Damar Okuma Sistemi Çocuklar İçin Zararlı mı?

Engelli çocuklarımızın rehabilitasyon merkezlerine devam takibine ilişkin işlemlerin avuç içi damar izi doğrulama yöntemi ile yapılmasına ilişkin yönetmelik çıkmış, uygulama bazı pilot illerde başlamıştır. Ve bundan sonraki süreçte tüm rehabilitasyon merkezlerinde geçerli bir uygulama olacaktır. Ancak aklımızdaki soru acaba bu yöntem gerçekten uygulanabilir mi? Bu konuyla ilgili Samyeli Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demir ile bir röportaj gerçekleştirdik. Yeni sistemi, getirdiklerini, varsa avantajları ve en önemlisi engelli bireylerin karşılaştığı ve karşılaşacağı sorunlarla alakalı önemli bilgiler edindik.

“Kötü insanlar her yer yerde hangi sistem gelirse gelsin vicdan yoksunu insanlar bunları suiistimal etmek isteyecektir. Bu nokta da masum insanların mağduriyeti önlenmelidir. Bu yüzden masumlarında mağdur olacağı yöntemlerdense kusuru tespit edecek sistemlerin bulunması ve usulsüzlüğün tespitinde de en uygun cezanın verilmesi yolunun seçilmesi en doğru karardır.”

DİOS nedir?

Avuç içi damar izi okuma sistemi, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden hizmet alan kişilerin kimlik bilgileriyle damar izlerini eşleştiren bir sistem. Aynen parmak izi gibi herkesin damar izi de farklı olduğundan, DİOS sayesinde damar izleriniz Milli Eğitim Bakanlığı’nın sistemine kaydedilmiş oluyor.

Damar Okuma Sistemi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rehabilitasyon merkezlerine gelen çocuklarda devam zorunluluğu mevcut. Fakat bir gerçek var ki engelli bireylerin sağlık ve yaşam koşulları ortadayken onlardan beklenen, normal bireyler gibi sisteme uygun şekilde davranmaları beklemek bazen zor olabiliyor. Eğitim alan çocuklarımızın birçoğunun bağışıklık sistemi zayıf olduğundan kolay rahatsızlanabiliyor. Hastalık nedeniyle gelemedikleri dönemler ve eğitimde kaybettikleri süre için bir telafi sistemi oluşturulamamıştır. Kurumlar bu problemi çözmek için her ne kadar bireylerin seanslarını tekrar düzenlemek çabasında olsa da, önümüzdeki günlerde yürürlüğe tamamen girmesi beklenen Damar Doğrulama Sistemi’nde bu gibi detayların atlanması Kurumlar olarak bizi çaresiz bırakıyor.

Bireysellleştirilmş Eğitim Proğramını(BEP) kolayca hazırlayın.

Sistemin dezavantajları nelerdir?

 Bazı aileler çocuklarını, radyasyon riskine karşı korumak amacıyla bu uygulamayı istemiyorlar. Çalışmanın uygulandığı okullardan edindiğimiz bilgilere göre bazı çocuklar cihazdan korkuyor, ağlamaya başlıyorlar. Kaldı ki bazı engelli çocuklarımızın, avuç izi dahi yok. Bu çocuklarımızın annelerinin ya da babalarının gelip her ders öncesinde ve sonrasında avuç izini okutmaları gerekiyor. Uzun uzun kuyruklar oluşuyor. Kaldı ki engelleri olan öğrencilerimizi böyle bir sırada tutmak da hayli güç.

Bu sistem Türkiye’de daha önce kullanıldı mı?

Sistem uzun dönemdir pilot bölgelerde var ayrıca daha önce SGK tarafından 1 Aralık 2013 tarihinde hastanelerde uygulanmaya başlanmıştı. Hastanelerdeki avuç içi damak okuma sisteminde 12 yaş altı ve 65 yaş üstü bireyler muaf tutuldu, ayrıca her iki olmayanlar ve elinde damar izi okumasına izin vermeyecek veya işlemi zorlaştıracak bir problemi olanlar da sistemden muaf tutuldular. Bizim öğrencilerimizin çoğu 12 yaş altında bu konuyla ilgili bu yüzden endişeliyiz.

Diyelim ki çocuk eğitimi olduğu gün kuruma gelmedi sonra ne olacak?

Kurumlar olarak çocuklarımızın eğitimlerini asla yarım bırakmayız ama o günün ücretini de alamayız. Zaten bu tür kurumlara devam eden bireylerin büyük oranı 18 yaş altındadır. Ve birçoğu gerek zihinsel gerek bedensel kusuru olan bireylerdir. Biz tamamen kendi imkânlarımızla yani devletin bu işlem için her hangi bir ödemesi olmaksızın servis imkanı sunmaktayız. Hem de çocukları evden alıp okula, okuldan alıp eve bırakıyoruz. Bu alanda çocukları çok seven ve özveriyle çalışan personelimiz mevcut. Böyle olunca aileler güvenle çocuklarını teslim edip kendileri olmaksızın olağan dışı durumlarda çocuklarını okula gönderebiliyorlardı. Şimdi velinin de öğrencinin yanında bulunması gerekiyor. Bundan sonraki süreçte engelli bireyin kardeşi hasta olur, çocuğun annesi hasta kardeşin yanında kalacak gelemeyecek diye çocuk eğitim alamayacak mı?

Öğrenci ve Veli bilgilerinin kolayca takip edin.

Bu konuyla ilgili sizce çözüm nedir?

Bu sistem için elbette ki mantıklı birçok neden var. Her yerde olduğu gibi sistemi kötüye kullanan insanlar olabilir. Fakat ülkemizdeki şartlar bugün için bu sistemi uygulama elverişli değil. Umuyoruz ki; sistemle ilgili geniş çaplı bir düzenleme yapılır. Ve çocuklarımız eğitimlerini almaya düzenli bir şekilde devam ederler.