Soru-Cevap

sınıfında özel eğitime ihtiyaç duyan ve davranış problemi gösteren bir öğrenci için sınıf öğretmenine önerilerinizi yazar mısınız?teşekkürler

öğretmen sevgi dolu olmalı, öğretmenin temel görevi bilgisini ve tecrübesini bu bilgi ve tecrübeye sahip olmayan insanlara öğretmektir. öğretmenliğin anlamı ve gurur verici kısmıda budur. arkadaşlar lütfen eğitici olmaya gayret gösterelim. yapıcı olalım. kırıcı olmayalım dündar bey sizi tebrik ediyorum. arkadaşlarımızla bilgilerinizi paylaştığınız için umarım en bilgilimiz olursunuz. vesselam

bilgi paylaşıldıkça büyür ve paylaşılan bilgi yeni bilgiler elde etmemizi sağlar. ilk özel eğitimcilere baktığımız zaman hepsinin doktor olduklarını ve bu işi gönüllü olarak yaptıklarını görürüz. amaç en iyi eğitimi ortaya koyup engelleri ile toplumdan soyutlanan engelli öğrencilerimizin engellerini en düşük düzeye indirmeye çalışmak olmalı. bu hususta engelliler ile ilgili bir kurumda çalışan bir iç hizmetler görevlisi arkadaşımıza bile ilgili konularda bilgi vermek ve eğitmek öğretmen olarak bizim görevimiz olduğunu düşünüyorum.

1 . Sürekli pekiştirme : Arttırılacak hedef davranışın her sergilenişinde pekiştirecin sunulmasıdır. 2 . Sabit oranlı pekiştirme : Bir oran belirlenir ve davranış o oranda sergilendiğinde pekiştireç sunulur. 3 . Sabit zaman aralıklı pekiştirme : Belli bir zaman aralığında uzatılmak istenen hedef davranış hiç gerçekleşmediğinde ya da belirli bir ölçütün altında gerçekleştiğinde; Arttırılacak hedef davranış ise, ölçütü karşılar düzeyde sergilendiğinde pekiştirecin sunulmasıdır. 4 . Değişken oranlı pekiştirme : Ortalama bir oran belirlenir ve belli bir zaman diliminde bu ortalamaya ulaşacak şekilde pekiştirme yapılır. 5 . Değişken zaman aralıklı Pekiştirme : Ortalama bir zaman aralığı belirlenir ve belirlenen bu ortalama sürede davranışın sergilenmesi pekiştirilir.

Pekiştirme Tarifesi : Olumlu ya da olumsuz pekiştirmenin ne sıklıkla gerçekleşeceğini belirler. Beş tür pekiştirme tarifesinden söz edilebilir. Bunlar : 1 . Sürekli pekiştirme, 2 . Sabit oranlı pekiştirme 3 . Sabit zaman aralıklı pekiştirme, 4 . Değişken oranlı pekiştirme, 5 . Değişken zaman aralıklı pekiştirme.

Olumsuz Pekiştirme : Bir davranışı izleyen durumda bir itici uyaranın çekilmesiyle o davranışın ileride yapılma olasılığının arttırılmasıdır. Örneğin, Sınıfta yaramazlık yapan öğrenci sınıftan çıkarılmaktadır. Öğrencinin yaramazlık yapması artmaktadır. Öğrencinin yaramazlık yapması onu hoş olmayan sınıf ortamından kurtarmaktadır. O halde, yaramazlık yapma olumsuz pekiştirmeden dolayı artmaktadır. Olumsuz pekiştirme ortamında bir itici uyaranın varlığını gerektirdiği için, bir öğretim stratejisi olarak kullanılması önerilmemektedir. Özellikle çocuklarala çalışırken olumlu pekiştirmenin olumsuz pekiştirmeye yeğlenmesi önerilmektedir.

