Bakım Yardımı Saklı Hastaları Ortaya Çıkardı

Diyarbakır'da ailelerin bakıma muhtaç çocukları için ''devlet yardımı'' almak amacıyla sağlık kuruluşlarına yönelmeleri, tedaviden uzak kalan hastaların ortaya çıkmasını sağladı.

Engelli ve bakım gerektiren durumları nedeniyle çocukları için bakım yardımı almak isteyen ailelerin başvuruları bazı hastalık vakalarının daha çok yaşandığını ortaya koydu.

Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Önen, çocuk ürolojisi hastalığı olan Spina Bifida hastalığının (Beldeki omurların açıklığından kaynaklı idrar yolu felci hastalığı) Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde daha sık görülen bir hastalık olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Önen, bakıma muhtaç kişiler için ailelere bakım yardımı uygulamasının başlaması sayesinde özellikle köylerden olmak üzere hiç tedavi edilmemiş birçok hastanın kendilerine ulaştığını belirterek, şöyle dedi:

''Ailelerin bakım yardımından faydalanmak için hastalarına rapor çıkarmak için bize geliyor. Çocukları Spina Bifida hastası olan aileler gelip bizden rapor istiyorlar. Çünkü ancak raporla bakım yardımı parası alabiliyorlar. Özellikle köylerden ailelerin rapor almak için gelmesiyle tedavisi yapılmamış eski hastalarla karşılaştık. Bu şekilde ortaya çıkan hastaları tedavi etme imkanı bulmuş olduk. Rapor için gelen ailelere (Çocuğun hastalığı nedeniyle para alacaksınız. Önce getirin tedavisini yapalım.) diyoruz. Son 3 yılda kliniğimize 110 yeni hasta geldi. Bu hastalık için bu çok ciddi bir rakam.''

-SPİNA BİFİDA DAHA ÇOK FOLİK ASİT EKSİKLİĞİNDEN KAYNAKLANIYOR-

Önen, söz konusu hastalığın tamamen doğum anomalisi olduğunu ve genellikle annedeki folik asit eksikliğinden kaynaklandığını belirterek, hastalıkla ilgili şunları anlattı:

''Kadınlar gebe kaldıktan sonra doktora gidiyor. Oysa gebe kalmadan önce ne yapmalıyım diye doktora gidilmeli. Çünkü annede folik asit eksikliği olması ve gebelikten önce folik asit alınmaması durumunda bu hastalık ortaya çıkabiliyor. Sosyo ekonomik durumu düşük ailelerde daha sık rastladığımız bu hastalık gebelik sırasında kendini belli ediyor. Ancak önlenemiyor. Nispeten akraba evliliklerinde ve 35 yaş üstü gebelikler de etkili olabiliyorsa da ağırlıklı olarak annedeki folik asit eksikliğinden kaynaklanıyor. Anne adayı gerçek koruyucu çözüm için gebeliğin 3 ay öncesinden itibaren folik asit almaya başlamalı. Folik asit alınması zararlı olmayan bir madde. Kansızlık için zaten veriliyor. Bu nedenle planlı gebelik önemlidir diyoruz.''

-HASTALIK NASIL GELİŞİYOR -

Yeni doğan çocukların bel bölgesindeki omurların bir kısmının açık olması sonucu ana sinir damarından bacaklara ve idrar yoluna giden sinirlerin yetersiz olduğunu ifade eden Önen, ''Sinirlerin bu durumu bacaklarda kısmı felç yaratıyor. Mesanede de benzer şekilde organın normal çalışmasını engelliyor. Çocuk idrarını yapamıyor. Biriken idrar böbreklere kaçarak bir süre sonra böbreklerin işleyişini bozuyor'' dedi.

Bu hastaların beyin cerrahi kliniğinde ameliyat olduğunu aynı şekilde çocuk cerrahide de doğumla beraber mesane tedavisine başlanması gerektiğini vurgulayan Önen, hastaların geç getirildiği ölçüde tedavilerinin de o derece şiddetli ve ağır olduğunu söyledi.

Kendilerine gelen hastaların ilk olarak mesane ve idrar yolu filmlerinin çekildiğini ve ürodinami denilen mesanenin çalışmasını gösteren bir tetkik yaptıklarını belirten Doç. Dr. Önen, ''Ürodinami mesanedeki felcin şeklini gösteriyor. Hasta çocuk idrarını yapsın diye bir boru takıyoruz. 4 saatte bir idrar kanalına boru takılarak çocuğun idrarını dışarı atması sağlanıyor. Çocuk öğrendikten sonra bu işlemi kendisi yapıyor'' diye konuştu