30-01-2007 |

0-6 Yaş Döneminde Anne-Baba Eğitiminin Önemi

ÖZET

Yaşamın ilk altı yılında gelişme ve öğrenmenin çok hızlı olduğu ve bu dönemde edinilen deneyimlerin ileri ki yıllara temel oluşturduğu bilinen bir gerçektir. Çocuk bu dönemde en çok aile ortamı içerisindedir. Bu nedenle aile, çocuğun gelişimini desteklemede en önemli yeri tutmakta, anne-babaların çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda eğitim programları ile desteklenmesi önem kazanmaktadır. Yapılan çalışmaların aile eğitim programlarına katılan anne-babalar üzerinde çocuk eğitimi konusunda olumlu etkileri olduğu görülmektedir. Bu açıdan anne-baba eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Aile Eğitimi, Anne-Baba Eğitimi, Okulöncesi Dönem, Erken Çocukluk Dönemi.

IMPORTANCE OF EDUCATION OF PARENT WHO HAVE

0-6 YEARS OLD CHILDREN

ABSTRACT

  Development and the learning are very fast in first six years of life and those experiences in that time are basic of future which is the truth. In that time child is mostly in the family environment. Because of that family; takes important place to support child development. It is becoming important to support mother and father about subject of child development and education program studies, show positive effects about child education on mother and father who have been family education programs. Because of that, it is important to become widespread mother-father education programs.

Key Words: Family Education, Mother-Father (Parent) Training, Pre-school Years, Early Childhood Education.

GİRİŞ

  Ev ve aile çocukların gelişimlerinde olumlu ya da olumsuz etkileri olan en önemli ortamlardır. Çocuk doğumla birlikte öğrenmeye başlar ve bu öğrenme süreci erken çocukluk dönemi boyunca devam eder. Çocuk bu dönemde yaşamının büyük bir bölümünü aile ortamında geçirir. Bu nedenle çocukların eğitiminde anne babanın rolü çok daha büyük ve önemlidir. Anne babalar çocuğun yeni şeyler öğrenmesini sağlayan, bilişsel, psiko-motor, dil, sosyal ve duygusal özelliklerinin gelişmesi açısından çocuklarının ilk eğitimcileridirler.

  Çocuk yetiştirme konusunda, UNICEF ve Latin Amerika Episkopal Konferansı tarafından son zamanlarda gerçekleştirilen araştırmalar, bir çok ana babanın çocuk gelişimine ilişkin yeni bilgilerden haberdar olduklarını, ancak bu bilgilerin genellikle uygulanmadığını göstermektedir (UNICEF, 1999). Oysa anne babaların çocuklarının eğitiminde deneme yanılma yöntemlerini kullanmaları çocuk üzerinde çok ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle anne babalık sanatı ciddiye alınmalıdır. Geleceğin ve toplumun temeli olan en değerli varlıklarımız için bu sanatın öğrenilmesi gerekmektedir (Navaro, 1987). Nitekim çocuğun içinde doğduğu aile ortamı, çocuğun gelişimini belirlemede önemli rol oynamaktadır. Çocuğun, kalıtımla getirdiği özelliklerinin ne kadar gelişeceği, nasıl biçimleneceği ve daha sonraki yılları ne derece  etkileyeceği; ailenin sosyo ekonomik ve sosyo kültürel niteliği çocuklarına sağladıkları uyaranlar, aile bireylerinin birbirleriyle  ve çocukları ile olan ilişkileri, çocuk yetiştirme tutumları, sözel iletişim biçimleri, nasıl bir model oluşturdukları, sağlık, beslenme, gelişim ve eğitim konularındaki  bilgileri gibi aile ortamı ile ilgili pek çok değişkene bağlıdır. Bu durumda çocuğun gelişim ve eğitiminde bu denli belirleyici etkileri olan aile bireylerinin, çocuk gelişimi ve eğitimi konularında bilgilendirilmeleri, bilinçlendirilmeleri ve öğrendiklerini davranışa dönüştürebilmeleri için belli bir program çerçevesinde eğitilmeleri gerekmektedir (Üstünoğlu, 1991).

  Günümüzde anne ve babalar, artık geleneksel çocuk yetiştirme yöntemlerinin yetersizliğinin de bilincindedirler. Bu durum anne babaları “en sağlıklı eğitim koşulları” konusunda bir arayışa itmektedir (Öztop ve Telsiz, 1996). Anne babalar, çocuklarını en iyi şekilde nasıl yetiştirecekleri konusunda kararsız kalmakta ve ana baba eğitimi zorunlu hale gelmektedir (Crase ve diğerleri, 1981).

  Çocuğun çevresine destek vermeyi amaçlayan programlar, çocuğun bakım ve eğitimini üstlenen kişilere çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda bilgi vermektedir. Böylece bu programlar aracılığı ile ailenin eğitici ve bakıcı rolü pekişmekte ve bu yolla desteklenen ve değişen bir ev ortamı, çocuğun gelişimindeki olumlu etkileri devamlı hale getirmektedir (Sucuka ve diğerleri, 1997).

  Çocuk merkezli anne-baba eğitim programına katılmış olan ailelerin çocuklarının zihinsel yetenekleri, bilişsel, sosyal, duygusal, dil, psiko-motor, kişilik gelişimi açısından evde bakılan, ailesi eğitim görmemiş çocuklardan anlamlı biçimde daha iyi performans gösterdikleri, sonraki yıllarda okul başarıları üzerinde olumlu etkileri olduğu ve eğitim programlarından daha iyi yararlandıkları, okula uyum ve benlik kavramı gelişimlerinin daha iyi olduğu görülmektedir (Myers, 1996; Kağıtçıbaşı, 1989; Sucuka ve diğerleri, 1997; Seçkin ve Koç, 1997; Kağıtçıbaşı, 1990).

  Anne babaların, programları tamamlamasından sonra ailelerin, kendi hayatlarını kontrol altına alma, çocuklarına daha esnek davranma ve onlara sözel veya sözel olmayan davranışlar ile destek olma becerilerinde olumlu değişiklikler  görülmüştür (Yıldıran, 1983). Bu programların, annelerin çocuklarına çok yönlü gelişimlerini destekleyici bir çevre sağlamalarında, çocukları ile karşılıklı bir anlayış içinde olmalarında, çocuklarını daha iyi anlamalarında, sonraki yıllarda çocuklarının ödevlerine daha fazla yardımcı olmalarında, öğretmede teşvik, övgü, olumlu geri besleme, akıl yürütme ve  bilişsel yaklaşımları kullanmalarında olumlu etkileri olmuştur. Ayrıca ebeveynlerin yaşam şekilleri de farklılık göstermiş ve eğitim almış annelerin aile içindeki statüleri daha yükselmiş, aileleri ile daha olumlu ilişkiler içine girdikleri, ailede karar verme sürecine daha fazla katılmaya başladıkları ve çocuğun disiplini konusunda daha fazla söz sahibi oldukları gözlenmiştir (Sucuka ve diğerleri, 1997; Kağıtçıbaşı, 1990). Annelerin çocuğu ile nasıl bir etkileşim içine gireceği, çocuğuna uyguladığı disiplin yöntemleri, ev ortamında eğitimsel olarak çocuğuna uygun uyarıcı bir çevre ve materyal hazırlama konularında eğitim programlarına katılmayan annelerden anlamlı farklılıklar gösterdikleri saptanmıştır (Turan ve diğerleri, 1997). Yine bu tip eğitim programlarına katılan babaların programlar sonrasındaki durumlarına bakıldığında ise babaların, çocukları ile oyun oynamak için onlara zaman ayırdıkları, gelişimlerini destekleyici etkinlikler yaptıkları ve baba çocuk iletişiminde olumlu farklılıklar olduğu bulunmuştur. Ayrıca eğitim programları öncesinde babaların çocuklarının yaşlarına göre gelişim özelliklerini bilmedikleri ve bu konuda aldıkları bilgiler doğrultusunda çocuklarının gelişim özellikleri hakkında bilgi sahibi oldukları görülmüştür (Şahin, 1998).

  Sürekli ve hızlı değişimin yaşandığı günümüz toplumlarında kültürel yapıdaki farklılaşmalar annelik babalık rollerini değişime zorlamaktadır. Bu nedenle anne babalara yönelik aile destek ve eğitim programlarının hazırlanması gerekmektedir. Anne baba eğitimi programlarının geliştirilmesinde ise ilk olarak anne babaların çocuk yetiştirmeye yönelik gereksinimleri saptanmalıdır (Crase ve diğerleri, 1981). Anne babalara yönelik destekleyici eğitim programlarının temel hedefleri ise şunları kapsamalıdır:

  1. Ailelerin çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda bilgilendirilmelerini sağlamak,
  2. Her yaşın gelişim özelliğine göre çocuklarını tanımalarında yardımcı olmak,
  3. Çocuğun her alandaki gelişimini desteklemelerine ve hızlandırmalarına doğrudan katılımlarını sağlamak, özellikle zihinsel ve dil gelişimlerini desteklemek,
  4. Ana babayı aile ile çocuk arasında sağlıklı bir iletişim kurmanın önemi ve çocuk yetiştirme tutumları konusunda bilgilendirmek,
  5. Çocukların davranış ve alışkanlıklarını değiştirme yollarını öğretmek,
  6. Ana baba adaylarını eğitmek,
  7. Evlat edinen ailelere, üstlendikleri ana baba rollerini benimsetmek,
  8. Ailelere çocuk sağlığı, beslenmesi konusunda yardımcı olmak,
  9. Aileleri kendi hakları ile ilgili olarak bilinçlendirmek,
  10. Ailelere, çocuğunu kendi kendine kararlar alabilen ve aldığı bu kararların sorumluluğunu taşıyabilecek, özdenetim sahibi girişken, hem kendi haklarına saygılı, duygu ve düşüncelerini rahatlıkla söyleyebilen yeteneklerini kullanabilen, kültür değerlerine sahip, ruh ve beden sağlıklı bir kişi olarak, yetiştirmeleri için gerekli bilgileri vermek (Üstünoğlu, 1990).

  Aile eğitim programlarının temel  amaçları çok benzemekle birlikte uygulama da farklı yöntemler kullanılmaktadır. Bu farklı modelleri genel olarak evde aile eğitimi, okulöncesi kurumlarda çocuk eğitimi ile kaynaştırılmış aile eğitimi, kurumlarda aile eğitimi ve basın yayın araçları ile yapılan aile eğitimi olarak gruplandırmak mümkündür (Temel ve Ömeroğlu, 1993; Temel, 1998).

  Sonuç olarak, doğum öncesinden başlayarak çocuğun gelişiminde önemli rol oynayan anne babanın çocuğuna en iyi imkanları yaratması, çocuğun eğitimine etkin olarak katılabilmesi, onunla sağlıklı bir etkileşime girebilmesi ve gelişimini destekleyici uyarıcı bir ortam hazırlayabilmesi gibi konularda desteklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle aile eğitim programları ile anne babaların bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önem kazanmaktadır. Nitekim bu tip destekleyici eğitim programlarına katılan ailelerin pek çok olumlu özellikler kazandığı görülmektedir. Bu konuda alan ile ilgili kurum ve kuruluşların birlikte çalışması eğitimin geniş kitlelere yaygınlaştırılmasında önemli rol oynayacaktır.

KAYNAKLAR

Anon, 1999. “Ana Baba Eğitimi: Çocukların İlk Öğretmenlerinin Desteklenmesi” Dünya Çocuklarının Durumu 1999, UNICEF.

Crase, S. J., Colleen, C., Kontos, S. 1981. “Parent Education Needs And Sources As Perceived by Parents”, Home Economics Research Journal.  9 (3): 221-231.

Kağıtçıbaşı, Ç. 1989. “Okulöncesi Eğitimi ve Bir Erken Destek Modeli Olarak Anne Eğitimi” YA-PA 6. Okulöncesi Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri, İstanbul, s.23-28.

Kağıtçıbaşı, Ç. 1990. “Çocuk Gelişiminde Erken Destek Projesi: Türkiye Örneği” Erken Çocukluk Eğitiminde Farklı Modeller Semineri. Editör: Sevda Berkman. Eylül 10-14, İstanbul, s.41-59.

Myers, R. 1996. “Hayatta Kalan Oniki. Varol Matbaası, Ankara.

Navaro, L. 1987. “Çağdaş Anne Baba Eğitimi Neleri Kapsayabilir?”. YA-PA 5. Okulöncesi Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri, 7-12 Eylül, s.43-47.

Öztop, H. ve Telsiz, M. 1996. “Ana-Baba Eğitimi” Yaşadıkça Eğitim. 46, s.4-7.

Seçkin, N. ve Koç, G. 1997. “Okulöncesi Eğitimde Okul-Aile İşbirliği”. Yaşadıkça Eğitim. 51, s.5-10.

Sucuka, N., Özkök, S.Ü. ve Vardar, B. 1997. “Anne Çocuk Eğitim Programı: Uygulama ve Değerlendirme” Okulöncesi Eğitim Sempozyumu “Okulöncesi Eğitimde Yeni Yaklaşımlar” 30-31 Mayıs 1996, Ankara,  s.51-83.

Şahin, F.T. 1998. “Destekleyici Eğitim Programlarının 5-6 Yaş Grubunda Çocuğu Olan Babalar Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi’’. H.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara.

Temel, F. ve Ömeroğlu, E. 1993. “Türkiye’de Okulöncesi Eğitimin Yaygınlaştırılmasında Aile Eğitimine Dayalı Modeller”. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Okulöncesi Eğitim Genel Mdr. Okulöncesi Eğitimi, Nisan, Ankara.

Temel, F. 1998. “Anne-Çocuk Eğitim Programı ve Yaygınlaştırılması” Çağdaş Eğitim. 247, Ekim, s.8-10.

Turan, E.Ö., Şahin, F.T., Turla, A. ve Can, M. 1997. “Çocukluk Döneminde Ev Ortamının Çocuğun Eğitimine Etkisi”. I. Ulusal Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Kongresi. 28-30 Mayıs, Ankara, s.316-335.

Üstünoğlu, Ü. 1990. “Ailelerin Okulöncesi Dönemin Önemi Konusunda Bilinçlendirilmesi”. Türkiye Aile Yıllığı. T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Yayınları Genel Yayın No:10, Ankara, s.49-55.

Üstünoğlu, Ü. 1991. “Aile Eğitiminde Farklı Yaklaşımlar”. Aile Eğitimi. T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Yayınları. Ankara, s.80-89.

Yıldıran, G. 1983. “Okulöncesi Eğitimde Okul, Ana Baba ve Çevre Arasındaki İşbirliğinin Sağlanması”. Okulöncesi Eğitimi ve Sorunları. TED Yayınları, Ankara, s.82-83.

Dr. Özlem ERSOY

Dr. Fatma Tezel ŞAHİN

http://www.mef.gazi.edu.tr/mefeski/dergi/99-1/bolum7.doc

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen