Ege Üniversitesi Öğrencilerinin Gelecek ile İlgili Düşünceleri

Anahtar Kelimeler: üniversite öğrencileri, kaygı, gelecek, bireysel etkenler, sosyo-politik etkenler
Ege Üniversitesi Öğrencilerinin Gelecek ile İlgili Düşünceleri
Aysel Sarı, Erdal Kozan, Fatma Aslan, Haki Turan, Merve Subaşı, Sıla Dinç, Utku Berk Akgül
Ege Üniversitesi, İzmir
Haziran 2016
Abstract
This research, which was born with “Is the unemployment only reason for the anxiety in university students?” question, included many different variables that can effect to the anxiety. These research questions has a range from family type to where they felt theirselves on the political scale. The survey was constructed to gain data and it has demographic questions and two scales consisting of twenty questions which are about individualistic and socio-political situations. 287 students from Ege University participate this questionnaire confirming informed consent form. The data which were obtained analyzed with SPSS 17. Results in this research can be summarized like this: left winger participants have more anxiety about the future than right wingers, participants who have disengaged family are the most dissatisfied group, the majority wants to live abroad after graduation, more than half of participants don’t trust the state and the majority of those are left winger participants.
Keywords: university students, anxiety, future, individualistic factors, socio-political factors
Öz
“Üniversite öğrencilerindeki kaygının yegane sebebi işsizlik midir?” sorusuyla yola çıkılan araştırmada kaygıya etki edebileceği öngörülen birçok farklı değişken çalışmaya dahil edildi. Kişinin aile yapısından, politik skalada kendini ait hissettiği yere kadar geniş bir ranjla çalışıldı. Veri toplamak adına demografik sorular ve kişinin bireysel/sosyo-politik durumlara ilişkin düşüncelerini belirtebileceği yirmi soruluk iki ölçek içeren bir anket tasarlandı. Çalışmaya 287 Ege Üniversitesi öğrencisi bilgilendirilmiş onam formunu onaylayarak dahil oldu. Elde edilen veriler SPSS 17 paket programına girilerek analiz edildi. Çalışma sonucunda kendini sol görüşlü olarak tanımlayan öğrencilerin sağ görüşlü olarak tanımlayanlara oranla gelecek adına daha kaygılı olduğu, ailesini ilgisiz olarak tanımlayan öğrencilerin yaşamlarından en memnun olmayan öğrenci kitlesi olduğu, büyük çoğunluğun mezuniyetin ardından yurtdışında yaşamak istediği, katılımcıların yarısından çoğunun devlete güvenmediği ve bu güvenmeyenler içinde yine büyük çoğunluğun solculardan oluştuğu gibi çarpıcı sonuçlar elde edildi.
Anahtar Kelimeler: üniversite öğrencileri, kaygı, gelecek, bireysel etkenler, sosyo-politik etkenler
Giriş
Kaygı, Türk Dil Kurumu’nda “Genellikle kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik duygusu” şeklinde tanımlanır. Öner (1997) kaygıyı bireyin tehlikeli ya da tehdit edici olarak algıladığı, etkilerinin hoş olmadığını umduğu çevresel kaynaklı bir uyarıcıya bağlı olan, bireyde oluşan bir ruh hali olarak tanımlamıştır. Genel olarak üniversite gençlerinin gelecek hakkındaki kaygıları işsizlik sorunuyla ilişkilendirilir (Mütevellioğlu, Zanbak, Mert, 2010). 2016 Türkiye’sinde gençlerdeki bu kaygının tek sebebi işsizlik midir? Kişinin bireysel özellikleri, sosyoekonomik durumu, politik/çevresel olgular kaygının oluşumuna etki eder mi? Tümerdem (2007); ana babanın koruyuculuğu, görmüş olduğu olumsuz eğitim ve bulunduğu arkadaş grubunun olumsuz ilişkisi sonucunda bireyin kendini geliştiremeyen, kimliğini kavrayamayan, hayat mücadelesine ayak uyduramayan bir hale geldiğini ve bunun kişide kaygılı bir ruh hali yarattığını savunuyor. Bu araştırma kapsamında TDK’nin tanımında belirtilen “kötü bir şey olacakmış hissi”nin arkaplanı araştırıldı ve ilişki odaklı yüzeysel sonuçlara varıldı.
