03-07-2006 |

İMPULSİF DAVRANIŞIN ANALİZİ

ÖZET

Bu çalışmada, çocuklarda yoğun düşünme-içtepisellikle (reflection-impulsivity) ilgili yapılan araştırma sonuçlarına yer verilmiştir. Konu ile ilgili elde edilen araştırma sonuçları, başlıklar halinde sunulmuştur. Reflektif çocuk kimdir ve özellikleri nelerdir? İmpulsif çocuk kimdir ve özellikleri nelerdir? İçtepisellik, eğitimle değiştirilebilir mi? Bu soruların yanıtları makale içinde yer almaktadır. Araştırma sonuçlarında İmpulsif ve reflektif özelliğin, çocuklarda pek çok gelişim alanını olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Bu noktada makalede yer alan bilgilerin, özellikle çocuklarla ilgili konularda araştırma yapan kişilere ışık tutabilecek nitelik taşıdığı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Reflektif çocuklar, İmpulsif çocuklar

ABSTRACT

In this study, the results of the researches that are made abroad related to reflection-impulsivity at children are examined. The research results related to the topic are presented in case of topic titles. Who is reflective child and what are the characteristics of him? Who is impulsive child and what are the characteristics of him? Can impulsivity change with education? The answers of these questions are presented in the article. At obtained research results it is seen that impulsive and reflective characteristics affect a lot of improvement fields negative at children. At this point, it is thought that the data in the article may guide the people especially who make researches related to children.

Keywords: reflective childrens, impulsive children 

GİRİŞ

Bireysel olarak çocukların bilgileri kendi özgül algılama, işleme ve anımsama yollan vardır. Bunlar, çocukların edimde bulunma (performans) kapasitelerinin ölçüldüğü yetenek farklılıkları değildir. Daha çok düşünme tarzı (manner) ve biçimi (form) ile ilgili farklılıklardır. Araştırmacıların bu farklılıkları açıklamaya çalışmalarının nedeni, bir bireyin bilişsel üslubunu betimlemek ve değerlendirmektir. Bilişsel üslup, çocukların bireysel olarak herhangi bir göreve yaklaşım tarzlarıdır. Araştırmacılar pek çok bilişsel üslup saptamışlardır (Gander ve Gardiner 1993).

Performans Takip Formu (PKT) eğitmenleriniz internet üzerinden girsin, siz sadece çıktıları alın.

Bunlar aşağıda tablo halinde sunulmuştur.

Bilişsel Üsluplar

Bilişsel Üslup Boyutu

Boyutun Doğası

Bilişsel tempo: Düşüncelilik/ İçtepisellik

Çok az hata yapma olasılığıyla yavaş tepki gösterme ya da yüksek hata olasılığıyla hızlı tepki gösterme eğilimi.

Alanda bağımsızlık/ Alana bağımlılık

Şekilleri zeminlerden ayrı olarak algılama yeteneği; bilgi işlemeyi etkin ve analitik ya da edilgin ve tümel biçimde kullanma eğilimini içerir.

Tarama/ Odaklaşma

Parçalar üzerinde yoğunlaşırken geniş ya da dar dikkati kullanma.

Kategorileme genişliği

Kavramları kategorilere ayırmada geniş içerikliliğin ya da dar içerikliliğin yeğlenmesi.

Kavramlaştırma Üslupları

Analitik ya da analitik olmayan kategorileme stratejilerini yeğleme.

Bilişsel karmaşıklık/ Yalınlık

Dünyayı çok boyutlu ya da yalın biçimlerde yorumlama eğilimi.

Düzleştirme/ keskinleştirme

Belirgin imgelerin ya da ayrımlaşmamış izlenimlerin bellekte tutulmasında değişkenlik.

Sıkı alan kontrolü/ Esnek alan kontrolü

Dikkatin dağılmasına ya da zihnin başka yöne çekilmesine duyarlı olma.

Gerçekçi olmayan deneyimlere hoşgörü

Doğru olduğu bilinenle çelişkili algıları kabul etmeye isteklilik.

Riske girme/ İhtiyatlı olma

Yüksek riski – yüksek kazancı ya da düşük riski - düşük kazancı yeğleme.

Görsel algı/ Duyusal algı

Görsel girdiyle ya da kinetik duyusal girdiyle uğraşmayı yeğleme.

