21-11-2009 |

Bir Üretirsem Kimse Bana Yetişemez

Sonay, Yunus, Ahmet ve Soner… Hepsi Engelli. Ancak Onları Geçmişlerinden Ayrı Kılan Bir Özellikleri Var Artık.

Hepsi de üretmenin doyumsuz hazzını yaşıyor şu günlerde. Hepsinin ortak bir cümlesi var dillerinde diğer engelli arkadaşlarına söyledikleri: “Karanlığı yırtmak bir kez üretmeye bakar”

3 Aralık Dünya Özürlüler günü yaklaşıyor. Tüm Dünya’yı kasıp kavuran Küresel Ekonomik krizin ülkemizdeki istihdam koşullarını da olumsuz yönde etkilediği şüphe götürmez bir gerçek. Engellilerin iş dünyasında bu krizin yarattığı etki ise kuşkusuz çok daha derin.

Normal şartlarda zaten ciddi istihdam sorunlarıyla karşı karşıya bulunan engelliler, krizin de etkisiyle iş bulma ve çalışarak üretme umutlarını büsbütün kararttı. Ancak her şeye rağmen yılmayan, üretmekten ve üreterek yükselmekten vazgeçmeyen engelliler de var etrafımızda.

“ASIL ENGEL, DONANIMSIZLIK VE ÖZGÜVEN YETERSİZLİĞİ”

Adı Sonay Kaplan, 1983 Sivas doğumlu. Ortopedik engelli olan Sonay, çalışma azmiyle toplumdaki herkese örnek olabilecek engellilerden biri. %45 oranında özürlü olan Sonay, 3 yıl önce tanıştığı İstanbul Özürlüler Müdürlüğü İstihdam Birimi sayesinde işe yerleşen özürlülerden.

Bir süre İSÖM’ün meslek edindirme kurslarına devam eden Sonay, ilk zamanlarda umudunu karartanlar arasında yer aldığını söylüyor. “Çalışma hayatına başlayınca bu kaygıların yersiz olduğunu anlıyorsunuz.” diyen Sonay, “İngilizcem yoktu, bilgisayar bilgim o kadar yeterli değildi, meğer özürlülerin iş hayatındaki asıl engeli bunlarmış.” sözleriyle anlatıyor durumu.

9 ay önce ulusal bir bankada çalışmaya başlayan Sonay, girdiği 2009 ÖSS’de de başarılı olarak halkla ilişkiler bölümüne kayıt yaptırdı.

“ÇALIŞAMAMAK SOSYAL BİR ÖLÜMDÜR”

1974 Giresun doğumlu ve iki çocuk babası Yunus Başgör ise Ortopedik Engelli. İSÖM’le tanıştıktan sonra İstihdam Birimi vasıtasıyla bir Anonim Şirkete mali işler personeli olarak işe başlayan Başgör’ün özürlü bireylerin iş hayatındaki yeri ile ilgili söyledikleri ise oldukça dikkat çekici.

İşte Başgör’ün o sözleri: “En büyük engeller, özürlü bireye toplum tarafından fırsat verilememesi, özürlü bireyin kendisini hem psikolojik olarak hem de mesleki yeterlilik olarak çalışma hayatına hazırlayamaması. Çalışamamak esasında sosyal bir ölümdür. Bir işe yaramadığını üretemediğinizi düşünmektir. Siz, üretken bir hale geldiğinizde toplum içinde bir yer edindiğinizi hissediyorsunuz. Zaten insan kaynakları yetkilileri, sizin ne olduğunuzla değil neye sahip olduğunuzla ilgileniyor, sizin önce yeteneklerinize bakıyor. Bu yönüyle özürlünün de kendi zihninde oluşturduğu engeli aşması gerekli, kendisini özrüyle değil yeteneğiyle görebilmeli.”

İSÖM 665 ÖZÜRLÜYÜ ÜRETİME GEÇİRDİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Özürlüler Müdürlüğü İSÖM, 2004 yılından bu yana 614 özürlü İstanbullunun çalışma hayatına katılmasını sağladı. İŞKUR’la ortaklaşa birçok çalışmaya imza atan İSÖM İstihdam Birimi, 2004 -2007 yılları arasında 352, 2008 yılında 140, 2009 yılında ise 173 özürlü bireyin iş hayatına atılarak üreterek yaşamaya başlamasını sağladı.

3 BİN ÖZÜRLÜ İŞ İÇİN SIRADA BEKLİYOR

İSÖM İstihdam birimine başvurarak iş talebinde bulunan İstanbullu özürlü sayısı 3 bin 78.

Kaynak: http://www.haberler.com

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.