Mütevellioğlu’na göre (2010) dünyanın köklü bir alt üst oluş sürecinde bulunduğu 21. yüzyıl başında yaşanan dönüşümlerden ve bu süreçte ortaya çıkan sorunlardan en çok etkilenenlerin başında gençler gelmektedir. Genç toplum bu kadar etkiye açık ve değişebilir özellikteyken yaşadıkları olumsuz duyguları yalnızca “işsizlik” olgusuna bağlamak güvenilir olmadığından ilişkili diğer olguları araştırma sürecine girildi. Üniversite öğrencileriyle gerçekleştirilen bir araştırma kapsamında (Bilgin, 2000) öğrencilerin en önemli sorunlarının sırasıyla ailevi sorunlar (%65), ekonomik sorunlar (% 49.4), düşüncelerini anlatamama (% 46.6), mesleki gelecek endişesi (% 40), istemediği bir eğitimi görmek (% 32.5), akademik başarısızlık (% 25.8), arkadaş sorunları (% 24.9) olduğu belirlenmiştir. Tüm bu literatür ışığında, araştırılacak etkenlere sosyo-politik durum da eklenerek yeni bir anket tasarlandı. Sosyal, ekonomik ve politik değişimler sonucu okullardaki değişim (…) konularında yeniden yapılanma ve güncel araştırma ihtiyacı tetiklenmektedir (Culbertson, 1988; Anderson ve Jones, 2000; Oplatka, 2007) (akt; Örücü, Şimşek, 2011). Araştırma dahilinde Ege Üniversitesi öğrencilerinin 287’sine uygulanan bir anket geliştirildi. Bu bağlamda; maddi duruma ilişkin kişinin aylık harcaması, ailesinin yapısı, politik duruşu gibi farklı alanlardan bilgiler toplandı. Başlıklar altında incelenirse: demografik sorular, kişilerin sosyo-politik durumlara ilişkin düşünceleri ve bireysel durumlarını (kesinlikle katılmıyorum-kesinlikle katılıyorum ölçeğinde) değerlendirdikleri iki adet ölçek şeklinde toplanabilir. Daha sonra bunların kişilerin gelecekle ilgili olumlu ve olumsuz duygularıyla ilişkili olup olmadığı analiz edildi. Toplanılan ölçek verileri SPSS 17 paket programına aktarıldı ve analiz tamamlandı.
Yöntem
Araştırma kapsamında 287 Ege Üniversitesi öğrencisi bilgilendirilmiş onamla birlikte sunulan anket formunu doldurdu. Anket uygulaması ulaşılmak istenen fakültelerin belli başlı kafelerinde gerçekleştirildi; form, öğrencilere gönüllülük esasına dayanılarak verildi. Araştırmada 142 kadın (%50), 138 erkek (%46,8) ve 4 adet LGBTİQ bireye (%1,4) ulaşıldı. Toplam katılımcılar arasında %14,1’lik alan meslek yüksek okulu, %15,1 mühendislik, %14,1 tıp, %14,4 edebiyat, %14,4 konservatuar, %13 iktisadi ve idari bilimler, %14,8 fen fakültesi öğrencilerinden oluşuyor. Bu yüzdelik dilimlere bakarak katılımcıların herhangi bir fakülte bağımsız değişken öğesinde yığılmadığı ve böylece toplanmış verileri analiz ederek dağılım açısından gerçeğe yakın sonuçlar bulunabileceği yorumu yapılabilir.