Kaynak: Ausburn ve Ausburn, 1978; Akt: Gander ve Gardiner 1993.

En çok araştırılan bilişsel üsluplardan biri bazen kavramsal tempo olarak da adlandırılan bilişsel tempo' dur; bilişsel tempo ya içtepisel (impulsive) ya da düşünceli (reflective) olabilir (Kagan, 1966; Akt: Gander ve Gardiner 1993 ).

Bilişsel üslubun bu boyutunun doğası çok az hata yapma olasılığı ile yavaş tepki gösterme ya da yüksek hata olasılığı ile hızlı tepki gösterme eğiliminden meydana gelmektedir. MFFT (Benzer Şekiller Eşleştirme Testi) testini hızlı cevaplayan ve çok hata yapan çocuğa impulsif denir. İmpulsif bilişsel üsluba sahip olan çocuklar aceleci yanıtlar verme eğilimindedirler. Verileri ya da harekete geçiren etkileri çözümlemek, analiz etmek için çok az zaman kullanırlar ve bundan dolayı hata yapma ihtimalleri yüksektir.  Diğer yandan MFFT (Benzer Şekiller Eşleştirme Testi) testini yavaş cevaplayan ve çok az hata yapan çocuğa reflektif denir. Reflektif bilişsel üslup boyutuna sahip olan çocuklar daha dikkatlidirler. Verilerin ve hazır bulunan değişik seçeneklerin analizinde daha fazla süre kullanırlar bundan dolayı daha az yanılırlar (Egeland & Weinberg, 1976; Gargallo, 1993).

Kurumunuza ait program, modül sınırlamalarını siz değil, otomasyonunuz takip etsin.

Yoğun Düşünme - İçtepiselliğin (Reflection-İmpulsivity) Ölçülmesi

Çocukların içtepisel bir bilişsel üsluba mı yoksa düşünceli bir üsluba mı sahip olduklarını belirlemek için yaygın olarak Kagan'ın (1965), MFFT (Benzer Şekilleri Eşleştirme Testi) testi uygulanmaktadır. Bu test, 12 maddeden ve 2 örnekten oluşan, algıyla ilgili bir eşleştirme testidir. Her bölümde kişiye model bir resim ve onun hemen hemen birbirleriyle aynı olan 6 kopyası aynı anda, birlikte sunulur. Aralarında sadece bir tanesi tam ve doğru kopyadır. Birey doğru kopyanın hangisi olduğunu araştırmak zorundadır. Bireyin ilk yanıtını vermesi için geçen zaman ve eğer yaparsa hatalarının sırası not edilir. Sınıfın (grubun) yanlış cevaplarının ortalamasına ve ortalama kullanılan zamana (latent dönem) bölünerek, kişiler aşağıdaki klasik dört gruptan herhangi birinde sınıflandırılır. Bunlar;

  • Yavaşlar-yanlış yapanlar: Grubun ortalamasından daha fazla zaman kullanırlar ve aynı zamanda daha fazla hata yaparlar.
  • Yavaşlar-doğru yapanlar: (Reflektifler, daha fazla düşünme süresi harcayanlar) Grubun ortalamasından daha fazla zaman kullanırlar ve ortalamadan daha az hata yaparlar.
  • Hızlılar-yanlış yapanlar: (İmpulsifler, düşünmeden acele hareket edenler) Grubun ortalamasından daha az zaman kullanırlar ve daha fazla hata yaparlar.
  • Hızlılar-doğru yapanlar: Daha az zaman harcarlar ve daha az hata yaparlar. Bunlar en yeterli başarıyı sağlayanlardır.

Ref1ektifler (harekete geçmeden önce düşünenler) ve impulsifler (içtepiseller yani düşünmeden hareket edenler) tablonun üçte ikisini kaplarlar. Geri kalan üçte birini de hızlı ­doğrucular ve yavaş-yanlışçılar kaplar. MFFT'nin okulöncesi çocuklar ve yetişkinler için olan formları da vardır (Akt: Gargallo, 1993). 

Barrett (1977), kızların MFFT tepki süresi puanlarının gelecekteki akademik başarılarının tahmininde, erkeklere göre daha elverişli olduğunu, erkeklerin ise MFFT hata puanlarının da daha sonraki akademik başarılarının tahmininden kızlara göre daha elverişli olduğunu ileri sürmektedir.

