Diyabette (Şeker Hastalığında) Farklı Bir Tedavi Modeli
* Diyabet, vücutta insülinin üretim ve kullanımına ilişkin gelişen problemlerin bir sonucu olarak meydana gelen metabolik bir hastalıktır. Pankreas adlı salgı bezinin beta hücreleri ya yeterince insülin hormonu üretemez ya da dokular mevcut insülini gerektiği gibi kullanamaz.Sonuç olarak kandaki glukoz=şeker seviyesi yükselir, (hiperglisemi) Diyabetin tıbbi komplikasyonlarına yol açan şey, kandaki yüksek glukoz seviyelerinin devamlı olmasıdır.Kelime anlamı Diabetes = akıp giden; Mellitus= ballı idrar anlamındadır.
* Diyabet çok uzun zaman öncesinden tanımlansa da günümüzde sıklığı giderek artmaktadır. 1985’te, tüm dünyada, tespit edilen 30 milyon diyabetli varken, Uluslararası Diyabet Federasyonu,günümüzde tüm dünyada 230 milyondan fazla kişide diyabet olduğunu tespit etti. Bu miktarın 2025’den önce 350 milyona yükseleceği tahmin edilmektedir. Her yıl, bir 7 milyon kişi daha diyabet hastası olacaktır.
Diyabet Tipleri Nelerdir?
* Diyabetin iki temel tipi mevcuttur: Tip 1 ve Tip 2
Tip 1 diyabetli kişiler genellikle insülin üretmemektedirler. Dışarıdan insülin kullanmak zorundadırlar. Herhangi bir yaşta çıkabilirse de genellikle çocuklarda ve genç erişkinlerde oluşur. Genetik ve çevresel faktörlerin bu tip diyabet gelişimi için tetikleyici rol oynayabildiği görülmektedir. Esas etken, oto-immün mekanizmanın bozukluğudur.
Tip 2 diyabetli kişilerde, insülin üretimi azdır veya onu yeterince kullanamamaktadırlar.Genellikle insülin enjeksiyonu gereksinimleri yoktur. Yalnızca diyet veya oral tabletler (ağızdan alınan ilaçlar) ile tedavi olabilirler. Yakın aile üyelerinde bir diyabet hikayesi var ise kişiler daha fazla risk altındadır ve akrabalık ne kadar yakın ise, diyabet riski de o kadar yüksektir.45 yaşından büyük, şişman kişilerde en yaygındır. Bununla birlikte, artan obezitenin bir sonucu olarak, çocuklarda ve genç erişkinlerde de yaygın hale gelmektedir. Tip 2 diyabet en yaygın diyabet tipidir.
Diyabet Tanısı·
* Açlık kan şekeri 126 mg/dL·
* Genel kan şekeri 200 mg/dL·
* Tokluk kan şekeri 200 mg/dL (75 gr.glukoz testinden 2 saat sonra)·
* HbA1c test.%6’dan büyük olması
Diyabetin Komplikasyonları Nelerdir ?
* Diyabet, yaşam boyu süren, gerektiği gibi kontrolü yapılmaz ise kısa ve uzun vadede vücutta ciddi hasarlara yol açabilen bir hastalıktır.
* Yiyeceklerden sindirilerek kana geçen glikoz=şekerin bir bölümü enerji kaynağı olarak hücrelere giriş yapacak, fazlası ise yemek arasındaki açlık dönemlerinde ve uykuda kullanılmak üzere kas ve karaciğerde depolanacaktır.
* Kan akımı ile hücrelere ulaşan şeker bazı hücrelere (örneğin beyin) aracısız yani insüline gerek duymadan kabul edilirken; kas ve yağ hücrelerine girişte insüline muhtaçtır.
* Diyabette Glukoz hücrelere giremez; kanda artmaya başlar ve böbrek tarafından tutulamaz hale gelir, idrarda şeker çıkmaya başlar. Bereberinde suyu da sürüklediğinden idrar miktarı artar,vücut su kaybetmeye başlar.Ağız kuruluğu ve çok su içme isteği oluşur. Öte yandan bazı hücrelere fazla glikoz girer. Bunun sonunda katarakt, küçük daha sonra büyük damarlarda atheroskleroz,enfeksiyonlara özellikle mantar enfeksiyonların yatkınlık, retinopati,nefropati gelişebilir. Glikozun hücre içine giremediği hücrelerde ise enerji gereksinimi artar. Enerji ihtiyacını farklı yollarla elde ederken farklı patolojik olaylar gelişir.
Kısa Vadeli Komplikasyonlar
Düşük Kan Şekeri (Hipoglisemi),yüksek kan şekeri (Hiperglisemi) ve Ketoasidoz ve koma hali,üst solunum, idrar yolları ve deride oluşan bakteri ve mantar enfeksiyonları
Uzun Vadeli Komplikasyonlar
Göz Hastalığı(retinopati): Göz hastalığı veya retinopati, gelişmiş toplumlarda erişkin yaş grubunda görme azalması ve körlüğün en önemli nedenidir. 15 yıllık diyabeti olan hastaların yaklaşık %2’sinde legal olarak görme kaybı, %10’unda ise ciddi anlamda görme azalması vardır.
Böbrek Hastalığı(nefropati):
Diyabet, böbrek hastalığının (nefropati) en önemli nedenlerinden biridir. Diyabetli tüm kişilerin yaklaşık 1/3’ünde böbrek hasarına ratlanır ve Tip 1 diyabetli hastaların yaklaşık %20’sinde böbrek yetmezliğine götüren fonksiyon bozuklukları oluşur.
Sinirleri Tutan Komplikasyonlar(nöropati):
Diyabetik sinir hastalığı veya nöropati diyabetli tüm kişilerin en az yarısını etkiler. Farklı nöropati tipleri vardır. Bunlar, ayaklarda, bazı vakalarda ellerde, duyu kaybına, ayakta ağrıya neden olur ve kalbi, gözü, mideyi, mesane ve genital organları içine alan somatik organ nöropatiye yol açar.Ayaklarda duyu kaybı, diyabetli kişilerin farkına varmadan ayaklarını yakmalarına ve yaralamalarına yol açar. Bu yaralanmalar ülserlere, gangrenlere ve zamanında tedavi olmazlarsa muhtemelen amputasyonlara neden olabilir.
Dolaşım Sistemi Hastalıkları(kardiovasküler hastalıklar):
Dolaşım sistemi hastalığı veya kardiyovasküler hastalık tip 2 diyabetlilerde diyabet süresi ve şiddeti ile paralel bir artma gösterir.
Kalp hastalığı riskleri, diyabetli olmayan kişilerden 2-4 kez daha fazladır. Endüstriyel ülkelerde tip 2 diyabetli kişiler için en temel ölüm ve sakatlık nedenidir.
Amputasyon (diyabetik ayak yarası):
Diyabet, yaralanma veya travma sonucu olan amputasyonlardan sonra en yaygın amputasyon nedenidir. Diyabetli kişiler, genel popülasyona kıyasla, alt ekstremite amputasyonuna 15-40 kez daha fazla maruz kalırlar.
DİYABETTE OZON TEDAVİSİ
* Ozon, bazı metabolik yolları (aerobik glikoliz, pentoz fosfat siklusu)aktive ederek glikozun hücre içine girişini arttırır. Bu durum hem kandaki glikoz seviyesini azaltır hem de hücre içine glikoz girmesi ile hücrelerin enerji ihtiyaçları karşılanır.
* Diyabetiklerde artan HbA1C oksijene fazla affinite gösterdiğinden, HbA1C’si artmış diyabetiklerde dokularda oksijen açlığı izlenir.
* Ozon dokulara oksijen sağlayarak doku hipoksisini azaltır.
* Glikozunun farklı bir şekli olan ve hücrelerde aşırı birikimi ile başta katarakt olmak üzere pek çok doku hasarı yapan sorbitol birikimini azaltır.
* Bağışıklık (immün) sistemini regüle ettiğinden özellikle bağışıklık sisteminin bozulması ile oluşan Tip 1 diyabette oldukça önemlidir.
* Ozon tüm bakteri, mantar ve virüslere karşı etkili olduğundan özellikle idrar yolları, genital enfeksiyonlarda ve cilt enfeksiyonlarında ozonterapi ile birlikte ozonlu yağın kullanımı diyabetik hastalarda enfeksiyon kontrolünü sağlar.
* Antioksidan sistemi aktive ederek metabolik olaylarda pozitif gelişmeler izlenir.
http://www.ozonland.com.tr/detail_m.asp?id=9
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.