Eski Ramazanlar ve Yeni Ramazanlar
Ramazan başlar başlamaz ahh o eski Ramazanlar diye söylemler duyulur. Yaşım itibariyle Eski Ramazanlar i göremedim de yaşamadım da ama duyduğuma göre en güzel ramazanlar o zamanmis.Neden bu kadar güzeldi ki şimdiki Ramazanlarla ne farkı vardı diye düşünüyordum.Ve büyüdüğümde anladım.Eski Ramazanların neden güzel olduğunu.
O devirde ilk önce insanların birbirlerine karşı saygısı sevgisi hoşgörüsü varmış.Çocuklar dahil herkes oruç tutarlarmış.Çocukların tuttuğu oruca tekne orucu denilirmiş.Çocuklar heyecanla annelerine sahura kaldırmalarını söylerlermiş.Anneler de o heyecanlarını kursağında bırakmamak için evlatlarını sahura kaldırırlarmış.Herkes sahurda bereket var deyip sahura kalkarlarmış.Ve herkes sofranın etrafına toplanır yemeklerini yer niyetlenir sonra sabah namazlarını kılarlar yatarlarmış.Birde eski Ramazanlarda sahurda insanları uyandırmak için davulcular vardı.Sahura kalkamayan komşular varsa diğeri o komşu uyandırırmış.Sabah öğlen vaktinde de camilerde yada birileri evini açar mukabele okunur.İftar vaktine doğru yemekler yapılır.İftar vaktinde de herkes yemek sofrasına oturur. Top atılması beklenirdi.Çocuklar top sesini duymak için dışarı çıkarlarmış ve o ses duyduktan sonra bağırarak top patladı diyerek eve koşup hem komşularına hem de ev ahalisine haber verirlermiş.Ezan okunmadan dua edilir ezan okunduktan sonra ailece heyecan mutlulukla oruç bozulurmuş.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şerifìnde "Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz."
Bu hadisi şerif e uygulamak için iftar sofrasında iftarcilar olurdu.
Çünkü misafir berekettir.Misafir 10 nimetle gelir 1 ini yer 9 unu ev halkına bırakırdı. Ramazan ayında misafir hem büyük sevap hem de berekettir.Komşular beraber iftar yapar ve beraber camiye giderlermiş. Yemekler yenildikten sonra ailece cami ye gidilip cemaatle yatsı namazı ve teravih namazı kılınırdı.Çocuklarda camiye gidip annelerinin yanına oturur büyüklerini taklit ederek namazlarını kılarlardı.Camiye giden çocukları büyükler küçük hediyelerle sevindirirdi.Ramazanda çocuklar küpecik yapardı.Komşuların evlerinin zillerine basar küpecik manisini söyler evin sahibi çıkıp çocukları sevindirecek küçük hediyeler verirlerdi.Çocuklar hediyelerini alır saygıyla teşekkür eder başka komşunun evinin ziline basardı.
Ramazan ayında esnaflarda tartılarinda hile olmazmış. Önceki fiyat ne ise Ramazanda da o fiyat olurmuş.Biri borcu olan kişinin borcunu ödermiş.Ne borcu ödenen ne de borcu ödeyen kişi bilinmezmiş.
Herkesin Ramazanı huzurla mutlulukla geçirir. Ve buruk mutlulukla Ramazanı elveda derlerdi...
Şimdi Eski Ramazanla Yeni Ramazanın farkını ve eski Ramazanın ne kadar güzel olduğunu düşünebiliriz...
Sosyolog Kübra Yılmaz
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.