287 kişilik örneklemin korelasyonel analizlerine geçmeden önce betimsel analizler yapıldı. Betimsel analiz dahilinde iş deneyimi, destek olacağı düşünülen kurumlar, aile yapısı, mezuniyetin ardından iş bulma ümidi ve yurtdışına çıkma isteği, dini inanç, politik görüş, okunulan gazeteler ve son olarak izlenilen TV kanallarının frekanslarına bakıldı. Böylece üzerinde korelasyonel çıkarımlar yapılacak örneklem daha iyi anlaşılabilir ve yorumlanabilir oldu. Örneklemin %75,7’sinin daha önce staj, günübirlik iş, düzenli alanla ilişkili/alan dışı iş seçenekleri dahilinde iş deneyimi varken; %23,2’sinin iş deneyimine dair bir geçmişi yok. %75,4lük oranda katılımcı ailesini demokratik olarak betimledi; geri kalan %18’i otoriter, %6’sı ise ilgisiz bir aileye sahip olduğunu söyledi. Anketin 15. sorusunda katılımcılardan devlet, aile, üniversite, meslek örgütleri, siyasi gruplar ve sosyal çevre seçeneklerini güven duydukları ölçüde (en çok güvenilen 1 olacak şekilde) sıralamaları isteniyor. İlk sıraya yazılan kurumlar en çok tercih edilenden en az tercih edilene doğru şu şekilde: aile (%66), sosyal çevre (%10,2), üniversite (%8,1), devlet (%4,9), meslek örgütleri (%1,8), siyasi gruplar (%1,4). Araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin %39,1’i mezuniyetin ardından 0-6 ay içinde iş bulabileceğine inanmıyor. Öğrencilerin %64,8’i ise mezuniyetten sonra yurtdışında yaşamak istiyor. Katılımcılara yöneltilen “kendinizi ait hissettiğiniz bir din veya inanç sistemi var mı?” sorusuna katılımcıların %70,1’i evet yanıtını verdi. 79 kişi ise (%27,8) kendilerini bir din/inanç sistemine ait hissetmediğini belirtti. Kişilerin bir din veya inanç sistemine bağlı olup olmama durumu %34,2’lik dilimi düşük düzeyde, %41,9’luk dilimi orta düzeyde, %22,5’lik dilimi yüksek düzeyde etkilemektedir. Örneklem içerisinde %34,9 orana sahip öğrenciler kendilerini sol görüşlü olarak, %7,4’lük bir orana sahip öğrenciler kendilerini sağ görüşlü olarak tanımlıyor. Öğrencilerin %24,3’ü politik skalada kendilerini ortada konumlandırırken, %32,4’ü politikayla ilgilenmiyor. En çok okunan 10 gazete en çoktan en aza doğru şu şekilde sıralanabilir: Hürriyet (%28,5), Sözcü (24,6), Cumhuriyet (17,6), Milliyet (%14,1), Posta (%15,5), Habertürk (%13,6), Fanatik&Fotomaç (%11,6), Birgün (%10,6), Sabah (%7,7), Evrensel (%3,9). En çok izlenen 10 TV kanalı ise şu oranlara sahip: Fox TV (%31), Kanal D (%29,9), TV8 (%25,7), Star TV (%22,5), NTV (%18), ATV (%15,1), Show TV (%13,4), CNN TÜRK (%12,3), TRT (%11,3), Habertürk (%9,5).
Bulgular
I. İş Bulma Beklentisi
A. Cinsiyete Göre İş Bulma Beklentisi 1
Şekil 1. Cinsiyete göre iş bulma beklentisi
Yapılan Chi Square testi sonucunda, mezuniyetten sonra iş bulma beklentisinin cinsiyete göre
anlamlı şekilde farklılaştığı görülmüştür,χ² (1,N=275)=6.61, p<.05. Erkeklerin iş bulma beklenti düzeyinin kadınlardan daha yüksek olduğu görülmüştür.
B. Bölümünü İsteyerek Tercih Etme Durumuna Göre Mezuniyetten Sonra İş Bulma Beklentisi
Şekil 2. Bölümünü isteyerek tercih etme durumuna göre iş bulma beklentisi
Yapılan Chi Square testi sonucunda mezuniyet sonrası iş bulma beklentilerinin, bölümünü isteyerek tercih etme durumuna göre anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür. χ² (2,N=278)=9.493, p<.05. Bölümünü çok isteyerek tercih eden katılımcıların, kısmen isteyerek ve hiç istemeyerek tercih eden katılımcılara göre iş bulma beklenti düzeyinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
C. Gelecek Planlarında Devlete Güvenme Derecesine (likert) Göre Mezuniyetten Sonra İş bulma Beklentisi
Şekil 3. Gelecek planlarında devlete güvenme derecesine göre iş bulma beklentisi
Gelecek planlarında devlete çok güvenme ve az güvenme durumunun, mezuniyetten sonra iş bulma beklentisinde anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini saptamak amacıyla Chi Square testi yapılmıştır. Test sonuçlarına göre iş bulma beklentilerinin, devlete çok güvenme ve az güvenme durumuna göre anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür. χ² (1,N=230)=4,077, p<.05. Devlete çok güvendiğini belirten katılımcıların, devlete az güvendiğini belirten katılımcılara göre iş bulma beklenti düzeyinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
D. İş Deneyimine Göre İş Bulma Beklentisi
Şekil 4. İş deneyimine göre iş bulma beklentisi
Katılımcıların iş bulma beklentisinin, iş deneyiminin olup olmamasına göre farklılaşıp farklılaşmadığını görmek için Chi Square testi yapılmıştır. Test sonuçlarına göre iş bulma beklentilerinin, katılımcıların iş deneyiminin olup olmaması durumuna göre anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür, χ² (1,N=278)=6,904, p<.05. İş deneyiminin olduğunu belirten katılımcıların iş deneyiminin olmadığını belirten katılımcılara göre iş bulma beklenti düzeyinin yüksek olduğu görülmüştür.
E. Fakültelere Göre İş Bulma Beklentisi
Şekil 5. Fakültelere göre iş bulma beklentisi
Katılımcıların okuduğu fakültelerin, mezuniyetten sonra iş bulma beklentisinde anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini saptamak amacıyla Chi Square testi yapılmıştır. Test sonuçlarına göre iş bulma beklentilerinin, fakültelere göre anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür. χ² (6,N=279)=34,502, p<.05. Tıp fakültesinde okuyan katılımcıların iş bulma beklenti düzeyinin diğer fakültelere göre daha yüksek olduğu görülmüştür.
II. Fakültelere Göre Mezuniyetten Sonra Yurtdışında Yaşama İsteği
Şekil 6. Fakültelere göre mezuniyetten sonra yurt dışında yaşama isteği
|
Yapılan Chi Square testi sonucunda, yurt dışında yaşama isteğinin fakültelere göre anlamlı şekilde farklılaşmadığı görülmektedir. χ² (6,N=278)=7,417, p>.05.
Yapılan Chi Square testi ile Fen Fakültesi öğrencilerinin MYO öğrencilerine göre mezuniyetten sonra yurt dışında yaşama konusunda anlamlı şekilde farklılaştığı görülmüştür, χ² (1,N=78)=6,406, p<.05 Fen Fakültesi öğrencilerinin, MYO öğrencilerine göre mezuniyetten sonra yurt dışında yaşama isteğinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
III. Aile Yapısına Bağlı Olarak Bireysel ve Sosyopolitik Yaklaşımlara İlişkin Farklılaşmalar
Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların likert ölçeğindeki maddelere verdikleri cevaplarla aile yapıları arasında anlamlı bir farklılaşma olup olmadığı analiz edildi ve anlamlı farklılaşma olduğu görüldü. Buna göre, ‘Genellikle kendimi mutlu hissederim’, ‘Bireysel özelliklerimden dolayı dışlanmış hissederim’, ‘Sahip olduğum imkânları aileme borçlu olduğumu düşünürüm’, ‘Özgüven sahibiyim’, ‘Türkiye’de politik uygulamaların altında ezildiğimi düşünürüm’, ‘Türkiye’de emniyette hissederim’, ‘Türkiye’de başıma geleceklerden endişe ediyorum’, ‘Türkiye’de sosyal kutuplaşmanın artacağını düşünürüm’ maddelerine ilişkin cevapları ile katılımcıların aile yapıları arasında anlamlı bir farklılaşma olduğu görülmüştür.
Tablo 1. Aile yapısına bağlı olarak bireysel ve sosyo-politik yaklaşımlara ilişkin farklılaşmalar.
Genellikle Kendimi Mutlu Hissederim |
Aile yapısı |
N |
Mean Rank |
Sum of Ranks |
Test Statistics |
|||
Demokratik İlgisiz |
213 17 |
112,64 151,38 |
23991,5 2573,50 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
1200,5 23991,5 -2,726 ,006 |
|||
Bireysel özelliklerimden dolayı dışlanmış hissederim |
Otoriter İlgisiz |
51 17 |
36,86 27,41 |
1880,00 466,00 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
313,000 466,000 -2,169 ,030 |
||
Demokratik İlgisiz |
214 17 |
118,62 83,03 |
25384,5 1411,50 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
1258,500 1411,500 -3,118 ,002 |
|||
Sahip olduğum imkânları aileme borçluyum |
Otoriter İlgisiz |
51 17 |
31,61 43,18 |
1612,00 734,00 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
286,000 1612,000 -2,611 ,009 |
||
Demokratik İlgisiz |
214 17 |
113,33 149,62 |
24252,5 2543,50 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
1247,50 24252,50 -2,759 ,006 |
|||
Özgüven sahibiyim |
Otoriter Demokratik |
51 214 |
153,71 128,07 |
7839,00 27406,0 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
4401,00 27406,00 -2,767 ,006 |
||
Türkiye’de politik uygulamaların altında ezildiğimi düşünürüm |
Otoriter Demokratik |
51 213 |
159,35 126,07 |
8127,00 26853,0 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
4062,00 26853,00 -3,068 ,002 |
||
Otoriter İlgisiz |
51 16 |
36,91 24,72 |
1882,50 395,50 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
259,500 395,500 -2,337 ,019 |
|||
Türkiye’de kendimi emniyette hissederim |
Otoriter Demokratik |
51 211 |
111,48 136,34 |
5685,50 28767,5 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
4359,500 5685,500 -2,519 ,012 |
||
Türkiye’de başıma geleceklerden endişe ediyorum |
Otoriter Demokratik |
51 213 |
150,58 128,17 |
7679,50 27300,50 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
4509,50 27300,50 -2,309 ,021 |
||
Türkiye’de sosyal kutuplaşmanın artacağını düşünüyorum |
Otoriter Demokratik |
51 214 |
158,27 126,98 |
8072,00 27173,00 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
4168,00 27173,00 -3,332 ,001 |
||
Son zamanlarda yaşanan olaylar beni tedirgin ediyor |
Otoriter Demokratik |
51 214 |
151,86 128,50 |
7745,00 27500,00 |
Mann-Whitney U Wilcoxon W Z Asymp. Sig. (2-tailed) |
4495,00 27500,00 -2,995 ,003 |
||
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Genellikle mutlu hissederim’ maddesi katılımcıların aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,N=281)=8,521, p<.05. Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, demokratik aile yapısına sahip katılımcıların (Mdn=1), ilgisiz aile yapısına sahip katılımcılara (Mdn=2) göre kendilerini daha mutlu hissettiği sonucuna ulaşılmıştır. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Bireysel özelliklerimden dolayı dışlanmış hissederim’ maddesi katılımcıların aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,n=282)=9,796, p<.05. Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, ilgisiz aile yapısına sahip katılımcılar (Mdn=3), hem otoriter aile yapısı (Mdn=3) hem de demokratik aile yapısına sahip katılımcılara (Mdn=3) göre daha fazla dışlanmaktadır. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Sahip olduğum imkânları aileme borçlu olduğumu düşünürüm.’ Maddesi katılımcıların aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,n=282)= 8,425, P<.05 Yapılan Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, ilgisiz aile yapısına sahip katılımcılar (Mdn=2), otoriter aile yapısı (Mdn=1) ve demokratik aile yapılarına sahip katılımcılara (Mdn=1) göre sahip olduğu imkanları daha az ailesine borçlu hissetmektedirler. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Özgüven sahibiyim’ maddesi katılımcıların aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,N=282)=9,505 ,p<.05, Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, demokratik aile yapısına sahip katılımcıların (Mdn=1), otoriter aile yapısına sahip katılımcılardan (Mdn=1)daha fazla özgüven sahibi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Türkiye’de politik uygulamaların altında ezildiğimi düşünürüm’ maddesi aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,N=280)= 11,048, p<.05. Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, otoriter aile yapısına sahip katılımcıların (Mdn=2), demokratik (Mdn=1) ve ilgisiz aile yapısına sahip katılımcılara (Mdn=1) göre politik uygulamalar altında daha az ezildiği sonucuna ulaşılmıştır. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Türkiye’de kendimi emniyette hissederim’ maddesi aile yapılarına göre farklılaşmaktadır. X2(2,n=279)= 6,366, p<.05 Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, otoriter aile yapısına sahip katılımcıların (Mdn=3), demokratik aile yapısına sahip katılımcılara (Mdn=3) göre daha fazla emniyette hissettikleri bulunmuştur. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Türkiye’de başıma geleceklerden endişe ediyorum’ maddesi aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,n=281)= 6,294, p<.05, Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, otoriter aile yapısına sahip katılımcıların (Mdn=1), demokratik aile yapısına sahip katılımcılara (Mdn=1) göre daha az endişeli olduğu bulunmuştur. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Türkiye’de sosyal kutuplaşmanın artacağını düşünüyorum’ maddesi aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,n=282)= 11,496, p<.05 Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, demokratik aile yapısına sahip katılımcıların (Mdn=1) otoriter aile yapısına sahip katılımcılara (Mdn=1) göre sosyal kutuplaşmanın artacağını daha fazla düşündükleri görülmüştür. (Bkz. Tablo1)
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların ‘Son zamanlarda yaşanan olaylar beni tedirgin ediyor’ maddesi aile yapılarına göre farklılaşmaktadır, X2(2,n=282)= 10,256, p<.05 Yapılan Mann-Whitney U testi sonuçlarına göre, otoriter aile yapısına sahip katılımcılar (Mdn=1), demokratik aile yapısına sahip katılımcılara (Mdn=1) göre son zamanlarda yaşanan olaylardan daha az tedirgin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. (Bkz. Tablo1)
IV. Fakültelere Göre Bireysel ve Sosyo-politik Yaklaşımlara İlişkin Farklılaşmalar
Yapılan Kruskal Wallis H testi analizi ile katılımcıların eğitim gördükleri fakülteler ile likert maddeleri arasında anlamlı bir farklılaşma olduğu görülmüştür. ‘Türkiye’de sosyal kutuplaşmanın artacağını düşünürüm’, ‘Üniversitede aldığım eğitimin yeterli olduğunu düşünürüm’ ve ‘Genellikle maddi imkanlarımı yetersiz bulurum’ maddelerinde anlamlı farklılaşma olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tablo 2. Fakültelere göre Sosyal Kutuplaşmanın Artacağını Düşünürüm ifadesine verilen cevaplara ilişkin farklılaşmalar.
Fakülteler |
N |
Mean Rank |
Sum of Ranks |
Konservatuar Fen Fakültesi |
41 41 |
47,00 36,00 |
1927,00 1476,00 |
Tıp Fen Fakültesi |
40 41 |
45,05 37,05 |
1802,00 1519,00 |
Tıp İİBF |
40 37 |
43,31 34,34 |
1732,50 1270,50 |
Konservatuar İİBF |
41 37 |
45,18 33,20 |
1852,50 1228,50 |
Mühendislik Konservatuar |
42 41 |
37,46 46,65 |
1573,50 1912,50 |
Edebiyat Fak. Konservatuar |
41 41 |
36,65 46,35 |
1502,50 1900,50 |
- Yapılan Kruskal Wallis H testi sonucunda ‘Türkiye’de sosyal kutuplaşmanın artacağını düşünürüm’ maddesi ile fakülteler arasında anlamlı bir farklılaşma vardır, X2(2,N=282)=14,573, p<.05. Yapılan Mann-Whitney U testi sonucunda, Konservatuvar Fakültesi öğrencileri (Mdn=1) Fen Fakültesi öğrencilerine (Mdn=1) göre Türkiye’de sosyal kutuplaşmanın artacağını daha fazla düşünmektedirler. Tıp Fakültesi öğrencileri (Mdn=1) Fen Fakültesi öğrencilerine (Mdn=1) göre sosyal kutuplaşmanın artacağını daha az düşünmektedirler. İİBF(İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi) öğrencilerinin (Mdn=1) hem Tıp Fakültesi (Mdn=1) hem de Konservatuvar Fakültesi öğrencilerine (Mdn=1) göre sosyal kutuplaşmanın artacağını daha fazla düşündükleri sonucuna ulaşıldı. Konservatuvar Fakültesi öğrencilerinin (Mdn=1) ise Mühendislik Fakültesi öğrencilerine (Mdn=1) ve Edebiyat Fakültesi öğrencilerine (Mdn=1) göre sosyal kutuplaşmanın artacağını daha fazla düşünmekte oldukları sonucuna ulaşıldı.(Bkz. Tablo2)
Tablo 3. Fakültelere göre Üniversite Eğitimimin Yeterli Olduğunu Düşünürüm ifadesine verilen cevaplara ilişkin farklılaşmalar
Fakülteler |
N |
Mean Rank |
Sum of Ranks |
Konservatuar Fen Fakültesi |
41 41 |
35,38 47,62 |
1450,50 1952,50 |
Tıp Fen Fakültesi |
40 41 |
35,86 46,01 |
1434,50 1886,50 |
Tıp İİBF |
40 37 |
33,29 45,18 |
1331,50 1671,50 |
Konservatuar İİBF |
41 37 |
32,88 46,84 |
1348,00 1733,00 |
Mühendislik Konservatuar |
42 41 |
48,35 35,50 |
2030,50 1455,50 |
Edebiyat Konservatuar |
41 41 |
51,48 31,52 |
2110,50 1292,50 |
MYO Edebiyat |
40 41 |
34,66 47,18 |
1386,50 1934,50 |
Tıp Edebiyat |
40 41 |
31,91 49,87 |
1276,50 2044,50 |
Mühendislik Tıp |
42 40 |
46,74 36,00 |
1963,00 1440,00 |
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile ‘Üniversitede aldığım eğitimin yeterli olduğunu düşünürüm’ maddesi fakülteler arasında anlamlı şekilde farklılaşmaktadır, X2(2,N=282)=25,589, p<.05. Yapılan Mann-Whitney U testi sonucunda, Fen Fakültesi öğrencilerinin (Mdn=2), Konservatuvar Fakültesi öğrencilerine (Mdn=2) ve Tıp Fakültesi öğrencilerine (Mdn=2) göre üniversitede aldıkları eğitimin daha az yeterli olduğunu düşündükleri sonucuna varıldı. İİBF Fakültesi öğrencilerinin(Mdn=2), Tıp Fakültesi öğrencileri (Mdn=2) ve Konservatuvar Fakültesi öğrencilerine (Mdn=2) göre üniversite eğitiminin daha az yeterli bulduğu sonucuna ulaşıldı. Konservatuvar Fakültesi öğrencileri (Mdn=2) Mühendislik Fakültesi öğrencileri (Mdn=2) ve Edebiyat Fakültesi öğrencilerine (Mdn=3) göre aldıkları eğitimi daha fazla yeterli bulmaktadırlar. Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin (Mdn=3) MYO (Meslek Yüksek Okulu) öğrencileri (Mdn=2) ve Tıp Fakültesi öğrencilerine (Mdn=2) göre üniversitede aldıkları eğitimi daha az yeterli bulmaktadırlar. Son olarak, Tıp Fakültesi öğrencileri (Mdn=2) ise Mühendislik Fakültesi öğrencilerine (Mdn=2) göre aldıkları eğitimi daha fazla yeterli bulmaktadırlar.(Bkz. Tablo3)
