13-04-2020 |

ÖzerkDer Açıklaması

ÖzerkDer Açıklaması

Değerli ÖzerkDer Ailemiz;

Son günlerde gerek sosyal medyada gerekse bazı forum sitelerinde ÖzerkDer Yönetimini hedef göstererek yazılanları hayretle ve üzüntüyle izlemekteyim. Bu yazılardan sonra bazıları tehdit ve saygısızlık içeren, bazıları da uğradığımız haksızlıklara karşı destek niteliği taşıyan çok arama ve mesajla karşılaştım.

Bir hafta kadar önce sayın İsmail Örs arkadaşımızın yaptığı açıklamalar bir kısmına yanıt niteliği taşısa da geçen sürede bilinçli olarak farklı algı oluşturulmaya çalışıldığı için yeni bir açıklama yapma sorumluluğu hasıl olmuştur.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Kurumlarımızın zorunlu tatil edilmesi nedeniyle yönetim kurulu olarak kısa sürede aksiyon alarak ilgili genel müdürlük ve Kamu tarafı ziyaret edilerek istişare fırsatı doğmuştur. Yönetmelikte telafi sisteminin olması nedeniyle sorun yaşanmayacağı görüşü mevcut personel, sınıflar ve çalışma saatlerinin yetersizliği matematiksel olarak izah edilerek başka bir çözüme ihtiyaç duyulacağı açıkça ifade edilmiş, zorunlu tatil süresinin uzama ihtimaline karşılık ise neler yapılabileceği üzerinde durulmuştur. Karşılıksız bir ödemenin (HİBE vb) olamayacağı kurumlarımız için ön ödeme, avans vb bir çözümün daha uygun olacağı önerisi kamu ile istişarede ortaya konulmuştur.

Bazı kurucu arkadaşlarımız arasında konuşulan ve ÖzerkDer' in engellediği söylenen; kurumlarımıza “HİBE” yapılması hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Mevcut Korona virüs krizi sürecinde hibe desteği verilen örnek olabilecek bir sektör var mıdır?

Kaldı ki bu söz alınmış ise hala yapılabilir demektir ve sayın İsmail Örs arkadaşımızın da dediği gibi de “…yöneticilerinin ifade ettikleri şekliyle bir ödemeyi kabul etmemem için ne tür bir zihinsel sınırlılığı yaşıyor olmam gerektiğini yorumlarınıza bırakıyorum.”.

Sektörümüzün faydasına olacak bir gelişmeyi sanki dernekler arası rekabet anlayışımız varmış gibi ÖzerkDer' in engel olduğunu söyleyerek hedef gösterenler;

HİBE' nin olabilirliğini, hangi kamu, kurum, stk, siyasetçi vb görüşmeler yapılıp kabul gördüğünü açıklıkla paylaşmaları zaruri olmuştur. Gelecek düşünmeden, bir zihinsel HAYAL olarak ve PAZARLIK anlayışı ile yapıldığının anlaşılması halinde bunu dile getirenlerin Özerkder adına attıkları iftiraya karşılık kamuoyu önünde açıklama ve özür borçlu olduklarının bilinmesinde fayda mülahaza etmekteyiz. Aksi halde 2.650 ÖERM kurucularının takdirine bırakmaktayız.

Ayrıca bazı STK yöneticilerinin ÖZERKDER üyelerini istifaya davet etmeleri de son derece düşündürücüdür.

Kamu tarafından önerilerek kabul gören avans sisteminin olabilirliği üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı ilgili birimleriyle yapılabilecekler konusunda istişareler yapılmış ve iletişimlerimiz halen sürdürülmektedir.

Öncelikle yapılması gereken mevzuat değişikliğinin ana mevzuatta mücbir sebeplerin oluşması durumunda, avans vs. gibi çözümlerin söz konusu olabilmesi için ilgili bakanlıklara yetki veren bir düzenleme olmasıdır. Bu konuda çok yakın zamanda resmi gazetede yayımlanacak bir sonuç beklenmektedir.

Sonrasında ise alt mevzuatın düzenlenebilmesidir.

Ayrıca bu düzenlemeler sonrasında kurumlarımızın işleyiş esaslarında da çeşitli değişikliklerin yapılması önem arz etmektedir.

Mücbir sebepten kaynaklanan özel gereksinimli bireylerin alamadığı seansların korunarak telafilerinin yapılması ilk durum olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu telafilerin karşılanabilmesi için de çalışma saatlerinin ana mevzuata göre düzenlenmesi, seansa girecek personel konularında yapılması gereken düzenlemelerin yapılması (pdr ve psikologların kurs programlarına dahil edilmesi gibi), hizmet içi eğitim ve sertifikasyon faaliyetlerinin yeniden değerlendirilmesi gibi alanlarda da çalışmaların yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Son olarak da avans verilebilmesi durumunda bu avansların herhangi bir faize tabi tutulmadan ve geri ödemesinin de 60 ay gibi bir vadeye yayılmasının öngörülmesi olacaktır.

Ayrıca son olarak alanımızda uzaktan eğitim verilmesi konusuyla ilgili olarak

Bu kriz sürecinde özel gereksinimli birey ve ailesinin özel eğitim ve rehabilitasyon mesleki personeline ihtiyaç duyması söz konusudur. Bu ihtiyacı 2.650 kurumumuz hiçbir karşılık beklemeden sosyal medya olanaklarını da kullanarak yapmaktadır. Bu faaliyetlerin akademik bir bakış açısıyla, kamu ve alan deneyimlerimizle birlikte oluşturulacak bir çerçeveyle yönlendirilmesi alanımıza büyük katkı sağlayacaktır diye düşünmekteyiz. Ancak bu tür hizmetlere bu zor kriz sürecinde ihtiyaç olması biryana özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetinin esasını teşkil eden nedenlere bakıldığında özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetinin yerine geçmesinin söz konusu olmadığı herkesin malumudur. Bu nedenlerle ücretlendirme amacıyla yapılabilecek benzer yaklaşımların alan değerliliğimizi zayıflatacağı kanaatindeyiz. Sonuç olarak içinde bulunduğumuz zorlu sürecin aşılması İçin “uzaktan eğitim” formülasyonunun maalesef ihtiyacı karşılayacağını düşünmemekteyiz.

Tüm dünyamız için sıra dışı bir kriz olması nedeniyle belirsiz ve kaygılı bir süreç yaşadığımız herkesin malumudur. Ancak bu süreci aşılmasındaki ilk önceliğimiz özel gereksinimli birey ve ailesinin yüksek yararı öncüllüğünde, nitelikli iş ürettiğimiz çalışanlarımızla birlikte oluşturacağımız dayanışma anlayışımız olacaktır.

Özel Gereksinimli birey ve ailesinin yüksek yararı öncüllüğünde; geçerliliği bilimsel olarak kanıtlanmış yöntem ve tekniklerle özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti sunma çabamız bizi bir araya getiren ana etmen olmuştur her zaman. Saygıyla takdirlerinize sunarım. 13 Nisan 2020

Faruk Sevindi

ÖZERKDER

Yönetim Kurulu Başkanı

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.