31-07-2009 |

Futbol ve Hayat

Günümüz toplumunun en büyük bağımlılıklarından bir tanesi de spor klüpleri taraftarlığıdır. Bu tarahtarlık çılgınlığını toplumumuzun her kesiminde görmekteyiz. Futbol bilindiği gibi birçok taraftarı kendisine çeken özellikle de erkeklerin her yaşta rağbet ettikleri bir spor dalıdır. Sadece bizim toplumumuzda değil dünya genelinde en çok ilgi ve taraftar toplayan spor dallarından biridir.

Spor bireyin hem fizyolojik hem de psikolojik sağlığını denge tutan bir etkinliktir. Olması gereken spor etkiliklerinin faaliyetidir. Fakat bizim toplumuzda yanlış algı demek doğru olmasa da başka tabiri olmayan bi algı yanlışı mevcuttur. Başlangıç da spor dendiğinde ülkemizde ilk akla gelen futboldur. Hatta bazı durumda futbolun dışındaki spor dalları spor olarak görülmemektedir. Bu durum hem diğer spor dallarına olan ilgiyi azaltmakta hem de futbola karşı geliştirilen algı yanlışını pekiştirmektedir.

Toplum içerisinde futbolun yanlış algılanmasından kaynaklanan ihmal ve hatalar bazı problemler ortaya koymaktadır. Çoğu Türk ailesinde evin babası utbol hastasıdır ve maç sırasında evde ses çıkmamalıdır. Sesden rahatsız olduğunu belirten baba için maç sırasında bağırmak garip ve anlamsız hareketler yapmak hatta küfretmek serbesttir. bu davranışların savunması da maç seyrederken kendimi kaybediyorum yalanıdır. Yaşanılan bu olayın her haftasonu tekerrür ettiği düşünüldüğünde o evde yetişmekte olan çocuğun durumu aşikardır.Aile içindeki iletişime de bu durumdan nasibini almaktadır. Aile için en önemli gün Pazar günüdür. Aile bireylerinin bir arada olduğu iş veokul telaşından uzak kişiye ve aileye özel bir gündür. Futbol maçları özellikle mi pazar günlerine alınmıştır bilmiyorum ama aileye hayat veren birlikte yapılan aktivitelerin zehri haline gelmektedir Pazar günleri. Anne hazır bir şekilde beklemekte çocuk ise babasının yanında ne zaman bitecek kaygısıyla beklemektedir. Bu durum her ailede görülmez fakat toplumun büyük kesiminde görülmektedir. Hatta senelerce tartışılan internet bağımlılığının WHO(Dünya Sağlık Örgütü) tarafından hastalık kapsamına girmesi gibi futbol taraftarlığının da yakın zamanda hastalık kapsamına girmesi söz konusudur.

Çocuk yetiştirmede de babaya önemli düzeyde engeller teşkil etmektedir futbol. Toplumdaki çoğu baba Çaykur Rizenin antrönörünü, Kayseri sporun kalecisini, Gençler Birliğinin yedek oyuncusunu tereddüt etmeden söylebilir. Fakat ne acıdır ki veli toplantısına geldiğinde çocuğunun hangi sınıfda olduğunu genelde müdür yardımcılarına sorarak öğrenir. Veli toplantısında ise sadece susmayı tercih eder çünkü kendi çocuğu ile ilgili mevcut bilgileri galatasarayın yeni transferiyle ilgili bildiği bilgiden daha azdır. Aile içindeki iletişim aksakları muhakkak ki sadece buna bağlı değildir. Fakat futbol aile içindeki iletişime balta vurmaktadır. Mantık açısından bile bakıldığında maç 90dk dır fakat genelde maç ile yeinilmez izlenilen maçın kritiği yapılır kahvelerde buna yönelik kavgalar tartışmalar çıkar. Saatlerce maç yorumları seyredilir televizyonda. İzlenilern ve biten maç üzeriden televizyon programları yorumlar yaparlar aslında matık hatası buradan başlar. Değişmeyecek bir durum üzerinde saatler konuşmak ve tartışmak zaman israfından başka bişey değildir. Bu kadar zaman israfından sonra çocuk ödeviyle ilgili bir şey sorduğunda ben bilmem annene sor ya da görmüyo musun maç izliyorum tarzındaki bir tepki çocuğun da psikolojik durumunu harab etmektedir. Bu tür tepkiler bizim toplumuza pek de yabancı değildir.

Futbola karşı oluşturulan bu yanlış algı modeli bir döngü oluşturmaktadır. Hatalı davranışlara maruz kalan çocuk da kendi kişiliğini oluştururken hatalı davranış örüntüleri oluşturur. Yetişkinlik yaşamında da bu tür davranış örüntülerini kendi eşi ve çocuklarına da aynı davranışları oluşturacaktır. Ailede çocuğa gösterilmesi gereken ilginin çocuktan çalınması çocuğun gelişimini her açıdan olumsuz etkilenmektedir. Bu durumda sadece bireyin değil toplumunda yanlış algıyla yetişmesine neden olacaktır.

Spor faaliyetleri insanoğlunun sağlığı için vazgeçilmez etkinliklerdir. Fakat sporu takip etmek ya da seyretmek değil uygulamak yarar sağlamaktadır. Her etkinlik gibi amacı dışında kullanım ancak yanlış sonuçlar ortaya koyabilir. Saatler ve hatta günlerce seyredilen spor kanallarının ve futbol müsabakalarının insan gelişimi için stres oluşturmaktan başka bir getirisi yoktur. Fakat çocuğunuzla geçirebileceğiniz güzel bir Pazar gününün çocuğun hayatına getireceği katkı tüm şampiyonluk kupalarından daha parlak bir hediyedir.

kaynak:Halil İbrahim Yıldız

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Muhasebe Meslek Elemanı