Özürlünün sigorta işveren payını devlet ödeyecek

Özürlünün sigorta işveren payını devlet ödeyecek

---

İş Kanunu’nun 30. maddesinde değişiklik öngören teklif ile, ‘İşverenin yasal yükümlülük kapsamında ya da kapsam dışı çalıştırdığı özürlü işçilerin sigorta primlerinin işveren hissesine düşen meblağın İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması’ hükmü getiriliyor. Buna göre, 380 YTL’lik asgari ücrette işveren payına düşen 114,17 yeni lira özürlü çalıştıran patronlardan alınmayacak.

Şahin’in verdiği bilgiye göre, Türkiye’de 8,5 milyon özürlü bulunurken, Aralık 2005 itibarıyla 24 bin özürlü kontenjanı yasal müeyyidelere rağmen boş tutuluyor. İşverenlerin yasadaki özürlü istihdam etmeyenlere yönelik ağır cezalara rağmen özürlü işçi çalıştırmaya yanaşmadığını belirten Şahin, “Ceza uygulandığında da idari mahkemelerde dava açıyorlar. Biz verdiğimiz teklifle özürlülerin çalışma yaşamına aktif katılmasını kolaylaştırmak istedik.” diye konuştu. İşçi maliyetlerinin işverenler üzerinde ağır bir yük oluşturduğunun altını çizen Şahin, bunlara bir de özürlü, terör mağduru ve eski hükümlülerin eklenmesini doğru bulmadıklarını söyledi. 4857 sayılı İş Kanunu, 50 ve üzerinde işçi çalıştıran işyerlerine özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru istihdam etme zorunluluğu getiriyor. Bu yükümlülüğe uymayan kamu kurumları ya da özel kuruluşlara çalıştırmadığı her özürlü kontenjanı için 750 YTL para cezası veriliyor. Bu düzenlemede değişiklik öngören teklif, cezayı brüt asgari ücretin iki katına (1.070 yeni lira) çıkarırken, cezaların İşsizlik Sigorta Fonu hesabına yatırılması hükmünü getiriyor.

Oya satan ev hanımına vergi muafiyeti

Kanun teklifinin ikinci bölümünü ise ev ekonomisine katkı amacıyla ürettikleri halı, kilim, nakış, oya ve benzeri el ürünlerini satan kadınlara yönelik düzenleme oluşturuyor. Özürlüler gibi kadınların da işgücü piyasasına katılmasında benzer sorunların yaşandığını vurgulayan Şahin, kadın istihdamı oranının her yıl gözle görülür biçimde azaldığını belirtti. 2005 yılı itibarıyla 5 milyon 891 bin kadının işgücü piyasasında bulunduğunu dile getiren Şahin, 2003’te yüzde 26,6 olan kadın istihdamının geçen yıl yüzde 25’e düştüğünün altını çizdi. Bu tabloyu tersine çevirerek kadın istihdamını artırmayı amaçlayan teklif, Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik öngörüyor. Buna göre, kendi işlerinde dükkan açmaksızın, çırak ya da yardımcı çalıştırmaksızın tek başlarına üretim yapan kadınlar Gelir Vergisi’nden muaf tutularak kayıt altına alınacak. Teklifle vergi muafiyeti kapsamına alınanlar şöyle: “Çırak ya da yardımcı işçi dışında hariçten işçi almamak ve kayıt şartı ile evlerinde, kooperatif çatısı altında ya da belediye, il özel idaresi ve köy tüzel kişiliklerinin tahsis ettiği yerlerde vakıf, dernek, halk evi, meslek odaları gibi kuruluşların toplu çalışma mekanlarında ürünlerini üretip imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, dantel, her nevi nakış işlerini ve her nevi turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, ip ve urganları dükkan açmaksızın satanlar.”

Söz konusu kanun teklifini Maliye ve Çalışma bakanlıklarına sunan Şahin, olumlu cevap aldığını bildirdi. Maliye Bakanlığı’nın Gelir Vergisi Kanunu’nda kapsamlı bir değişiklik üzerinde çalıştığını anlatan Şahin, evde çalışan kadınlara yönelik vergi istisnasının bir an önce yasalaştırılacağını vurguladı. Şahin ayrıca Çalışma Bakanlığı’nın özürlü sigorta primlerinin işverene düşen kısmının fon tarafından karşılanmasına sıcak baktığını dile getirdi.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/?hn=288951&bl=ekonomi&trh=20060528