haber

Geçirdiği trafik kazası sonucunda bilinçsizce uygulanan ilkyardım, Denizli 112 Acil hekimi Dr. Ece Nur Torun’u aktif meslek hayatından uzaklaştırdı. Yeniden sağlığına kavuşabilmek için bir yıldır fizik tedavi gören Dr. Torun, Sağlık Bakanlığı’nın 81 ilden seçilen hekimlere verdiği “yılın doktoru” ödülünü aldı

Denizli 112 Acil Sağlık Hizmetleri’nde görevli Dr. Ece Nur Torun, geçen sene izinli olduğu bir gün, nöbetteki hekim arkadaşını ziyarete gitti. 112 Acil’de çalışan başka bir hekim arkadaşıyla birlikte yola çıkan Dr. Ece Nur Torun, aracıyla dönüş yolunda kaza yaptı. Dr. Torun ve yanındaki hekim arkadaşının itirazları, yoldan geçen vatandaşların bilinçsiz müdahalelerine engel olamadı. Dr. Ece Nur Torun’un, kaza sonrasında boynu kırıldı, bel travması geçirdi ve omuriliğinde zedelenme oluştu. Sağlığına kavuşana kadar tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşamak zorunda kalan Dr. Torun, Sağlık Bakanlığı’nın 81 ilde başlattığı “Yılın Doktoru” ödülüne layık görüldü. Medimagazin muhabirinin sorularını yanıtlayan Dr. Ece Nur Torun, bir an önce iyileşip işinin başına dönmek istediğini söyledi.

Trafik kazası nasıl oldu, anlatır mısınız?
Geçen sene 21 Mart’ta, kendi aracımla, nöbetteki bir arkadaşımı ziyaret etmiştim. Kaza, dönüşte oldu. Yanımda 112’de çalışan bir hekim arkadaşım daha vardı. Araç 4 takla attı fakat bilincim açıktı. Diğer arkadaşımın olduğu taraf çökmediği için, o camdan çıktı. Nasıl olduğuma baktığında ilk tepki olarak boynumu tutmasını söyledim. Bu arada kazayı gören 10-15 kişilik grup yardıma geldi. Arkadaşımın ve benim uyarılarımızı dinlemeyerek aracı düz çevirdiler. Bende boyun kırığı meydana gelmişti. Hekim arkadaşım boynumu tutmuş olsa da faydası olmadı. Kısa süre sonra 112 Acil’den arkadaşlarım geldi. Uygun şekilde paketlediler ama o ana kadar zarar görmüştüm.

Nerede tedavi gördünüz?
Kazadan sonra 1 hafta Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kaldım. Sonra Hacettepe Hastanesi’nde 1,5 ay kadar kaldım ve ikinci operasyonumu geçirdim. Türk Silahlı Kuvvetleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 4 ay tedavi gördüm. Son 2 aydır da Pamukkale Üniversitesi Fizik Tedavi Ünitesi’ndeydim. Artık taburcu oldum ve evde egzersizlerimi kendim yapmaya çalışıyorum.

Denizli 112 Acil’de ne zaman çalışmaya başlamıştınız?
1996 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim ve bir süre sağlık ocaklarında hekimlik yaptım. 17 Ağustos 1999’da yani Marmara Depremi’nin olduğu gün Denizli 112 Acil’de göreve başladım. Sabah 9’da nöbet aldım ve birkaç saat sonra 112 olarak deprem bölgesine gideceğimiz bildirildi. Ekipteki tek bayan olarak gitmeye gönüllü olduğumu söyledim. Orada 4 gün kaldıktan sonra Denizli’ye döndük. Bundan sonra 5 kez daha deprem bölgesine gitmeye gönüllü oldum ve oradaki insanlara yardımcı olmaya çalıştım.

İlk yardım konusunda eğitim çalışmalarınız var mıydı?
Sağlık Bakanlığı’ndan sertifikalı ilkyardım eğitimcisiyim ve Denizli 112 Acil’in eğitim sorumlusuydum. Aynı zamanda, hemşire ve sağlık ocağındaki hekimlere de eğitimler veriyordum. Bu konuda halka yönelik eğitim çalışmalarına da başlamıştık. Kendimi geliştirmek için kurslara gidiyordum ya da hizmet içi eğitimlerde gönüllü olarak görev alıyordum.

Bir gün o sedyeye yatacağınız hiç aklınıza gelmiş miydi?
Eğitimlerde ve nöbetlerde arkadaşlara söylediğim şey şuydu: “Bu, sizin veya sevdiklerinizin başına da gelebilir. Sedyeye kendimiz yatmak ya da sevdiklerimizi yatırmak zorunda kalabiliriz.” İlk yardım eğitimlerinin halka yönelik yapılması gerektiğini, biz sağlık personeli olarak kendimizi ne kadar eğitirsek eğitelim bunun yeterli olamayacağını söylerdim. Kimin size, ne zaman müdahale edeceği ve nerede kaza geçirip ilk yardıma muhtaç olacağınız belli değil. Ben maalesef bunu yaşamış da oldum.

Evde zamanınız nasıl geçiyor?
Benim için en önemli şey bir an önce iyileşmek. Egzersizlerimi yapıp kitap okuyorum. Arkadaşlarım da beni yalnız bırakmıyorlar. Kazadan sonra tetrapleji gelişti. Şu an ise kollarımda, ellerimde ve bacaklarımda güç kaybı var. Bir bacağımda hareketler tam değil o yüzden henüz yürüyemiyorum.

Size yardımcı olan biri var mı?
Ailemden ayrı kalıyorum, kendi evim var. İlk zamanlar yanımda sürekli bir yardımcı oluyordu. Eve geldikten sonra 4-5 ay bakıcı bana yardımcı oldu. Son dönemde yardıma çok fazla ihtiyacım olmadığını düşündüm.

Evde tedavinin ne gibi avantajları var?
Türkiye’de rehabilitasyon konusu ilk yardım kadar önemli. Bu duruma düştükten sonra bunu da anladım. Hastane ortamları belli bir süreden sonra kolay olmuyor, hasta için bazı riskler içeriyor. Benim durumumdaki kişilerin evde kalması ve tedavinin devam edebilmesi açısından ayaklarına fizyoterapist gelmesi daha iyi olur. Fakat bu çok masraflı bir şey. Eve fizyoterapist çağırmak ayda 1.5-2 milyar liraya mal olur. Oysa bir pratisyenin maaşı ne kadar biliyorsunuz. Devlet sadece ilaç ve hastane masraflarını ödüyor. Eve fizyoterapist gelse belki devlete, hastanedeki tedaviye göre daha ucuza mal olacak. Üstelik hastalar açısından hastane ortamları çok uygun değil.

Sağlık Bakanlığı, bu sene ilk kez 81 ilden seçilen hekimlere ‘yılın doktoru’ ödülü verdi. Siz de ödül aldınız. Neler hissettiniz?
İstanbul’da düzenlenen ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle, 81 ilden seçilen hekimlere yılın doktoru ödülü verildi. Beni bu ödüle aday gösteren Denizli Sağlık Müdürlüğü’ne teşekkür ediyorum. Aslında bu ödülü hak eden birçok arkadaşım olduğuna inanıyorum. Zaten ödülü onlar adına da aldım. 112 acil çalışanlarının sorunlarının yeterince gündeme getirilmediğini düşünüyorum.

İyileştiğiniz zaman halka ve sağlık çalışanlarına yönelik ilkyardım çalışmalarına devam edecek misiniz?
Görevime başlamayı çok istiyorum ama sağlığım henüz buna uygun değil. Sağlığım elverdiği zaman yine ilkyardım eğitimlerinin içinde yer alacağım.

www.ftronline.net web sayfasına gelen bir e-mail.