19-12-2004 |

Dr Frankestain öldü.MK ya destek olunmalı

Yeni bir Frankestein haberi olmasaydı engellilerin istismarı MK haberi gibi pazar günü gözlerimi yerinden fırlatmasaydı bu yazı yazılmayacaktı.Gecen yazımda konuşma terapisi konusundaki kafa karışıklıklarını yerine oturtmak için iletişimin psikodinamikleri konusunu ele almıştım.İletişim konusunu müzik, ritm, sosyal ilişkiler, bilişsel ve duygusal açıdan kısa kısa ele alma niyetindeydim ama bugun Hürriyetim .com dan yani hürriyet gazetesindeki bir haber iletişim boyutlarının daralmasının çocuklarımız için ne denli tehlikeli olduğunu dank ettirdi.Önemli bir tehlikenin çanları çalıyordu bu haberde.Habere  bakalım;

Oğlum hadım edilsin

Kütahyanın Emet ilçesinde oturan İ.K. aşırı cinsel davranışlarda bulunduğunu iddia ettiği 17 yaşındaki M.K nın hadım ettirilmesini istedi.İşçi olarak çalışan İ.K. buluğ çağında olduğu için oğlunun örf ve adetlere uygun olmayan davranışlarda bulunduğunu ve bu tür tutum ve davranışların "aileme ve topluma zarar verebilir" gerekçesiyle hadım ettirilmesini istediğini belirtti.İ.K tedavisi mümkün olmayan oğlunun bir buçuk yaşında havale geçirdiğini ve konuşma güçlüğü çektiğini ve zeka geriliği bulunğunu belirtti.İ.K ; Hakimin ilk kez böyle bir dilekçe aldığını söyleyerek kararın on beşgün sonra verileceğini söyledi dedi.

Gördüğünüz gibi haber muthiş.Bu felaket haberinin bir iyi bir kötü yanı var! .İyi yanı artık böylesi hadım işlemleri için hakim iznine gerek duyan hekimlerimizin artık işbaşında olması.Yirmi yıl öncesinde özellikle istanbulda 1950 lerde ABD de yasaklanan bu işlem ülkemizde bolca yapılıyordu.Yoksul kesimlerde ve köylerde görülen çocuk istismarlarının en kötüsünün yaşamsal tehdit olduğu fısıldayalım.Önce köy muhtarlarıyla anlaşarak yakın kuyularda derelerde tepelerde "kaza" süsü verilerek "özürlü çocuğun rahatlaması" nın sağlanması ne yazık hala görülebilen bir uygulamadır .İkinci tehlike ise işte bu günkü(19 aralık) haberdir.

Montaigne anne babaların masallardaki devler gibi aklına gelen herşeyi yapamayacaklarını denemelerinde belirtmiştir.Batı eğitimi çocuklarını devlet korumasına almıştır.Kişilerin psikolojik uyumu ve sosyal durumu ne olursa olsun onlara yardım etmeye yemin etmiş pedagoglar da bu eğitim ilkesini sürdürürler.Bir kişi özürlü olduğu için zarar göremez

Bu noktadan sonra size bir ikinci örnek vererek konuyu sürdürelim

Dün istiklal caddesinde bir sağlık seti satışı vardı Çocuğunun uyuşturucu kullandığından şüphelenen ebeveynler içindi bu "set" Çeşitli kimyasellerin bulunduğu çantada ampitaminden başlayarak tüm uyuşturucular için bir test takımıydı bu.Evladınıza bir şey söylemeden ondan alınan tükrük dışkı gibi bir örnekle sonuca varabiliyordunuz.Onunla iletişim kurmaksızın,aranızda kopmuş bağlara bakmaksızın,çocuğunuz olduğu ve siz ona baktığınız için yapıyorsunuz bunu.Sözüm ona sevgi adına yapıyorsunuz.Bakirelik kontrolünün gençlere verdiği zarar ortadayken kişilik haklarını korurken bu nasıl bir uygulama.Kimse çocuk onun diye ruhsal veya bedensel bir zarar verme hakkına sahip olmamalı ve değildir.

