Bu Siyasetçiler Engelleri Kaldırıyor

İstanbul`da engelli vatandaşlara yönelik yapılmış bütün projelerin arkasında onların adı var. Engelli ilçe meclis üyeleri yerel seçimler yaklaşırken, hem gelecek planlarını hem de `engellilerin siyaset dünyası`nı Aksiyon`a anlattı...
Mersin`in Erdemli ilçesinde yaşayan Kezban-Mahmut Tunabay çiftinin 8 yıl çocukları olmaz. Evliliklerinin 9. yılında Kezban Hanım gebe kaldığını öğrenir. Bebek Hüseyin dünyaya geldiğinde her şey yolunda gözüküyordur. Yalnız büyüdükçe bakışları, davranışları akranlarından farklılaşmaya başlar. Doktora giderler. Teşhis konur: Zeka geriliği...
Doktorlar küçük yaşlardan itibaren eğitim alabilirse onun da okuyup yazabileceğini, hayatını devam ettirebileceğini söyler. Mahmut Bey çözüm yollarını ararken kendileriyle aynı kaderi paylaşan akrabaları arar: `Kızım İstanbul Büyükşehir Belediyesi`nin açtığı rehabilitasyon merkezine gidiyor. Çok iyi ilgileniyorlar. Gelişmeler var. Bence sen de İstanbul`a gel.`
Tarlalarını satarak yollara koyulan Mersinli aile, üç yıldır İstanbul`da yaşıyor. Hüseyin, Büyükşehir Belediyesi`ne ait Özürlüler Rehabilitasyon Merkezi`ne gidiyor. Kezban Hanım, bu süreçte yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamasa da gelecekten umutlu... Tunabay ailesi, İstanbul`a özürlü çocuğu yüzünden yola düşen onlarca aileden sadece biri. Çünkü birçok Anadolu şehrinde engellilere yönelik özverili, başarılı ve ücretsiz hizmet veren kurum ya da kuruluşlar yok, aileler bilgisiz. Dolayısıyla İstanbul taşı toprağı altın değilse de engelli çocukların geleceği için ideal bir kent.
BAŞBAKAN, HER İLÇE MECLİSİNDE BİR ENGELLİ BULUNMASINI İSTİYOR
Bu hizmetlerin arkasında ise Bayrampaşa, Beykoz, Eyüp, Üsküdar, Fatih, Ümraniye, Kartal, Maltepe, Bakırköy, Samandıra (Sancaktepe), Zeytinburnu, Güngören, Esenler, Büyükçekmece ve Kağıthane ilçe meclislerinde görevli 15 engelli var. Ayrıca üyelerin 2`si İl Genel Meclisi`nde, 1`i de Büyükşehir Belediye Meclisi`nde. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart`tan itibaren her ilçe meclisinde bir engellinin yer almasını istiyor. Beş yıllık dönemde birçok başarılı projeye imza atan engelliler, yeni dönemde siyasette daha aktif yer alacağa benziyor. Çünkü hükümet, hem bu yolla `sosyal devlet anlayışı` çizgisini güçlendiriyor hem de engellilere imkân verilirse neler yapabileceklerini göstermek istiyor.
Büyükşehir bünyesinde engellilere yönelik yapılmış önemli projelerin arkasındaki isimler yeni planlarını ve engellilerin siyasetini Aksiyon`a anlattı...
Üniversite mezunu Eylem Özen (29), cisimleri yüzde 10 görebiliyor. İlkokula başladığından bu yana yaşadığı sıkıntılar onun hayallerini bitirmeye yetmediği gibi artık kendisiyle aynı durumdaki vatandaşların imdadına da yetişiyor. Onların sosyal hayatını kolaylaştırmak için yeni projelere imza atıyor. Başarılarıyla da engelli vatandaşlara örnek teşkil ediyor. Beş yıldır Bayrampaşa Belediyesi Meclis Üyesi. Yerel yönetimler üzerine yüksek lisans eğitimi alıyor. Eylem Hanım hem Türkiye`nin `en genç` hem de `ilk engelli kadın meclis üyesi` olması sebebiyle dikkat çekiyor.
42 yıl önce Tokat`ta dünyaya gelen Cemal Merdan ise 2 yaşındayken yere düşürülünce omuriliği kırılıyor. Kimse bunun farkına varamayınca kemikler yanlış kaynıyor. 1 metre 30 santimlik boyu ve neredeyse vücudunu iki büklüm yapmış skolyozuna aldırmayan Merdan, yedi kardeş içinde üniversite okumuş tek çocuk. Ayrıca Türkiye Ortopedik Özürlüler Federasyonu Başkanı. Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Cemal Bey, İstanbul`da yaşayan engellilerin hayatını kolaylaştırmak için yapılan birçok uygulamanın da arkasındaki isim.