Tablo 4. Fakültelere göre Maddi İmkânlarımı Yetersiz Bulurum ifadesine verilen cevaplara ilişkin farklılaşmalar
Fakülteler |
N |
Mean Rank |
Sum of Ranks |
Konservatuar İİBF |
41 37 |
33,06 46,64 |
1355,50 1725,50 |
Konservatuar Fen Fak. |
41 41 |
34,59 48,41 |
1418,00 1985,00 |
MYO Konservatuar |
40 41 |
47,05 35,10 |
1882,00 1439,00 |
Mühendislik Konservatuar |
42 41 |
49,67 34,15 |
2086,00 1400,00 |
Tıp Konservatuar |
40 41 |
49,13 33,07 |
1965,00 1356,00 |
Mühendislik Edebiyat |
42 41 |
46,86 37,02 |
1968,00 1518,00 |
Tıp Edebiyat |
40 41 |
46,39 35,74 |
1855,50 1465,50 |
- Yapılan Kruskal Wallis H testi ile ‘Genellikle maddi imkanlarımı yetersiz bulurum’ maddesi fakülteler arasında anlamlı şekilde farklılaşmaktadır, X2(2,N=282)=13,246. p<.05. Yapılan Mann-Whitney U testi sonucunda, Konservatuvar Fakültesi öğrencileri (Mdn=1) İİBF’ye (Mdn=3) ve Fen Fakültesi öğrencilerine (Mdn=3) göre maddi imkanlarını daha fazla yetersiz bulmaktadırlar. Konservatuvar Fakültesi öğrencilerinin (Mdn=1), MYO Fakültesi öğrencilerine (Mdn=2,5) ,Mühendislik Fakültesi öğrencilerine (Mdn=3) ve Tıp Fakültesi öğrencilerine (Mdn=3) göre maddi imkanlarını daha yeterli buldukları görülmüştür. Edebiyat Fakültesi öğrencileri (Mdn=2) Mühendislik Fakültesi öğrencilerine (Mdn=3) ve Tıp Fakültesi öğrencilerine (Mdn=3) göre maddi imkanlarını daha yetersiz bulmaktadırlar.(Bkz. Tablo4)
V. Politik Skala Likert
Yapılan Kruskal Wallis H testi ile katılımcıların likert maddelerine verdikleri cevapların, politik skalada kendilerini ait hissettikleri yere göre farklılaşıp farklılaşmadığı analiz edildi. Anlamlı farklılaşma bulundu. Buna göre, ‘‘Türkiye’de politik uygulamaların altında ezildiğimi düşünürüm’’, ‘‘genellikle devlete güvenim vardır’’, ‘‘Türkiye’de kendimi emniyette hissederim’’, ‘‘ kalabalık yerlere gitmekten kaçınırım’’, ‘‘Türkiye’de başıma geleceklerden endişe ediyorum’’, ‘‘genellikle fırsatları değerlendiremediğimi düşünürüm’’, ‘‘toplumsal olaylara ilişkin yargılarımı açıklamaktan çekinirim’’, ‘‘Türkiye’de sosyal kutuplaşmanın artacağını düşünürüm’’ ve ‘‘son zamanlarda yaşanan olaylar beni tedirgin ediyor’’ maddelerine verilen cevapların, katılımcıların politik skalada kendilerini ait hissettikleri yere göre değiştiği görülmüştür.
Tablo 5. Politik skalaya göre Genellikle fırsatları değerlendiremediğimi düşünürüm ifadesine verilen cevaplara ilişkin farklılaşmalar
Fakülteler |
N |
Mean Rank |
Sum of Ranks |
Sol Sağ |
98 21 |
57,27 72,76 |
5612,00 1528,00 |
Ilımlı Sağ |
69 21 |
42,86 54,17 |
2957,50 1137,50 |
İlgilenmiyor Sağ |
91 21 |
KAYNAKLAR
Anderson, G. L., & Jones, F. (2000). Knowledge generation in educational administration from the inside out: The promise and perils of site-based, administrator research. Educational Administration Quarterly, 36(3), 428- 464. (akt; Örücü, Şimşek, 2011). |
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.