Bakanlık Teftişleri ,Cezalar ve Kazanılmış Haklar !
Sayın İlgililer ; gelen bir çok mailden dolayı , sorunların hemen hemen ortak olduğu anlaşılmaktadır ; bu durumda Bakanlık tarafından yapılan teftişlerin bir kısmının haklı çoğununda hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşılıyor.Hukuk Develetinin temel prensibi , bu devlette yaşayan her kesimin , başta Anayasamız olmak üzere yürürlükte bulunan tüm kanun , tüzük ve yönetmeliklere uygun hareket etmesi gereğidir , buna Devlet kurumları ve yapılan idari işlemler de dahildir. Özel Eğitim Merkezleri yürürlükte bulunan kanun ve ilgili mevzuata göre açılmış ve halen faaliyetlerine devam etmektedirler , bu kurumların % 99 ' u dürüst ve kanunlara sadık bir şekilde hizmet vermekte ve fakat içlerinden bir kaç tanesi her kurum ve kuruluşta olabileceği gibi usulsüz işlemler yapmış yada yapabilecektir. Sayın Bakanlığın bu bir kaç kurum ile dürüs hizmet veren binlerce kurumu aynı düşünce doğrultusunda gerek maddi gerekse dayanaksız bir şekilde cezalandırmaya gitmesi adil değildir !!! Dürüst hizmet veren kurumlarımız ülkemiz çocuklarının eğitimlerine katkı sağlamakta ve bu kurumlar hem gerkli hemde ayakta tutularak ödüllendirilmelidir.
Sayın Bakanlık ve Hizmet beren kurum yöneticileri bu hususları bilerek ve dikkate alarak karşılıklı olarak anlayış ve özveri içinde davranmalı ve hizmet kalitesinden ödün vermeden mevzuata uygun hareket etme gayreti içinde olmalıdırlar , ancak yine mevcut Özel Eğitim kurumlarına karşı yapılacak hukuki dayanaktan yoksun idari işlemlere karşıda , bu kurumların hukuka başvurma ve dava açma yolları mevcuttur , bu hususta gözden kaçırılmamalıdır, nasıl ki hukuka aykırı her fiili karşı bir yaptırım mevcut ise , hukuka aykırı her idari işlemde denetime tabidir. Bu konu ile ilgili sayın meslektaşım Av.Orhan Kalın beyin dilekçesinden de alıntı yaparak , sizlere fayda sağlaması açısından aşağıya Özel Eğitim Kurumlarının haklarına ilişkin bazı maddeleri iletiyorum , saygılarımla.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
BAŞLANGIÇ
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
MADDE 42. – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
...Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
...Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.
2. Yönetmelikler
MADDE 124. – Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.
B. Yargı yolu
MADDE 125. – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.
KAZANAILMIŞ HAK NEDİR ?
Kısaca ;
Danıştay 1. Daire bir kararında; “ Kazanılmış haklar eski kanun yürürlükte iken kesin bir surette kazanılan yani hukukça korunmakta bulunan ve bir iddia haline gelen haklar” şeklinde tanımlanmış ve böylece zaman bakımından uygulama ilişkisine vurgu yapılmıştır.
Nitekim; Hukuk Devleti’nin unsurlarından bir diğeri olan hukuk güvenliği, diğer bir ifadeyle ‘güvenin korunması ilkesi’ de ilgilinin hukuki durumunun süreceğine olan güveni dolayısıyla hayal kırıklığına uğratılmaması anlamına gelir.
Bu yönüyle, Hukuk Devleti’nin önemli bir unsuru olarak Hukuk güvenliği, yalnızca hukuk düzeninin değil, aynı zamanda belirli sınırlar içinde, bütün Devlet davranışlarının, az çok, önceden öngörülebilir olması anlamını taşır.
