Malulen Emeklilik ve Özürlü Emekliliği Farkı
Okuyucularımdan aldığım soru maillerinde genellikle malulen emeklilik ve özürlü emekliliğinin karıştırıldığını görüyorum. Bu nedenle bugünkü yazımda bu farklılığı anlatmayı kararlaştırdım. Bu anlatımdan sonra da konu hakkında bazı soruları cevaplayacağım.
Burada esasen 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu anlamında "malulen emeklilik" ile "özürlü emekliliği" müessese ve uygulamalarını değerlendirmek durumundayım. Çünkü toplumumuzun büyük bir kesimi, işçi olarak bağımlı çalıştığından bu yasal sigortalılık sürecine bağlıdır. Bağ-Kur sigortalılığında zaten özürlü emekliliği bulunmamaktadır. Emekli Sandığı iştirakçiliğinde de özürlü emekliliği çok farklı ve âdil olmayan bir yapı taşımakta; reform sonrasında norm ve standart birliğinin oluşması beklenmektedir.
Malullük, çalışma veya meslekte kazanma gücünün kısmen veya tamamen yitirilmesi nedeniyle sürekli bir gelir kaybına yol açan fizyolojik bir risk olarak tanımlanabilir. Malullük sigortası da sigortalının malul olması nedeniyle ortaya çıkan gelir kaybını önlemeyi amaçlamaktadır. 506 sayılı Sosyal Sigorta Kanunu'nun malullük sigortası ile ilgili maddelerinde, kimlerin malul sayılacağı ve bu sigorta kolundan sağlanan yardımlar hakkında aranacak şartlar belirlenmiş; 53. maddede kimlerin malul sayılacağı, şöyle düzenlenmiştir:
a) Çalışma gücünün en az 2/3'ünü yitirdiği tespit edilen,
b) Hastalık Sigortası anlamında sağlık yardımlarının süresini düzenleyen 34. madde gereğince yapılan tedavi sonunda Kurumca belirlenen sağlık tesisleri sağlık kurullarınca düzenlenecek usulüne uygun rapor ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3'ünü yitirdiği tespit edilen,
c) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını kaybeden,
Sigortalı, Malûllük Sigortası kapsamında sayılmaktadır. Meslek hastalığı sonucu, meslekte kazanma gücü azalma oranının tespiti, Kurumca belirlenen meslek hastalıkları hastanelerince yapılmalıdır.
Temel nitelik olarak bu şartları sigortalılık süresi sonrasında oluşan ve prim ödeme şartını yerine getiren sigortalılar hakkında malullük sigortası anlamında bir emeklilik sözkonusu olabilirken; doğuştan ve sigortalılık öncesinde veya sonrasında % 40 ve daha fazla özürlülüğü sağlık kurulu raporuyla belirlenen sigortalılar, malullük sigortasından yararlanamazlar. Ancak sigortalılık sonrasında % 40 ve daha fazla özürlülüğün belirlenmesi hususu, sınırsız değildir. Diğer bir deyişle iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 60'tan az oranda kaybeden veya çalışma gücünü 2/3'ten daha az yitirdiği tespit edilen sigortalılar da malullük aylığından yararlanamazlar. Bu sigortalıların geçici veya sürekli işgöremezlik gelirinden yararlanmaları, malulen emeklilik anlamında bir hak oluşturmaz. Belirtilen oranların altında özürlülüğü olanlar, yani asgarî % 40 özürlülüğü olanlar, Gelir Vergisi Kanunu'nun 31. maddesine göre, özürlü vergi indiriminden yararlanmak şartıyla özürlü emekliliği hakkından yararlanabilirler.
Özürlü emekliliği hakkında önceki birçok yazımda bilgi vermiş, çözümleme yapmış olduğumu okuyucularım iyi bilirler. Yerimizin yetersizliği nedeniyle özürlü emekliliği şartlarını burada tekrarlamayacağım. Şimdi bir örnek okuyucu sorusu üzerinde çözümleme yaparak özürlü emekliliğinin malulen emeklilikten farklı olduğunu gösterelim:
Osman PARMAKSIZ: Doğum tarihim, 20.05.1974. III.derece %50 oranında özürlüyüm. Ayrıca %50 vergi indirimliyim. İlk işe girişim, 20.03.1993. SSK hizmetim, şu an 5150 gündür. Halen SSK devam ediyor. Acaba emekliliğim ne zaman? Yardımcı olursanız sevinirim.
C: Okuyucumuzun, 20.03.1993 tarihinde sigortalılığı başladığına göre, 06.08.2003 ta-rihi itibariyle 10 yıl 5 ay 16 günlük sigortalılık süresi vardır. 06.08.2003 tarihinde 9 yıldan fazla 12 yıldan az sigortalılık süresi bulunup III. derece (% 40-60 arasında) sakatlığı olanlar kategorisine girdiğinden, 16 yıllık sigortalılık süresini ve 3760 prim ödeme gününü doldurmalıdır. Özürlü vergi indiriminden yararlanmaktadır. Kendisinin bildiği prim ödeme gün sayısı, 5150 gün olduğuna göre, prim ödeme yönünden sorunu kalmamıştır. 20.03.2009 tarihinde de 16 yıllık sigortalılık süresini dolduracaktır. Okuyucumuz, 20.03.2009 tarihini izleyen sürede özürlü emekliliği için SGK'ya başvuruda bulunabilecektir.
Kaynak: http://www.yenisafak.com.tr
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.