08-09-2008 |

Engellilerin Sayısı Belirlenecek

II. Türkiye Özürlüler Araştırması, 2009'da yapılacak.

Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işbirliğiyle yapılacak II. Türkiye Özürlüler Araştırması'nda, Türkiye'de ne kadar engelli vatandaş bulunduğunun yanı sıra engellilerin eğitim durumları, sağlık alanındaki ihtiyaçları, engel gruplarına göre dağılımları ve gruplar arasındaki farklardan kaynaklanan ihtiyaçlarla coğrafi dağılımları belirlenecek.

Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanı Abdullah Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002 yılından bu yana engelliler konusunda böyle bir araştırma yapılmadığını belirtti.

İlki 2002'de yapılan özürlüler araştırmasının Türkiye'deki engelli profilinin belirlenmesi için kendilerine çok yardımcı olduğunu anlatan Güven, özellikle Özürlüler Yasası'nın yapılandırılması ve taslak çalışmaları aşamasında araştırmanın çok yararları olduğunu kaydetti.

Başkanlığın en önemli görevinin, “özürlülerle ilgili politika oluşturulmasına yardımcı olmak” şeklinde belirlendiğine işaret eden Güven, 2002'deki araştırmanın bu projelerin oluşturulmasında önemli veriler sağladığını ifade etti.

Birinci Özürlüler Araştırması'nda Türkiye'de yüzde 12,29 oranında özürlü vatandaşın bulunduğunun belirlendiğini anımsatan Güven, “Ancak bu oran içinde yüzde 9 civarında süreğen ve ruhsal sorunu olan insanlar da bulunuyor. İlk araştırmada, bunlar detaylandırılmamış. Yeni yapılacak araştırmayla bu ve bunun gibi eksiklikler giderilip, önümüzü daha net göreceğimiz bir araştırma yapmayı planlıyoruz. Bu araştırma, özürlüler konusunda stratejik hedef ve belirlediğimiz politikalarla ilgili daha net veriler ortaya koyacak” diye konuştu.

PİLOT UYGULAMA BAŞKENTTE

Özürlülerin eğitimi, aktif iş gücüne katılımları ve sosyal güvenlikleri gibi stratejilerin 9. Kalkınma Planı'nda bulunduğunu hatırlatan Güven, araştırmanın bu stratejilere de katkıda bulunacağını, AB'ye yasal ve kurumsal uyum sağlamaya yardımcı olacağını belirtti.

Devlet Planlama Teşkilatının da kabul etmesi halinde önümüzdeki yıl ikinci araştırmayı yapmayı planladıklarını anlatan Güven, araştırmada, ülkedeki özürlülerin sayısı, eğitim durumları ve özürlülerin eğitim sürecinde karşılaştıkları ayrımcılık, sağlık ve sosyal güvenlik sistemiyle ilgili gereksinimleri, özür gruplarına göre dağılımları ve gruplara göre karşılaştıkları sorunlar, özürlü ve süreğen hastalıklara sahip bireyler hakkında temel bilgiler ve coğrafi dağılımı gibi bilgilere ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi.

Araştırma kapsamında Ankara'da pilot bir uygulama yapılacağını kaydeden Güven, bu uygulamanın yıl bitmeden tamamlanacağını söyledi.

“FOCUS GRUP” ÇALIŞMASI YAPILACAK

Araştırmada, Türkiye genelinde en az 100 bin eve ulaşılması planlanıyor.

Özürlülerin sorun ve beklentilerinin anlaşılması için öncelikle “focus grup” çalışması yapılacak araştırmada, farklı özür gruplarından özürlüler de çalışmaya katılacak. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere pek çok ilde gerçekleştirilmesi planlanan çalışmayla özürlüler hakkında derinlemesine bilgiye ulaşılması planlanıyor.

Araştırmanın ikinci aşamasında ise uzman ekip tarafından anket soruları oluşturulması için çalıştay düzenlenecek. Anket çalışmalarının 100 bin hanede uygulanmasının planlandığı 3. aşamada özürlülerle ilgili hedeflenen bilgilere erişilmesi öngörülüyor.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9845037.asp

Yorumlar (1)

[ Üyelere Özel ] 09-09-2008 00:41:04

DEĞERLİ AİLELER, SAYIN KURUM YETKİLİLERİ VE SEVGİLİ EĞİTİMCİ ARKADAŞLAR


Hepinizin bildiği gibi son aylarda gerek bakanlığın gerekse diğer kurum ve kuruluşlarının almış olduğu eğitimi engelleyici ve adeta kapatın gidin artık dedirtecek tedbirleri ve genelgeleri ile özürlü çocuklarımızın eğitiminin, personellerimizin işsizlik ordusuna katılmalarının ve kurumlarımızın kapanmasının sonunu yavaş yavaş hazırlamaktadır. Sanırım artık herşeyin daha da iyi farkına varmışsınızdır.
Peki ne yapılmalıydı?
Tabiki örgütlü yapıya katılınmalıydı. Ama bunun için artık çok geç
Peki şimdi ne yapılabilinir?
Geç olmayan ama fedakarlık ve de dürüstlük isteyen bir çözüm yolu kaldı sadece. Bu da idama giden mahkumun acı çekmeden ve de korkmadan ölmesi için kendi sandalyesini tekmelemesiyle aynı şey. Yani SONUN IZLANDIRILMASI gerekir. Evet arkadaşlar bu artık sadece kurum yetkililerin sorunu olmaktan çıktı, ailelerin, personelin ve hatta tüm halkımızın sorunu haline geldi. Bunun için yapılacak tek şey örgütlü bir şekilde aynı tarihte ve de aynı anda tüm de bütün özel eğitim merkezleri ve okullarındaki eğitici personelin bir haftalık rapor alarak işe gelmemeleri ve dolayısıyla yasal olarak eğitimin durdurlmasıyla olur ancak. Çünkü kimse bunu sonucunu bilmiyor? Hükümet bile nabza göre şerbet veriyor. Çıkacak bir isyanla geri adım atmayı B planı olarak saklamış zaten. Ama böyle sindire sindire yaparsa küçük adımlar ilkesiyle sessizce halletmiş olacaktır işini. Çözüm olana kadar, aileleri bu işin bilincine vardırana kadar eylemi devam ettirmeliyiz arkadaşlar.

Amatörce yazılmış bir demeçten başka bir şeyi ifade etmiyorsa siz değerli arkadaşlarıma zaten dikkate almazsınız. Yok ben eğitimci olarak bu çocukların hakkını savunuyorum diyorsanız ortak noktada buluşacak kurumlardan acilen örgütlülük için haber bekliyorum.
SAYGILARIMLA...


Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.