Dört tür ikincil pekiştireç olduğu ifade edilebilir. 1. Nesnel Pekiştireçler ( oyuncak, eşya, araç gibi ) 2. Etkinlik Pekiştireçi ( şarkı söylemek, uçurtma uçurmak gibi ) 3. Sosyal Pekiştireçler ( gülümseme, övme sarılma gibi ) 4. Sembol Pekiştireçler ( yıldız, kupon, jeton gibi )

İkincil pekiştireçler : Çocuk yada bireyin hoş bulduğu öğrenme sonucunda pekişktirici özellik kazanmış pekiştireçlerdir. İkincil pekiştireçlerin pekiştirici özellikleri genellikle klasik koşullanma ile kazanılmaktadır. İlk başlarda bir çocuk için “Aferin” bir nötr uyaran olabilir; dolayısıyla da bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak, bu uyaran ikincil pekiştireç şeker çikolata gibi birincil pekiştireçlerle birlikte sunulduğunda, çocuk ikincil pekiştirecin pekiştirici özelliğini kavrar. Bir başka deyişle, birincil pekiştireçten duyduğu hoşnutluğa benzer hoşnutluğu ikincil pekiştirece yönelik olarak hisseder. Böylece, ikincil pekiştireç giderek daha sık tek başına sunulursa, zamanla birincil pekiştireç olmaksızın da etkili pekiştireç olma özelliğini gösterir.

Olumlu pekiştirmede yer alan uyarana pekiştireç adı verilir. Pekiştirecin iki temel özelliği vardır. Biri, davranışı izlemesidir. İkincisi, izlediği davranışın ileride oluşum sıklığını arttırmasıdır. İki tür pekiştireç vardır. Bunlar, birincil pekiştireçler ve ikincil pekiştireçlerdir. Birincil pekiştireçler : İçsel ya da biyolojik gereksinimlerimizi karşılayan pekiştireçlerdir. Yiyecek, içecek, uyku, gibi. Birincil pekiştireçler sıklıkla okul öncesi dönemde kullanılmakta olup, eğitim düzeyi ve yaş arttıkça bu pekiştireçlerin kullanılabilirliği ve etkinliği azalmaktadır.

ÖRNEK: Öğrenciye düzenli çalışmasından dolayı üstün başarı gösterdiğini belirten kart verilir. Bunun üzerine arkadaşları ve ailesinden övgü dolu sözler işitir. Övgülerin sonucunda, öğrencinin düzenli çalışmasının sürmesi ve üstün başarı gösterdiğini belirten kartları alma olasılığı artar. Öğrencinin üstün başarı gösterdiğini belirten kartla ilgilenilmez, görmezden gelinirse, düzenli çalışmaları ve yüksek başarı kartı kazanma olasılığı düşer. Eğer hedef davranış azaltılmak istenen bir davranışsa, bu durumda hedef davranışın yapılmaması ve ortama uyaran eklenmesiyle sonuçlanır

Edimsel davranış, istemli kas kontrolüyle ilgilidir. Problem çözme, konuşma, yürüme, yemek yeme, birine vurma, ağlama gibi davranışlar edimsel davranış örnekleridir. Davranış biliminde ilkeleri olumlu, olumsuz pekiştirme, birinci ve ikinci tür ceza oluşturmaktadır. Pekiştirme, Bir davranışı izlenmesi ve ileride o davranışın sergilenme olasılığını arttırmak üzere ortama bir uyaran (hoşnutluk yaratan uyaran) eklenmesi yada ortamda bir uyaranın (itici uyaran) kaldırılması durumuna verilen addır. İki tür pekiştirme vardır. Olumlu pekiştirme ve olumsuz pekiştirme. Olumlu Pekiştirme : Bir davranışı izleyen durumda ortama bir uyaranın eklenmesiyle o davranışın ileride yapılma olasılığının arttırılmasıdır.

