Çocuğum ve Teknoloji
Modern toplumun en önemli özelliklerinden biri, iletişim teknolojisinin insanların günlük yaşamlarında yoğun bir biçimde yer almasıdır. Kitle iletişim araçları dediğimiz araçlar; haber ve bilgi vermek amacı başta olmak üzere, eğitmek ve eğlendirmek gibi amaçlar taşıyan, belli bir okuyucu kitlesine, belli aralıklarla ya da sürekli ulaşan araçlardır. Kitle iletişim araçlarından hayatımızın vazgeçilmezleri; TV, radyo, bilgisayar, telefon, gazete ve dergilerdir. Bu araçlar arasından bilgisayara ve televizyon çocuk ve gençler için önemli bir eğitim ortamı sağlamasının yanında bir o kadarda tehlikelidir.
Yaşadığımız çağda teknolojinin dışında kalmak mümkün olmamakla birlikte su gibi temel bir ihtiyaç haline de gelmiştir. Pek çok işlemimizin elektronik ortam üzerinde yapılıyor olması çocuğumuzun bilgisayar kullanmayı bilmesi, bu konuda kendini geliştirmesini de doğurmuştur. Çocuğumuzun saatlerce bilgisayar karşısında durması, yaptığı yararlı bir aktiviteye dönüşmüş, bilgisayar bazen anne babanın dışarıdaki tehlikelere karşı çocuğu evde tutmayı sağlayan bir araç, bazen de çocuklarının teknolojiyi takip edebilecek bir zekaya sahip olduğu gösterebilecekleri bir övünme kaynağı haline gelmiştir.
Yapılan araştırmalar Türk toplumunda televizyonun, ortalama günde 5-7 saat kullanıldığını ortaya çıkarmaktadır. İnsanların günlük yaşam konuşmalarının en önemli konularını TV dizilerinin ve hatta TV deki reklamların oluşturduğunu düşünecek olursak hayatımızın nasıl büyük bir alanını kapladığını daha iyi görebiliriz. Televizyon izlemenin çocuklar üzerinde nasıl etkiler bıraktığına bakacak olursak, yapılan araştırmalar 8 yaşından itibaren çok TV izleyen çocukların yetişkinlik dönemlerinde ciddi suç nitelikli davranışlar sergileme eğiliminin yüksek olduğunu göstermektedir. Şiddet içerikli TV programlarını tercih eden çocukların çevrelerine karşıda saldırgan davranışlar sergilediği gözlemlenmiş, okulöncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar arasında en popüler elektronik eğlence biçiminin televizyon olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak 11 yaşlarından itibaren televizyonun yerini bilgisayar oyunlarının almaya başladığı da araştırma sonuçları arasındadır. Televizyonda özellikle şiddet içeren programları izleyen çocuklarda ileri yaşlarda dikkat eksikliği ortaya çıktığı; çocukların bilişsel, duygulanım ve davranışsal süreçlerinde olumsuz değişikliklere neden olduğu ve sonuçta hayat olaylarına karşı duyarsızlaşmanın başladığı görülmektedir. Küçük yaşlardan itibaren ve kontrolsüz şekilde TV izleyen çocukların okul döneminde TV bağımlısı olma ihtimalinin yükseldiği, yorum yapma-muhakeme etme yeteneklerinin olumsuz yönde etkilenebileceği tespit edilmiştir. Ayrıca çocuk gelişiminin en önemli dönemi olan oyun çocukluğu döneminde TV karşısında fazla vakit geçirenlerde gelişime geriliğinin görülme olasılığının arttığı, çevre ile iletişimde sıkıntılar yaşanabildiği ve çocukların izlediği kahramanın ya da kişinin söz ve davranışlarını model kabul ederek birtakım olumsuz davranışları sergileyebildikleri bildirilmiştir. Günümüzde ne değişti de bu dikkatsizlikler, hiperaktiviteler, davranış bozuklukları arttı diye velilerin gündemini oluşturan soruların en önemli sebebinin aslında değişen aile aktivitelerinden olduğu da bu araştırma sonuçlarında görülmektedir.