İl Genel Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı Özürlüler Komisyonu Başkan Yardımcısı Murat Ellialtı aynı zamanda İstanbul Halk Ekmek Dış Ticaret Sorumlusu. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler mezunu. Doğuştan yüzde 90 görme engelli. Avrupa Bölgeler Asamblesi`nde hem İstanbul`u temsil ediyor hem de yönetim kurulunda görevli. Ayrıca Avrupa Birliği Yerel Yönetim Komisyonlarına `Engelliler Çalışma Grubu`nu dahil eden Türk...
Bu üç önemli ismin varlığından çoğu vatandaş haberdar değil. Fakat İstanbul`da yaşayıp da onların vesilesiyle hayata geçirilmiş hizmetlerden faydalanmayan yok aslında. İstanbul Milletvekili Lokman Ayva`nın Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde bulunması engelliler için çok önemli olsa da Ayva`nın vesilesiyle çıkarılan kanunların uygulayıcısı belediyeler. Dolayısıyla özürlülerin yerel meclislerde bulunması bu yönüyle daha da ehemmiyet kazanıyor. Dünya globalleşse de işler çoğu zaman yerel ölçekte çözülüyor.
`BİR ENGELLİ BİLE ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR`
İstanbul Özürlüler Koordinasyonu Başkanı ve aynı zamanda Eyüp Belediye Meclis Üyesi Mustafa Bügelek, ilçe meclisinde görevli bir engellinin bile çok şeyi değiştirdiğini söylüyor: `İmar izinleriyle alakalı meseleler yerel meclislerde konuşuluyor. Eğer o ilçe meclisinde özürlü bir üye varsa hastane, iş merkezi, okul gibi binaların `engelli vatandaşlarımıza uygun yapılması` şartı yönetmeliğe ekleniyor. Böylece yeni yapılacak tüm binalar engellilerin yararlanabileceği nitelikte yapılıyor. Buna uymayanlara ruhsat verilmiyor. Bütçe görüşmeleri yapılırken `sosyal yardım bütçesinden engelliler de yararlanabilir` maddesi koymadıysa o belediye özürlüler için büyük bütçeli, köklü projeler yapamıyor.` Yeni çıkarılan Özürlüler Kanunu`na göre; 7 yıl içinde yol, bina, kamu kurumları engellilere uygun hale getirilecek. Engelli üyesi bulunan belediyeler bu değişimi nasıl yapacaklarını şimdiden planlamış durumda.
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna döneminde sadece Tophane Özürlüler Merkezi hizmet veriyordu engelli vatandaşlara. Anadolu yakasında oturan aileler ise çocuklarını buraya getiremiyordu. Fakat engelli meclis üyeleri `İnsanlar gelemiyorsa biz onların ayağına hizmet götürmeliyiz.` diyerek beş yıl içinde rehabilitasyon merkezi sayısını 22`ye çıkardı.
Merkezi hükümet 2003`te özel idareler içerisinde 20 trilyon liralık bir bütçeyi engellilere ayırır. Özürlü vatandaşlar için yapılacak bir şey bulunamadığı için bu para devlete iade edilir. 2004 yerel seçimlerinin ardından il genel meclisine iki engelli üye girdikten sonra her şey hızla değişir. Öncelikle `Engelliler Genel İhtisas Komisyonu` kurulur. Özürlülerle alakalı çalışmaları yapmak ve engelliler için ayrılan devlet bütçesinin boşa gitmesini engellemek için de Özürlüler Koordinasyon Merkezi hizmete girer ve birçok sosyal faaliyetin de startı verilir.
İstanbul Özürlüler Merkezi`nde 1994-2000 yılları arasında Görme Engelliler Koordinatörlüğü yapan Eylem Özen, 2004`teki yerel seçimlerde Bayrampaşa Belediyesi Meclis Üyesi olur. Ayrıca ilk kez kurulan Engelliler Komisyonu`nun da başkanlığını yürütür. İlçe sınırlarında bir ilk gerçekleşir ve Rehberlik Araştırma Merkezi açılır. Böylece ilçedeki engellilerle ilgili tüm bilgiler elde edilir. Bu sisteme de `Akıllı Kent Otomasyonu` ismi verilir. `El ele kart` projesi de Özen`e ait. Fakir aileler kaymakamlığa başvuruyor ve zimmetine bir kart veriliyor. İçinde çip saklı kart, vatandaşın nereden ne kadar yardım aldığını bilgisayar ortamında anında gösteriyor. Böylelikle haksız yardım dağılımının önüne geçiliyor. `Hayır Çarşı`sı da yine Bayrampaşa`da. Orada bir ailenin ihtiyaç duyacağı her şey mevcut. Vatandaşa düşen tek şey; seçim yapmak.
