31-12-2007 |

Elleriyle Görüp Satranç Oynadılar

Karelerinin üzerinde delik olan satranç tahtası üzerinde eller arı gibi çalışıyor. Oyuncular, yapacakları hamle öncesi dokunarak oyunu okuyup kararını veriyor. 

 

Bir oyuncu iddialı bir şekilde 'şah' derken, diğeri; 'Hangi taşınla şah çekiyorsun?' diye soruyor. Bu diyaloglar, Türkiye Görme Engelliler Satranç Turnuvası'nda Ankara'yı temsil edecek oyuncuları belirlemek için dün Altındağ Göreneller Görme Engelliler Okulu'nda yapılan karşılaşmalarda yaşandı. Karşılaşmaları eski Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Körler Vakfı Onursal Başkanı Lütfi Doğan başlattı. Doğan, öğrencilere hitap ederken satrancın zekâ geliştiren bir spor olduğunu belirterek, "Kim başarılı olmak istiyor?" diye seslendi. Satranç tahtalarının başında oturan çok sayıda öğrenci, ellerini ısrarla havaya kaldırdı.

Beşevler Metin Eriş ve Göreneller Görme Engelliler Okulu öğrencilerinin de aralarında bulunduğu 20 oyuncu, gün boyunca yarışmaya katılmak için ter döktü. Genç satranç oyuncularından 7. sınıf öğrencisi Bayram Sevinç; merdiven, koridor ve çoban matını çok sevdiğini ve sıkça uyguladığını söylüyor. Rakibi ve sınıf arkadaşı Mithat Eriş ise kendisinin de bu türden kısa sürede matla sonuçlanan hamleleri bildiğini, bunun için kolay teslim olmayacağını ifade ediyor. Türkiye Satranç Federasyonu hakemlerinin görev aldığı müsabakalar iki gün sürecek. Ulusal yarışmada Ankara'yı temsil edecek 5 öğrenci belirlenecek. Görme engellilerle ilgili çalışmalara nasıl başladığını sorduğumuz Doğan, Diyanet İşleri Başkanlığı yaptığı 1974'te Türkiye Körler Vakfı'nın kuruluşunda görev aldığını, başkanlık yaptığı dönemde ilk olarak görme engellilerin camilerde müezzin ve kayyum olmasına imkân sağladığını belirtti. Doğan, Asr-ı Saadet'ten bir örnek veriyor: "Abdullah ibn Ümmi Mektum adında görme engelli biri, Peygamberimiz'den kendisine Kur'andan bir âyet okumasını ister. Peygamberimiz, sözünün kesilmesinden hoşlanmaz, yüzünü ekşitir, ondan yüz çevirir ve diğerlerine döner. Peygamberimiz, sözünü bitirip kalkacağı sırada vahiy gelir, Abese Sûresi'nin konu ile ilgili âyetleri iner. Efendimiz, bu olaydan sonra bu zata ikram etmiş, onunla konuşmuş, hatırını ve bir ihtiyacının olup olmadığını sorarak onunla ilgilenmiştir." "Onun için" diyor Doğan; "Herkes karınca kararınca engelliler için bir şeyler yapmalıdır." Ankara, Zaman

 

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=630903

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.