İnsanoğlu duygu ve düşüncelerin birleşimi bir varlıktır. Teknoloji insanoğlunun düşünme sistemi göz önüne alınarak yaratılmıştır. Ancak bizlerin düşünme sistemi örnek alınarak oluşturulmuş varlıkları bizler yönetmeyi başaramazsak maalesef onlar bizi yönetir hale gelebilir. Bu da yapılan araştırma sonuçlarında net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Peki anne babalar olarak çocuklarımızı bu patlamaya hazır bombalardan korumak için neler yapmalıyız diye bakacak olursak başta tüm problemleri engellemek için çocuğumuzla kurduğumuz iletişime dikkat etmek, yargılamadan hem ebeveyn olduğumuzu hem de arkadaş olabileceğimizi göstermemiz gerekmektedir. Birbirine saygı göstermeyen kişiler yanlış düşünceler içerisinde olsalar da doğru yolu bulmak konusunda birbirlerinden yardım almak istemeyeceği bir gerçektir. Bu durum göz önünde bulundurularak çocuklarınızı başta dinlemek daha sonrada birlikte bir fikir birliğine varmak çok önem taşımaktadır. Bu ilk şifreyi çözebilen aileler daha sonraki aşamaları gerçekleştirmede daha başarılı olacaktır. Daha sonra televizyon ve bilgisayar gibi teknolojik aletlerin kullanımı konusunda aşağıdaki basamaklara dikkat ederek olumlu yönde bir gelişim sağlanabilir.
Çocuğunuzun televizyon ile olan ilişkilerinde dikkat etmeniz gerekenler:
Televizyonu çocuğunuzla birlikte izleyin. Belirli sinema filmleri ya da televizyon programlarında teşvik eden değerler, davranışlar ve duygular hakkında konuşabilirsiniz, bu sizin kendi düşüncelerinizi çocuğunuzla paylaşmanız, onun düşüncelerini de dinlemeniz açısından bir fırsat olabilir.
Çocukların önünde şiddet içerikli programları onaylamadığınızı, bu tür davranışların hiçbir sorunu çözmediğini belirtin.
Çocuğunuz için olumlu örnek olun. Çoğu zaman çocuklar olumlu ve olumsuz davranışları ebeveynlerinin söylediklerinden değil, yaptıklarından öğrenirler. Bu nedenle çocuklarınıza kitap okumak, arkadaşlarla zaman geçirmek ve hobi ile ilgilenmek gibi televizyondan daha ilginç, sağlıklı ve değerli etkinlikler olduğunu göstermeli, bunun için önce kendinizden değişime başlayarak onlara örnek olmalısınız.
Televizyon izlemek bağımlılık haline gelebilir. Çoğu insan televizyon izlemeyi tercih ettikleri için yaşama dair diğer önemli etkinliklerden kaçabilirler. Bu bağımlılığı televizyon kapalı iken fark edebilirsiniz. Televizyondaki programları izlemek yerine seçtiğiniz VCD, DVD filmleri izleyebilir çocuğunuz ile birlikte filmlerin konuları ve sahneleri üzerine konuşabilirsiniz. Doğru seçilmiş filmler bazen sizin konuşmanıza rağmen aşamadığınız sorunların çözülmesinde daha yararlı olabilir.
Çocuğunuzun odasında televizyon olmasına izin vermeyin. Bunu yapmak aileden sosyal anlamda kopmayı ve medya tarafından desteklenen olumsuz sosyal değerlerin sahiplerini teşvik edebilir.
Ailece televizyon izleme zamanı yerine ailece okuma zamanı (ya da başka yapıcı bir etkinlik) düzenleyebilirsiniz. Bu şekilde sanal dünya dışında gerçek dünyada yaşanan paylaşılan zamanın daha değerli ve eğlenceli olduğunu çocuklarınıza fark ettirme fırsatı yakalamış olursunuz.
