16-11-2012 |

"Sakat", "Özürlü" ve "Çürük" İfadeleri Kaldırılıyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, tüm mevzuatı taradıklarını belirterek, kanunlardaki ''özürlü', ''sakat'' ifadelerini ''engelli'' ifadesiyle değiştireceklerini bildirdi.

Bakan Şahin, Ulaşılabilirlik Destek Projesi için düzenlenen imza töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kanuni sürenin dolmasının ardından ulaşılabilirlikte kurallara uymayanlara verilecek cezalara ilişkin Şahin, Özürlüler Kanunu kapsamında ulaşılabilirlik için verilen sürenin gelecek yılın Temmuz ayında tamamlanacağını söyledi.

Bakanlığın yanı sıra illerde izleme ve değerlendirme komisyonlarının oluşturulacağını ifade eden Şahin, bu komisyonlarda ilgili bakanlık ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle akademisyenlerin de görev alacağını belirtti.

Yerel yönetimlerin altyapıyı, kaldırımları, toplu taşıma araçlarını, kapalı alanları düzenlemeleri için 7 aylarının kaldığını vurgulayan Şahin, ''Bunu yapanla yapmayanların ayırt edildiği, izlendiği ve sonuçlandığı bir sisteme geçiyoruz'' diye konuştu.

Bakan Şahin, verilecek cezalara ilişkin ise şunları söyledi:

''Özel sektörde her seferde bin-5 bin lira arasında yılda 25 bin liraya kadar, kamuda ise her seferde 5 bin-25 bine liraya kadar yılda 500 bin liraya kadar ceza verilebilecek. Yaptırım bakımından ve kamunun yükümlülüğü bakımından çok önemli olduğu görülüyor. Herkes bu cezaları almamak için hızlı davranmalı.''

    

''Gereğini yapmayanların borçlu olduğunu düşünüyorum''

    

Bir gazetecinin çöp kamyonunun çarpması sonucu akülü aracında yaşamını yitiren Nevzat Özyavuzer'in ailesine taziye ziyaretine gittiği hatırlatarak, ''Bununla ilgili belediyenin mi yoksa belediye çalışanının mı cezalandırılması gerekiyor'' sorusu üzerine Bakan Şahin, olayın hukuki boyutunun devam ettiğini vurguladı.

Aileye yaptığı taziye ziyaretiyle onların acısını paylaşmaya çalıştığını dile getiren Şahin, şöyle konuştu:

''Yaşanan olay ulaşılabilirliğin ne kadar önemli bir konu olduğunu bir kez daha gösterdi. Bizim için bir sembol oldu. İnsanlarımızın vicdani değerleri çok önemli. Nevzat'ın tekerlekli sandalyedeki fotoğrafına, duruşuna ve çaresizliğine bakıp gereğini yapmayanların her yönden borçlu olduğunu düşünüyorum.''

    

Engellilere yönelik farklı tanımlamalar

    

Yasalardaki ''sakat'' ve ''özürlü'' ile askerlikteki ''çürük'' ifadelerinin kaldırılmasına yönelik çalışmalara ilişkin soru üzerine Şahin, engellilerle sorunlarının çözümüne yönelik birçok çalıştay düzenlediklerini hatırlattı.

Çalıştaylarda engellilerin kendilerine yönelik, ''sakat'', ''çürük'' gibi farklı tanımlamalardan duydukları rahatsızlıkları dile getirdiğini anlatan Bakan Şahin, şunları söyledi:

''Bu tür farklı tanımlamalar onları ikincilleştiriyor. Toplumdaki bakış açısı, bunun davranışa dönüştürülmesi tanımla doğrudan ilgili. Bu dünyada da böyle. Uluslararası toplumda da hukukta da engellilerle ilgili 'sakat', 'çürük' gibi tanımlamaların hepsi kaldırılıyor.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne yetiştirilmek üzere bütün çalışmamızı tamamladık. Önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantısına yetiştirilecek şekilde hukuki bakımdan bütün mevzuatları taradık. Denizciler Kanunu'nda da bir ifade varsa bunun nasıl düzeltileceğini hazırladık. Askerlik Kanunu'nda raporlamada, 'çürük raporu'ndan bahsediliyor. O 'askere gitmeme gerekçesi' olarak değiştirilecek şekilde bir tanımlamaya gidiyoruz.

İlk olarak söylemde ikincilleştirmenin, onları küçültmenin doğru olmadığını, bu tanımlamalarla her şeyin başladığını düşünüyoruz. Arkasından da 2005'te çıkardığımız yasada uygulamalarda yaşanan sorunları yeniden çalışıyoruz. Bu işin başı. 'Sakat'ı, 'çürüğü' değiştirip 'engelli' yapıyoruz. Ama tek tanımla değil. Eğitimde sağlıkta istihdamda ilgili bütün mevzuatlarda yeni hedefimize göre de yasayı da çalışıyoruz. Muhtemelen bir ay içinde bunu da bitip Bakanlar Kurulu'na göndereceğiz.''

Bir gazetecinin mahkumların eşleriyle görüşebilmelerine yönelik yasa tasarısının TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu hatırlatarak değerlendirmesini sorması üzerine Şahin, bu hakkın verilmesini ''çok insani'' bulduğunu kaydetti.

Şahin, bir otelde düzenlenen Ulaşabilirlik Destek Programı (UDEP) Lansmanı ve İmza Töreni'ndeki konuşmasında engellilere yönelik çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

''Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Herkes mutlu olmadıkça biz mutlu olmayacağız'' anlayışıyla yola çıktıklarını belirten Şahin, herkesin tüm kaynaklardan eşit faydalanmaları için insan odaklı anlayışla çalıştıklarını söyledi.

