04-01-2010 |

3 Aralık

3 ARALIK ENGELLİLER GÜNÜ

3 ARALIK sadece bir gün hatırlanmak hatırlamak ne kadar kötü olsa gerek. Sadece bir gün bilindik görüntüler yaşanacak konuşmalar yapılım vaadler verilecek çelenkler bırakılacak sadece bu güne özel..Empati yapmak gerekiyor bugunun anlam kazanması için bende aşağı da empati için yardımcı olacak bazı başlıklar yazdım .. Ve bunu yapmayın kesinlikle ' özürlüler günü' gibi saçma bir kelimeyi kullanmayın engelilere özürlü diyen biraz kendinde özür arasın .Kaş yaparken göz çıkarmak bu olsa gerek..

 

??

Siz hiç tekerlikli sandalyede oturup koşmayı denediniz mi?

Siz hiç gözlerinizi bağlayıp annenizi görmeyi denediniz mi?

Siz hiç kollarınızı bağlayıp birinin size yemek yedirmesini, su içirmesini beklediniz mi?

Siz hiç konuşmayıp şarkılar söylemek istediniz mi?

Siz hiç duymayıp kordon da martıların sesini dinlemek istediniz mi?

Siz zihinsel engelli yerine gerizekalı yada deli demeyi mi tercih ediyorsunuz?

Siz hiç engelli bir yakınınıza, arkadaşınıza baktınız, ilgilendiniz, ona yardımcı oldunuz mu?

Siz hiç küçük bir çocuğu tekerlikli sandalyesinden kucaklayarak alıp belediye otobüsüne bindiniz mi?

3 Aralık Engelliler Günü’nün Tarihçesi

1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla, 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan etti. Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün “engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla tanınmasını istedi. Ve o günden beri, 3 Aralık “engelliler günü” olarak bilinmektedir.

Türkiye’de Engellilerin Durumu

Türkiye’de nüfusun yüzde 12.29′u yani 8.5 milyon kişi engelli. Erkeklerde bu oran 11.10, kadınlarda yüzde 13.45.

psikolog Hakan ÖZDEMİR

Yorumlar (2)

[ Üyelere Özel ] 16-03-2010 15:17:54

cok güzel elinize saglık

[ Üyelere Özel ] 08-03-2010 13:43:06

Elinize, yüzünüze, gözlerinize bakın hiçbiri sizin seçtiğiniz şeyler değil! Adınız bile... yaşamda hazır bulduğunuz şeyler... Şimdi kısa bir süreliğine gözlerinizi kapatın ve oturduğunuz yerden kalkamayacağınızı düşünün. Yerinizden kalkamıyor olsaydınız hayat sizin için nasıl olurdu düşünün! Şimdi de sizin kadar şanslı olamayanlar için ne yapabileceğinizi düşün... Çok birşey değil aslında... yalnızca onları olduğu gibi kabul etmek... aranıza almak... arkadaş olmak... işte hepsi bu! Teşekkürler Hakan bey, yine çok güzel bir konuya değindiniz, kaleminize ve aklınıza sağlık.

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.