Bireysellleştirilmş Eğitim Proğramını(BEP) kolayca hazırlayın.

Yoğun düşünme-içtepiselliğin ölçülmesi için kullanılan diğer bir test ise Cairns ve Cammock (1978), tarafından geliştirilen MFF20 adı verilen 20 maddeli Benzer Şekillerin Eşleştirilmesi Testidir. Bu testin yapısı ve kullanımı tek bir fark hariç Kagan'ın testinin aynısıdır. Bu testin, Kagan'ın testinden ayrıldığı nokta bazı bölümlerinin farklı olması ve bazı yeni bölümlerin katılmasıyla, bölüm sayısının Kagan'ın 12 maddeli testi karşısında 20'ye ulaşmasıdır.

Messer ve Brodzinsky (1981), MFF20'nin ön ergenlik dönemindeki çocuklarda kullanılabileceğini, tepki süresi-hata sayısı korelasyonu ile ortaya koymuşlardır.

Yoğun Düşünme -İçtepiselliğin (Reflection- İmpulsivity) Gelişimi

Paulsen (1978), yaşın artmasıyla birlikte çocukların MFFT performansında iyileşme olduğunu ileri sürmüştür. Çocukların hata sayılarında azalma, tepki sürelerinde de artma olduğunu ifade etmiştir

Salkind ve Nelson (1980), yaptıkları çalışmada, çocukların büyüdükçe daha reflektif oldukları hipotezini sınamak için MFFT'nin normlarını kullanmışlardır. 5-12 yaş arası 2800 çocuğu örnekleme dahil etmişlerdir. Sonuç olarak 10 yaşındaki her iki cinsiyetten çocukların hata puanlarında azalma ve tepki sürelerinde artış olduğunu bulmuşlardır. Ayrıca 10 yaşında azalmaya başlayan hata sayısının 10 yaşından sonra durağanlaştığını, ve tepki (cevabı geciktirme) süresinin de arttığını saptamışlardır. Hata ve tepki süresi arasındaki korelasyonun 10 yaşında en üst düzeye ulaştığını ve 10 yaşından küçük ve 10 yaşından büyük deneklerde bu durumun daha düşük olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca cevap verme süresi ve hata sayısı arasındaki negatif korelasyonunda yaşla birlikte daha büyük olmaya eğilimli olduğu fakat bu ilişkinin okulöncesi dönemdeki çocuklarda okul dönemindeki çocuklara göre daha az güçlü olduğu belirtilmiştir. Bu durumunda, yaşça küçük çocukların cevap vermeden önce düşünme süresinin problem çözme için faydalı olduğunun bilincinde olmamaları veya düşünme sürelerini artıran stratejileri harekete geçirememelerinden kaynaklanabileceği öne sürülmüştür.

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.

Ward (1968), okulöncesi dönemdeki çocukların verilen görevden daha çok, testi uygulayan kişiye yönelmelerinden böyle bir durumun meydana geldiğini belirtmiştir. Bu çocuklara MFFT testini uygularken testten ziyade sık sık deneyciyle konuştukları veya kendiyle meşgul olduklarını, bazılarının da uyancıları incelemeksizin MFFT'yi cevapladıklarını gözlemiştir.

Yoğun Düşünme-İçtepisellik  ve Zeka İlişkisi

Konu ile ilgili yapılan araştırmalarda, MFFT cevap zamanı ile IQ arasındaki korelasyonun düşük olduğu gözlenmişler (.16) ve MFFT hata sayısı ile IQ arasındaki korelasyonun orta düzeyde olduğu bulunmuştur (-.31). Aynı zamanda bu ilişkinin büyüklüğünde deneklerin yaşı ve zeka testlerinin doğasından dolayı değişkenlikler saptanmıştır. 5 yaş ve daha küçük çocuklara genel ve MFFT'ye benzer içerikli zeka testi uygulanmış, sonuçta IQ ile cevap zamanı arasındaki ilişkinin yüksek olduğu bulunmuştur. 5 yaş ve sözel içerikli zeka testleri uygulanan çocuklarda ise IQ ile tepki süresi arasındaki ilişkinin düşük olduğu gözlenmiştir. Böylece yoğun düşünme-içtepisellik ve diğer değişkenler arasında olan bazı korelasyonlar IQ ile izah edilebilir (Akt: Messer, 1976).

Reflektif ve İmpulsif Çocukların Kişilik Özellikleri ve Sosyal Davranışları

Aşağıda reflektif ve impulsif çocukların belli başlı kişilik özellikleri ve sosyal davranışları ile ilgili bilgiler sunulmuştur.

Hata Yapma Kaygısı: Hem reflektif hem impulsif çocukların, herhangi bir görevde kendilerini başarısız olarak algılamaları ya da başarısız olmalarından sonra, MFFT cevap zamanlarında artış gözlenmiştir. Diğer yandan yapılan iki çalışmada idrak ile ilgili bir görevde başarısızlık algısının reflektif denekler üzerindeki etkisi daha büyük olmuştur. Bu durumda reflektiflerin özellikle zihinsel performanslarının kalitesi ile ilgili impulsiflerden daha fazla endişeli olduğu hipotezini desteklemektedir (Messer, 1976).

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.

Dikkat: Campell’e (1973), göre 4-8 yaşındaki reflektif çocuklar, oyun esnasında dikkatlerini impulsif çocuklardan daha uzun süre sürdürmektedirler. İmpulsif okulöncesi çocukların, faaliyet yaparken konuşmak ve faaliyetler arası gezinmek için faaliyetlerini durdurmaları daha olasıdır, fakat reflektif çocuklar konuşuyorken bile yaptığı faaliyetle ilgili dikkatlerini sürdürmektedirler (Akt: Messer, 1976)

Problem Çözme: Peters ve Bernfeld (1983), reflektif çocuklann sosyal içerikli çatışma durumlarının çözümünde daha aktif, daha direkt yaklaşımları, yani çatışma durumuyla yüzleşme ve tartışmayı gerektiren yaklaşım tarzını tercih ettiklerini ve daha yavaş karar verdiklerini, impulsif çocukların ise bu durumda karar verirken reflektif çocuklardan daha hızlı karar verme eğiliminde olduklarını ve daha pasif olan çözümler ürettiklerini bildirmişlerdir. Dolayısıyla yoğun düşünme-içtepiselliğin sosyal mantıkla ilgili olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Ault (1973), reflektif ve hızlı-doğru cevap veren çocukların aynı sınıftaki impulsif çocuklardan problem çözmede kullandıkları stratejilerinin farklı olduğunu ve stratejilerin farklılığınında farklı bilişsel gelişim seviyesinin göstergesi olduğunu belirtmiştir.

Denetim Odağı: Shipe (1971), meslek okuluna devam eden erkek çocuklarının içten denetimli olmaları ile yoğun düşünme arasında, orta düzeyde bir korelasyon bulurken, bakımevinde kalan erkek çocuklarında böyle bir korelasyona rastlamamıştır. Finch, Nelson, Montgomery ve Stein (1974), zihin yaşı 10.7 olan duygusal rahatsızlığı olan reflektif ve impulsif çocuklar arasında denetim odağında farklılık olmadığını saptamışlardır. Messer (1971)’de orta sınıftan gelen bir grup dördüncü sınıf erkek ve kız çocuklarını incelediği araştırmada, yoğun düşünme ve denetim odağı arasında hiçbir ilişki bulamamıştır (Akt: Messer, 1976).

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.

Massari (1975), reflektif çocukların, impulsiflere göre daha fazla içten denetimli oldukları hipotezini test etmiştir. Bu beklenti de reflektif çocukların problem çözme durumunda daha dikkatli oldukları mantığı üzerine kurulmuştur. Çünkü reflektif çocuklar, cevaplarının doğruluğu hakkında daha fazla endişelidirler. Reflektif deneklerin, impulsif deneklerden daha fazla içten denetimli olabileceği hipotezi minimal düzeyde desteklenmiştir.

Saldırganlık: Thomas (1971), 7,5 yaşındaki impulsif erkek çocukların, reflektif erkek çocuklardan daha saldırgan olduğunu saptamıştır. Ayrıca impulsif erkek çocukların, reflektif erkek çocuklardan sadece bilişsel kontrolleri az değil, bunun yanında davranış kontrolleri de daha azdır (Akt: Messer, 1976).

Harrison ve Nadelman (1972), kızların çocukların, erkeklerden daha fazla reflektif ve hareketlerine ket vurucu olduklarını gözlemişlerdir.

Ahlaki Davranış: Schleifer ve Douglas (1973), 6,5 yaşındaki çocuklara Piaget'in hikaye çiftlerine benzer hikaye çiftleri sunarak ahlaki yargılarını saptamışlardır. Bir hikayede iyi niyetle yapılan bir hareket büyük bir zararla sonuçlanmış, diğerinde ise kötü niyetle yapılan bir hareket küçük bir zararla sonuçlanmıştır. MFFT daha uzun cevap verme süresi ve daha az hata puanına sahip olan çocukların, ikinci hikayedeki kahramanı yaramaz olarak etiketlemeleri beklenmektedir. Sonuçta ise reflektif çocuklar, hikayedeki kahramanın verdiği maddi zararın boyutundan daha öte, niyetini göz önüne alarak ahlaki yargılarda bulunmuşlardır. Bu durum reflektif çocukların, impulsif çocuklara göre daha avantajlı ahlaki yargı evresinde olduklarını göstermiştir (Akt: Lopez ve Lopez, 1998; Messer, 1976).

Diğer yandan Lopez ve Lopez (1998), çalışmalarında İspanya'da bir ilköğretim okulunun sekizinci sınıfına giden 13-14 yaşındaki çocukların yoğun düşünceliliğini artıracak bir eğitim programı sunmuşlardır. Bu çocukları, yoğun düşünceliliğini artırarak ahlak gelişimlerinde ilerleme sağlanabileceğini ortaya atmışlardır. Ahlak gelişimini iyileştirmek için klasik teknikler kullanılmamıştır (ahlaki ikilemler gibi). Yoğun düşünceliliği artıran bilişsel teknikler (problem çözme, kendi kendine öğrenme tarama stratejileri vb.) kullanmışlardır. Ölçek olarak, Cairns ve Cammock'un (1978), geliştirdiği MFF20 testini ve Rest'in (1986), geliştirdiği DIT’ı (Değerlerin Belirlenmesi Testi) kullanmışlardır. Elde ettikleri sonuca göre, deneme grubundaki çocukların, kontrol grubundaki çocuklara göre yoğun düşünceliliklerinde artış saptamışlardır. Ayrıca, deney grubunun, ahlak gelişiminin ilerlemesi de sağlanmıştır. Çalışmalarının asıl amacının, yoğun düşünceliliği bir bilişsel stil olarak geliştirirlerse aynı zamanda da ahlak gelişimini de geliştirebilecekleri hipotezini sınamak olduğunu belirtmişlerdir.

Bireysellleştirilmş Eğitim Proğramını(BEP) kolayca hazırlayın.

Reflektif ve İmpulsif Çocuklarda Sosyal Sınıf ve Cinsiyet Farklılıkları

Sosyal Sınıf Farklılıkları: Mumbauer ve Miller (1970), yaptıkları araştırmada, 5 yaşından alınan bir örneklem grubunda MFFT hata ve cevap verme süresi puanı ile IQ arasında oldukça yüksek bir korelasyon saptamalarına rağmen, IQ kontrol edildiği zaman yoğun düşünme-içtepisellik ile sosyal sınıf arasındaki ilişkinin önemsiz olduğunu bulmuşlardır (Akt: Messer, 1976).

Heider (1971) Schwebel (1966), çalışmalarında sosyo-ekonomik düzey olarak düşük sınıftan gelen erkek çocuklara bir kaç kelime verilmiş ve bir cümle içinde bu kelimeleri kullanmaları istenmiştir. Orta sınıftan gelen erkek çocuklarla, alt sınıftan gelen erkek çocuklar karşılaştırıldığı zaman, alt sınıftan gelen erkek çocukların bu görevi daha kısa zamanda bitirdiklerini ve pek çok gramatik hata yaptıklarını saptamışlardır (Akt: Messer, 1976).

Heider, 1971; Mumbauer ve Miller, 1970; Scwebel, 1966; Weintraub, 1973; Zucker ve Stricker, 1968 konu ile ilgili yaptıkları çalışmalar incelendiğinde, 5-12 yaş arası alt sınıftan ve orta sınıftan gelen çocuklara MFFT testini uyguladıkları ve alt sınıftan gelen çocukların orta sınıftan gelen çocuklara göre daha fazla impulsif olduklarını saptamışlardır (Akt: Messer, 1976).

Cinsiyet Farklılıkları: Harrison ve Nadelman (1972), 3,5 yaşında orta sınıftan gelen beyaz çocuklar, 5-6 yaşındaki düşük sınıftan gelen siyah çocuklar ve 6-8 yaşındaki orta sınıftan gelen beyaz çocuklardan oluşan bir örneklem grubu ile çalışmıştır. Bu çocuklar arasında MFFT’ den alınan puanlarla ilgili cinsiyet farklılığına rastlamamışlar fakat 4,5 yaşındaki kız çocukların hem cevap sürelerinde hem de hata puanlarında daha reflektif olduklarını gözlemişlerdir.

Ward (1968), okulöncesi dönemdeki çocuklarda yoğun düşünme-içtepiselliği analiz etmiş ve 5 test kullanmıştır. Tepki süresi puanlarında cinsiyet farkına rastlamazken, hata sayısı puanlarında kız çocukların lehine bir sonuç elde etmiştir. Erkek çocukların hata sayısı puanı ile tepki süresi puanları arasında kızlara göre daha yüksek korelasyon olduğunu, kız çocuklarının hata sayısı puanı ile IQ puanları arasında erkeklere göre daha yüksek bir ilişki olduğunu saptamıştır.

Öğrenci ve Veli bilgilerinin kolayca takip edin.

Vücut Yapısı, Psikolojik Değişkenler ve Doğum Sırası

 Kagan (1966), erkek ve kızlarda yoğun düşünme-içtepiselliğin (reflection-­impulsivity) vücut yapısı ile ilişkisini araştırmıştır. Üçüncü ve dördüncü sınıfa giden çocuklardan oluşan bir örneklem grubunda çalışmasını sürdürmüştür. Kısa olan ve geniş göğüs çevresine sahip erkek çocukların, uzun olan ve göğüs çevresi dar olan erkek çocuklarından daha fazla impulsif olduğunu gözlemiştir. Kızlarda vücut yapısı ile bilişsel tempo arasında tutarlı bir ilişki olmadığını aynı örneklem grubunda gözlemiştir. Aynı zamanda bilişsel temponun, vücut ölçüsü algısıyla ilişkisini araştırmıştır. Üçüncü sınıfa giden impulsif erkek çocukların kendilerini aynı boya sahip reflektif erkek çocuklardan daha kısa olarak algıladıklarını gözlemiştir.

KAYNAKÇA

  1. Ault, R. L. (1973). “Problem-solving Strategies of Reflective, İmpulsive, Fast-accurate, and Slow Inaccurate Children”. Child Development. 44,  259-266.
  2. Barrett, D.E. (1977). “Reflection-impulsivity as a Predictor Children's Academic Achievement”. Child Development. 48, 1443-1447.
  3. Briggs, C.H. & Weinberg, R.A. (1973). “Effects of Reinforcement in Training Children's Conceptual Tempos”. Journal of Educational Psychology. 65, 3, 383-394.
  4. Cairns, E. & Cammock, T. (1978). “Development of a More Reliable Version of Matching Familiar Figures Test”. Developmental Psychology. 14, 5, 555-560.
  5. Egeland, B. (1974). “Training Impulsive Children in The Use of More Efficient Scanning Technigues”. Child Development. 45, 165-171.
  6. Gander, M.J. & Gardiner, H.W. (1993). Çocuk ve Ergen Gelişimi. (Çev: Ali Dönmez, Nilgün Çelen ve Bekir Onur). Birinci Baskı. Ankara: imge Kitabevi.
  7. Gargallo L.B. (1989). “El Estilo Cognitivo "Reflexividad - Impulsividad". Su modificabilidad en la Practica Educativa”. Un Programa de Intervencion Para 8 [degree] de EGB. Doctoral Dissertation, Valencia: Universidad de Valencia. Service de Puplicaciones.
  8. .(1993). “Basic Variables in Reflection- impulsivity: A Training Programme to Increase Reflectivity”. European Journal of Psychology of Education. 8, 2, 151-167.
  9. .(1993). PIAAR. Programa De Intervencion educativa para Aumentar la Atencion y la reflextividad. Madrid, TEA.
  10. Harrison, A .& Nadelman, L. (1972) “Conceptual Tempo and Inhibition of Müvement in Lack Preschool Children”. Child Development. 43, 657-668.
  11. Kagan, J. (1965). “Reflection-impulsivity and Reading Ability in Primary Grade Children”. Child Development. 36, 609-628.
  12. Kagan, J. (1966). “Body Build and Conceptual Impulsivity in Children”. Journal of Personality.34, 118-128.
  13. Lopez, B.G.& Lopez, R.G. (1998). “The Improvement of Moral Development Through an Increase in Reflectian a Training Programıne”. Journal of Moral Education. 27, 2, 225­-242.
  14. Massari, D.J. (1975). “The Relation of Reflection-Impulsivity to Field Dependence-Independence and Intemal-Extemal Control in Children”. The Journal of Genetic Psychology. 126, 61-67.
  15. Meichenbaum, D.H.& Goodman, J. (1971). “Training Impulsive Children to Talk to Themselves: a Means of Devetoping Self-control”. Journal of Abnormal Psychology. 77, 2, 115-126.
  16. Messer, S.B. (1976). “Reflection- impulsivity: a Review”. Psychological Bulletin. 83, 6, 1026-1052.
  17. Messer, S.B.& Brodzinsky, D.M. (1981). Three-year Stability of Reflection-impulsivity in Young Adolescents”. Developmental Psychology. 17, 6, 848-850.
  18. Paulsen, K. (1978). “Reflection-impulsivity and Level of Maturity”.The Journal of Psychology. 99, 109-112.
  19. Peters, R.V.& Bernfeld, G.A. (1983). “Reflection-impulsivity and Social Reasoning. Developmental Psychology. 19, 1, 78-81.
  20. Salkind, N.J.& Nelson, C.F. (1980). “A Note on the Developmental nature of Reflection-impulsivity”. Developmental Psychology. 16, 3, 237-238.
  21. Stuart, A.& Pumfrey, P.D. (1987). “Reflection- impulsivity and Problem Solving by Primary School Children”. Research in Education. 38, 27-50
  22. Ward, W.C. (1968). “Reflection- impulsivity in Kindergarten Children”. Child Development. 39, 867-874 
Öğrenci ve Veli bilgilerinin kolayca takip edin.

Yorumlar (1)

[ Üyelere Özel ] 29-11-2006 10:18:17

iyi

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık

Eleman mı Arıyorsunuz?

Kurumunuz büyüyor, ekstra yeni personele mi ihtiyacınız oldu?

Artık bunları dert etmeyin! Hemen bir iş ilanı ver, gelen başvuruları incele, birkaç görüşme yap ve uzmanla çalışmaya başla. Hepsi bu...

Ücretsiz İş İlanı
Özel eğitim ve sağlığın ortak paydası olan Rehabilitasyon.com adresinin sektöre özel iş veren ile iş arayan arasında ne kadar iyi bir köprü olduğunu görebilmeniz için çok kısa süreliğini ÜCRETSİZ bir İş İlanı verebilirsiniz.
Yenilenen EÇOP'u Denediniz mi?
Engelli Çocuklar Otomasyon Programı (EÇOP) yenilendi, Demo indirip anında, MEBBİS'den bilgilerinizi yükleyerek hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.
ÜCRETSİZ demoyu hemen indirin ve yükleyin.
  • SINIRSIZ Kullanıcı ve Öğrenci
  • Veritabanı sunucu hizmeti
  • Uzak sunucuya otomatik yedekleme
  • E-fatura entegrasyonu
  • Web tabanlı (mobil uyumlu) veya Masaüstü kullanımı
  • MEBBİS otomatik veri alma ve aktarımı
  • Tüm formların otomatik hazırlanması
  • Yılsonu değerlerlendirme işlemlerinin tek tuşla yapılması
  • Faturaların otomatik üretilmesi ve hatasız MEBBİS'e aktarılması
  • Online teknik destek imkanı
  • Pratik ders yazılabilmesi
İş mi Arıyorsunuz?

Başka bir şehire taşınmayı düşünüyor, iş mi arıyorsunuz?

Artık bunları dert etmeyin! Hemen özgeçmişini doldur ve "İş Arıyorum" ilanı ver, kurumlar seni arasın. Hepsi bu...