camdan bakıp, kar duasına çıkanlarla da fikir tokuşturmak gerekti.
Eğer bir pedagogsanız, polise gelen sayısız ihbar telefonu gibi,sıkça, zeka şüphelisiyle karşılaşırsınız. Çocuklarında varolan bir engeli görenler de görmeyenler de, çocuğu sağlıklı olanlar da olmayanlarda, birilerine başvurup çocuklarının zekasını öğrenmek isterler.Çocukların zekası önemlidir, aslında herkesin varolduğu zeka düzeyi önemlidir.Zeka, beynimizin tüm sinir sistemiyle ortaklaşa çıkardığı bir enerjiyse eğer o enerjinin gücünü öğrenmek isterler.Neden öğrenmek isterler ? Herkes bilir ki oya işi yapacaksan parmakların çalışabilir olmalıdır,fotoğrafçı olmak istersen bir görmez olmak olası değildir,en azından görme duyusuna sahip olmak gerekir,her ne kadar teknoloji gelişse de, herkese her olanağı sağlasa da en azından şimdilik böyle.Örnekleri uzatmadan söyliyelim organlarımız bize yapabileceğimiz işlere göre hak tanırlar.Evet bunu hepimiz biliyoruz zaten ,zekada merak edilen de aslında beynin gizil gücü.Hatta beyinle birlikte tüm norolojik sistemin gücü.Gizil gücü simgeleyen zeka yı öğrenebilir miyiz.Hayır.Çünkü nöron sayısını bilmemiz gerektiğini biliyoruz beyinin çalışabilir olması gerektiğini biliyoruz ,sistemlerin hızlı olması gerektiğini biliyoruz bunların dışındakiler sosyal tanımlar .Hafıza ölçmek için matematik ya da yazı kullanmanız ya da en azından onun bilmesi için yazıyla anlatabilir ya da öğrenebilir olması gerekir.
Yani yaşamak için zeki olmak bir avantaj sağlayabilir.Gerçekten böyle mi? Peki insan üstün zekalı olunca neden daha farklı bir eğitim gerekiyor, neden duyu ve duygu eğitimi önem kazanıyor?Çocuk zeki olunca neden bazıları mal bulmuş magribi gibi seviniyor da kimi hayıflanıyor,ki hayıflanan yalnızca küçük bir kesimdir,zaten hayıflanmak da doğru değildir.
Zeki adamı yetiştirmek, eğitmek onu kendine kazandırmak toplumu ona sevdirmek için duygusal dayanma gücünü artırmak,sebatlı olmasını sağlamak, kendini her zaman iyi hissetmesini sağlayacak alternatifler geliştirici eğitim yapmak ise kişiliği geliştirir. Elbet kişilik zeka ile bağlantılıdır,bir çok etkeni vardır, ama sınır altı dostlarımız,vefakarsa ,biz onu,o bizi saygıyla karşılıyorsa,herkes sorumluluklarını yerine getiriyorsa herkes yaşamı keyifle değerlendirmenin yollarını kendince buluyorsa bu eğitim sayesinde olur.Annenin babanın yakın aile çevresinin etkileşimi,ve zekanın tanımlarından biri olan "amaca yönelik" bilgi düzeyinin önemi çoktur.
Çok zekilerden,dahi çocuk Mozart'tan tutun Einstein 'a kadar insanlığa hizmet edenler olduğu gibi, düşük yaş psikopatının yapmayacağını yapmış,insanları yakmış ,sabun yapmış,zehirli gazla köyleri yok etmiş napalmlarla çocuk yakan zekiler de var
çok uzattık
Zeka mı kişilik mi
Ne denli zeki olursa olsun, kişilik sorunları insanları mutlu ve huzurlu kılar mı?Dediğimiz gibi huzurlu ve mutlu olmak, yaşamı sevmek yaşanılan tüm olayları , sorunları yaşamın tatlı bir cilvesi olarak görmek ve her saniyeyi severek yaşamak için gereken zeka ya da gizil güç nedir kişilikten başka
Aptal mutlular, zeki mutsuzlar varsa, o zeki mutsuzlar , neden kendilerini mutlu etmeyi seçmiyorlar? Eğer zekiler, aptalların mutlu olmasını eleştiriyor ve aptal diyorlarsa kendileri niye bir şey yapmıyorlar?. Acaba kişilikte, hastalık olan mutsuzluk mudur onun da virüsü endişe midir.Olabilir mi, bunu, psikolog Cafer ya da iyi sakız çiğneyen Fatma Hanım bilebilir mi, Güzin Abla için zeka' nın önemi kişiliğin gücünü sollayabilir mi
Hızlı koşan tavşan , masaldaki şu bizim kendine güvenen tavşan, mutluluğun bekçisi midir ?Yoksa şimdi kar altında uyuyan,yaşamak için canını dişine takmış kaplumbağa kralı mıdır mutluluk evinin.
Şimdi okulların tatil duasında bulunan çocuk ve büyükler ne denli zeki olurlarsa ya olmazlarsa olsunlar eğitimi sevdiremediysek yaşama nüfuz ettiremediysek bir hata yapmış olmayalım.
Ama işte tavşan olunca herşeyi bildiğimiz için, en hızlı biz koştuğumuz için, kaplumbağa gibi zahmete gerek kalmadığı için herşey daha bir kolay olur değil mi ? Neden herkes zeki olmak istiyor, sorunsuzluk için... Sakın zeka' yı dayanılmaz kılan, bu ağır tembellik hissi ,yorgunluk, yaşamdan keyif alamama ve herşeyi olumsuz kabul etme durumu olmasın
ya kaplumbağa
Okulunu özlemiş ama keyifle oynayan çocuklar, oyun için kar duası yapıyorsa ne güzel.Çocuklar oyuna doyar mı? Ama eğitimden bıkmış ve kendini çocuğuna bağımlı , çocuğunun kendine bağımlı olduğunu düşünen aileler için eğitim bir zul oluyorsa ,o zaman tavşanı tutuklamak gerekir.
Yani şimdi teşbihte bulunalım,Tavşan hızlı koşuyor çünkü suçu büyük,kaplumbağa uyuyor çünkü huzurlu
zeka düzeyi neye yarıyor bilen var mı?
Yaşamı anlamaya yarıyor mu ?
Sorunların üstesinden gelebiliyor mu?
Mutlu ediyor mu?
Son dakikamıza kadar bizi garanti ediyor mu?
Gerçi tavşan ve kaplumbağa denilen hayvanat sınıfının arkasından konuşuyorsak da
ben şu kaplumbağanın kar tatilini kutluyorum
Evde uyuyor
Tavşan da dersten kaçıyor.
Ben de boş kaldım bu yazıyı yazdım
bizim kaplumbağa kişilikli çocuk değil mi ?
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.