3 Aralık Engelliler Günü Mesajı
Hayatın engellerini birlikte görmek adına kurduğumuz Rehabiltasyon.com sitesi bu anlamlı günde herkesi bir daha Engelleri birlikte aşmaya çağırıyor.
3 Aralık Engelliler Günü nedeniyle engelli sorunları bir kez daha kamuoyuna iletilmeye çalışılacak . Dünya nufusunun %10' nu engelliler oluşturuyor. Bu oran ülkemizde %12,29 yani 9 milyona yaklaştı ve her geçen gün artmakta. Unutmayalım ki hepimiz engelli adayıyız.
Engellilerin yaşadıkları sorunları çözebilmek ve engellileri topluma kazandırılmasında, engellileri yaşamla barıştırmak ve hayatın içinde olmalarını kolaylaştırılmak adına üzerimize düşeni yapmaya çağırıyoruz. Bir ülkenin gelişmişliği, engellilere verdiği değerle ölçülür.
Engelsiz bir dünya dileğiyle görüş ve yorumlarınızı bekliyoruz...
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 23:38:29
ENGELLİ Mİ ÖZÜRLÜ MÜ?
Yazarlık yaptığım sitelerden birinin forum bölümünde bir gün bir konu açtım? Konu başlığım ‘ ENGEL ile ÖZÜR ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR? ‘ Orada insanlar bana çok büyük tepki verdiler. Siz bizim yaramızı eşeliyorsunuz; Özür ‘ özür dilemek ‘ anlamına gelir; Engel ile özür arasında hiçbir fark yoktur; Özürlü kelimesi çok ağır bir kavramdır, oysa engelli kelimesi daha hafif bir kavramdır; Özürlü kelimesi kulağa çok itici gelirken engelli kelimesi kulağa daha hoş geliyor; Amannn canım: bize hizmet edilsin de hitap ederken ne derlerse desinler… gibi çeşitle cevaplar aldım..
Yine bir gün veli görüşmesinde bir veli kızına engelli değil de özürlü dediğim için bana bir sürü serzenişte bulundu. Ona özürlü kavramının engelliden daha hafif bir kavram olduğunu anlatıncaya kadar yaklaşık 1 saat zaman harcadım. Çünkü yılardan beri kafasına yerleştirmiş olduğu yanlış bir tanımlamayı silip yerine doğru tanımlamayı yerleştirmek zorunda kaldım. Bunlar ve bunlara benzer karşılaşmış olduğum birçok durumdan dolayı böyle bir konu hakkında yazmak istedim.
İnsanlar çok eski çağlardan beri çevrelerinde bulunan normalden sapmış bireylere farklı etiketlemeler yapmışlar ve sakat, kör, çolak, topal, sağır, geri zekalı gibi adlandırmalarda bulunmuşlardır.. İnsan haklarına verilen önemin artmasıyla birlikte toplumlar normalden sapmış bireylerin hak ettikleri yerde olmadıklarını fark etmişler ve zaman içersinde daha güzel adlandırmalar bulmuşlardır. Sakat, kör, çolak, topal, sağır, geri zekalı gibi yapılan adlandırmalar kişiyi suçlayan adlandırmalardır. Bir kişi bedensel bir problem yaşıyorsa bu kişiye sakat demek sanki kişi isteyerek bu duruma gelmiş anlamı katar. Oysa bedensel bir problemle yaşamayı hiç kimse istemez.
Aradan geçen yıllarda topal yerine bedensel engelli, kör yerine ama, geri zekalı yerine zihinsel engelli gibi tanımlamalar yapılmıştır. Lakin bu da kişilerin normalden sapmalarına göre yapılmış bir etiketleme olduğundan sadece güzel adlandırma olmaktan öteye geçememiştir. Şayet ben bu gibi etiketlemelerin yerine normalden sapma göstermiş birey tanımlamasını daha uygun buluyorum ve bu yazımda da bu terimi kullanacağım.
Normalden sapma göstermiş bireylere geçmişten beri verilen isimlere biraz değindikten sonra gelelim asıl konumuza : ÖZÜR ve ENGEL NEDİR? Özür : Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişidir.
Görme, konuşma, işitme, ortopedik özürlüler, sürekli hastalığı olanlar, zihinsel özürlüler, sürekli klinik bakıma ihtiyaç duyanlar, duygusal, sosyal ve ruhsal sorunu olanlar, yasalara göre özürlü olarak kabul edilmektedir.
Bu tanımdan yola çıkarsak; özrün doğuştan veya sonradan meydana gelebildiğini, özürlü kişinin çeşitli derecelerde zihinsel, bedensel, ruhsal, duygusal ve sosyal alanda uyum sağlamada ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlük yaşadığını görürüz. Özür çeşitli derecelerde olabileceği için kişinin rehabilitasyon, korunma, danışmanlık ve destek hizmetlerine gerek duyabileceği belirtilmektedir.
Peki engel nedir? Engel; özrün kişideki seyir oranının yüksekliğinden ve kişinin çevresindeki kişiye göre yapılması gereken düzenlemelerin yetersizliğinden dolayı kişinin normal insanların yapabildiği bir şeyden kısmi ya da tamamen mahrum olma durumunda kalmasıdır.
Bu tanımı parça parça incelersek karşımıza şunlar çıkar: Engelli olabilmek için öncelikle özürlü olmak gerekmektedir. Sonra özür oranın yüksek olması gerekmektedir. Buna şöyle bir örnek verebiliriz : ‘Nuray Hanım 24 yaşında işitme engelli bir genç kızdır. Nuray Hanım’ da 38 dB işitme kaybı vardır. Nuray Hanım işitme kaybının azlığından dolayı dili çok iyi bir şekilde öğrenmiştir. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir konfeksiyon atölyesinde modelist olarak çalışmaya başlamıştır. Nuray Hanım konfeksiyon atölyesinin gürültüsünden dolayı işyerindeyken arkadaşlarını duymakta güçlük çekmektedir. Ama mesai bitip atölyeden çıktıktan sonra arkadaşlarıyla hiç sorun yaşamadan iletişim kurabilmektedir.’
Bu öyküden yola çıkarak engel ve özür arasındaki farkı daha somut bir şekilde görebiliriz. Nuray Hanım atölyedeyken arkadaşlarıyla iletişim kuramamaktadır. Çünkü makinaların oluşturmuş olduğu arka plan gürültüsü arkadaşlarının konuşmalarının Nuray Hanım tarafından duyulmasını engellemektedir. Oysa aynı Nuray Hanım iş çıkışı makinaların arka planda oluşturmuş olduğu bir gürültü olmadığından arkadaşlarını daha net duyabilmektedir. Dolayısıyla onlarla çok güzel bir şekilde iletişim kurabilmektedir. Buradan şuna ulaşırız : Nuray Hanım atölyedeyken makinaların oluşturmuş olduğu arka plan gürültüsünden dolayı arkadaşlarını duyamıyor. Nuray Hanım’ın arkadaşlarını duymasını engelleyen 2 neden var. 1. si arka plan gürültüsü, 2.si ise Nuray Hanım’ın sahip olduğu işitme kaybı. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz : Nuray Hanım atölyedeyken engelli bir bireydir ama dışardayken engelli bir birey değildir. Lakin dışarda olduğunda da Nuray Hanım kulakları normal işiten bir birey kadar iyi duyamadığından Nuray Hanım özürlü bir bireydir.
Engel ile özür arasındaki farkın daha iyi anlaşılmasını sağlamak için bu örnekleri çoğaltabiliriz : ‘ Ahmet Bey yaz tatilini geçirmek için gittiği bir şehirdeki mağazadan kendine yeni bir ceket alıyor. Tatil bitip eve döndüğünde ceketinin iç astarının bir kısmının dikilmemiş olduğunu fark ediyor. Ceketi aldığı mağaza başka bir şehirde olduğu için de gidip astarı sökük olmayan başka bir ceketle değiştiremiyor. Ceketi astarı sökük bir şekilde giymeye başlıyor.’
Burada en başta şunu belirtebiliriz : Ahmet Bey’in ceketi özürlüdür, ancak ceketteki özür başka insanların görebileceği bir yerde olmayıp ceketin iç tarafında olduğundan Ahmet Bey’in ceketi giymesini engellememiştir. Dolayısıyla ceket özürlüdür ama giymeye engel değildir.
Değerli okuyucularım :Engel özrün ilerlemiş halidir. Her engelli özürlüdür; ama her özürlü engelli olmayabilir. Aynı kişi bir ortamda ( Nuray Hanım’ın atölyede engelli olduğu gibi ) engelliyken başka bir ortamda ( Nuray Hanım’ın atölye dışındaki durumu ) engelli olmayabilir.
Özellikle özel eğitimin içinden gelmeyen ya da özel eğitimin içinde olup özel eğitimle pek alakası olmayan insanların çoğunlukla karıştırmış olduğu özür ile engel arasındaki konuya burada değinmeye çalıştım. Haftaya farklı bir konuda buluşmak dileğiyle.
Sevgiyle kalın…
Kürşat ARIKMERT
ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENİ
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 21:49:14
Bugün Eğitilebilir Zihin Engelliler okulumdaki çocuklarımızın günün anlamını kavrayamadan mutlulukla dans ettiklerini seyrettim,hüzünle...Umarım herşey çocuklarımızın gönlündeki gibi olur...
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 21:21:33
"Ümitsizlik tarafına gitme,ne ümitler vardır.
"Karanlık tarafa gitme ne güneşler vardır. "
Su gemiye dayanak olursa onu yüzdürür,istediği menzile eriştirir
sadece vah vah edip üzülmek yerine onların güneşi , umudu,dayanağı olmaya çalışıp çabalarsak ve bunu eyleme dönüştürürsek bu dünyayı onlar için de yaşanabilir kılabiliriz...
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 18:59:35
bugün taksimde gerçekleştirilen yürüyüşe katıldım ÖĞRENCİLERDEN BİRİ OKULDAKİ ÖĞRTEMENİNE ŞÖYLE DEMİŞ ' ÖĞRTEMEİNİM BUGÜN DERSE GİRMEYECEĞİM DERS KIYAFETLERİİMİ GİYMEYECEĞİM BEN EYLEME GİDİYORUM' HERKES KEŞKE BU ÇOCUK DUYARLILIĞINDA OLABİLSEYDİ.ENGELLERİ AŞMAK İÇİN ENGEL DEĞİLDE DESTEK OLSAYDI DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 17:51:28
ENGELSİZ DÜNYA, ENGELSİZ TÜRKİYE, SAĞLIKLI VE MUTLU BİR YAŞAM DİLEĞİYLE. SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNUYORUM.
Engelli değilim, ailem de ya da yakınlarımda da engelli yok. Ancak engelliler için gönülllü çalışıyorum. İlk yaptığım iş Özürlüler Kanununu satır satır okumak oldu. İkinci yaptığım iş ise internette engellilerle ilgili ne varsa araştırmak. Sonra anladığım ve öğrendiklerimi ihtiyacı olan kişilerle paylaştım. Ne yazık ki üzülerek gözlemlediğim konu; özellikle hakların kullanılmasıyla ilgili bilgi ve bilinç yok. Bir de buna bilgilerin ilgisizliği eklendi mi, durum iyice kötüleşiyor.
Neyse ben en azından bugün karamsar olmak istemiyorum. Durumu düzeltebilmek için vatandaş olarak daha çok çalışmaya gayret ediyorum.
Bugün sabahtan ilçemizdeki Sakatlar Derneği'ni ziyaret ettim. Onlarla iletişimimi sıkı tutmaya çallışıyorum. Ne yapabilirim diyen sağlıklı herkese önerim; Herşeyi devletten beklemeyelim, engelliye veya engelli ailelerine acımak yetmiyor. İlgimizi ve sevgimizi paylaşalım.
Selam ve sevgilerimle.
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 14:50:56
"BİR DEVLETİN BÜYÜKLÜĞÜ, ENGELLİLERE VERDİĞİ DEĞER İLE DOĞRU ORANTILIDIR. "DERDİ HOCAM.
ARAMIZDA 10 YIL ÖNCESİNE DÖNMEK İSTEYEN VAR MI. SON 10 YILDA ÖZEL EĞİTİM VE ENGELLİLER ADINA GELİNEN NOKTADA GELECEĞE DAHA UMUTLA BAKIYORUM.
UMARIM ENGELSİZ BİR DÜNYA GÖRDÜĞÜM GÜNLER DE GELİR.
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 14:20:18
engelli bireylerin para kazanmak amacıyla kullanılmadığı ,toplum tarafından değer verildiği , onlara birey olarak değer verildiği ,yaşam alanlarının kısıtlanmadığı güzel yarınlar diliyorum.sevgiyle kalın
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 13:56:45
ENGELLİLERE GENELGEYLE DAYATILAN ENGEL DEVAM EDİYOR... SAYIN BAKANIMIZ HÜSEYİN ÇELİK REHABİLİTASYON MERKEZLERİNDE SÜİSTİMALLERİN ARTTIĞINI SÖYLEDİ.BİZ KURUMLAR ÇOCUKLARI YOLDAN TOPLAMIYORUZ. TANILAMALARI KENDİ KURULUŞLARI OLAN RAMLAR YAPIYOR... RAMLAR HER GELENE RAPOR VERMEZSE GERÇEK ENGELLİLERİN GÜNÜ OLAN 3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ ENGELSİZCE KUTLANIR....
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 12:58:50
Engelli olmak kişinin kendi elinde olan bişey değildir. Belki biz veya ailemizden biri de engelli olabilirdi. Önemli olan onları birey olarak görmektir. Tüm engelliler ve yakınlarına hayat boyu mutluluklar diliyorum :)
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 12:14:51
Samsun ilinde engelliler günü kutlamaları kapsamında celenk koyma törennine katıldım genelde bedensel engelliler derneği ve spor kulüpleri Görme engelliler ve spor kulupleri ile il sosyal hizmetler müdürlüğü çelenklerini koydular Zihinsel engellilerin bir derneği olmadığı gibi katılan velileride yoktu Engelliler içinde en zor grup zihinsrl engellilerdir bu grubun temsilçilerinin olmayışı veli lerin eğtilmemesindendir oysa samsun ilinde 3150 öğrençiye devlet bireysel eğtim parası ödemektedir bu durum sorgulanmalıdır
[ Üyelere Özel ] 03-12-2007 11:37:08
ben hem özel eğitimde çalışmış bir elemen ve engelli yakını olarak engelli sorunlarının menfaat ve çıkarlar anlayışından uzak özürlüleri gerçekten kucaklayan onların toplumsal yaşamda birey olarak varlıklarını kabul eden anlayışla çözüğmlenmesi dilegiyle tüm özürlü ve yakınlarına mutlu günler diliyorum