Evet bizim MK oğlumuz istanbulda uyuşturucu kullandığından şüphelenen bir ailesi yoksa da suçu büyük!Bilemediniz en çok  herkesin ortasında mastürbasyon yaptığı için bıçak altına gitmeye zorlanıyor.Onun yalnızca bir ailesi var ve olana bakın.Bugune dek beyefendi neredeymiş mastürbasyon yapan bir çok çocuk var ve bunun uygun durumlarını öğretmek  de atla deve değil.Kaldı ki mutaasıp babamız hadım edildikten sonraki olacaklar karşısında nasıl bir "operasyon" planlıyor.Derler ya perşembenin gelişi çarşambadan belli olur bugun hadım ettirirsin yarın beğenilmeyen bir durum olursa bir "çözüm" daha bulursun.Ve diğer örnekte de böyledir iletişimin kopuk olduğu çocuğunu kontrol edersin polise verirsin hastahaneye gönderirsin Oysa uyuşturucu nun fizyolojik bağımlılığı yoksa ya da giderildiyse hastahane değil insana aile gereklidir.Yani çocuk zaten böylesi kötü bir aileye sahipse ne yapsın...!Çarşambadan gözüken aile sorunlarıdır ve iletişimin kopukluğudur.

Bedensel ve zihinsel engelli çocuklarımız büyük bir cinsel istismar tehlikesiyle karşı karşıyalar.Cinsel taciz dışında şiddet gerekse yaşamsal tehditlerle yaşıyorlar. Hadım olmak onun zevkini bedinin başka taraflarına yöneltecektir

Birçok çocuğumuz başarıya ulaştığı halde çalışabileceği halde miras yüzünden engelli raporlarıyla hacir altına alınıyor,hadım ettiriliyor yakınları tarafından cinsel taciz le yaşıyor.Bilmesel uygulamaları kesin  olmayan kök hücre ve sahtekarların ilaçları ile zehirleniyor

Çocuklarımızı koruyalım MK ya sahip çıkalım .Sessiz kalmamız ona yapılanları onaylamak anlamına gelir.

Anne baba olmanın gereği bize sunulmuş biricik varlıklarımız çocuklarımıza sahip olmaktan geçer onlar bizlerin değil toplumun da önemli varlıklarıdır.Zeka ya da beden engelleri gerekçesiyle eski Isparta da bile zor uygulanan engelli boğazlama yoluna gitmek kimseyi incitmiyor mu.?

İnsan bedeninde değişiklikler yapmaya çalışan Dr Frankestain öldü, öyküsünden bu yana gelişme olmadı mı?

Çocuklarını seven bir dünya için

saygılarımla

 

 

 

Yorumlar (2)

[ Üyelere Özel ] 11-08-2007 23:55:33

okullarda da, özel eğitim merkezlerinde de proplem aynı bu işe hep birlikte dur diyelim.

[ Üyelere Özel ] 27-10-2006 23:17:28

sarp beye:sarp bey bugün yazınızı okudum(27.10.2006)itibariyle.onu yapan yada isteyenbir veli.haklı olsa keşke diyeceğim.ama haksız sonuçta evladında olsa bvöyle bir hakkı kimse ona vermez.Peki eğitim merkezlerinde olan olayları.dalavereleri,sırf ergenliğe geldi diye okuldan atılmaya çalışılan çocukları.herhangi bir sagaltım proğramı uygulamada hedef gösterilerek ,ergenlik problemi yaşayanç.ocuk psikolojik baskı altında tutuluyor,sonra ailesi çocugundan dolayı suçlanıyor.Fazla uzatmadan cevabı vereyi;çocuga ne mi oldu,sokakta geziyor,istismara ugruyor.dahada belirginleştireyim cinsel istismara ugruyor.Bu mahallesindeki komşularda dahil,öğretmeni olacak zatda biliyordu.Ama başardılar ve çocugun ayagını okuldan ne yazıkki kestiler.Başardılar ve şunun bunun kucagına meze yaptılar.saolsunlar.Vicdanları rahat uyusunlar.yazdıgınız şeylerden daha kötüsü ne yazıkki toplumumuzda çok fazla oluyor.ÇÜNKÜ BİZ TOPLUM OLARAK ÖZÜRLÜLÜĞÜ ANLAMAYAN ÖZÜRLÜ BİR TOPLUMUZ.başını okşamak,yalancıktan gülmek,ben sizi anlıyorum demek bir moda ve eğitimcisi,idarecisi,müdürü herkes bu modaya uyuyor,uymaktada her hangi bir sakınca görmüyorlar.dilerim kendi sonları istismar ettikleri ne benzemez.saygılar

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen