Çocuklarda Uygulanan İşitme Testleri
- DAVRANIŞ TESTLERİ
- OBJEKTİF TESTLER
Çocuklarda uygulanan işitme testleri diğer klinik uygulamaların hepsinde olduğu gibi ikiye ayrılır
DAVRANIŞ TESTLERİ: Çocuğun işitsel uyaranlara verdiği tepkilerin gözlenerek kayıd edilmesidir.Çocuğun herhangi bir işitsel uyarana açık ve gözlenebilir bir tepki vermesi gerekmektedir . Bu tepki sesin kaynağına başını çevirmek olduğu gibi ,ses gelince kutuları üst üste koyarak kule yapmak gibi bir oyunu da tamamlamak olabilir.Davranış testleri çocuğun sesi duyma ve bu sesleri işleme süreçleri hakkında çok değerli bilgiler vermektedir.İşitme sisteminin değişik bölgeleri hakkında bilgi veren objektif testlerden farklı olarak davranış testleri işitme sisteminin tümünü değerlendirir.Bu nedenle objektif testlerden elde edilen sonuçlarla birlikte yorumlanmalıdır.
Davranış testlerinin amacı mümkün olduğu kadar yüksek bir güvenirlik ve geçerlilikle 500 hertz ve 4000 hertz arasındaki işitme seviyesini saptamaktır.İşitme kaybı derecesini ve türünü belirlemektir.Uygulanacak test tekniğinin seçimi çocuğun kronolojik yaşına değil, gelişim seviyesine bağlıdır.
Çocuklara uygulanan davranış testleri işitsel uyaranları fark etme ve ayırt etme olmak üzere ikiye ayrılır.İşitsel fark etme testleri bebek birkaç haftalıkken uygulanabilir.Ayırt etme içinse bebeğin gelişimsel olarak 18-24 aya ulaşması gereklidir.
İŞİTSEL FARK ETME TESTLERi
DAVRANIŞ GÖZLEMİ.Yaşamın ilk altı ayında işitme seviyesini saptamaya yönelik herhangi bir test uygulamak zordur.Bununla birlikte deneyimli bir gözlemci bebeğin davranışlarını gözleyerek bebeğin işitmesiyle ilgili güvenilir bilgi verebilir.Bu tepkiler ses duyunca sakinleşme , vücut hareketlerinin durması, sakinken ses duyunca irkilme , hareketlenme ,göz kırpma gibi refleksi gibi hareketler olabilir.Normal işiten bebekler ,ilk altı ayda genellikle orta ve ortadan biraz yüksek ses seviyelerine tepki vermektedirler .
DİKKAT ÇEKME:Bebeklerin bir çoğu yaşamın 6-7 ayından başlayarak desteksiz oturabilir ve eğer çok meşgul değilse görüş alanları dışında verilen alçak seslere başlarını sesin geldiği yöne çevirerek sesin kaynağına cevap verebilirler.
Bu testin uygulanabilmesi için bebeğin annesinin dizlerinde annesine dayanmadan oturması ,bir testçinin bebeğin karşısına oturması ,diğerinin de bebeğin arkasında görüş alanının dışında kalarak test uyaranlarını vermesi gereklidir.
Bebeğin karşısında oturan testçi basit oyuncakları kullanarak bebeğin dikkatini çeker ,kontrol eder ve zaman zaman oyunu durdurarak diğer testçinin uyaran vermesi için fırsat tanır.İkinci testçi bebeğin arkasında bebeğin kulağına 45 derecelik açıyla ve kulak hizasında işitsel uyaranları verir.Bebek sesi duyduğunda başını çevirerek tepki gösterir.Testin amacı;kalın,orta ve ince frekanslarda bebeğin işitme hassasiyetini saptamaktır.
GÖRSEL PEKİŞTİREÇLİ ODYOMETRE:6. aydan başlayarak 3 yaşa kadar kullanılabilen güvenilir bir tekniktir.Bu tekniğin temeli çocuğun ses duyunca başını sesin kaynağına çevirme davranışını görsel olarak pekiştirmeye dayanmaktadır.Görsel pekiştireçli odyometrede çocuğun ses kaynağını arama tepkisi hareketli oyuncaklar ve yanıp sönen ışıklar gibi uyaranlarla pekiştirilir.Çocuk sesin yönünü saptamak için başını evirdiğinde tartışmalıdır hareketli oyuncaklar veya yanıp sönen ışıklar pekiştireç olarak işlev görür.Bu testte amaçlanan belirli frekanslarda 500-1000-2000-4000 hertz çocuğun işitme seviyesini saptamaktır.
PERFORMANS TESTİ:Geçlişimsel olarak birçok çocuk işitsel uyaranları beklemeye ve ses duyduğunda belirli bir eylemi yerine getirmeye şartlandırılabilir.Örneğin ses duyduğunda topu sepete atmak gibi .Performans testinin temel prensibi çocukların gelişim dönemlerindeki bu özelliğe dayanmaktadır.Testin en büyük avantajı dil kullanmaya gerek kalmadan sadece göstererek testin çocuğa anlatılabilmesidir.Böylece dil gelişiminde problem olan çocuklarda da test rahatlıkla uygulanabilmektedir.Bu testin amacı açık alanda 500 , 1000, 2000 ve 4000 hertz de çocuğun işitme seviyesini saptamaktır.
İŞİTSEL AYIRDETME TESTLERİ
Konuşmayı Algılama Testleri
Gelişimsel olarak 18.aydan itibaren birçok çocuk basit yönergeleri anlayıp kendilerinden istenilenleri yerine getirmeye başlarlar.Bu nedenle 18.aydan itibaren bu yaş grubunun anlayıp yerine getireceği yönergeler ve bildikleri kelimeler kullanılarak işitsel ayırt etme testleri oluşturulmuştur.Çocuk kendisine verilen basit yönergeyi yerine getirir.Örn bebeği anneye ver ,ayının burnunu göster gibi veya oyuncaklar arasından kendisine adı söyleneni seçer..İlk birkaç kelime veya yönerge çocuğun rahatça duyabileceği yükseklik seviyesinde verilir .Daha sonra ses yüksekliği azaltılır.Çocuğun yönergeleri ve kelimeleri %80 ve üzerinde ayırd ettiği en alçak ses seviyesi ,çocuğun işitsel ayırt etme seviyesidir.Normal işiten ve gelişimsel olarak testi yapmaya hazır olan çocuklarda en alçak ses seviyesi 40 Dba dır.Doğuştan işitme kayıplı çocuklarda ve dil gelişim problemi olanlarda bu testlerin uygulanması testlerin geçerlik ve güvenirliği açısından sorun yaratabilmektedir.
OBJEKTİF TESTLER; Çocuğun herhangi bir davranışta bulunarak teste aktif bir şekilde katılması beklenmez .Temelde beklenen çocuğun hareket etmeden ,sakince durarak test sonuçlarını etkilememesidir .
Çocuklarda yaygın olarak kullanılan üç objektif test
- İŞİTSEL BEYİNSAPI TEPKİLERİ
- OTOAKUSTİK EMİSYON
- AKUSTİK EMPEDANS ÖLÇÜMLERİDİR.
Objektif testler işitme sisteminin tamamını değil belli bölümleri hakkında bilgi vermektedir.
Akustik empedans testleri, orta kulağı
Otoakustik emisyon ölçümleri. İç kulağı
Beyin sapı tepkileri ise işitme sisteminin daha yüksek bölümlerini test etmektedir.Bu nedenle sadece objektif testlerin uygulanmasıyla işitme sisteminin tümü değerlendirilmiş olmaz.Diğer yandan davranış testleri işitme sisteminin tümünü değerlendirmekle birlikte güvenliğin sağlanması zaman zaman sorun olabilmektedir.Örneğin dikkat çekme testinde testçiler iştsel uyarandan başka bir uyaranın çocuğun dikkatini çekmesine izin vermemeli ,çocuğun tepkilerinin sadece işitsel uyaranlara karşı olduğundan emin olmalıdır .Saf ses odyometri veya performans testlerindeyse ,çocuğun yapacağı işi anlaması önemlidir.Çocuk yapacağı işi anlamadığı takdirde elde edilen sonuçlara güvenilemez.Özellikle 3 yaş altındaki çocuklarda tek teste dayanılarak ulaşılan sonuçların güvenirliği oldukça.Bu nedenle işitmeyi değerlendirirken tüm davranış ve objektif testlerden oluşan bir test takımı kullanılmalıdır.
İŞİTME SORUNU SAPTANDIKTAN SONRA NELER YAPILABİLİR
İşitme kaybı iletim tipi ise vakit kaybetmeden bir KKB kliniği ile işbirliğine gidilerek tedavinin en kısa sürede sağlanması ve tedavi sonrası kontrollerin yapılması gereklidir.Bu nedenle orta kulak probleminin daha büyük sorunlara neden olmasının önüne geçilmiş olur .Örneğin çocuğun orta kulağında yoğun iltahap sorunu olsun eğer müdahale edilezse iltahap iç kulağa yayılabilir ve kalıcı işitme kaybına neden olabilir ve iç kulaktan kaynaklanan problemlerde implant ameliyatları dışında çözümü yoktur.Erken müdahale edilmediğinde engelin derecesini arttırmış oluruz bu da doğru olmaz.
İşitme kaybı duyu-sinirsel tipte bir kayıp ise çocuğun işitme kaybı derecesine uygun bir işitme cihazı kullanması ve aile eğitimi programına devam etmesi önemlidir.Duyu-sinirsel kayıplarda kayıp ileri derecede olmaktadır kayıp sesin işlenme süreçlerini bozmakta çocuğun konuşma dilini öğrenmesini de olumsuz yönde etkilemektedir.Kaybın derecesi arttıkça çocuk üzerinde ortaya çıkacak olan olumsuz etkiler de artar .Bu nedenle özellikle dil öncesi dönemde oluşan işitme kayıplarının hemen tanılanarak cihazlandırma yoluna gidilmesi ve dil gelişimini amaçlayan eğitim programlarına başlanması gereklidir .
KOÇ , DERYA KATU 2005 TRABZON
[ Üyelere Özel ] 17-11-2007 16:33:05
selen hanım bu yazı harika olmuş sizi tebrik ediyorum
[ Üyelere Özel ] 11-09-2007 10:48:43
gene iyi bir açıklayıcı yazı olmuş selen hanım teşekkürler ellerinize sağlık