22-03-2005 |

dünya tersine dönünce

Son yıllarda, otizm olarak tanımlanan beş duyu arasındaki koordinasyonsuzluk ve dengesizlik,sosyal gelişim geriliği ,yaygın gelişimsel sorunlar ve aile yakınmaları, bu duyusal ve sosyal farklılığı önemli oranda belirlemiştir.

Ne ki, bir çok bilgimiz, aile yakınmaları ve eğitimci gözlemlerine dayalıdır.

Bilim, kendi düşünce sistemini getirirken, yakınan kişinin çok kez kendini belirtememesi ,ailenin gözlem yapamaması,eğitimcilerin dikkat çeken konularda bilgilerini iletememeleri de, gözden kaçırılan davranışları getirir.

Yalnızca patolojik başvurulara dayalı sonuçlar dışında, tüm eğitimcilerin gözleyebilecekleri bilgiler de vardır.

Henüz bilimsel olmayan, ancak alanda çalışanların gözledikleri böylesi bilgiler, tartışmaya açık bilgilerdir.

Kaldı ki, bazı tutum ve davranışlara  literatürde rastlanmasa da, dikkat çekicidir.

Otistik öğrencilerde belirgin biçimde görülen ve birçok eğitimcinin gözlediği bu davranışlardan biri de, "ters -yüz" kavramlarının karışmasıdır.

Oysa tersten başlama ve "ters-yüz" kavramının yer değiştirmesi, normal gelişim sürecinde de vardır.

Önce "ters-yüz" hareketinin ne olduğuna bakıp, durumu irdelemek gerekir.

Birçok otistik öğrencinin, üstelik gelişim düzeyleri diğer öğrencilerden daha iyiyken,  avuç içi kendine yönelik olarak el salladığı görülmüştür.

Otistik çocukların evlerindeki arabalar sırtüstü yatarlar ve ters ya da nadiren düz, ama çoğu kez geri geri kullanılırlar.

Bir çok kurumda, aileler çocuklarının tenlerinin çok hassas olması dolayısıyla ve dikiş bağlantılarının cildi tahriş ettiği   gerekçesiyle ,çocuklarının ,giyinme sırasında  giysilerin tersini tercih ettiğini sezgisel olarak düşünürler ve çocuklarını iç- dış anlamında ters giydirirler.

Dua etme hareketi sırasında, avuç içi dışarı dönüktür.

Önce şunu söylemeliyiz;

gelişim aşamaları sırasındaki koordinasyon bozukluğu, gerçekten ters algılamaya uygun bir yapı oluşturur.

Öğrencilerimizin bilişsel evresi ;Piaget belirlemelerine göre, bazen ,duyu hareket döneminde kalmış emme ve yakalama sürecinden ,

bazen de, işlem öncesi dönemin egocentrik; benmerkezci yapısından etkilenir .

Ve;

şunu vurgulamalıyız ki ;

ters yüz durumu,

 aşılmamış koordinasyon zayıfılığını göstermekle birlikte,

duyu hareket evresi ardından

 işlem öncesi dönemin olgusudur

 ve

somut operasyon evresinin de müjdecisidir.


Benmerkezcilik ise

insanın kendini gerçekten merkez almasını;

 dolayısıyla ,öğretmenine," ben", kendine "sen" diyen bir ifade biçimine  kadar ulaşır.

Bir çok vaka da da, çocuk kendinden üçüncü tekil sahış olarak sözeder;"şimdi eve gidecek" gibi

Dolayısıyla,

 "hoşçakal" derken kendinin de gittiğini gösterecek biçimde kendine de "hoşçakal" demesi, 

dua ederken avuçiçlerini Tanrı'ya uzatması benmerkezci yapı kökenli gözükmektedir,üstelik, yine bir sonraki evreye doğru gelişimin habercisidir.

Duyu ve hareket anlamında koordine olmamış çocuklarımızın düzensiz etkinliklerden düzenli etkinliklere doğru gittikleri önemli bir Piaget bulgusudur.

Yani duyular ve ince-kaba devinsel yapının  gelişimi artıkça,koordinasyon güçlendikçe, ters ve yüzler azalacaktır.

Bu nedenle,

çizgi çalışmalarında; soldan sağa hareketler,

resim okuma çalışmalarında soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru izleme, hareketleri bilme yolları ,yani Piaget diliyle, "şemaları" belirecek ve önemli oranda "ters yüzler"i azaltacaktır.Böylece; gelişim, işlem öncesi döneme geçecek ve somut işlemler evresine  yol açacaktır.

Elbette, düzenlenen hiperkinezik yapı, tersliklerin geçmesini hızlandırabilecektir. 

Dolayısıyla,

benmerkezci yapının hakim olduğu, ancak ince -kaba,yani genel devinsel gelişimin geri kaldığı durumlarda; muhakeme sıralamaları da tersten başlayacak ve resim sıralamaları da ters,yani geri sayım gibi olabilecektir.Yine de, tüm durumlarda tersten de başlansa, gelişim başlamış demektir. 

İşlem öncesi dönem  çocuklarında gördüğümüz "çünkü" kavramının yer değiştirmesi de bir çeşit "ters- yüz" örneğidir.Ancak normal çocuklarda süregelen gelişim, otizmli çocuklarda daha uzun bir dönemde yaşandığı için "ters- yüz" görüntüsü daha fazladır.

"Ters -yüz" görüntüsü, yüzme eğitiminde de net şekilde gözlenir.

İnce ve kaba anlamda ortalama  devinsel gelişimi diğerlerinden geri kalmış çocuklar,okuma güçlüğü çekenler ve hiperaktif yapıdaki çocuklar, üfleme ve nefes alma çalışmalarını becerseler bile, sudaki ilk tartım çalışmalarında kablumbağalar gibi ters dönerler.

Bir yanıyla, sanki, gelişim tersten yüze dönüyordur.Sosyal anlamda içselden dışsala giden kişilik yapısı gibi su da da koordine olamamış yapı ,kendini ters gösterir ve çocuk kendi başına suda tartım yaparken, sırtüstü yüzmeyi tercih eder.

Normal çocuklarda kısa süren geçiş aşaması otistik çocuklarda uzun gözüktüğü için de ters hareket etikleri sanılabilir.

Bu nedenle; zemini  düz, üstü tırtıklı, ortası delik  tahtaları bir eksene takarken tırtıklar zemine gelecektir ve bu da ters olacaktır.

Ama bu çalışma zamanla üç boyutlu algının da normal çalışımını sağlayacaktır.Oysa tek boyutlu resimde zemin duygusunu yaşayabilen, tek boyutta zemin duygusunu bilen çocuk, üç boyutta da bilebilmek için "ters" leme testini kendiliğinden yapar.

Çünkü gelişim, herkesin görmesi gereken en önemli insansal değerdir.

Bilgisayar oyunlarında arabaları geri geri süren, yazmayı da başarabilmiş  bir öğrenci, gece, düşünde gördüğü arabaların ve insanların da geri geri yürüdüklerini belirtmiştir.

Sonuçta şunu diyebiliriz, ters işlemler ya da düzensiz öğrenme, özellikle duyu hareket ve işlem öncesi bilişsel düzeylerde görünebilen işlemlerdir ve gelişimin bir parçasıdır.Ancak otizmin zaman içine yayılmış süreci içinde yalnızca onlara ait gözükür.

Yani ;

artık şunu söyleyebiliriz:

Ters ve düz, bir yuvarlağın ve yaşamın kendi olunca,

 bize düşen,

devinimi sürdürmektir

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen