27-11-2010 |

'Türkiye'de Engelli Bireylerin Sosyolojik Profili' Konferansı

Malatya İnönü Üniversitesi 'Türkiye'de Engelli Bireylerin Sosyolojik Profili' Konferansına Ev Sahipliği Yaptı

İnönü Üniversitesi'nde 'Türkiye'de Engelli Bireylerin Sosyolojik Profili' konulu konferans düzenlendi.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İnönü Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Salonu'nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Esra Burcu, 'Engelli bireylere ilişkin bilimsel veri tabanının oluşturulmasına yönelik akademik çalışmaların hala yetersiz olduğuna' dikkati çekti.

Batıda engellilik olgusuna ilişkin tartışmaların 1960'lı yılların sonlarında şekillenmeye başladığını dile getiren Burcu, engellilik tanımının medikal ve sosyal model yaklaşım şeklinde iki ana boyutta tartışıldığını vurguladı.

Prof. Dr. Esra Burcu şöyle konuştu:

'Engellilik patolojik bir durum olarak tanımlanıyor. Literatüre baktığımız zaman bu yaklaşımın geleneksel bireysel medikal modelci olarak tanımlandığını görüyoruz. Hastalık ve sakatlığın tıbbi açıklanmasıyla ilgilenilmiş, yaşam alanlarında karşı karşıya kalınan sosyal ve çevresel engellemelerle, dışlanmalarla, politikleşmelerle, organizasyonlarla ilgilenilmemiştir. Oysaki sosyal model bir alternatif yaklaşım olarak aslında medikal modeli eleştirerek ortaya çıkmıştır. Burada engellilik tanımının sadece tıp perspektifinden bakılarak yapıldığı eleştiriliyor. Deniliyor ki engelliliğin sosyal anlamı bu tanımın dışında tutuluyor. Asıl önemli olan engelli olmanın sosyal anlamının ortaya çıkarabilmektir. O yüzden sosyal model tanımının geliştirilmesi çok önemlidir.'

Sosyal modelin tarihsel gelişimine bakıldığında Amerika ve Avrupa'daki gelişmelerin dikkat çektiğini dile getiren Burcu, Avrupa'da daha çok sosyal organizasyonel yaklaşım çerçevesinde engellilik tartışılırken, Amerika'da sosyo-politik ve sosyo-tarihsel bağlamda engelliliğin tartışılmaya başlandığını ifade etti.

Batı dünyasında dönüşüm yaşanırken Türkiye'de ise engelliliğe ilişkin akademik veri tabanının çok da geniş, doyurucu olmadığına işaret eden Burcu, şöyle devam etti:

'Cumhuriyet döneminden 2000'li yıllara kadar engelli bireylerin birçok yönü ele alınıyor. Özellikle Avrupa Birliği süreci ile birlikte ülkemiz daha ciddi, daha sistematik engelliliğe yönelik veri tabanının oluşturulması için geniş çalışmalar olmuştur. Tabii bütün bunlara rağmen bu çalışmalar yeterli değildir. Engellilik konusunda mevcut yetersiz altyapı ve kurumsallaşmayı uzun ve orta vadede gidermek amacıyla 2000'li yıllarda bir çaba görünüyor. Öncelikle engellilerin sosyal hakları, insan hakları çerçevesinde daha dikkate değer bulunmaya başlanıyor. Engelli bireylere ilişkin bilimsel veri tabanının oluşturulmasına yönelik akademik çalışmaların hala yetersiz olduğu dikkat çekicidir. Türkiye?de, Avrupa ve Amerika'nın aksine engelli nüfusun betimsel özelliklerine ilişkin ciddi kapsamlı istatistikler yetersizdir.'

Türkiye'de özürlü birey olmanın temel sosyolojik özellikleri ve sorunları üzerine yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını da paylaşan Prof. Dr. Esra Burcu, toplam bin 321 kişiyle yüz yüze görüşmeler yaptığını ifade etti.

Burcu, 'Türkiye'de yaşayan engelli bireylerin yaklaşık 7-8 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Bu bireyler doğrudan ilişkide bulundukları aileleriyle birlikte düşünüldüğünde, (engellilik) konusu yaklaşık 25-30 milyon kişiyi öncelikli olarak ilgilendirmektedir. Bu çerçevede var olan gerçeklik, Türkiye'de engelli bireyler ve çevreleri toplumda doğrudan ya da dolaylı olarak çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Engelli bireylerin yaşadıkları sorunlar yaşamın her alanında varlık göstermektedir. Türkiye'de, özellikle engelli bireyler ve aileleri için yaşamlarını kaliteli olarak sürdürmek oldukça güç gözükmektedir' diye konuştu.

Kaynak: AA

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.