C- Edimsel Davranış Kollarını havada serbestçe hareket ettiren bebek beşiğinde asılı olan nesnelere dokunduğunda nesneler sallanır ve ses çıkar. Asılı nesnelere dokunan bebek, çevresiyle işlevsel bir ilişkide bulunmaya başlar. Yani edimsel davranışta bulunur. Asılı nesnelerin sallanması ve çıkan sesler, bebeğin eliyle asılı duran nesnelere dokunmasının sonucudur. Bebeğin gözlenmesi sürdürüldüğünde, beşikte asılı nesnelerin varlığında, bebeğin kollarını sağa sola sallamalarında artışlar gözlenir. Bebeğin asılı nesnelerin varlığında göstermiş olduğu el kol hareketleri, edimsel davranış olarak isimlendirilir. Belli uyaranların varlığında oluşan ve sonuçları olan davranışlara, edimsel davranışlar denilmektedir. Edimsel davranış, davranışın önceki oluşumunun sonuçlarıyla yada etkileriyle tekrar olma olasılığı olan herhangi bir davranıştır.

B- Tepkisel Davranış Tepkisel davranış, uyandırıcı uyaranın ortaya çıkarttığı davranış olarak tanımlanmaktadır. Tepkinin oluşması için, uyandırıcı uyarandan başka hiçbir şey gerekmemektedir. Tepkisel davranışlar düz kas ve salgı bezleriyle ilgilidir. Terleme, salyalama, titreme gibi reaksiyonlar tepkisel davranışlardır. U .............................T Uyandırıcı Uyaran Tepkisel Davranış Göze gelen parlak ışık Göz bebeğinin küçülmesi Ağızdaki limon suyu Salyalama Ani yüksek ses İrkilme reaksiyonu Dize vurma Dizin kalkması

A-DAVRANIŞ Davranış, organizmanın çevresi ile etkileşimi sırasında organizma ve çevrede oluşan gözlenebilir ve ölçülebilir değişikliklerdir. Davranışın olabilmesi için öncelikle organizma ve çevre gibi iki ayrı bütünlüğün var olması ve ikisi arasında ilişkinin olması gereklidir. Kaygılı olma, mutlu olma gibi kişinin durumunu bildiren önermeler davranışı betimler. Özetle davranış ; kişinin eylemde bulunarak çevreyle etkileşim içinde olduğu gözlenebilir, ölçülebilir ve oluşumu çevrede değişikliğe yol açan bir dizi eylem yada davranış sınıfına verilen isimdir.

Zihinsel engelli çocuğun eğitiminde akılda tutulacak noktalar şunlardır 1.İşi basitleştirin, 2.İşi kısaltın, 3.Düzeni muhafaza edin, 4.Düşünmeyi öğretin. Özyürek’ e göre; çocukların davranışları ilkeseldir, yani düzenlilik Göstermektedir, ve çoğunlukla davranışların oluşumunu etkileyen pek çok faktör düzeni vardır. İlkesellikte, çocukların davranışları davranış ilkelerine göre oluşmakta ya da ilkelere uygun olarak gerçekleşmektedir. İlkeler ve ilkelerle bağlantılı işlem süreçleri bilinecek, anlaşılacak ve bunlara uygun davranılacak olursa, çocukların davranışlarını açıklamak ve değiştirmek olasıdır.

Bu kural ve yöntemler 1.Başarılı yaşantılar sağlama, 2.Geri bildirim sağlama, 3.Doğru yanıtları pekiştirme, 4.Çocuğun yeterlilik düzeyini belirleme, 5.Öğretilecek konu yada davranışların analizi, 6.Bilgilerin bir durumdan diğerine aktarılmasına yardımcı olma, 7.Öğrenilenlerin tekrarını sağlama, 8.Öğrenmeye güdüleme, 9.Bir defada öğretilecek kavramların sayısını sınırlama.

. Her davranış küçük parçalara bölünür ve her parça genellikle tek basamaklı direktiflerle başlayarak, özel eğitimlerle öğretilir. Bazen birtakım fiziksel yardımlarda bulunularak çocuğun harekete geçmesi sağlanabilir. Çocuk uygun tepkileri verdiğinde ödüllendirilirken, sorunlu tepkileri ödüllendirilmez. Zihinsel engelli bir çocuğa, davranışçı yöntemden yararlanarak bazı davranışların nasıl öğretileceğine geçmeden önce, Zihinsel engelli çocukların eğitimlerinde uyulması gereken kural ve yöntemlerin neler olduğunun bilinmesi gereklidir.

. Böylelikle çocuğun zihinsel engelinin türü ve derecesi ne olursa olsun, her ailenin ve eğitimcinin o çocuk için yapabileceklerinin var olduğu sonucuna ulaşılabilir. Zihinsel engelli olan çocuklara gerekli olan davranışları öğretebilmek amacıyla çeşitli tekniklerden yararlanılabilir. Burada sıkça kullanılan ve etkin bir yöntem olan davranışçı yöntemden söz edilecektir. Davranış değiştirme yaklaşımı, anne babaya çocuğun belirli davranış problemleri ile baş etme ve çocuğa günlük öğrenme prensiplerini uygulama konusunda yardım eder. Davranışçı yöntem, kısaca sistematik bir şekilde davranışın küçük ve ölçülebilir parçalarını öğretmeye odaklanır.

DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME 1 Yaşıtlarının gösterdiği gelişim özelliklerini gösterememesi ve farklı olduğunun anlaşılması ile çocuğun zihinsel engelli olduğu anlaşılır. Zihinsel engelli olan bir çocuğun, yaşıtlarının kendiliğinden öğrenebildikleri temel becerileri yapamıyor olması, onun her beceriyi hiçbir zaman yapamayacağı anlamına gelmez. Bu çocukların birtakım temel becerileri öğrenebilmeleri, yeni davranışları kazanabilmeleri anlamına gelir. Aynı zamanda zihinsel engelli olan çocukların pek çoğunda olumsuz birtakım davranışlar da sıkça gözlenen bir durumdur. Zihinsel engelli olan bir çocuğa yeni davranışları kazandırmanın yanında çocuğun olumsuz davranışları ile baş etmek de gereklidir. Çocuğun ve ailenin hayatını kolaylaştırmak amacıyla çocuğun hangi olumsuz davranışlarının ortadan kaldırılacağı, ona hangi yeni olumlu davranışların kazandırılacağı belirlenebilir.

Arkadaşlar her söyleneni saldırı sanmanızın nedeni yaralar mı öğrenilmiş çaresizlik mi anlamadım. Zoruna gidiyorsa neden özel eğitimci kılığında bizim forumumuzdasın ki. Alın sertifikanızı gelin tabi, gelenleri görüyoruz alanda neleri nasıö yapıyorlar. İşle alakalı endişemiz olmadığını açıkça belirtmiştim oysa. İşyerimde benim yarı maaşıma çalışanların işe alınmasından neden korkayım ki. Eğerki bir ayda özel eğitimci oluruz diyorsanız maden mühendizlerinide sizin olamadığınız sınıflarda öğretmenlik yaptıkları için herhalde hiç eleştirmiyorsunuzdur.

'Sayın Meslektaşım' Beyefendi; ( anladın sen) Bakın yukarıda aynı kefeye konulan bir grup yok. Çağlar Hocam bu ikisi aynı kefede değil demiş; neden algılamak istemiyorsunuz! Ayrıca, yazılardan nasıl TARTIŞMA KONUSU çıkarırım diye mi düşünüyorsunuz bunu da merak ediyorum. Ne yazılsa SÖZDE ÖZEL EĞİTİMCİLER hemen karşı geliyor. Özel eğitimciler karşı gelse hiç mi hiç gocunmam da ... Ayrıca TEHDİTVARİ; GÜNÜNÜZÜ GÖSTERECEKLER sözünüzü size iade ederim, çok ayıp ...