09-08-2010 |

Çocukların Ahlak Eğitiminde Ramazan Ayı Çok İyi Bir Fırsat

"Çocuklarıma dinimi nasıl anlatacağım, ahlâkî değerleri nasıl vereceğim?" diye endişe eden anne-babalar için Ramazan ayı çok iyi bir fırsat. Anneler babalar çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek isterler. Bu eğitimde en önemli olan ahlâk eğitimidir. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının çocukların ahlâk eğitimi ve duygusal zekalarını geliştirmek için çok güzel bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

Oruç, Allah’ın mükâfatlandırıcı olarak bilinmesini sağlar. Çocuklar küçük yaşta dini duygulara yetişkinlerden daha fazla yatkındırlar. Bu sebeple dini ve ahlâki eğitimin küçük yaşta başlaması önemlidir. Çocuğun henüz oruç tutmadığı 3-6 yaşlarında ilk sorularıyla birlikte ona oruç hakkında bilgi vermek ve oruçluyken sergilenen güzel davranışlarla örnek olmak, çocuğun da oruç tutmaya başladığı zaman aynı şekilde orucun ahlâki yönden terbiye edici özelliğinden yararlanmasını sağlayacaktır. Çocuğun somut düşündüğü; fakat soyut düşüncelere son derecede yatkın olduğu dönemde oruç tutan kuluna Allah (cc)’ın sevap vereceğini bilmesi; çocuğun Allah-u Teala’yı mükafatlandırıcı olarak tanımasına da yardımcı olur. Oruç, insanlara karşı empati duygusunu geliştirir. Orucun sağladığı en önemli yararlardan biri, kişinin başka insanların duygularını anlamasını (empati) sağlamasıdır. Empati, insanlar arası ilişkilerde çok önemli özelliklerden biridir. Başka insanların yerine kendini koymak duygusal zekanın gelişmesiyle mümkün olmaktadır. Yine kişilik gelişiminin önemli bir aşaması olan “ben merkezcilikten” uzaklaşmayı da gerektirir. Çocuklara orucun fakir ve açların halini anlamamızı sağladığını anlatmak gerekir. Bunun için yardıma muhtaç fakir insanlardan bahsetmek yararlı olur. Böylece çocuk, Allah’ın oruç emriyle istediğinin insanların belli bir süre aç kalması değil açların halini anlaması olduğunu anlamaya başlar ve nimetlere şükür etmeyi de öğrenir. Böylece çocukta hem insanlara merhamet, cömertlik ve yardım etme duygusu gelişir hem de Yaradan’ına kendisini daha yakın hisseder. Çocuğa sadece aç kalmak değil kötülüklerden de uzak durmak gerektiğini anlatmak önemlidir. Kötü sözlerden ve davranışlardan uzak durmaya çalışmak, kırıcı konuşmamak, kalp kırmamak, kimseye zarar vermemek oruçlu insanın daha çok önem vermesi gereken özelliklerdir. Mesela hiç kimse kendisinin arkasından konuşulmasını istemez; fakat buna dikkat edemeyenler çoktur. Çocuğa başka insanların arkasından konuşmanın da oruçlu insana hiç yakışmayan bir davranış olduğunu ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden örnekler verilerek anlatmak gerekir. Oruçluyken bu hususlara dikkat eden kişi başka zamanlarda da bunu yapma alışkanlığını kazanmaya başlamış olur. Oruç, çocuğun dinî ve sosyal gelişimine katkıda bulunur Namaz ve duanın kişinin dini ve ahlaki gelişimindeki rolü ve önemini hepimiz biliriz. Çocuğun namaza alıştırılması için (özellikle 7 yaşından sonra) Ramazan ayı da en uygun zamandır. Bu ayda çocuklarla birlikte camilerin gezilmesi, büyük çocukların teravih namazı kılmaya götürülmeleri, onların hayatları boyunca unutamayacakları manevi hazlar almalarını sağlamaktadır. Çocuklarımızı iftar davetlerine ya da iftar çadırlarına götürmek veya iftarlara evimize dost, komşu ve akrabaların davet edilmesi de çocukta tanıdıklarla tanışma kaynaşma ve birlik-beraberlik duygularının gelişmesine ve sosyalleşmeye yardımcı olur. Yardımlaşma duygusunu kuvvetlendirir. Anne babaların bir kısmı çocuklarının kendilerinden sürekli bir şeyler istediklerinden ve doyumsuzluklarından şikayet etmektedirler. Çocuk kendisinden daha muhtaç insanların olduğunu bildikçe bu duygularını kontrol etmeyi daha çabuk öğrenir. Çocuğa anlayabileceği bir şekilde Ramazan ayında verilen fitre sadakasından bahsetmek yararlı olur. Çocuğun harçlıklarından bir miktarıyla yardıma muhtaç çocuklara bazı hediyeler almasını teşvik etmek için Ramazan ayı en uygun manevi zemini teşkil etmektedir. Oruç, dürtüleri kontrol etmeyi kolaylaştırır. Psikolojik rahatsızlıkların bir kısmında görülen belirtilerden biri de “dürtü kontrol bozukluğu”dur. Oruç küçük yaşlarda anlamı bilinerek tutulduğu takdirde dürtüleri kontrol etme eğitimi de verir. Normal zamanda açlığa susuzluğa dayanamayan kişilerin oruçluyken açlığa daha kolay dayandıkları, sigara tiryakilerinin bile büyük bir kısmının oruçluyken bağımlılıklarının etkisinde daha az kaldıkları bilinmektedir. Kişinin oruca niyeti, iç salgı bezlerinin çalışmasına etki ederek dürtü, istek ve arzuların kontrolünü yani sabır etmeyi kolaylaştırmaktadır.

Barış ÇAKIR-Pedagog

bariscakirhotmail.com 0506-239 58 80

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Rıhtım caddesi Tayyareci Sami sok. No:8/8

Akkök aprt. Kadıköy/İST.

Yorumlar (1)

[ Üyelere Özel ] 20-08-2010 23:46:34

Günümüzde pedagogu en iyi tanımlayacak kelime çocuk psikolojisi, gelişimi ve eğitimcisidir.Pedagogun görevi; çocuğunuzla yaşadığınız problemlerde size rehberlik etmek, çocuğunuzun gelişimi kontrol etmek ve hayatında her şey yolunda mı bu konularda sizi yönlendirmek.(Vikipedi)

Din görevlisinin tanımını yapmayacağım;zira yukarıdaki yazı güzel bir örnek olmuş.Din görevlisine karşı değilim;o tarzda birçok site mevcut ama rehabilitasyon.com gibi işinde uzmanların bulunduğu sitede biraz olsun bilim ve mantık aramak fena fikir olmasa gerek.Yoksa neden okuduk ki?Eğer çocuğun ahlaki eğitimi için din ve ramazan ayı bu kadar önemli ise neden pedagog kavramı var?İmam,Papaz,Haham olsaydı daha sağlıklı olmazmıydı?

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen