'Arabam Benim Bacaklarım'
Engelliler.Biz Platformu yöneticisi Bülent Küçü-karslan, engelli yurttaşların araç alımı ve kullanımı konusunda birçok sorunla karşılaştığını belirtti. Bu sorunların bir an önce giderilmesi için "Arabam Benim Bacaklarım" adıyla bir kampanya başlattıkların söyleyen Küçükarslan, yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:
"Her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının otomobil satın alması ve kullanabilmesi temel hak ve özgürlükleri arasındadır ve Anayasamızın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir. Ne var ki sakatlığı olan yurttaşlar bugün bu en temel haktan dahi mahrum bırakılmışlardır. Hem de Türk Ceza Kanunu'nun ayrımcılığı düzenleyen 122. maddesinin çok açık olan şu hükmüne rağmen: Kişiler arasında [...] engellilik [sebebiyle] ayırım yaparak; a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını [...], c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen, kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir."
ENGELLİLERİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR
1- Gelişmiş ülkelerde iki kolu olmayan kişiler dahi özel donanımla otomobil kullanabiliyorken, teknolojik gelişmeleri göz önüne almayan düzenlemelerin uygulandığı ülkemizde birçok kişi sakatlıkları öne sürülerek sürücü yapılmamaktadır.
2- Ülkemizde kimlerin sürücü olabileceği konusunda hiçbir norm bulunmamaktadır. Aynı sakatlığa/engele sahip olan kişiye bir doktor "sürücü olabilir" diye rapor verebiliyorken, başka bir doktor "olamaz" diyebilmektedir.
3- Sakatlar için öngörülen H sınıfı sürücü belgesine sahip olan kişi, vergisini ödeyerek veya öte-leyerek veya muafiyede satın aldığı otomobilin dışındaki (anne-baba-eş veya çocuğuna ait bile olsa) hiçbir otomobili kullanamamaktadır. Ve yine aynı şekilde sakat kişinin üzerine kayıtiı otomobili de kendisinden başka (anne-baba-eş veya çocuğu bile olsa) hiç kimse kullanamamaktadır. Yani sakat biri ya kendine otomobil alacak ve onu kullanacak ya da sürücü belgesini çerçeveletip duvara asacak.
4- H sınıfı sürücü belgesine sahip biri, belgede "otomatik vitesli araç kullanabilir" yazsa dahi, "H sınıfı sürücü belgesine sahip kişiler sadece özel donanımlı otomobil kullanabilir" denilerek, otomatik vitesli araç kullanmaktan men edilmektedir.
5- Eskiden sakatlar yurtiçinden bir adet otomobili ÖTV muafiyetiyle satın alabiliyordu. Ancak artık muafiyet yok, sadece öteleme yapılabiliyor. Yani satın alırken ödenmeyen ÖTV, satarken ödeniyor. Örneğin; bugün bayide 50 milyara bir otomobil olsa, bunun ÖTV'siz hali (yaklaşık) 30 milyar eder. Araçlar her yıl için ortalama yüzde 10 değer kaybeder. Yani 5 yıl sonunda bu araç 25-30 milyara düşer. Düzenlemeye göre aracımızı satarken 25-30 milyara satıyoruz, sonra dönüyoruz, alırken ödemediğimiz 20 milyarı Maliyeye ödüyoruz. Kalıyor cebimizde 5-10 milyar. Yani para pul! Eskiden 5 yılın sonunda vergiden düşüyordu otomobil. O zaman ikinci el otomobili satıp, üstüne az bir miktar da para koyarak sıfır bir otomobil alabiliyorduk (Sakatlar için sorunsuz otomobil yaşamsaldır. Zira otomobil arıza yaparsa tekerlekli sandalyeyle inip gereğini yapmak imkânsızdır. Keza sakatlığı olan kişiler sürücü kursunda motor dersinden muaftır) Ve dahası bu öteleme dahi adil değil; sağ uzuvlarından sakatlığı olan kişilere uygulanırken, sol uzuvlarından sakalığı olan kişilere uygulanmıyor.
6- Trafikte hiçbir etkisi olmamasına karşın, sakatlığı olan yurttaşların üzerine kayıdı olan otomobilin plakasında sakat ambleminin olması zorunlu tutulmaktadır. Yani yürürken, alışveriş yaparken, kamu hizmeti alırken sürekli engellerle karşılaşan ve "öteki" olduğunu hisseden sakatlar, otomobil kullanırken de "sıradan" olamamaktalar. Gasp konusunda kolay hedef olarak algılanmak da cabası...
OTOMOBİL KULLANMAK ANAYASAL HAKKIMIZ
"Arabam Benim Bacaklarım" girişimiyle;
1) H sınıfı sürücü belgesinin yeniden tanımlanmasını, 2)Kimlerin sürücü olabileceğiyle ilgili olarak, "Sürücülerde Varolan Hangi Bedensel Eksikliklerin, Otomobile Entegre Edilecek Ne Tür Özel Donanımla Telafi Edilebileceği Cetveli" oluşturulmasını ve bununla birlikte sağ uzuv-sol uzuv ayrımının ortadan kaldırılmasını,
3) 'Vergisi ödenerek alınan otomobil' ile 'vergi muafiyetiyle alınan otomobil' ayrımının yapılmasını ve otomobili kimlerin kullanabileceğinin yeniden düzenlenmesini,
4) Ne tür dezavantajı bulunanların hangi vergilerden muaf tutulacağıyla ilgili olarak kademeli bir düzenleme yapılmasını,
5) Plakalardaki sakat ambleminin kaldırılmasını,
6) Engelli Park Kimlik Kartı uygulamasına geçilmesini, talep ediyoruz.
Kaynak: http://www.birgun.net/index.php?sayfa=104&inid=0&devami=38081#haber_basi
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.