Soru-Cevap

Gerekli bölümlerden mezun olana Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni arkadaşların yüzde kaçı devletin resmi okullarında eğitim vermektedirler. Bu arkadaşlar hiddetle karşı çıktıkları konularda acaba iğneyi kendilerine batırabiliyorlar mı? Devletin okullarında eğitim görmek zorunda olan ve hiç bir sosyal güvencesi olmayan bu çocuklar, özel eğitim uzmanları bilmem ne kadar milyar TL den az maaşa çalışmadıkları için, hiçbir şekilde eğitim almamalı mıdırlar? Ya da bu konudan rahatsız olan arkadaşlarımın, bu konuya alternatif olarak getirebilecekleri şeyler nelerdir. Neden bunları paylaşmak yerine bu işi en iyi biz biliriz havalarına bürünmüşler? Ayrıca benim merak ettiğim bir konu daha: yukarıdakim mesajlarda, Sınıf Öğretmenlerinin Özel Eğitim Sınıf Öğretmenliğine itiraz eden arkadaşlardan kaçı sadece bir devlet kurumunda çalışmaktadır?

merhaba.. sınıf öğretmenleri özel eğitim sertifikası (1 aylık) alarak özel eğitim öğretmenliğine atama başvurusu yapabiliyorlar mı..

eger bu konuda bilgisi olanvar mı? paylaşırsa sevinirim..

bizim 4 yılda öğrendiğimizi sınıf öğretmenleri 15 gün içinde nasıl öğrenmeyi başarıyolar.sınıf öğretmenlerinin özel eğitimde çalışmasına tamamen karşıyım

1.Bu programın amacı çocuklarımızı kaynaştırmalı eğitime hazır hale getirmektir.

2. Bu programın içeriği ise Okuma yazma ve matematik eğitimi oluşturur.

3. Okuma-Yazma ve Matematik Öğretimi konusunda uzman olan sadece 2 alan vardır.

4. Birincisi Özel Eğitim Öğretmenleri İkincisi Sınıf Öğretmenleri

Özel eğitim öğretmenlerinin sayısı ülkenin ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmadığı için bu alanda yetişmiş sınıf öğretmenlerine ihtiyaç vardır. Bu öğretmenlerinde Özel eğitim alanı için gerekli bilgiye ve deneyime sahip olması, enerjilerinin olması ( emeklilerde meslekte tükenmişlik faktörünü unutmamak lazım) ve kendini gelişmelere açık tutması gerekmektedir.

Oysa şu anda alanda İşlevsel Akademik beceri programını, Çocuk gelişim Uzm. Psikologlar ve psikolojik danışmanlar yerine getirmeye çalışmakta bu durumda program İşlevsellik amacını gerçekleştirememektedir. Bu yüzden alanda hangi meslek grubu yerine hangi meslek hangi programda olmalıdır tartışılmalıdır.

Sosyal Hizmet Uzmanlarının görevi ise bu alanın belkemiği olan ailelerin yönlendirilmesi ve bilinçlendirilmesi olmalıdır. Zira bilinçsiz ailelerle belirlenen hedeflere ulaşılması imkansızdır.

    Sınıf öğretmenlerinin sertifika alarak (10 gün, bir ay hiç faketmez) alanda çalışmalarını tartışmak istemiyorum.

Burada normal gelişen çocukla farklı gelişen çocuğa uygulanacak eğitim yaklaşımları,

sınıf öğretmenlerinin bu yaklaşımları bilip bilmemesi,

öğretilecek konuların farklılığı,

sınıf öğretmenlerine kaynaştırma adıyla, farklı gelişen çocukların gönül rahatlığı ile gönderilmesi,

sınıf öğretmeninin normal gelişen çocuğumuza bireysel çalışma yapmasına ( özel ders) ses çıkartmazken,

 farklı gelişen çocuğumuzla karşı karşıya gelmesine neden onay vermiyorsunuz bunu anlamak çok zor.  

   Bana zihinsel engellilerle yapılan eğitim çalışmalarında uygulanan öğretim tekniklerinden, spesifik olarak normal çocuklara uygulanmayan bir yöntem söyleyebilecek var mı? 

    Bizim amacımız çalıştığımız farklı gelişenleri bireysel eğitime ihtiyaç duymayacak  normal örgün eğitim  kurumlarına devam ettirmek değilmi.

    Niye hepimiz  sınıf öğretmenlerini sadece aldıkları özel eğitim kursu ile değerlendiriyoruz.

    Bir sınıf öğretmeni, öğretmen olmak için aldığı eğitim süresince nasıl öğretmenlik yapacağını öğren miyormu?

    Örgün eğitim kurumları( İlköğretimlerde) eğitim alan çocuklarımızın % kaçı normal? 

    Lütfen meslek şovenizmi yapmayalım.

    Tekrar ediyorum hepimize yer var.

   Burada sınıf öğretmenlerinden kastım sınıf öğretmeni olarak eğitim alanlardır. Zıraat Fak. mezunları değil. Saygılar  

Başlık "ACABA" Çünkü sizlere bir sorum olacak yapacağım açıklamalardan sonra.Bu konuları tartışıyor olmanız gösteriyor ki DİL sizin için sadece bir kavram. DİL'in kültürel altyapısını hiç dikkate almadığınızı görüyorum. Biraz sonra size yönelteceğim soru sanıyorum farklı bir bakış açısı geliştirmemizi sağlayacak.

Şimdi, diyelimki doğuştan total (totallerde bile azda olsa işitme kalıntısı vardır) işitme engelli 5 yaşında bir çocuk var. Bu çocuk bu takvim yaşına kadar hiç cihazlandırılmamış; hiç ses girdisi sağlanmamış,duyuların eğitimi kapsamında hiç ritim eğitimi verilmemiş, dudaktan anlama çalışması içinde kavramlarla fonemler eşleştirilmemiş, dinleme becerisi geliştirme egzersizleri yapılmamış yani kısacası dil ve dil gelişimini sağlamak adına hiçbirşey yapılmamış olsun. Olmaz ya ama olduğunu düşünelim.

Bu çocuk yaşam alanı içinde yakın çevresinden (anne baba varsa kardeş) başlayarak dışa doğru gözlem ve keşif sürecinde olacaktır. ve yine çocuğun etrafında sadece insanlar değil bütün cansız varlıklar; bitkiler ve hayvanlar olacaktır. Bütün bunların odağında çocuk annesinin, babasının ve diğer insanların (-ki sözkonusu kişiler çocuk için kavram anlamında insan değiller) konuştuklarını (-ki yine yapılan eylemin çocuk için karşılığı konuşmak değildir) bir şekilde etkileşim içinde olduklarını sezecektir ve düşünecektir.

Bu açıklamalardan sonra soru şu: yukarıda belirtilen şartlardaki çocuk ACABA hayvanlar için ne düşünür? Onun için hayvanlarda konuşuyor mudur?

Bu sorunun cevabını bulursak sanıyorum site içinde yapılan bazı tartışmaların ne kadar gereksiz olduğu netleşecektir.

Herkese selamlar.

MERHABA,

BENDE BİZLERİN YERİNE SERTİFİKALILARIN ÇALIŞMASINI ADİL BULMUYORUM. ALDIĞIMIZ EĞİTİMİN PEK ÖNEMİ YOK SANIRIM.