24-12-2008 |

Kapıların Ardındaki Hayatlar

Türkiye`de bir buçuk milyon zihinsel engelli bulunuyor. Çoğu evlerinde hapis. Zaten dışarı çıksalar da hayata karışamıyorlar. Zengin, fakir, eğitimli, eğitimsiz fark etmeden her yüz aileden ikisinin zihinsel engelli çocuğu var.

Türkiye`de bir buçuk milyon zihinsel engelli bulunuyor. Çoğu evlerinde hapis. Zaten dışarı çıksalar da hayata karışamıyorlar. Zengin, fakir, eğitimli, eğitimsiz fark etmeden her yüz aileden ikisinin zihinsel engelli çocuğu var.

ASIL BÜYÜK ENGEL TOPLUMUN ZİHNİNDE

Türkiye`de bir buçuk milyon zihinsel engelli var. Diğer bir ifadeyle günde 76 çocuk, saatte üç çocuk zihinsel engelli olarak dünyaya geliyor ya da bebeklik döneminde geçirdiği özellikle ateşli hastalıklar nedeniyle zihinsel engelli oluyor. Zengin, fakir, eğitimli, eğitimsiz fark etmeden her yüz aileden ikisinin zihinsel engelli çocuğu var.

Büyük bir çoğunluğu kapıların ardında, gözlerden ırak yaşıyor. Kimi aileler bir utanç kaynağı olarak gördükleri bu çocukları adeta gizliyor, eve hapsediyor. Türkiye`de plansız şehirler, engellileri düşünmeden inşa edilmiş özel ve kamu kurumları aynı zamanda bir kısmı bedensel engelli de olan bu çocukların evden dışarı çıkmasına, toplum hayatına karışmasına, eğitim almasına engel oluyor.

Türkiye`de bulunan 1771 rehabilitasyon merkezi ise bu çocukların eğitilmesi için yeterli değil. Rehabilitasyon ve eğitimleri için en az on bin kalifiye eleman açığı var ve bu açık mevcut şartlarda en az yirmi yılda kapatılabilecek gibi görünüyor. Bilinen birçok faktöre karşılık halen zihinsel engelliliğinin yüzde 35`inde neden bilinmemekte. Yaklaşık yüzde 5`inin nedeni genetik yapıyla ilgili, yani aileden kalıtsal. Geri kalanında ise doğuştan metobolizik bozukluklar rol oynuyor...

Bu çocuklar oturmayı, kalkmayı, emeklemeyi ve yürümeyi diğer çocuklara göre daha geç öğreniyor, daha geç konuşmaya başlıyor. Bellekleri zayıf, öğrendiklerini çabuk unutuyorlar. Bu çocuklar için hasta kelimesini kullanmaktansa, `tesadüfen bazı engellerle doğmuş bizim gibi insanlar` demek daha doğru olacak. Toplum olarak görevimiz bu çocuklara mevcut kapasitelerini en iyi şekilde kullanmalarını öğretmek ve onları topluma yeniden kazandırmak olmalı. Onlara aileleri bu dünyadan göç ettikten sonra da güven içinde yaşayabilecekleri bir hayat ve mekânlar oluşturulmalı. Onlar kapalı kapıların ardından çıkmak istiyorlar.

Kaynak: www.siviltoplumakademisi.org.tr 

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.