23-06-2009 |

Topçu: Sakat ve Özürlü Kelimeleri Lügattan Çıkarılmalı

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, ''Sakat ve özürlü kelimeleri lügattan çıkarılmalı, engelli kelimesi kullanılmalı'' dedi.

Topçu: Sakat ve özürlü kelimeleri lügattan çıkarılmalı

Topçu, Dünya Engelliler ve Dostları Gelişim Derneği Genel Başkanı Nedim Kılıç'ı parti genel merkezinde kabul etti.

Kılıç, ziyaretlerinin Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatından dolayı başsağlığı, Topçu ve ekibinin göreve gelmesinden dolayı tebrik amacı taşıdığını belirtti.

Engellilerin sorunlarını anlatan Kılıç, ''Benim bir bacağım yok, devlet 'yüzde 40 engellisin' diyor, diğerinin bacağında sadece kısalma var ona 'yüzde 60 engellisin' diyor'' diye konuştu. Kılıç, devletin özel eğitim alan kişiler için özel kuruluşlara para ödediğini de anımsatarak bu konuyla ilgili büyük suistimaller yapıldığını bildirdi.

Yurtdışından ücretsiz malzeme getirildiğini de anlatan Kılıç, ancak devletin gümrükte kendilerinden para istediğini, para bulsalar bile malzemenin nakliyesi için ücretsiz araç bulamadıklarını söyledi.

BBP Genel Başkanı Topçu ise ''sakat ve özürlü'' kelimesinin lügattan çıkarılarak yerine ''engelli'' kelimesinin kullanılması gerektiğini söyledi. Topçu, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın ismindeki ''Özürlü'' kelimesinin çıkarılmasını da istedi.

TBMM'ye engelliler ile ilgili kanun teklifi verdiklerini anımsatan Topçu, ''Yasayı çıkaracaklar, yarın bu yasaya ihtiyaçları olabileceğini düşünerek imza atsalar zaten sorun kalmaz. Bunun için AB normlarına bile gerek yok'' görüşünü dile getirdi.

Kaynak: aa http://www.stargundem.com

Yorumlar (1)

[ Üyelere Özel ] 02-07-2009 00:31:17

BBP Genel Başkanı sayın Yalçın TOPÇU'yu; engellilere bakış açısı ve hassasiyetinden dolayı yürekten kutluyorum. Engellilere sakat veya özürlü denilmesi gerçekten incitici ifadeler. Keşke sadece bununla kalınsa?!... Birçok rehabilitasyon merkezlerinin engellilere bakış açısını çok iyi biliyoruz. Özel eğitimle hiç ilgisi olmayan, bu işi emlakçı veya oto galerici zihniyetiyle sadece ticaret matahı olarak gören kurum sahipleri vardır. Engelli devam etsin-etmesin; eğitim ücretlerini alan, eğitim programlarını imzalamayan öğretmenleri vicdansızca işten atan, haftada bir gün kuruma gelen ancak altı gün gelmiş gibi imza atan, hatta hiç gelmeyip belgesini kiralayan ve aylık eğitim ücreti programlarına imza atan, gerçekte 1.500-4.000 TL arasında çalıştırdıkları halde maaş bordrolarındaki asgari ücretin karşısına imza atan maliyeyi, SGK.nu yanıltan ve zarara uğratan öğretmen müsfettelerini baş tacı yapan kurum sahiplerini biliyor ve duyuyoruz. Rehabilitasyon merkezlerinin bir çoğun da engelli yavrularımıza elma-armut resmi boyatıp birkaç ta çizgi çektirerek eve gönderen kurum sahipleri ve basiretsiz öğretmenlerin olduğunu hep biliyoruz. Milli Eğitim Müdürlüklerinin ise bu kirli oyunlar karşısında sadece seyirci kalması veya usulen soruşturmalarla iddiaları geçiştirmesi işin başka üzücü bir tarafıdır. Dolayısıyla bu tür rehabilitasyon merkezlerini eğitim kurumu olarak görmemiz de mümkün değildir. Bunu adı resmen; engelliyi istismar etmek, ailenin gözünü boyamak, haksız kazanç elde etmek ve organizeli bir şekilde devleti dolandırmaktır. Selam, sevgi ve saygılarımla...

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.