Huzurevi-Yaşlı Bakım merkezleri ve Yaşlılık

Her bireyin biyolojik bir annesi bir de babası vardır.Fakat yaşlılar toplumun ortak değeridirler.

Animist bir mantıkla olaya yaklaşacak olursak evrende varolan her şeyde bir ruhun olduğunu , nesnenin oluşumundan itibaren bir sonluluğun da var olabileceğini kabul etmek durumundayız . Bu sonluluk doğanın tabi bir kanunudur. Aynı zamanda insanğlunun da doğanın mutlak bir parçası olması beraberinde insana yaklaşımda faniliği zorunlu kılmıştır.Bir çocuğun eliyle bir yaşlının elini avucunuza aldığınızda çocuk elinin henüz yazılmamış çizgisiz bir kağıda yaşlı elinin ise yazılıp silinmekten yıpranmış,kırışmış çizgili bir kağıda benzediğini görürsünüz.

 Bebeklikten başlayan kognitif,psikososyal,psikoseksüel gelişimler yaşlılıkta yerini biyolojik,psikolojik ve fiziksel yaşlanmaya bırakır.Bu yaşlanma ve gelişimlerin içeriğine girmeden amacım toplumda bilgi kirliliğinden kaynaklanan haklarında bir ön yargı oluşmuş huzurevleri ve yaşlı bakım merkezleri konusuna azda olsa değinmek, birbirleriyle ilişkili olan bu kurumların aslında toplum ihtiyacının doğal sonucu olarak ortaya çıkmış olduklarına ve tercih edenler açısından bir hastahane kadar doğal olan,sağlık ve sosyal hizmetleri sunan yapı kompleksleri olduğuna dikkat çekmektir.

İnsanoğlu heybesinde sadece anı biriktirmekle kalmayıp yaş merdivenlerini tırmanırken hastalıkları da biriktirir ve biriken hastalıkların ortaya çıktığı dönem ise genellikle insan bünyesinin her açıdan zayıfladığı yaşlılık dönemidir.Yaşlıların sahip olduğu hastalıkları nörolojik ve psikolojik olarak kabaca iki başlık altında toplamak mümkündür.Bu hastalıklar tıbbi manada çeşitli ilaç ve tekniklerle tedavisi mümkün olsa da herhangi bir maddi karşılığı olmayan reçetesiz ilacın sevgi olduğu kanısındayım.Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında ülkemizde daha cüce ve cılız kalan bu sektörün sağlık turizminin gelişmesi ve ülkedeki ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte bu alanda hizmet sunan kurumların sayısındaki artışıda beraberinde getirmiştir.Vakıf,dernek,azınlık ve devlete ait kurumların yanısıra son dönemde özel sektöründe ilgisini çekmeyi başarmıştır.Buna bağlı olarak Akdeniz üniversitesi,İstanbul üniversitesi yaşlılık bilimi olarak kabul gören gerontoloji bölümünü açarak bu konuda öğrenci yetiştirme çabasını sürdürmektedirler.

Performans Takip Formu (PKT) eğitmenleriniz internet üzerinden girsin, siz sadece çıktıları alın.

Huzurevleri ve yaşlı bakım merkezleri hakkında toplum i?erisinde bilgi kirkirliliğinin olduğunu bu kirliliğin aynı zamanda yaşlısını bu merkezlere yerleştirenlere yönelik ayıplama, dışlamalara yol açtığını söylemek yanlış olmayacaktır.Şunun altını çizmekte fayda varki bilgi kirliliğinin ötesinde bu kurumlara bakış açımızı şekilendiren etkenlerin başında inanç ve mensubu olduğumuz kültürel doku gelmektedir.Gerek inancın gerekse kültürel dokunun görece ve özneliğine dayanarak bu ön yargı ve dışlamanın pekte makul olmadığını savunmak yerinde olacaktır.Sanıldığının aksine bu kurumlarda kalan yaşlıların "kimsesiz" olduğu tanısı doğru değildir.Her biri farklı sosyokültürel,sosyoekonomik çevrelerden olsa da her birinin kendi yaşamları içerisinde başarısı,deneyimi,kariyeri olan ve aynı zamanda ansiklopedi tadında hikayeleri olan bireylerdir.

Bir meslek mensubu olarak çocuklar için olduğu kadar yaşlıların da yüksek yararını göz önünde bulundurarak yaşamlarını sevdiklerinin yanında huzurlu ve mutlu geçirmeleri gerektiği tezinin savunucusu olduğumu belirtmek isterim.Ancak kapital bir çağda her bireyin yaşamını idame ettirmek üzere çalışmak zorunda olduğu realitesinede vurgu yapmak durumundayız.Çalışma zorunluluğunun dışında geleneksel aile yapısınya da  değişime uğradığını gelenekselikten çekirdek yapıya dönüştüğünü görmekteyiz.Bu iki durumu göz önünde bulundurursak ve yine  yaşlılar açısından çağın vebası sayılan alzheimer-demans hastalıkları yaşlının yalnız kalmasını olanaksız kılmaktadır.Evde bir bakıcının tujtulması durumundada bakıcıyı denetlemek ve yaşlının bakımını peridiyodik olarak takibini yapmak pek mümkün değildir.Bu durumda ifade ettiğim gibi hastaneler kadar tabii olan huzurevleri ve yaşlı bakım merkezleri doktoruyla,hemşiresi ve yaşlı bakım  personeli gibi  alanında eğitimli ve denetleme mekanizması işleyen beli mevzuata göre yaşlı kabulü yapan kurumlar imdada yetişmektedir.Kişisel bakım ve ayakta kısmı tedavi hizmetlerinin yanısıra yaşlının psikososyal yönden zinde kalmalarını da sağlamaktadırlar.Unutulmamalıdırki kişiyi güçlü kılan düşünceden çok duygularıdır.Bu duyguların da biyolojik olmadığı kanısındayım.Bir başka değişle akrabanız olmayan insanlardan da sevgi,merhamet,şefkat görebiliyor ve öğrenebiliyorsunuz.Bilinmelidirki her bireyin biyolojik bir annesi bir de babası vardır fakat çocuklar ve yaşlılar toplumun ortak değeridirler.Bir toplumun gelişmişlik düzeyi bu iki dezavantajlı gruba verilen hizmet ölçüsünde değerlendirilebilir.

Öğrenci, veli, verilen eğitimler, kesilen faturalara ait ayrıntılı istatistik çıkartın.