Özel Eğitim Kurumlarındaki Teftişler , Kanun Değişikliği ve Çelişkiler
ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINDAKİ TEFTİŞLER , KANUN DEĞİŞİKLİĞİ VE ÇELİŞKİLER “İnsan hakları, her insanın doğuştan kişiliğine bağlı vazgeçilmez ve devredilmez haklardır. Her insan, insan olma bakımından eşit değere sahiptir. İnsanın çocuk olması, kadın olması, farklı renk ya da etnik kökenden olması ya da özürlü olması onun insan olma değerinde bir farklılık oluşturmaz. Dolayısıyla özürlü olmak, insanca yaşama hakkına sahip olmak açısından bir farklı uygulamayı haklı kılmaz.”
“TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndan geçerek genel kurula gelmesi beklenen yasa tasarısı ile daha önce sınırsız olan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden alınan hizmet süresi kısaltıldı.”
“Engellilerin özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden aldıkları hizmetin hayat boyu maksimum 44 hafta ile sınırlandırılmaya çalışılması engelli çocukları olan aileleri ve sektör çalışanlarını üzdü. Daha önce engellilerin eğitiminde süre sınırlaması yoktu.”
“Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun 6 aydır sürdürdüğü soruşturma tamamlandı. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri üzerinden 500 milyon YTL'ye ulaşan yolsuzluk tespit edildi.”
“İhmali olanlar görevden alınacak
Müfettişler çok sayıda kuruma zimmet çıkarırken ihmali olan görevliler hakkında da ceza talep etti. Müfettişler, yolsuzluklarda bakanlığa bağlı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün hataları olduğuna dikkat çekiyor. Müfettişler devletin zarara uğradığı pek çok hatalı ödemede genel müdürlüğün illerden gelen taleplere 'olur' yazılarıyla destek verdiğine değiniyor. Teftiş Kurulu'nun Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e vereceği rapora göre Genel Müdür Öner Güney'in görevden alınacağına kesin gözüyle bakılıyor.”
T.C.
BAŞBAKANLIK ÖZÜRLÜLER İDARESİ BAŞKANLIĞI
ENGELSİZ TÜRKİYE PROJESİ
Nisan 2007
1.5. PROJE GEREKÇESİ
Yüzyıllardan beri toplumda var olan özürlülük sorunu insanlık tarihi kadar eskidir. Özürlülük, sadece özürlü bireyi değil, ailesini, yakın çevresini ve ait olduğu toplumsal yapıyı ilgilendiren bir olgudur. Bu sebeple özürlülük alanındaki sorunlar her çağda toplumsal sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan çalışmalar ve uygulama süreçleri izlendiğinde bu konudaki bilgi eksikliğinin neden olduğu sıkıntıların bulunduğu görülecektir. 07.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Kanunu'nun genel çerçevesinin büyük oranda uygulayıcı kitle tarafından bilinmediği tespit edilmiştir. Bu sebeple uygulamada ortaya çıkan ve Başkanlığımıza yansıyan ciddi sorunlar (bakım hizmetlerine ulaşım, eğitim süreçleri, sağlık raporu alma süreçleri, mesleki eğitim ve istihdam sıkıntıları, sosyal güvenlik, sosyal yardımlar, gerekli yardımcı malzemelere ulaşım vb) bulunmaktadır. Bu sorunların kamu ve yerel yönetim idarecileri ve asıl yararlanıcı olan özürlü bireyler tarafından kavranması ve ilgili STK'lar tarafından özümsenmesi özürlü bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitelerini iyileştirecektir. Bir başka deyişle bu projede amaçlanan temel hedef 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile elde edilen verimliliğin en yüksek düzeyde olmasını sağlamak, uygulama süreçlerinde karşılaşılan sıkıntıları aşmak ve özürlü bireyin yaşam koşullarının iyileşmesine katkı sağlanarak bu konuda toplum bilincinin oluşmasını sağlamaktır.
Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun HükmündeKararnamelerde Değişiklik YapılmasıHakkında Kanun Amaç MADDE 1. — Bu Kanunun amacı; özürlülüğün önlenmesi, özürlülerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak ve bu hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmaktır. Kapsam MADDE 2. — Bu Kanun özürlüleri, ailelerini, özürlülere yönelik hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile diğer ilgilileri kapsar.
SİZLERİ KANUN VE PROJELER İLE SIKTIĞIMIN FARKINDAYIM ; Daha bir çok kanun, yönettmelik , genelge , sözleşme v.s ve Anayasamıza aykırılık teşkil eden şu anki uygulama göz önüne alındığında , ortadaki çelişkili durumu ortaya koyma açısından bu giriş gerekliydi.
Sayın Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri ; şu an Türkiye’de 1701 kurum hizmet vermektedir , bu kurumlar arasında belli ki bazı kurumlar uygulamayı istismar etmiş , ve gerçekten dürüst çalışan kurumları da zan altında bırakmıştır.
Ancak bu demek değildir ki ! , bütün kurumlar aynı hatayı yapmış ve engelli yavrularımız üstünden haksız kazanç sağlamıştır.
Engelli yavrular üzerinden haksız kazanç sağlayan merkezler tabiî ki adalet önünde hesap verecek ve hak ettiği cezayı alacaktır! Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır ! Fakat şu an gündemde olan uygulama çerçevesinde tüm kurumları aynı kefeye koyarak tümüne aynı haksız ve dayanaksız geri ödeme altında ceza kesmekte adil değildir.!
Bir çok merkez gerçekten doğru , dürüst hizmet ve eğitim verirken , Bakanlık Müfettişlerinin önyargılı yaklaşımları sonucu yüz binlerce YTL geri ödeme yaptırımı ile karşı karşıya kalmış , ve bu durumda kurumlarını kapatma aşamasına bile gelmişlerdir.
Ülkemizde binlerce engelli yavrumuz Devletin kendilerin tanımış olduğu ücretsiz eğitim ve topluma kazandırılma aşaması olan rehabilitasyon hakkını kazanmış iken , şu an gündemde olan kanun değişikliği , bu yavrularımızı karanlık günlere döndürecek ve bu çocukların ailelerine tarifi imkansız üzüntü yaşatacaktır.
Lütfen bu çocuklarımıza ve değerli ailelerine birkaç kendini bilmez , açgözlü , vicdansız yüzünden bu uygulamayı yapmayın ! Her kesimde çürük bulunmaktadır , her kurumu aynı katagoride saymayıp , gerçekten dürüst ve kanunlarımıza uygun çalışanları ayrı tutarak bu kurumların TÜRKİYEMİZE VE ENGELLİ BİREYLERİMİZE FAYDALI OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ. Saygılarımla ;
Av.Bülent özer
İlkiz Sokak No : 12 / 4 Sıhhiye / Ankara
Tel : 0312 230 61 99
Cep : 0535 260 61 97
[ Üyelere Özel ] 13-07-2008 01:35:01
bakanlık müffetişlerinin yaptığı 6 aylık inceleme sonunda tespit edilen haksız ödemelerin tekrar geri icmallini çıkarması ki; bunlar rehber ögretmen ve stajer öğretmenlerin imza atmasıyla ilgili istedikleri icmallerdir. bu şu anlama gelmemelidir rehabilitasyon kurumları devleti dolandırmış ve sonuçta boyle yasa tasarılarıyla engellilerin eğitim hakkı sınırlandıracak uygulamaları meb i haklı duruma getırir. meb once il ve ilçelerde onay makamlarını iyice eğitmelidir.netice de kurum sahıpleri dolandırmak ıstese dahi bunu onyalayacak meb onay makamları var ve bu makamlar izin vermişse suç onay veren makamlara yöneltilmelidir. 2 yıldır il ve ilçelerde kurumlara herhangi(imza yetkileri ve stajerlik durumu) bir üst yazı gonderılmemiş ve onay makamları " olur"u vermiş kurum müdürü ne yapsın ve bundan da kesınlıkle kurum patronlarının haberı yok adam bır gun gelıyor bır bakıyorkı devletı dolandırmakla suclanıyor. boyle bır mantık olamaz.
bakanlık muffetişleri yılbasında trafik polislerinin mantıgıyla yaklastılar kurumlara...gelen muffetıs hıc egıtımle ılgılı bısey soyledıler mı? tum ogrencılerın ıcınde 5-10 tane velıyı cocuklarıyla bırlıkte cagırıpta gercekten haksız bır kazanc var mı yokmu ortada verılen egıtımde ne kadar memnun dıye sorabılırlerdı? mantık farklı olunca hersey beklenır..
[ Üyelere Özel ] 10-07-2008 17:33:33
Teşekkürler.Hislerimize tercüman olduğunuz için.
[ Üyelere Özel ] 10-07-2008 11:06:13
türkiyede engelli çocuklara zaten ayda çok az ders saati verilirken bide bu mevzu çıktı. türkiye bu şekilde engellilerinin eğitimine ne kadar önem verdiğini göstermiş oluyor.umarım bu kadar ders saatini düşürmesinin mantıklı bi açıklaması vardır. lütfen engellilerimizin eğitimine sahip çıkalım herşey maddiyat üzerine kurulmasın.