08/03/2008 tarihli ve 26810 sayılı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 30. maddesinin 8. bendi; “(8) Ancak kurumlarda görevli usta öğreticiler ile dil ve konuşma terapisti, fizyoterapist, psikolog, odyolog, sosyal hizmet uzmanı ve benzeri eğitim personeli olarak görevlendirilenler ise aylık karşılığı haftada en fazla 40 saat ders/seans görevi yaparlar.” hükmünü amirdir. Bu hükme göre özel öğretim kurumları ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görevlendirilen Psikolog veya Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlere ders görevi verilebilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Özel Eğitim Kursları Yönetmeliğinde psikolog/rehber öğretmenlerin görevleri arasında bireyin durumuna uygun çalışmaları yapacağı ifadesi yer almaktadır. Derse/seansa giremeyeceği belirtilmemiştir. Çocuğun uygun eğitim programına yerleştirilmesi için gerekli çalışmaları yapan rehber öğretmenler bu amaçla derse girebilecekler, çocukların sosyal, duygusal, psikolojik ve davranış gelişmelerini gözlemleyip ilerleme kaydetmelerinde yardımcı olacaklardır. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 23/01/2008 tarih ve 50656 sayılı yazılarında ; “rehber öğretmen veya psikologların özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan program türüne göre kendi alanlarındaki derslere girme hakları bulunmaktadır” kararı yer almaktadır. Yine Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 05/03/2008 tarih ve 51788 sayılı ve 13/03/2007 tarih ve 52323 sayılı yazılarında ders saat ücretli olarak görevlendirilip derslere girme hakları bulunduğu belirtilmiştir. Keza, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 06/08/2007 tarih ve 56947 sayılı yazılarında, “rehber öğretmen veya psikologlar kurslarda uygulanan programa göre bireysel veya grup eğitimine girerek eğitim planına imza atacaklardır” kararı bulunmaktadır. Bakanlığın Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün söz konusu karar yazılarında psikolog/rehber öğretmenlerin derse/seansa girebileceğine açıklık getirilmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi yürürlükte olan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 30. maddesi 8. bendinde de bu yönde hüküm getirilmiştir.
Ayrıca, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin her aylık faaliyetlerinden dolayı bağlı oldukları Milli Eğitim Müdürlüklerine teslim ettikleri evrak ve çizelgelerin altında , zorunlu personelin tamamı derse girmelidir” ibaresi yer almakta, zorunlu personelin tamamının imzaları istenmektedir. Özel Kurslar Yönetmeliğine göre, zihinsel engelliler eğitimi için zorunlu personeller arasında rehber öğretmen veya psikologlar sayılmaktadır. Kurumda öğretim programına göre görevlendirilmesi gereken zorunlu personelin tamamı özürlü çocuğun bir ayda alması gereken bireysel veya grup eğitimi seansına girmeli ve Aylık, Bireyselleştirilmiş Eğitim, Çalışma ve Rehabilitasyon Planını imzalamalıdır. Buna göre, zorunlu eğitim personelinden olan rehber öğretmenin derse/seansa girmesi ve imza atması hem bir hak hem de yasal bir zorunluluk olmaktadır. Bunun yanı sıra, rehber öğretmenlere dair görevlendirme konulu Valilik Olurlarında derse gireceği program, ders saat sayısı ayrıntılı olarak belirtilmektedir. Yani çalışma onayında da 20 saat maaş karşılığı + 20 saat ders ücreti karşılığı olarak derslere Rehber Öğretmen olarak girebilecekleri onayı verilmektedir.
Resmi ilköğretim ve orta öğretim kurumlarında kaynaştırma eğitimi alan bireylerin ayrıca özel özel eğitim kurumlarında grup eğitimi almaları durumunda Bakanlık tarafından ödeme yapılıp yapılmayacağı hususu Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilmiş olup, 05/03/2008 tarih ve 51830 sayılı yazılarında “Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) tarafından Özel Eğitim Değerlendirme Kurulunun özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin grup eğitimi hizmetlerinden yararlanmasının uygun olduğuna dair rapor vermesi durumunda hizmetin bedeliyle ilgili işlemlerin Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 26/06/2006 tarih ve 55270 sayılı yazıya göre yapılması gerektiği” Bakan adına atılan imza ile karara bağlanmıştır. RAM Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporunda önerilen eğitim bireysel, grup, bireysel/grup şeklinde olmakta ve özel eğitim kurumları da bu doğrultuda bağlayıcı olarak bireye özel eğitim vermektedir. Eğitsel Değerlendirme Kurulu raporunda grup eğitimi alması gerektiği belirtilen öğrencilerin, okula gitmeleri veya başka nedenlerle grup eğitimlerinden dolayı yapılan ücretlendirmenin kesilmesinin hiçbir dayanağı yoktur. İptal edilen 20 Kasım 2007 tarihli ve 60180 (2007/85) sayılı Genelgeye dayanılarak yürürlüğü olmayan bir hükme istinaden uygulama yapılması hukuken kabul edilemez derecede hukuka aykırılıktır. Zira 20/11/2007 tarih ve 2007/85 sayılı bahsi geçen genelge, Danıştay 8. Dairesinin 24/12/2007 tarih ve 2007/8941 sayılı kararı gereği yürürlükten kaldırılmıştır. Mahkeme kararının uygulanması gerekerek, bu konuda daha önceki mevzuata göre uygulama yapılmalıdır . Aksi takdirde mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlü olan idare suç işlemiş ve hukuku hiçe saymış olacaktır.
İlkiz Sokak No : 12 / 4 Sıhhiye / Ankara
Tel : 0312 230 61 99
Cep : 0535 260 61 97
www.bulentozer.av.tr
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.