ARTIK AİLELER ÇOCUKLARINDAN UTANMIYOR
Eylem Hanım en önemli hizmetlerini `Artık aileler özürlü çocuklarından utanmıyor.` diye özetliyor. 1994`ten bu yana aktif şekilde engellilerle ilgilenen Özen, önceki yıllarda ailelerin çocuğundan utandığını, onları yanlarında taşımak istemediklerini söylüyor: `Rehabilitasyon merkezlerinde anne-babalara da eğitim seminerleri veriyoruz. Aileler birbiriyle burada tanışıyor, birbirlerine gidip gelmeye başlıyor. Böylece engelli çocuklarla birlikte aileler de normalleşiyor. Şu anda otobüslerde, alışveriş merkezlerinde, çeşitli sosyal alanlarda engellileri görüyorsak bu ve benzer proje ve çabaların ürünüdür.` Cemal Merdan, öncelikle bilinen engelli tarifine karşı çıkıyor. Ona göre durum `farklı bir yaşam biçimi`nden ibaret. Bu bağlamda olaylara bakıldığında da aslında ortada sorun yok. Günümüz problemlerinin kökeninde ise `tek tip insan` düşüncesi var. Dolayısıyla hayat alanları da bu şekilde tasarlanıyor. Aslında siyaset insanların yaşam alanına dokunma, hizmet götürme sanatı. Bu açıdan engelliler de muhakkak siyasetin içinde bulunmalı.
Merdan, sadece engellileri değil, sıradan vatandaşları da Belediye Meclisi`nde temsil ettiğini düşünüyor: `Mecliste bu şehirde yaşayanların su faturalarına da ulaşım ücretlerine de dokunuyorum. `Zam yapılsın mı?` dendiğinde itiraz ediyorum. Orta direğin hangi şartlar altında yaşadığını çok iyi biliyorum.`
Meclisin ilk ve tek engelli üyesi Cemal Bey`in ilk işi belediyenin özürlülere bakışını değiştirmektir. Engellilere ayrımcı değil, eşitlikçi bakılmasını arzu eder. Özürlülere bir hizmet götürülürken bunun bir lütuf değil, gereklilik olduğunu sıklıkla vurgular. Her projede `bizim gibiler düşünülmeli` diyerek adeta belediyenin ufkunu değiştirir. Bunun için toplantılar yapıp seminerler verir. Gelinen nokta ise sevindiricidir: `İleriye dönük hangi proje yapılırsa yapılsın İstanbul Büyükşehir Belediyesi`nin özürlülerle alakalı bir bakış açısı var artık.`
ASAMBLE`DEKİ ÖN YARGILARI BİR TÜRK KIRDI
Murat Ellialtı, İl Genel Meclisi`nde Beykoz ilçesini temsilen bulunuyor. Orada Bütçe Plan, Mali Kaynaklar ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı. `Genelde engelliler engellilerle alakalı işler yapar. Aslında özürlüler de hayatın her boyutunu yaşar. Farklı alanlarda da kaliteli işler yapabiliriz. Mecliste Bütçe Komisyonu`nda yer alarak daha faydalı olacağımı düşündüm. Engellilerin hak ettikleri yeri toplumda bulmaları uzun bir süreç. Politikaya girmem de bunun bir sonucu.` diyor. Bunun için de var gücüyle çalışıyor. Mesela onun vesilesiyle İl Genel Meclisi`ne ilk kez `Dış İlişkiler` konsepti getirilmiş ve İl Genel Meclisi Uluslar arası komisyonlara üye olmaya başlamış.
Murat Bey`e göre İstanbul dünyaya kendini göstermeli. Bunun için de İl Özel İdaresi`nin stratejik planlamasına `Dış ilişkilere yönelik çalışmalarımız olmalı` diye yeni bir madde ekletir. Sonra da Avrupa`daki tüm yerel yönetimlerin buluştuğu `Avrupa Bölgeler Asamblesi`ni keşfedip üye olurlar. İstanbul, Asambleye kabul edilir edilmez Murat Bey yönetime seçilir. Artık İstanbul da Avrupa Yerel Yönetimler Bilgi Ağı`na dahildir. Burası dünya ölçeğinde ciddi bir ağırlığa sahiptir. Üstelik AB fonlarının kime, nasıl, ne kadar dağıtılacağını belirleyen önemli bir kurumdur da...
Avrupa Asamblesi`ndeki bazı ülkeler ilk zamanlar Türkiye`yi dikkate almaz. Her seferinde ortaya attığı başarılı projelerle dikkat çeken Murat Bey ön yargıları kısa zamanda kırar. Şu ana kadar İstanbul`un Asamble`de kabul edilen iki önemli projesi var. Evde bakım elamanlarının yetiştirilmesi ile tıbbi atık toplama personellerinin eğitilmesiyle alakalı.
Küresel ölçekte İstanbul`u temsil eden Murat Ellialtı, 2008`de engellilere yönelik herhangi bir çalışma grubunun Avrupa Bölgeler Asamblesi`nde bulunmadığını belirterek `Özürlüler Çalışma Grubu`nu kurmak istediğini söyler. Teklifi kabul edilir. Türkiye, engellilerle ilgili yaptığı açılımla 33 ülkeye örnek gösterilir. Avrupa Asamblesi Genel Sekreteri Alman Klaus Klip`in bu konudaki yorumu da manidardır: `AB`ye girmek için bu zamana kadar birçok değişiklik yaptınız. Fakat marjinal konularda ön plana çıkmanız, girişimde bulunmanız çok daha önemli. Bu sizin ne kadar ileri bir toplum olduğunuzu gösterir.` Engeliler Çalışma Grubu`nun ilk toplantısı 19-21 Şubat`ta İstanbul`da yapılacak. AK Parti de `Engelli meclis üyesi` projesiyle Çalışma Grubu`nda ön plana çıkacak.
ENGELLİ SİYASETÇİ OLMAK ÇOK ZOR!
Siyasetin zorlukları hep anlatılagelir. Fakat bu kulvara giren de kolay kolay çıkmak istemez. Amansız bir mücadele hep vardır. Acaba engelliler için siyaset zor mudur, kolay mıdır? Ortak kanaate göre engellilerin il, ilçe meclislerine girip siyaset yapabilmeleri çok zor. Eğitim ve birikimleriyle birçok adayı ezip geçecek durumda olsalar da arka planda bırakılıyorlar. Çünkü belediyeler `imaj` takıntısını aşamıyor. Başbakan Erdoğan`ın özel talimatına rağmen ilçe başkanları konuya `sosyal sorumluluk` kapsamında yaklaşıp bir kişiyle bu açılımı sınırlandırıyor. Engelli meclis üyelerine göre siyasette `özürlü takıntısı` kırılırsa hayatın diğer alanlarına da bu durum sirayet edecek...
AK Parti Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Merdan bulunduğu makama 20 yıllık emeğinin sonucu geldiğini belirtiyor. Yalnız mevcut sistemden o da şikayetçi: `Tek istediğimiz, engelimizin bize engel olmaması. Bizim arkadaşlarımız çok iyi okullarda avukatlık, öğretmenlik, Uluslar arası ilişkiler okur, yabancı dil bilir ama ona kimse iş vermez. Şu anda engelliler siyasete çekilmek isteniyor ama köşe taşları tutulmuş ki! Ancak birilerini akarte ederek ilerlemek mümkün. Diğerleri bir proje üretiyorsa bizim bunu 3-4`e çıkarmamız şart. Çünkü insanların bizi fark edip inanması lazım. Ne kadar birikimli olursak olalım `onlara göre` eksilerimiz var.`
Yeni seçim döneminde aynı üyeler aday gösterilir mi bilinmez; ama son beş yıldır `Durmak yok, yola devam` diyen ilçe meclis üyelerinin yeni projeleri de yok değil. Eylem Hanım yeni dönemde Üsküdar`dan aday gösterilecek. Engelli arkadaşlarıyla tecrübelerini paylaşmak istiyor: `Kendi fırsatlarımızı kendimiz üretmeliyiz. Bir özürlü arkadaşım siyasette yükselecekse ben şimdiden onun merdiveni olmaya hazırım.`
Anadolu illerine giderek engellilere yönelik yapılmış projeleri il ve ilçe meclislerinde anlatan Cemal Merdan, henüz meclis üyeliğinin devam edip etmeyeceğini bilmiyor. Oldukça kaygan siyasi zemin onu yerinden oynatmayı başaramazsa yeni dönemde de Belediye Meclisi`nde görev alacak. Cemal Bey, 29 Mart`tan sonra mimari dönüşümü ön plana çıkarmak isteyenlerden. Ona göre imar yönetmelilikleri getirilse de denetleme konusunda sıkıntılar var. Üstelik bürokratik yapı da yavaş işliyor. Çözüm ise hazır: `Bürokratları daha hızlı çalıştıracak birimler kurmamız lazım. Bir de özürlü arkadaşlarla aileleri bu işin içine katmamız şart. Değişim sürecine engelliler ne kadar katılırlarsa işler o kadar çabuk ilerler. Özürlü vatandaşlar dışarı çıkmalı, birlikte denetimler yapmalıyız mesela. İstanbul`da binlerce düğün salonu var. Ben tek başıma denetleyemem ki!`
BAŞBAKAN ENGELLİLERE KARŞI NEDEN BU KADAR HASSAS?
