ANA BABA TUTUMLARININ ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
ANA BABA TUTUMLARININ ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Her kültür kendine özgü çocuk yetiştirme tutumuna sahiptir. Çocuk yetiştirme tutumu toplumdan topluma kültürden kültüre farklılık gösterebilir. Ne kadar çok ana baba varsa o kadar çok çocuk yetiştirme biçimi vardır.(Kulaksızoğlu 2000 s.116)
Ana babalar genellikle çocukların davranışları duygusal ve zihinsel gelişmelerinde kişiliklerinin oluşmasında temel bir yol oynamaktadırlar. Ana babanın deneyimleri ve davranışları çocuğun davranışlarını ve karakterlerini etkilemektedir. Özellikle yaşamın ilk yıllarında çocuklarına kendilerini özgü tutum ve davranışlarının henüz oluşmaya başladığı bir dönemde ailenin çocuklar üzerinde büyük ölçüde biçimlendirici etkiye sahip olduğu söylenebilir. Çünkü aile yüz yüze ilişkilerin en güçlü, en yoğun olduğu birincil bir gruptur.bu nedenle ana babaların tutum ve davranışları çocukların vicdan ve ahlak gelişimi,uyumlu uyumsuz,etken edilgen ve bağımlı özerk vb bir kişilik geliştirmelerini büyük ölçüde etkileyebilir.(Dönmezer,1999,s.52-53)
Çocuk yetiştirme biçimlerinin, başka bir deyişle ana baba tutumlarının çocuk üzerindeki etkisini inceleyen araştırmacılar, farklı tutumların farklı kişilik yapılarını oluşmasını yol açtığını ileri sürmektedirler. Bu bağlamda, farklı ana baba tutumlarının kişilik gelişimi üzerindeki etkisini belirtmek amacıyla her tutumun birey üzerindeki etkileri ayrı ayrı ele alınmıştır.(Dönmezer,1999,s.61.)
1)Demokratik Ana Baba Tutumunun Etkisi
Ana babaların çocukların yetiştirilmesinde demokratik bir tutum benimsemeleri, çocukların kendine güvenen, yaratıcı ve sosyal yönden gelişmiş bir birey olmalarına yardım eder.bu tür ortamlarda büyüyen çocuklar daha özerk,daha bağımsız bir kişilik geliştirler;kendi haklarını ve çıkarlarını koruya bildikleri gibi,iş birliği içine de girebilirler. (Dönmezer,1999, s. 66 )
Bu çocuklar etkin sosyal, arkadaş canlısı olma eğilimindedirler. Sosyal konularda saldırgan bir tutum içersine girerler. Genellikle başarılı, bağımsız tiplerdir.
(Acar, Whirter,2000,s.71)
Demokrat ana babaların çocuklarına karşı kabul edici bir tutum izlemeleri, olumlu değerlendirmeler yapmaları, koydukları kuralları açıklamaları ve bu sınırlar içinde onlara özgürlük vermeleri özsaygını oluşması sağlar. Ayrıca ana babaların övgülerini ve beğenilerini açıklamaları, çocuklarıyla ilgilenmeleri, cezaya başvurmamaları, azarlayıcı ve özellikle aşağılayıcı ifade kullanmaları,öz saygıyı ve sosyal yönden istenilir olmayı arttırıcı bir işlev görmektedir demokratik aile ortamlarında büyüyen gençlerde çeşitli sorunlarla karşılaşa bilirler ve bir bocalama dönemi geçirebilirler.ancak bu sorunlarını rahatlıkla çözebilirler.
(Dönmezer,1999,s.66)
2)Otoriter ana baba tutumunun etkisi
Bu tutumda ana baba katı bir disiplin uygular ve çocuk her kurala uymak zorunda bırakılır. Ana babadan birinin ya da her ikisinin baskısı altında olan çocuk sessiz, uslu ve dikkat li olmasına karşın; küskün, çekingen, aşırı duyarlı bir yapıya sahip olur.(Yavuzer,1999,s.31)
Bu çocuklar öfkelidirler ve onlardan korkulur. Saldırganlık ve suç işleme gibi davranışlarla topluma karşı isyan ederler. Bazen evden, okuldan kaçarlar. (Acar,Whirter,2000 ,s.71) Ayrıca, ana babadan gelen itici ve baskıcı tutumlar nedeniyle onların onayını da kazanamayan çocuk,kendini değersiz bulmaya başlar böyle bir ortamda yetişen çocuğun kendisiyle ilgili olumlu görüşler geliştirebilmesi güçleşir ve düşük öz saygıya yol açabilir.(Dönmezer,1999,s.61)
3)Aşırı hoşgörülü ana baba tutumunum etkisi
Denetimin düşük tepkiselliğin yüksek olduğu bir tutumdur. Cinsel ve saldırgan dürtüler dâhil çocukların her tür davranışları, hoşgörüyle karşılanır ve kabul edilir.
(Kulaksızoğlu,2000,s.119)
Bu şekilde yetişen çocuklar, vurucu, kırıcı ve saldırgan davranışlar sergilerler. bu çocuklar toplum kurallarını öğrenmekte güçlük çekerler. İlişkide bulundukları insanların rahatsız olmalarına neden olur. Aşırı hoşgörülü bir tutum içinde büyüyen çocukların öz denetiminden yoksun doyumsuz, hep almaya alışmış dolayısıyla paylaşma ve işbirliği yönünden yetersiz oldukları söylenebilir.(Dönmezer,1999,s.63)
4)Aşırı koruyucu ana baba tutumunun etkisi
Koruyucu bir aile ortamında büyütülen çocuklar bağımlı, özgüven duygularından yoksun ve zayıf bir kişilik geliştirirler. Kendi başlarına hareket etmekte ve karar vermekte güçlük çekerler. Her adımda ana baba ya dayanmak ister yada bir başkasının yönlendiriciliği gerek sinme duyarlar, sosyal ilişkileri de zayıf olur.arkadaş gruplarına katılamazlar,katılsalar da grubun en pasif bir üyesi olur.sorumluluk almak istemezler.kendilerini kanıtlamaları,ortaya koymaları çok güçtür sorunlarla başa çıkmada zorlanabilir ve güç durumda kaldıklarında nevrotik belirtiler gösterebilirler.ergenlik dönemine giren böyle bir çocuk çeşitli sorunlarla karşılaşabilir ve onlarda başa çıkmada güçlük çekebilir. Ana babasına bağımlı olmaktan kurtulmak, bağımsızlaşma isterse de bunu başaramayabilir.(Dönmezer,1999,s.64)
Örneğin çevremizde koruyucu tutumla büyümüş birçok genç görmemiz mümkün, hatta bazıları vardır ki üniversiteyi başka bir ilde okumaya dayanamayıp okulu bırakıp anne babasını yanına dönenler bile var.
5)İlgisiz Ana Baba Tutumunun Etkisi
Bu tutumda hem denetim hem de çocuğun ilgi ve gereksinmelerine karşı gösterilen tepki çok düşüktür. İlgisiz ana babalar çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmazlar.
Çocuğu kendilerinden uzak tutarlar. Finlandiyada Pulkkinen (1982),14 ve 20 yaşlarındaki çocuklar üzerinde boylamsal bir araştırma yapmıştır. bu araştırmanın sonuçlarına göre ilgisiz ailelerin çocukları 14 yaşında incelendiğinde iç tepkileriyle hareket eden, zamanını değerlendiremeyen içki ve sigaraya başlamış çocuklar olduklarını saptamıştır.20 yaşında incelendiklerinde ise engellenmeye karşı hoşgörüsüz oldukları saptanmıştır. Ayrıca uzun vadeli planlar yapamadıkları, kendilerini günlük olayların akışına bıraktıklarını anlık doyumlarla yetindikleri belirlenmiştir.(Dönmezer,1999,s.65)
İhmalkâr ana babaların çocukları, yetişkin rolü almada başarısızdırlar ve ergen olarak da toplumun standartlarını reddederler. Sosyal olarak içine kapanık ve kendine dönük olabilirler.(Acar, Whirter,2000,s.71)
6)Dengesiz ve kararsız ana baba tutumun etkisi
Kararsız ve dengesiz tutum ise ana baba arasındaki görüş farklılıklarından, ister kendi içlerindeki değişken tutumlardan kaynaklansın, çocuk böyle bir durumda nasıl davranacağını bilemez. Çocukta iç çatışmaların, huzursuzlukların daha sonrada tutarsız bir kişiliğin oluşmasına yol açar (Dönmezer 1999,s.64)
Tutumunu ana babanın keyifli ya da öfkeli oluşuna göre ayarlamaya çalışır. Başka bir değişle, çocuk davranışının doğru ya da yanlış oluşuna değil,Ne zaman yaparsam cezadan kurtulurum?sorusuna kafa yorar.
Kimi zaman, ceza öyle beklenmedik bir anda gelir ki çocuğun başkaldırmasına yol acar. Tutarsızlık, tek tek annenin ya da babanın, bir günün bir gününe uymaması biçiminde olabileceği gibi;anne ve babanın birbirine çok aykırı ceza ve eğitim anlayışlarının çatışmasından da doğabilir.O zaman çocuk davranışını kime uyduracağını bilemez.bir evde,bir gün görmezlikten gelinen bir yaramazlık,ertesi gün ağır ceza görüyorsa,annenin yaptığını baba bozuyor yada babanın verdiği bir cezaya anne karşı çıkıyorsa,tutarsızlık söz konusudur.Böyle bir ortamda büyüyen çocukların,güçlerinin sınırlarını bilmeleri ve doğru karar vermeleri olanaksızdır.(Yörükoğlu,1998,s.201)
(Kişisel çalışma)
[ Üyelere Özel ] 04-07-2006 12:57:50
Güzel bir çalışma