Otistik Çocuklara Ritimle Rehabilite

Batı Karadeniz Bölgesi'nde otistik çocuklar ritim ile rehabilite ediliyor.
Türkiye Özel Eğitim Vakfı tarafından hazırlanan proje kapsamında, Batı Karadeniz'de bulunan otistik ve engelli çocuklar ritim ile rehabilite edilirken, engelli çocuklar ve velilerinden oluşan dev bir koro oluşturuluyor. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, Türkiye Özel Eğitim Vakfı, Aylin Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, Zonguldak Özel Gökkuşağı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerinin de destek verdiği proje kapsamında, down sendromu, kas erimesi gibi otistik rahatsızlıkları bulunan çocuklar, vurmalı çalgılar kullanılarak hem eğitiliyor hem de rehabilite ediliyor.
Müzik eğitmeni Levent Aslantaş ve Ritim Eğitmeni Kenan Üstündağ eşliğinde darbukaları ellerine almayı, tutmayı ve vurmayı öğrenen çocuklar, şimdi belli bir ritimle çalmayı öğreniyor. Çocuklardan bazıları ritimle çalmakta zorlanırken, bazıları hem çalıp hem söylüyor. Oldukça mutlu oldukları gözlenen çocuklar, konser verebilmenin heyecanını yaşıyor.
Engelli çocukların çalıp ailelerinin söyleyeceği dev bir koro oluşturmak istediklerini anlatan Levent Aslantaş, şöyle konuştu: "Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinde bulunan ve 'dezavantajlı' dediğimiz engelli gruplara ritim eğitimi veriyoruz. Gönüllü ailelerine de koro eğitimi veriyoruz. 80 gönüllü aile, 80 engelli bireyden oluşan toplam 160 kişilik büyük bir koro grubu oluşturacağız. Projenin sonunda yani Aralık ayında koromuz, dev bir konser verecek. Çocuklar ritim çalacaklar, aileleri söyleyecek. Aileleri sosyalleştirirken, çocukların el becerilerinin gelişmesini, sosyalleşmesini ve kendilerini önemli hissetmelerini sağlıyoruz. Aynı zamanda alkışlanma duygularını hissettirerek, hayatta, içimizde var olduklarını insanlara duyurabiliyoruz. Engelli çocukların da ailelerin de bizimle beraber hayatı paylaşmalarını sağlamak asıl amacımızdır." Çocukların üzerine düşüldüğü zaman, ilgilenildiğinde, eğitim verildiğinde neler başarabildiğini görebildiklerini anlatan Aslantaş, şunları söyledi: "Festivalde bunu herkes net bir şekilde görecek. Çok güzel, profesyonele yakın gruplar ortaya çıkıyor. Çocuklar inanılmaz bir şekilde keyif alıyor. Gözlerinin içi parlıyor.Çünkü, yüreklerine dokunuyoruz çocukların. Böyle olduğu zaman isteyerek yapıyorlar. Konsantrasyon müthiş seviyede oluyor. O yüzden de bizim gösterdiklerimizi aynen uygulayabiliyorlar"
Ritim eğitmeni Kenan Üstündağ ise, otistik çocuklarla yaptıkları derslerde hayli zorlanmalarına rağmen büyük bir keyif aldığını söyledi. Çok
yetenekli çocukların bulunduğunu belirten Üstündağ, usta sanatçıları aratmayacak düzeyde yetenekli çocukları sanat dünyasına kazandıracaklarını ifade etti.
ÇOCUKLARDA İYİLEŞME GÖRÜLDÜ
13 yaşındaki oğlu Enes Sabri Gülenç'in kas hastalığı bulunduğunu belirten annesi Aysel Çetin, ritim eğitimi ile birlikte çocuğunun hastalığı bile yenme aşamasına geldiğini ifade etti. Oğlunun ellerini çalıştırmasının büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Aysel Çetin, şöyle konuştu: "Oğlum kendi ihtiyaçlarını gideremiyor. Elleri çok zayıf, ayakları çok zayıf, bedenin tüm kasları çalışmıyor. Bugün düştü, ayağında hasar var. Doktora götürmüştük. Hastaneden bir an önce koro çalışmasına gitmek istedi. Çok sabırsız davrandı. Gitar, saz çalmak isityor. Sürekli bu hayatın içerisinde olmak istiyor, üç
aydır bu eğitime başladı. Evde sürekli bir şeyler çalmak istiyor. Enes için ellerini çalıştırmak çok büyük bir başarıydı. Şimdi, davul, trampet çalmak istiyor. Bidon bulsa bidon çalıyor. Son iki haftadır saz kursuna yazdırdım."
14 yaşındaki down sendromlu Cansel Yıldırım'ın annesi Cahide Yıldırım ise ritim dersi ile çocuğunun kitap okumayı bile daha fazla sevmeye başladığını kaydetti. Kızının darbuka çalmaya başlaması ile hayatı yeniden tanımaya başladığını anlatan anne Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni yeni bir şeyler yapmaya başladı. Burada eğitimler başlayınca birşeyler yapmaya başladı. Değişiklikler oldu. Arkadaşları ile uyum başladı. Hiç inat etmeyeceksin. Beni üzen bu inatlığı kaldı. İhtiyaçlarını görebiliyor, anlıyor biliyor. Buradaki eğitimlere gelmeyi çok istiyor. Var mı davulum diye her hafta soruyor. Okula gelince mutlu oluyor. Kendi kendine evde ders çalışıyor. Karşısına öğrenci koyuyor, kendisi öğretmen oluyor. Akşama kadar kitaplarla oturuyor, yapıyor, konuşuyor."
Kaynak: (SD-HO-Y) http://www.haberler.com
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.