Tayip Erdoğan`ı belediyecilik döneminden bu yana tanıyanlardan aldığımız bilgiye göre; Başbakan`ın İslami terbiye görmesi önemli bir etken. İstanbul İl Başkanlığı yaparken yakın çevresinde özürlülerin de bulunduğu söyleniyor. Hatta ailecek görüştükleri engelliler de varmış. Dolayısıyla engellilerin donanımlarının, becerilerinin, kapasitelerinin, çalışma azimlerinin fazlasıyla farkında.
ENGELLİLERİN ULAŞIM SORUNUNU ÇÖZEN İSİM: CEMAL MERDAN
Cemal Bey`in ilk işi `Toplu ulaşımdan özürlü vatandaşlarımız bedava istifade edecektir` maddesi üzerinde çalışmaktır. Çünkü İstanbul`un ulaşım altyapısı engellilere uygun değildir. Sadece hafif özürlüler bu imkândan yararlanıyordur. Ona göre engellilerin refakatçileri de toplu taşımdan ücretsiz yararlanmalıdır. Verdiği önerge kabul edilir. Böylece 2 bine yakın vatandaş bu hizmetten faydalanır.
Yalnız bu mega kentte belediye otobüsüne refakatçılarıyla bile binemeyecek özürlüler de yaşıyor. Bu vatandaşlar için de 80 araçlık bir ihalenin yapılmasına vesile olur Cemal Bey. 153 numaralı telefonu arayan vatandaşlar `Balık tutmak istiyorum, akrabamı ziyaret edeceğim, eşimin mezarına gideceğim` diyor. Görevliler engellileri evinden alıp onları istedikleri yere götürüyor. İşi biten vatandaş tekrar evine bırakılıyor. Şüphesiz Meclis Üyesi Cemal Bey`in en büyük hizmetlerinden biri de belediye otobüsleriyle ilgili. İstanbul için 550 yeni otobüs siparişi veriliyor. Kadir Topbaş mecliste araçların özelliklerinden bahsediyor. Cemal Bey ayağa kalkıp: `Otobüsler engellilere uygun değil başkanım!` diyor. Bürokratların tepkilerine rağmen itirazı kabul ediliyor ve engellilerin de rahatlıkla yararlanabileceği otobüsler satın alınıyor. Eğer Merdan o anda orada bulunup duruma müdahale etmeseydi halen mega kent İstanbul`da tekerlekli sandalyelilerin binebileceği 3 otobüs bulunacaktı!
`ENGELLİ BAKIM EVLERİ` GELİYOR
Eyüp Belediye Meclis Üyesi, İstanbul Özürlüler Koordinasyonu Başkanı Mustafa Bügelek: `Engelli mevzusunu Türkiye yeni tanıyor. Damdan düşenin halinden ancak damdan düşmüş anlar. Ülkenin bu konuda değişip dönüşebilmesi için her ilçede en az bir engelli meclis üyesi bulunmalı. Belediyelerin vereceği kararlara `engelli hassasiyeti`ni katması şart. 15 üyenin ilk siyasi tecrübesiydi. İstanbul vizyonuna değerli katkılar yaptılar. Yeni projelere gelince; tarihi camilerin özel dokusunu bozmadan tekerlekli sandalyeli vatandaşların rahatlıkla girip çıkabileceği mekanlar haline getirmek istiyoruz. Görme engelliler için kabartma yazı şehir bültenleri hazırlayacağız. Çocuklar için Engelli Bakım Evleri`ni hizmete açacağız. Özürlü çocuğunu bırakamadığı için evinden dışarı çıkamayan ebeveynler bu merkezlere iki gün süreyle evlatlarını bırakabilecek. Böylece hem düğün, ölüm gibi önemli günlerde sevdiklerinin yanında bulunabilecekler hem de alışveriş, akraba ziyareti gibi işlerini yapabilecek.
2009-05-02 Aksiyon http://www.aksiyon.com.tr
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.