Engelli Yaşam, Engelli Anası Olmak'' Konferansı

TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın eşi ve Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (ÖZEV) Başkanı Saime Toptan, ''Eğitim sistemimiz engelli ve engelli olmayanların iletişim kurmasına imkan veren bir şekle getirilmelidir'' dedi. Çankaya Üniversitesi bünyesindeki Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KADUM), Toplumsal Dayanışma Öğrenci Topluluğu ve ÖZEV'in işbirliğiyle ''Engelli yaşam, engelli anası olmak: Ulusal ve Uluslararası Boyutlar'' başlıklı konferansta konuşan Toptan, engellilerin tüm dünyada hem hakları hem de çevre düzenlemeleri olmak üzere birçok alanda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.     Engellilerin karşılaştıkları sorunlarda en az kendileri kadar yakın çevrelerinin de etkilendiğini ifade eden Toptan, sorunların çözümünde ve farkındalığın artırılmasında üniversite ile sivil toplum kuruluşları arasında yapılan etkinliklerin önemini vurguladı.

     Toptan, engelli çocukların öz güvenlerinin gelişebilmesi için toplumla iç içe yaşamalarının önemine değinerek, ''Bu, çocuklarımıza sağlanacak kaliteli bir eğitimle mümkündür. Engellilerle aynı ortamı paylaşmak, insanı insan yapan unsurdur. Bu nedenle eğitim sistemimiz engelli ve engelli olmayanların iletişim kurmasına imkan veren bir şekle getirilmelidir'' diye konuştu.

     Yurt dışında birçok okulda engelli ve engelli olmayan öğrencilerin bir arada eğitim aldıklarını anlatan Toptan, şunları kaydetti:

     ''Eğitim sadece meslek sahibi olmayı değil, önce iyi bir insan olmayı sağlamalıdır. Sorunlara karşı farkındalığı artırmalıdır. Bu nedenle engellilerle bir arada olmalıyız. Onlarla birlikte alınan eğitim, hem engelli hem de engelli olmayanlar için fayda sağlayacaktır. Engelli olmayan, sahip olduklarının farkına vararak daha başarılı olacak. Engelli olanlar da diğer arkadaşları gibi olmak için daha fazla çalışacaklardır. Bu, çok önemli itici güçtür.

     Ancak bunun için okulların altyapısının olması lazım. Sınıflar bahçe ve tuvaletler buna göre yapılmalıdır. Hepsinden önce her sınıfta bir sınıf öğretmeni, bir psikoloji eğitimi almış öğretmen, bir de özel eğitim uzmanı bulunmalıdır. Unutmayalım ki engellilerin sorunlarını bilen, bunu hisseden bir mimarlık öğrencisi ileride ona göre bina inşa edecektir.''

     Toptan, 5378 sayılı yasada kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelere çevre koşullarının engellilere uygun hale getirilebilmesi için 2012'ye kadar süre tanındığını belirterek, ''Bu yıldan sonra başınıza bir şey geldiğinde tazminat davası açma hakkınız var'' dedi.

     Toptan konuşmasını kendi kitabından ''Benim Annemdi'' adlı şiiri okuyarak bitirdi.

     KADUM Müdürü Prof. Dr. Emel Doğramacı da birimlerinin Çankaya Üniversitesi bünyesinde kurulan ilk araştırma merkezi olduğunu belirterek, öğrencileri ''kadın'' sorunları konusunda bilinçlendirmeyi, bunu mesleki ve sosyal yaşamlarına yansıtmayı amaçladıklarını dile getirdi.

     KADUM'un Atatürk'ün çizgisinde hareket ettiğini ifade eden Doğramacı, ''Cumhuriyet kadınlarının önderliğinde sosyal sorumluluk bilinciyle engelsiz bir Türkiye için yürümeye devam edeceğiz'' diye konuştu.

     Çankaya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Sıtkı Alp ise üniversite-sivil toplum örgütü dayanışmasının engellerin aşılmasında çok önemli olduğunu vurguladı.

     Toplumsal Dayanışma Öğrenci Topluluğu Temsilcisi Görkem Aydın da topluluğun yaptığı etkinlikler hakkında bilgi verdi.