eğitim, tatil ve rehabilitasyon üçlemesi
Bir tek neden göstermek yetmez;Birkaçını vermeli,bir teki doğru olsa da
Lucretius
Rehabilitasyon.com' da uzman üye sayısı ikibini aştı. İlk günlerde ikindi saatleri en çok on olan sayı şimdi yüze yaklaşıyor.Yazın durgun günlerinde olsak da soru cevap sayfaları vızır vızır işliyor. İlk günlerin boş kalan forum bölümlerine sayfalar dayanmıyor. Rehabilitasyon. com, 17 Eylül doğumluymuş. Astroloji meraklıları için hatırlatalım, doğum günü başak burcuna rastlıyor ve Web master'ımızın evlilik yıldönümü ile aynı gün.Site'nin yükselen burcu bence terazi Kutlamalar için herkes makaslarını faaliyetlerini ve çiçeklerini hazırlasın .Rehabilitasyon .com bir çok insanın eğitbilim üstüne açıp, ilgi görmeyen sitelerine önemli bir yarıt veriyor.Site, aktif ve gereksinimi karşılayıcı ama insanoğlu doyamıyor işte, daha çok makale ,daha çok vaka, daha çok iletişim istiyor.Başlamak bitirmenin yarısı derler.En azından, artık sokak çocuklarından tutun zaman zaman geriatriye dek uzanan, özel eğitim ağırlıklı geniş bir yelpazede rehabilitasyonun konuşulduğu bir site var.
Kıyıköyden eğitim ve insan manzaraları
Çocukluğumdan bildiğim Midye nahiyesinin adı değişti artık,Kıyıköy diyorlar. Üstelik de artık belde oldu, bucaklıktan yükselip.Kırklareli'ne bağlı ama en yakın kasabası Saray Tekirdağ'ın. Karadeniz kıyısında bir burun arkasından da geniş bir dere geçiyor.Rüzgara göre ya batısında ya da doğusunda rüzgar almayan denize girilecek bir yer var .Halkı da güleç ve cana yakın insanlar.
Kurmay subay bir arkadaşınız oldu mu bilmem, bir tepe gördüklerinde gözleri sabitlenir "şurda ne güzel savunma yapılır" ya da "şurdan ne güzel taarruz yapılır derler" heyecanla.Kendimi bazen onlara benzetirim; "şu ev ne güzel eğitim merkezi olur şu köy özel eğitim için ne uygun demekten kendimi alamam.Yıllardır öğrencilerimi Kıyıköye götürürüm.Sakin,karıncaların su içtiği Osmanlı Lale devrinde gibi sadabat eğlencelerini anımsatan geniş bir derede can yelekleri ile kayıkta kürek çekme ,uzun kumsallar boyunca yürüme, ormanda gezme,meyve toplama ve yeme, denizde yüzme,kendi başına alışveriş,kendi başına berbere gitme, ev dışında tuvalet ve uyku ve yemek alışkanlıklarını geliştirme çalışmaları yapılabilecek güvenli yerler, her şey eğitim için çok uygun.
Garsonumuz; Erhan.Erhan,otuz yaşlarında önemli oranda işitme ve konuşma engelli. Kola isterseniz kemerini gösteriyorsunuz, Fanta isterseniz dişinizi,kahve için dilinizi, neskafe için sol baş parmağınız ile işaret parmağınızı fincan gibi birleştirip sağ elinizin işaret parmağı ile kaşıkla karıştırma hareketi yapıyorsunuz.
Köşede varolan sol tek kolunu dizine dayamış tespih çeken elli yaşlarında bir Terazedein çocuğu var.Hani altmışlı yıllarda ağrı kesici olarak sunulan ve hamilelikte kullanıldığında kolsuz bacaksız çocukların doğmasına neden olan ağrı kesici .Yine konuşma ve işitme engelli Burak da onun oğlu.İşitmesi çok az, konuşamıyor ama her sabah Fantası için bizim yanımızda,Erhana dişini gösteriyor, günlük gazete haberlerini bizden alıyor.Her resmi soruyor, onu okula almamışlar kendince çaktırmadan okuma yazma öğrenmek için her sabah geliyor Henüz dokuz yaşında, tüpçüde calışıyor Yaz güneşinin altında tüp taşırken bile kaşı gözü ile bir şeyler anlatabiliyor.Herkesin özel yaşamı hakkında bizi bilgilendirdi.Kahve sahibinin karısının dindar ama kendinin içkici olduğunu, parmaklarını içkiliyken kestiğini ve hatta kimilerinin cinsel tercihlerini bile anlatıyor.Vokalizasyon yapamama yetisi asla dedikoduyu engellemiyor demek ki...
Asmalı kahvede her oturduğumda çevremde yirmibeş kişi sayıyorum ve beş engelli görebiliyorum, aslında oran yüzde ondur ama burada daha yüksek.Köyde akraba evliliği oranı yüksek,akıl hastalıklarının oranı da hatırı sayılır derecede
Köyde okula gitmeyen ama gidebilecek engellileri görüp köyün baz istasyonlu ilkokuluna bakıp kalıyorsunuz.Radyasyonlu çaylardan dem vurup cep telefonlarının gereğini anlatıyorlar.Saray'lı bir şöför çok kızgın baz istasyonlarına ,kaymakama başvurmuş kimse ilgilenmemişSus beyav diyorlar, sen erbişeye kızıyon zatenYani,.Şöförün adı çıkmış dokuza, inmiyor sekize ..
Kıyıköy adeta Türkiye'nin küçük bir örneklemi gibi yapılabilenler ve yapılamayanlar ortada .
Öğretmenler tatilde.Yazın köyde hiçbir eğitsel etkinlik yokEğitimin yalnız başına okullarla sınırlı kalması ulusal bir gelenek haline gelmeye başlamış sanki.Eğitim bir yaşam biçimi değil de iş olarak yapılıyor adeta.
Herkesin çoğunlukla denize girdiği doğu koyuna geçiyorum çok sabah,
Orada yazlık çay bahçeleri var.
İstanbul'dan aileleriyle gelen çocukların bir kısmı okul öncesi eğitimlerini Fransız eğitim kurumu Papyonda, bir kısmı Saint Michael de yıllık üçbin beşyüz avroya alıyorlar. Bizim tombik Burak da tüpçüde çalışıyor.Topoğrafik olduğu kadar eğitimsel bir uçurum var onun çalıştığı tepe ile plaj arasında.Kumsaldaki çardakta Marpuççular pasajından alınmış her çeşit renkte boncuklarımızı diziyoruz.Köylünün biri kulağıma eğilip," yanlış anlama ,delinin pösteki sayması gibidedi ben de karı -koca, gelin- kaynana kavgasına son, rehabilitasyon nokta kom dedim, tatilcilerden dört yaşındaki Şan da annesine bilezik yapıyor yeyebilitaşyon diye diye.Akşamları da sünnet düğünlerinin sesi geliyor köyden üç yaşından küçüklerin yatmadılarsa bile ilgilenmediği bu sesler.dört yaş üstü sünnetsiz şehir ödipuslarının büyümüş gözlerinde sessiz bir merakla bir korku anlatıyor sanki .Otizmli Mahmut geçen yıl berbere diye sünnetçiye gidip yaşadıklarını organını tutup denize bakarak hatırlıyor gibi.Tüm bu görünüm pek yakında sünnet üstüne yazmanın gereğini çakıyor insanın kafasına kafasına.
Kıyıköy'de savunma tekniklerini öğrenmek amacıyla Roma'yı yakmasıyla ünlü Neron veliahtken prenslik yapmış,bu kasabaya savunma benzerliklerinden ötürü küçük Konstantinopol,yani İstanbul derlermiş.Küçük İstanbul adeta küçük Türkiye gibi.Kurmay subaylar gibi düşünürsek tam da yatılı özel eğitim yapılacak yer.Rehabilitasyon.com müdavimlerine burada kamp düzenlense neler olurdu diye düşünmeden de edemiyor insan..
X X X
Eğitim ve özel eğitim
Bugune dek yerli yabancı eğitimcilerin dikkatini çeken en önemli olgulardan biri de okul öncesi eğitim anlayışımızın oturmamış olması. Okul öncesi eğitim kurumlarının yetersizliği nedeniyle okul öncesi eğitim ve bakım geleneğinin yaygınlaşmaması ve yerleşmemesi özel eğitimde de görmeyi engelleyici bir sis yaratıyor.Olanakları olan bir kesimin çocuklarına gösterdikleri ilgi gerçekten dikkat çekici.demek ki Kötü eğitim yapma klavuzu yazdığım en çok okunan yazı olmadığına göre bir sorun var demektir.Normal çocuklar tuvalet eğitiminin geciktirilmesine beslenme ve özbakım eğitimlerinin gecikmesine katlanabilirler,bunu telafi edebilirler ama gelişim gecikmelerinde gerçekten çocuk bakımı ve eğitimi bilgilerini tazelemek ailelein ilk işi olmalı.Burada görev çocuk gelişimcilerimizin omuzlarına biniyor.Normal şartlarda bile çocuğun gelişimini geri bırakabilecek bir bakımı yoksayarak çocukları özürlü kabul edip özel eğitime almak bu şartlar altında en azından iş ahlakı bakımından çok doğru olmuyor.Çocuğunu bir ana okuluna tam gün bırakmaya kıyamayan iki buçuk yaşına dek ağzına yemek veren beslenme eğitimini gerçekleştiremeyen bir ailenin özel eğitimciden çok önce çocuk gelişimi uzmanına gereksinimi olduğu bir gerçektir.Gerçekten de komşularımızın sosyo kültürel açıdan düşük düzeyde olanları, çocuklarının doğuştan hazırlıklı olduğu gelişim alanlarında bile yeteneklerini gözlerimizin önünde ketlerken hiçbirşey yapamıyoruz.Çocuklarının anaokullarında yıpratıldığını sanan bir çok insan çocuklarını abur cuburla eksik besleyebiliyor.Günlük beden aktivitelerine zaman ayırmıyor,kendi yaş grubu içinde bulundurulmuyor."Gelişmiş" ülkelerde sosyal hizmet görevlilerinin böylesi durumlarda ailelere ciddi uyarılar verdikleri de bir gerçek. Özel eğitimimize yansıyan ana sorun okul öncesi eğitimin ve aileye verilen sosyal hizmetin gözardı edilmesi.Çocuk gelişimcilerimiz de sosyal hizmet uzmanlarımız da sayfalarında yakınıyorlar, haklılar ama gelecek onlarsız olamaz.Onlar olmadan hiçbir eğitimin temeli olmayacağı da açık.Nörolojik gelişimin yönü de bize aynı şeyi söylüyor; gelişim basitten karmaşığa, kabadan inceye , genelden özele doğru sürer çünkü.
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.