Öğretmen Emekli Olmaz, Ömür Boyu Çalışır

İstanbul Kadıköy'de en ağır zihinsel engelli çocukların okuduğu Mediha Turhan Tansel Özel Eğitim Okulu'ndayız. Okul Müdürü Oğuz Bey, "Hoş geldiniz." diye karşılıyor bizi.
Tülin öğretmeni bekliyoruz. Tüm sevgisini mesleğine veren, emeğini yıllara savuran öğretmenlerimizden Tülin Erzincanlı. Bir kız torun sahibi, 50 yaşında mesleğinde ikinci baharını yaşıyor. 1975'te başladığı öğretmenlik görevinden 2006'da emekli olan hoca, Oğuz hocanın davetiyle yeniden koşmuş minik yüreklerin yanına. Bu kez özel eğitim okulunda başlamış göreve.
Tüm 'anne öğretmenler' gibi şefkat ve sevecenlikle 'merhaba' diyor bize. "Neden hocam tekrar döndünüz mesleğe? Yorulmadınız mı?" diye soruyorum, iç geçirerek, "Yorulmaz mıyım evladım? Ancak öğrencilerimden uzak kaldığım ilk akşam uyuyamadım. Denizden çıkmış balık gibiydim. Yapamadım." diye cevap veriyor. Engelliler okuluna gelmeye karar verince, "Bu çocuklar diğerlerine benzemez. Zorlanırsın." uyarıları yapılıyor, ancak kulak asmıyor hoca. 2 yıl önce başladığı görevinde şimdi çok mutlu. Hem okuldaki öğretmenler için abla hem de engelliler için bir anne. Şimdi, onların dilinden konuşuyor. Rahatlıkla anlaşıp şakalaşıyor. Anne şefkatiyle sarıp sarmalıyor minik yürekleri. Konuşurken bir öğretmenden, 'vefa nedir ve nasıl öğrenilir'in dersini alıyoruz.
Okulun diğer hocalarından İbrahim öğretmen, daha önce Naci Ekşi Lisesi'nde görev yaparken okulu bırakmak isteyen öğrencileri ikna etmesiyle tanınmış. Aile zoruyla okulu terk eden gençleri yeniden okula kazandırmış. Kimi doktor kimi mühendis olmuş. Bir gün ekonomik sıkıntılar sebebiyle liseyi son sınıfta bırakarak tezgâhtarlık yapmaya başlayan öğrencisi Zehra'yı ziyaret eden İbrahim hoca, onu eğitime kazandırmak için uzun uğraşlar vermiş. Öğrencisinin gözyaşları içinde, "Hocam umudumu kesmek üzereydim." sözlerini bugün gibi hatırlayan İbrahim hoca, şimdi engellileri hayata kazandırmaya çalışıyor.
Kaynak: Zaman G.
[ Üyelere Özel ] 29-11-2008 21:08:44
Hangi meslekte olduğunuzu bilmiyorumm...Ama bu tür okullarda yeterlilik belgesi olmadan çalışılamayacağını bilmiş olmalısınız sanırım eğer araştırdıysanız...
Ki özel eğitim kadar meşakkatli bir alanda çalışmanın ne denli zor ama mutluluk verici olduğunuzu çalışmadıysanız bilemezsiniz..Katılıyorum Tülin öğretmenime..
Biz sınıf öğretmenleri.....Eğer aşıksak mesleğimize meslek okulda bitmiyor..Bir anda kendinizi sokakta bile öğretmenlik yaparken buluveriyorsunuz...
Devlet okullarında uzun yıllar başarıdan başarıya koşan öğretmenler
imizin özel eğitim alanında mucizeler yarattıklarına şahit olan emekli bir öğretmenimm.
Ki bizlerin tecrübesi Özel eğitimcilerimizin kariyeri ve yemeğe birazcık da sevgi tuzu atarsakkkkk.....İstediğimiz toplumsal kabullenmeyi sağlamak değilmidir kiiii..
Her ne kadar alan dışı gibi görünse de bu tarz konuşulmayı hak etmiyordur yazan arkadaşlarımm.
Sevgiyle kalın Sayın Enver Cemal...
Öğretmenimi bir kez daha saygıyla kutluyorum...
İyi ki varsınız Tülin Öğretmenler ..İyi ki varsınız...Yazılanlar az bile....
[ Üyelere Özel ] 25-11-2008 01:52:17
bu haberi yazan kişiler iyice coştular.en ağır z.engelli ne kardeşim kendi kendinize sınıflamami uydurdunuz oturdugunuz yerde..garip...Okul bir öğrenme ortamından ziyade bi şefkat evi , çalışan öğretmenler ise birer madam teresa gibi yansıtılmış....alan dışı ücretli sınıf öğretmenleri sanki birer koruyucu melekkk..ne gunlee kaldık..emekli olmuş canı sıkılmış napiyim demiş eğitim uygulama okulunda ''öğretmenlik'' yapiyim demiş.ne gunlere kaldık..ozel egitim uygulamalarinda amerikadan 50 yıl geride olmamizin sebebi ne diye oturup düşünmeye gerek yok heralde hemen onunuze servis ediliyor..