06-04-2005 |

DAVRANIŞÇI OLMAYANLAR

DAVRANIŞÇI OLMAYANLAR

Felsefi akımlar, tüm sistemleri ve pozitif bilimlerle ilgili yaklaşımları etkiler. Hakim yaklaşımlar ne yazık ki diğer yaklaşımları yok sayar, görmezden gelir , küçümser. Bunun en somut örnekleri kapitalist ülkelerde sosyalizm ve kominizin anlatımlarında görülmüştür, zamanında ülkemizde de olduğu gibi.

Eğitim ve diğer bilim dallarında da durum çok farklı değildir. Bulunulan bölgede , ülkede hakim olan görüş , yaklaşım çoğu zaman alternatiflerinin gelişmesine olanak tanımaz. Buna tüm dünyada rastlanır ve konservatif yaklaşım, tutuculuk vb birçok adla adlandırılır.

Eğitim ve özel eğitim konusunda da yeni yaklaşımlar ortaya koymak zordur. Çünkü hakim yaklaşımların engellemelerini başarı ile geçmek bazen imkansızdır. Ülkemizde hakim olan özel eğitim yaklaşımı “Davranışçı yaklaşım” olarak adlandırılan, klasik ve edimsel koşullanmayı içeren, temelinde ödül ceza ilişkisine dayanan , olumlu veya olumsuz pekiştireç kullanılarak davranışın sıklığını artırmaya veya azaltmaya çalışan bir yaklaşımdır.( Bu alanda çalışan hemen herkesin bilmesinden kaynaklı ayrıntılara girilmemiştir.)

Davranışçı yaklaşım yada Davranışçı öğretim teknikleri ülkemizde öncelikle normal eğitimde taraftar bulmuş ve hakim yaklaşım olmuştur. Özel eğitimin ülkemize girmesi ile özel eğitiminde hakim yaklaşımı olmuştur. Özellikle Eskişehir Anadolu Üniversitesi Özel eğitim bölümü bu alanda oldukça iddialı çalışmalar yapmakta ve diğer yaklaşımlara çok soğuk bakmaktadır.

Her yaklaşımda ,her teknikte olduğu gibi davranışçı yaklaşımın da eksileri ve artıları bulunmakta davranışçı teorisyenler bu eksileri azaltmaya veya artıya çevirmeye çalışmakta yani yaklaşımı revize etmektedirler.

Bu eksiler nelerdir?

 Davranışçı yaklaşım hangi yönleri ile eleştirilmektedir?

Alternatifi var mıdır?

 Davranışçı yaklaşımı eleştirenler eksikliklerini sıralayanlar doğal olarak alternatif yaklaşımlar da ortaya koymaktadırlar. Fakat ayrı bir gerçekte hiçbir karşı yaklaşımcının davranışçı yaklaşımı tamamen reddetmemesidir. Yani davranışçı yaklaşım karşıt yaklaşımcılar tarafından da kullanılmaktadır.

Alternatif Yaklaşımlara örnek:

Varoluşçu Yaklaşım,

Empati kurma,

 Durumsal farkındalık,

Oyun terapi,

Müzik terapi (Ritm terapi),

Sanat (Art) terapi, Geştalt terapi,

 Yaratıcı drama,

Açık büfe ( çoklu programlar),

Hidro terapi,

Hipo terapi ,

İletişim kurma çalışmaları,

Kubaşık öğretme tekniği,

 Model olma,

Fırsat tanıma, vb Biraz daha çaba harcansa çok daha fazla teknik, yaklaşım, yada adına ne derseniz diyebileceğiniz çalışma biçimleri sıralıya biliriz. Yukarda sıralanan terapi, eğitim yöntemlerini ileriki dönemlerde uygulama alanları, uygulama biçimleri ,alınan sonuçlar , artıları-eksileri konusunda yazmaya çalışacağım. Sizlerden gelecek tepkiler bu çalışmanın yönünü belirleyecek .

Sevgiyle kalın.

Yorumlar (3)

[ Üyelere Özel ] 01-05-2023 20:26:52

Yıllar sonra yazıyı okuyunca, oldukça hoşuma gitti. 2007 yılında yazıldığı düşünülürse hiç fena değil.
Bugün yazacak olsaydım hazcılıktan da bahsedendim. Alanda aktif olarak çalıştığım geçen yıla kadar olan dönemde kullandığım ve çok fayda gördüğüm hazcı eğitim yaklaşımı yazının yazıldığı yıllarda henüz yeni yeni uygulamaya başladığım ve henüz adını koyamadığım bir uygulamaydı. Bakarsınız tekrar yazmaya başlarım ve burada paylaşırım.
Alanda çalışan tüm arkadaşlara kolaylıklar diliyorum.

[ Üyelere Özel ] 06-10-2007 21:44:40

bende anadolu mezunuyum ve davranışçı yaklaşımı destekliyorum. insan ve davranış ayrılamaz . Her davranışın bir nedeni ; öncesi ve sonrası vardır..alternatif yaklaşımların hiç birinin tek başına özel eğitimde başarılı olacağını düşünmüyorum , fakat davranışçı yaklaşıma destek olarak alternatif yaklaşımlar kullanılabilir...

[ Üyelere Özel ] 29-08-2007 10:52:31

Öğrenme bir davranış değişikliğidir. Davranışlar gelişi güzel yada tesadüfi olarak değişmezler. Dolayısiyle eğer öğrenme bir davranış değişikliği ise ozaman öğrenmenin gelişi güzel yada tesadüfi olduğundan sözetmek mümkün değildir.
Davranış bilimine göre davranış değişiklikliği ilkeseldir yani bir takım uyaran tepki durumlarının cereyan etmesi ve bunun bir müddet tekrarlanmasıyla davranışlar değişir. Dünyanın her yerinde bu ilkesellik aynıdır ve bütün canlı organizmalar bu ilkelerin gerçekleşmesiyle öğrenirler. Bu nedenle öğrenmenin bir diğer değişle davranış değişikliğinin tesadüfi olduğundan sözetmek yanlış olur.
Davranışçı yaklaşımı eleştiren yaklaşımlar ayrıntılı analiz edildiğinde bu yaklaşımlarında aslında davranış değişikliği gerçekleştirebilmek için davranış biliminde tanımlanan davranış ilkelerini kullanarak davranışları değiştirdiklerini görmek mümkündür. Yanlış olan bu yaklaşımlara tam anlamıyla vakıf olmayan kişilerin bunu görememeleridir.
Davranışçılar davranışçı yaklaşımda bir eksiklik olduğunu düşünmezler ve temel kavram yada ilkelerde değişikliğe gitmek söz konusu değildir.
Güzel olmuş yazınızın devamını merakla bekliyorum.

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Eğitim Programcısı