Özürlüler Üzerinden Vurgun Mu?

Türk toplumu önünde küçük düşürmek ve itibarlarını zedelemektedir.
Önceki gün (16.06.2008) tarihinde bazı tv kanallarında, gazetelerde ve internet sitelerinde anadolu ajansı kaynaklı olarak “özürlüler üzerinden vurgun” başlığıyla ilgili olarak yayınlanan haberlerde özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri hakkında gerçek dışı beyanlarda bulunulmuş ve bu tekzip yazısının yayınlanmasına ihtiyaç duyulmuştur. Öncelikle her sektörde olabileceği gibi özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri içerisinde de düzgün çalışmayan kişi veya kurumlar olabilir. Bunların denetlenmesi ve en uygun şekilde cezalandırılmasının sonuna kadar arkasındayız. Derneklerimizin kuruluş amaçlarının başında da bu gelmekte zaten. Ancak henüz kesinleşmemiş, kesinleşse bile sadece o kiş veya kurumları ilgilendirecek olan hataların sanki tüm özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde varmış gibi lanse edilmesi işini düzgün yapan yüzlerce merkeze yapılmış büyük bir haksızlık, Türk toplumu önünde küçük düşürmek ve itibarlarını zedelemektedir.
Haberde sanki çocuklara keyfi olarak bireysel eğitim yanında grup verilerek veya seanslar fazla verilerek devlete daha fazla faturaya mal edilmiş gibi gösterilmekte ancak, ne kadar fazla seans verilirse verilsin devletin bu seanslardan sadece 6 bireysel ve 4 grup seansının parası olan 406 ytl den (320 bireysel + 86 ytl grup) fazla hiçbir şekilde ödeme yapmadığı gerçeği dikkatlerden kaçırılmaktadır. Yani faturaların şişirilme ihtimali dahi yoktur. Ödenecek en üst düzey rakamlar zaten bellidir. Kaldı ki; özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine kaydı yapılan ve ödeme hakkı kazanan her çocuğun mutlaka ve mutlaka “özel eğitim değerlendirme kurulu raporu” olması gerekmekte ve bu raporda çocuğun ne tür eğitim alacağı, hangi programlardan yararlanacağı açık ve net olarak belirtilmektedir. Raporunda grup eğitimi önerilmemiş olan bir çocuğa merkez zaten grup eğitimi veremez, verse dahi fatura kesemez, kesse dahi her ay evraklar ilçelerde fatura inceleme komisyonlarının denetiminden sonra mal müdürlüğüne, oradaki incelemeden de sonra ancak hizmetin verildiği aydan 2 ay sonra kurumların hesabına geçmektedir. Ortada işleyişi yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiş bu gerçekler dururken, konuları etraflıca incelemeden yalan yanlış haber yapılarak merkezlerimizin zedelenmesini kınıyoruz.
Asla ve asla parayla kıyaslanamayacak olan engellilerimize verilecek olan hizmetleri vermekten gurur duyuyor, hizmet vermeye devam edeceğimizi söylemek istiyoruz. Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde engelli bireylerle ilgili tüm hizmetler tam zamanlı olarak devlet tarafından karşılandığı gerçeğini hatırlatmak ve yine dürüst çalıştıklarının bir belgesi olarak bir çok üyemizin bulundukları il ve ilçelerde vergi rekortmeni seçildiği gerçeğinin istendiğinde belgeleri sunulmak üzere dikkatinize sunmak istiyoruz. Yani aslında tamamen vergiden muaf olması gereken bizler, devletimizin bu sektör için çocuk başı yapmış olduğu toplam 406 ytl lik ödeneği daha almadan vergisini de ödemiş oluyoruz. Ülke genelinde 190.000 öğrenciye verilen hizmete ilişkin olarak 10.000 kişilikte üniversite mezunu insana istihdam olanağı verildiği gerçeklerini de yine dikkatlerinize sunuyor teşekkür ediyoruz.
Ahmet Emin BAYSAL
Özel Eğitim Kurumları Derneği
İstanbul Bölge Temsilcisi
Kaynak: http://www.engellilergazetesi.com/news_detail.php?id=4981
[ Üyelere Özel ] 26-06-2008 09:19:36
Evet bu gerçeği bütün rehabilitasyon sahipleri ve bir şekilde kurumla bir bağlantısı olan veya çalışmış olan herkez biliyor. Evet herkez kurumlara yükleniyor ya çalışanlar evet çalışanlarda bu vurgun ve yolsuzluğa yardım etmiyormu, alanımız veya uzmanlık alanları olmamasına rağmen herkez özel eğitimcinin işini yapmıyormu? bir psikolog bir pdr uzmanı bireysel eğitim derslerine girmiyormu? veya bir fizyoterapist bir fizik tedavi doktoru olmadan programını yürütmüyormu? veya meslek çalışanları uzman olmadıkları alanlarda çalışmıyorlarmı veya çalışmak zorunda kalmıyorlarmı. evet sayın arkadaşlar bunlarda bir gercek bu düzensizliğin bir unsuru kurumlarsa bir unsuru çalışanlar bir unsuru veliler ve bir unsurda devletimizdir. Evet rehabilitasyon kurumları artık kangren olmuş bir yapıya doğru gidiyor çünkü bu yapıdan aynı zamanda sorumlu olan yukarıda belirttiğim dört grup bunu biliyor ama sadece kurum sahipleri hariç diğer üç grup muzdarip. Düşüne biliyormusunuz ağır düzeyli bir bireye bireysel ders vermeye çalışılıyor yıllarca veya ağır derecede beyinsel hasarı ve bunun sonucunca fiziksel anomalisi olan bir bireye fiziktedavi verilmeye çalışılıyor ki bu eğitimi veren ilerlemenin olmadığını görüyor ve biliyor olmayaçağınıda biliyor hemde yıllarca ama seanslar sürüyor veya efendim biz sizi programa yazdık gelmemeniz sizin kabahatiniz 10 seansı imzalamalısınız denilmiyormu? velilere burada "hayır efendin benalmış olduğum hizmetkadar imza atarım bu bana bu imkanı sağlayan devletime hainliktir 10 seans almışsam o ay 10 eğer ben çocuğumu 3 seans getirdiysem 3 seansa imza atarım" .lütfen sayın veliler birazdaha uyanık ve hakkımızın bilincinde olalım Lütfen yukarıdaki bütün unsurlar görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirsin bu vurguna bu çarpıklığa bizler son verebiliriz başta kurumda çalışan uzmanlar, ailelerimiz, devletimiz, Lütfen daha duyarlı olalım kurumların bu çarpıklığı düzeltmesini beklemek pembe bir hayalden öte değildir Not:Yorumlarım azda olsa evet sayıları sadece onlarla ifade edilen kurumlara yönelik değildir Tuncay TIĞCI
[ Üyelere Özel ] 24-06-2008 14:00:00
vurgun ya da yolsuzluk sadece faturayla mı oluyor?
uygun personel çalıştırmamak, personeli daha ucuza çalıştıracağım diye sık sık değiştirmek vurgun ya da yolsuzluk değil mi?
özel eğitime muhtaç diye belirtilen bir çocuğu evinden alıp arabayla yarım saat gezdirip evine bırakınca yolsuzluk ya da vurgun değil mi?
ne olursan ol gel biz senin çocuğunu eğitiriz, iyileştiririz diyerek duygu ve zaman çalmak vurgun ya da yolsuzluk değil mi?
olmayan programları varmış gibi gösterip sadece kendilerinde bulunan personelin bu işi yapacağını söylemek vurgun ya da yolsuzluk değil mi?
kuruma ilk aldığın çocuğu inceleyip gerçekten hangi performansa sahip diye belirlemeden daha sonra da ben şunu şunu kazandırdım deyip aslında çocuğun yaptığı şeyleri gizleyerek kazandırmış gibi göstermek vurgun ya da yolsuzluk değil mi?
yaş sınırı yok diye tuttuğuna ram raporu almaya çalışmak, bireyin yaşadığı çevreye göre aslında normal yaşamını idame ettirecek olanlara bile rapor aldırmaya çalışmak vurgun ya da yolsuzluk değil mi?
doğumsal kalça çıkıklığı olan birine ortopedi uzmanının müdahelesi gerektiği, yapılacak cerrahi müdahele sonrası bir süre fizyoterapi alması gerektiği halde kalça çıkıklığından biz iyileştirirz demeleri ve bir şekilde verilmiş rapordan dolayı devletten para almaları vurgun ya da yolsuzluk değil mi?
kendi merkezlerinden (kağıt üzerinde ) eğitim alsın diye vatandaşlara iş-aş-para verilmesi vurgun ya da yolszluk değil mi?
hasatanedeki doktorlarla anlaşıp ram gönderdiği zaman siz ne kadarlık özür derecesi lazım demeleri ve sonunda bu sağlık kurulu raporuna göre ramdan rapor almaları da vurgun ve yolsuzluk değil değil mi?
isterseniz daha çoğaltırım.
daha farklı şeyler de yazarım.
vurgun ya da yolszuluk nasıl oluyor , var mı yok mu konuşalım
[ Üyelere Özel ] 23-06-2008 16:51:44
DÜŞÜNCELERİMİ OKUMUŞSUNUZ SANKİ
[ Üyelere Özel ] 23-06-2008 15:16:46
Özel yavrularımıza verilen eğtimle ilgili yayınları okuyor ve fırsat buldukca yorum yapıyorum yorumlarımda bu eğtimin ülkemizde özel sektöre bırakılmasının sakıncalarını yazıyorum kendini ifade edemiyen bu yavrularımız istismara açık yapılan eğitimi velilerimiz denetlemeli emekli öğretmen olarak izlenimlerim devlet okulu ve özel sektör oldukça üzüçü bu yavrulardn birşey olmaz anlayışı hakim dersler monoton matematiksel beceri deniliyor oysa sosyal hayat çok önemli sosyal beceriden yoksun yavrularımız spor salonları müzik salonları olmalı haftada toplam 10 saat bireysel ve grup eğitimi bu saatlerin yarısı serviste geçiyor bir semtten bir semte nasıl ulaşiyor orası meçhul ilçeden ile gelenler var deniliyor orası karanlık seansa girip girmediği meçhul devlet merkezlere ödediği bu paralara dahada katarak sürekli gün boyu eğtim veren hertürlü sosyal faliyetleri olan yaşam merkezleri kurmalı haftalık 10 saat sonunda yavrularımız nereye dönyorlar aynı mekanlarına itilen kakılan kabul görmeyen toplumun içine orada durum aynı normal çocuklar ile kaynaşamıyorlar toplumda engelli bilnçi yerleşmediği sürece eğtim verdiğini ikta edenleri viçdanları ile başbaşa bırakıyorum.