Özellikle dezavantajlı gruplara yönelik pozitif ayrımcılık yaptıklarını ifade eden Bakan Şahin, bu konuda ulaşılabilirlik çalışmalarının önemli olduğunu belirtti.

Engellilerle ilgili 2005'e kadar hiçbir hukuki altyapının olmadığını, Türkiye'de ilk defa engellilere yönelik kanunun bu tarihte çıkarıldığını vurgulayan Şahin, engellilere eğitimde, sağlıkta, istihdamda fırsat eşitliği sağlamak için çalıştıklarını bildirdi.

Engellilerin hizmet alacakları yere güvenli ve bağımsız olarak gidebilmesinin önemine dikkati çeken Bakan Şahin, bunun için gerekli altyapının oluşturulması gerektiğini kaydetti.

Bakanlık olarak 41 bin engelli öğrenciye taşımalı eğitim desteği sağladıklarını dile getiren Şahin, engelli raporunun alınması konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesine yönelik Sağlık Bakanlığı ile çalıştıklarını da bildirdi.

    

Engelli atamaları

    

Engellilerin istihdamına yönelik önemli adımların atıldığına dikkati çeken Şahin, şunları söyledi:

''Kamuda geçen yıl başardığımız bir sınav modeli var. Her engelliyi kendi içinde sınav yapıyoruz. Bu dünyada uygulanan en önemli ve tek model. İşitme engellileri, görme engellileri, zihinsel engellileri kendi içinde sınav yaptık.

Ramazan ayında Sayın Başbakanımızın da katılımıyla 7 bin engellimizin işe yerleştirilmesini sağladık. Şu anda 23 bin engellimizin kamuda boş olan kadrolarını yeniden istihdam alanı oluşturmak için de müsteşarımız, Devlet Personel Başkanlığı ve Çalışma Bakanlığı ile birebir çalışıyor. Hangi kadroda ne boşluk var, bunları nasıl dolduracağız. İlgili kanuna göre engelli istihdamında bir yılda ikinci defa alım yapamıyoruz. 2013 yılının başında bu çalışmaları tamamlayacağız ve kamudaki boş kadroları dolduracağız.''

Yaptıkları çalışmalar sonucu engellilerin sokağa çıkmaya başladığını ifade eden Bakan Şahin, ''İlden ile farklı uygulamalar olmasına rağmen genel Türkiye fotoğrafı zayıf kaldı'' diye konuştu.

Yeni projeyle söz konusu çalışmaların hızlanması temennisinde bulunan Şahin, ''Bu kadar çabaya rağmen gerekli hassasiyeti göstermeyen kurumlarla ilgili gerekli yaptırımları uygulayacağız. Gerekli, ağır müeyyideleri uygulamaya başlayacağız. Bu işi yapmayanlar ağır para cezalarıyla karşı karşıya kalacak'' uyarısında bulundu.

Nevzat Özyavuzer'in çöp kamyonunun çarpması sonucu akülü aracında yaşamını yitirdiğini de hatırlatan Bakan Şahin, şunları kaydetti:

''Biz bunu on yıllar önce yapmış olsaydık bugün Nevzat kardeşimiz yaşıyordu. Nevzat kardeşimizin hayatını kaybetmesiyle ilgili binlerce mazeret üretebiliriz. 'İki arabanın arasından hızla çıkmış' diyebiliriz, 'çöp kamyonu çok hızlıydı' diyebiliriz. Ama bunun insani, vicdani ve ahlaki olarak da kendi noktasında kendi cevabını vermemiz gerekiyor. Kendi vicdanınız en önemli adalet terazisidir. Çözüm makamındaki herkesin ben de dahil olmak üzere o resmi gördüğümüzde alacağımız ders, bu yapacağımız çalışmaların çok daha hızlandırılmasıdır.''

    

''Engel gönüllerde, vicdanda ve kalpte''

    

Engellilere yönelik yapılanların özümsenmesi, davranış haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Şahin, şöyle devam etti:

''Engel bedende değil, engel gönüllerde, kalpte ve vicdanlarda. Engelsizler engellileri görmek istemiyor. Hep kendisinin engelsiz, genç, sağlıklı olarak hayata devam edeceğini zannediyor. Hep yaşlanmayacağını, hasta olmayacağını, engelli olmayacağını zannederek hayatına devam ediyor.

Ben ameliyattan çıktıktan sonra tekerlekli sandalyede oturdum. Elimde bastonla bu şehirlerde ne kadar zor yürünebildiğini gördüm. Ameliyattan sonra bunu yaşadım. Ama bunun için illa ameliyat olmaya da gerek yok. Bunu bizim en önemli insani ve vicdani görev alanlarımızdan birisi olarak görüyoruz.''

Protokol imzalandı

    

Konuşmaların ardından Bilecik, Burdur, Çankırı, Kilis, Mardin, Rize, Van'dan gelen vali, belediye başkanlarıyla projeler imzalandı.

Projeyle kentlerde ulaşabilir hale getirilecek alanlar belirlenecek. Bu alanlarda kamu tarafından yoğun kullanılan binalar, sağlık yapıları, eğitim yapıları, ibadethaneler gibi binalar, kaldırımlar, yaya geçitleri, alt ve üst geçitler, toplu taşıma durakları belirlenecek.

Buraların ulaşılabilir hale getirilmesine yönelik çalışmaların bilimsel ölçütlere, TSE standartlarına uygun biçimde Genel Müdürlükçe verilecek eğitim ve teknik bilgi desteğiyle uygulamaya geçirilmesi amaçlanıyor.

Proje kapsamında belirlenen 7 ildeki yerel yönetimlere bütçe aktarılacak. Valilikler aktarılan bütçelerin projeye uygun harcanması, izlenmesi ve denetlenmesini sağlayacak.

Kaynak: http://www.akparti.org.tr

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.