Bilgisayar konusuna bakacak olursak bilgisayar ve internet iyi kullanıldığında güçlü bir eğitim aracı olabilir. Ancak uygun şekilde kullanılmaması durumunda yukarıda da bahsettiğimiz gibi en zarar verici durum haline de gelebilmektedir. Bu durum ancak anne babanın bilgisayar üzerindeki hâkimiyetinin artması ve çocuğun neler yaptığının izlenmesi ile ortadan kaldırılabilir. Hatta ailenin bilgisayar bilgisi arttığında anne ve baba bilgisayarda çocuğun gelişim dönemine uygun şiddet içermeyen oyunları birlikte oynayarak birlikte etkili bir zaman geçirilebilmesi sağlanabilir. Anne babalar çocukların uygun olmayan sitelere girmelerini engellemek, deneyleyebilmek adına denetim sistemleri ile ilgili bilgi edinmeli ve uygulamalıdır. Böylece çocuğunun bilgisayar ve internet yolu aracılığıyla maruz kalabileceği olumsuzlukları en aza indirebilecektir. Çocuklar her yönde sağlıklı bir gelişim için zenginleştirilmiş bir çevreye ihtiyaç duyar bu anlamda internet çocuklara gelişimlerini sağlayabilecek bir ortam sunabilmektedir. Zihinsel ve dil gelişimi desteklenerek çocukların araştırma ve merak duygularının artmasına, yaratıcılıklarının gelişmesine ortam sağlanabilir. Ancak insan çok yönlü bir varlıktır, beyin gelişimi anlamında çocuklar oyun oynayarak, spor yaparak, hayal gücünü kullanarak, iletişim becerilerini arttırarak beynin tümünü geliştirecek her türlü etkinliğe ihtiyaç duyar bu sebeple onları farklı etkinliklere yönlendirerek bu ihtiyaçlarını da karşılamak veli olarak bizlerin görevidir.
Çocuğunuzun bilgisayar ile olan ilişkilerinde dikkat etmeniz gerekenler:
Öncelikli olarak çocuğunuzun bilgisayara günde ne kadar saat ayırdığınızı belirlemeniz gerekmektedir. Onunla konuşarak bilgisayara ne kadar zaman ayırabileceğini planlayabilirsiniz. Çocuğun beraber saptanan süreyi aşıp aşmadığını birlikte takip etmelisiniz.
Çocuk ve gençler teknolojik bilgi anlamında anne babalarında daha fazla şey bilmekte ve teknolojik gelişmeleri daha yakından takip etmektedir. Bu sebeple anne babalarında teknolojik anlamda bilgilerini arttırması hatta bilgisayar ve internet kullanmaktan çekinmemeleri gerekirse çocuklarından öğrenmek konusunda destek almaları yararlı olacaktır.
Evdeki bilgisayarların çocukların odasında değil salonda, koridorda yada ortak kullanılan alanda yer alması çocuklarını daha kolay takip edebilmeleri açısından veliler için kolaylık olacaktır. Böylece çocuğun odasında ne yaptığından emin olmanızı ve gereksiz çatışma durumlarının çıkması da engellenmiş olacaktır.
Evde ortak kullanılan bir bilgisayar sayesinde çocuk sırasını bekleme, başkasının eşyalarına saygı gösterme gibi sosyal becerileri de uygun zaman içerisinde bilgisayar kullanma ile başarabilecektir.
Anne babalar 7-10 yaş grubu çocuklarının e-posta, facebook sayfaları açmalarına izin vermemeleri, bunun yerine birlikte bu hesapları oluşturarak, birlikte kullanmaları konusunda çocuğu yönlendirmelidir. Ancak bu şekilde çocukların iletişim içerisinde oldukları kişileri görebilir, çocuklarının tanımadıkları kişilerle arkadaşlık kurmalarını, iletişime geçmelerini sağlayabilirsiniz.
Genel olarak çocuklarımıza sanal alem dışında yaşanacak daha eğlenceli şeylerin olduğu, hayatlarında en önemli varlığın kendileri olduklarını göstererek bilgisayar olmadan da mutlu olabileceklerini gösterebilmeliyiz.
Sağlıklı nesiller yetiştirebilmek için önce her çocuğun ne kadar değerli olduğunu fark edip, bu değerleri keşfetmelerini sağlayacak davranışlarla onları desteklemeliyiz. Atatürk’ün dediği gibi: “Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum.” Diyebilmeli onlara en başta güvenmeliyiz.
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.