07-12-2007 |

Çelik: Hedefimiz, 2012 Yılında Okula Gitmesi Gereken Bütün Engellileri Okullu Yapmaktır

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, özürlülerin önündeki engelleri kaldırmanın toplumun görevi olduğunu belirterek, "Hedefimiz, 2012 yılında okula gitmesi gereken bütün engellileri okullu yapmaktır" dedi.

Çelik, Özürlüler Vakfı tarafından Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde düzenlenen "Özürlüler 2007 Kongre, Sergi ve Sosyal Etkinlikleri"ne katıldı.

Kongrenin açılışında konuşma yapmak üzere oturduğu sıradan down sendromlu engelli Serkan Emiroğlu'yla el ele tutuşarak kürsüye gelen Çelik, Özürlüler Yasası'nın uzun yıllar konuşulduğunu, bunu çıkarmanın kendilerine kısmet olduğunu söyledi.

Çelik, özürlülerin gerek yaşam alanlarında, gerek okul, hastane ve kamu alanlarında bir çok sıkıntıyla karşılaştığını belirterek, yeni yaptırılan okullarda özürlü rampaları ve asansörler ile yolların özürlülere uygun yapılmasına özellikle dikkat ettiklerini bildirdi.

Belediyelerin yaptıkları kaldırımları özürlülere göre tanzim etmek zorunda olduklarını kaydeden Çelik, kongre çerçevesinde Beyoğlu Belediyesinin özürlülerin karşılaştığı zorlukları anlatmak amacıyla yaptığı "Yüzleşme Sokağı"nın özürlülerle empati yapılması ve onların yerine insanların kendisini koyması açısından bir fırsat yaratacağını söyledi.

Devlet ve toplum olarak kimden ve neden yana olunduğunu ortaya konmak zorunluluğu bulunduğunu kaydeden Çelik, "Biz engellilere acımak lüksüne sahip değiliz. Onlara acımayalım, onlara sevgi ve şefkat gösterelim, hayatlarını kolaylaştıralım" diye konuştu.

Özürlüler Yasasının çıkarılmasıyla, özürlü vatandaşların bütün eğitiminin Milli Eğitim Bakanlığına devredildiğini kaydeden Çelik, şu anda SHÇEK'e bağlı olan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin de 2008 yılında bakanlığına devredileceğini söyledi.

Çelik, Özürlüler Yasası çıkmadan önce açılmış olan ve yasalara uygun olmayan merkezlerin de bulunduğunu hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz onlara dedik ki, Milli Eğitim Bakanlığına müracaat edeceksiniz. Eğer ortamınız bizim standartlarımıza uygun ise yola devam edebilirsiniz, değilse bunu sağlamaya çalışacaksınız. Bunu sağlamaya niyetiniz yoksa, sizi kapatmak zorundayız. Türkiye'de Dünya Sağlık Örgütü tespitlerine göre yüzde 12,29 engelli vatandaşımız var. Rehberlik araştırma merkezlerimiz engellilerin sayısıyla ilgili verileri toplamaya başladı. 2008 yılında bu verileri de çıkarmaya çalışacağız."

Kaynak:http://www.haberx.com/n/1068302/celik-hedefimiz-2012de-butun-engellileri.htm

Yorumlar (4)

[ Üyelere Özel ] 09-12-2007 12:34:11

yaygın eğitim dediğiniz eğitimde ders satlari çok yetersiz haftada 2 saat öğrenciyi görmek yetmiyor aile destek vermezse yol almak mümkün değil
öğretmende derse gir çık yorgun düşüyor daha bir çok ..............var . öyle çocuklar için en gerekli en iyi faydalı hangisi ise o yaygınlaşsın benim için çocuklar önemli .

[ Üyelere Özel ] 08-12-2007 23:33:10

genelgenin engelliler açısından zararına bir çok arkadaş değinmiş ve gerekeni söylemiş, bunun yanında bu merkezleri istihdam açısındanda düşünmek gerek toplam 1600 e yakın merkez yaklaşık 30000 insana iş olanağı sağlamakta bu rakam aileleri ile birlikte yaklaşık 120000 insanın geçim kaynağı demek bu ülkemizde il nüfusu demektir. Bunun yanısıra bir merkezin minimum açılışı 250 milyar bu 1600 merkezde 400 trilyon demektir, bu milli sermaye çöpe gidecektir. sayın bakan acaba bu kadar insanı istihdam edecek başka alanı varmı yoksa yinemi işsizliğe çare bulamıyoruz diyerek bir sektörü daha baltalıyacak. Sayın bakan bir il işsiz kalıyor bu ülkenin bunun yerini dolduracak iş alanı yok.....
Fzt. Serdar BAŞ

[ Üyelere Özel ] 07-12-2007 18:42:21

Sayın bakanımız örgün eğitimden yana kısaca örgün eğitim(okullar)ve yaygın eğitim(reh.merkezleri)karşılaştıralım.1- tabiki örgün eğitim daha ucuz ve bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin başvurduğu eğitim modeli.2-Örgün eğitimde hedef engellinin bulunduğu grubun(sınıfın) belirlenen hedefe (yıllık müfredata) ulaşması ,Yaygın eğitim de ise bireysel hedeflere (bireyselleştirilmiş eğitim planlarıyla.. BEP)ulaşılması sağlanmaktadır ve daha pahalıdır.3-Örgün eğitimin sonunda engellinin bulunduğu sınıfın ilerleme düzeyine bakılır oysa yaygın eğitimde her engellinin bireysel gelişim profiline bakılır ve yeni yıl hedefleri belirlenir.4-örgün eğitimde oluşturulan sınıflarda eşit düzey sağlamak mümkün değildir bu nedenlede engelli çocuklarımızın kendinden daha düşük düzeydekilerden olumsuz davranışalr öğrenmeleridir.yaygın eğitimde bu risk sıfırdır çünkü bireysel derse alınmaktadır...neyse bu tablo uzan gider biz daha fazla yormayalım kendimizi ÜLKE PARASI BUNA YETİYOR...

[ Üyelere Özel ] 07-12-2007 13:06:18

Sayın milli egitim bakanı engellilerin eğitiminde okullaşmanın önemini kavramış kutluyorum ançak bu okulaşma bu gün olduğu gibi okulların bodrum katlarına özel alt sınıflar açarak veya kapasitesi dışında üç kurumu aynı binaya toplayarak değil kapalı salonları müzik salonları hobi bahçeleri olan okullar olmalı görevlendirilen öğretmenler tain amaçlı kurslardan geçen öğretmenler olmamalı bu işi seven hakını veren öğretmenler olmalı ben kızımın okulundan örnek veriyorum ders zili çaldığı halde koridor sonunda sohbete dalıp dersi sohbetle sonlandıran derste gazete okuyan öğretmenler olmamalı Zilin çalmasını bekleyen öğretmen ne derece başarılı olur bu ve bunun gibi saymakla bitmez bunların düzeldiği okullar olmalı.

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.