05-12-2014 |

Yaşlıların Uyum Sorunları

Geçmiş dönemlerden bu yana insanlar hayatlarını idame ettirebilmek için birbirlerine muhtaç olmuşlar ve toplumu bir arada tutabilmek için birbirlerine yardımlarda bulunmuşlardır. İnsanların birbiri üzerinde hissettiği sosyal koruma ve sorumluluk duygusu sadece aile içinde sınırlı kalmamış, eski dönemlerde kabileler ve zaman ilerledikçe komşular, korunmaya muhtaç insanlar, yoksullar şeklinde ilerlemiştir. İnsanlık tarihinin en eski dönemlerinden itibaren sosyal koruma ihtiyacı daha çok bireyler arası yardımlaşma ile sağlanmıştır. Ancak zamanla önlenemez hastalıklar ve savaşların meydana gelmesi ile can kayıpları fazlaca yaşandığından bireyler ekonomik ve sosyal güçleri tedavi ve destekleme açısından yetersiz kalmaya başlamıştır. Bu dönemlerde toplumu derinden etkileyen, toplumsal normları göz ardı eden, çözümü konusunda ortaklaşa bir şeyler yapılabileceğine inanılan sosyal sorunlar artış göstermiştir.Sosyal sorun kavramı sosyal hizmet tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Sosyal sorunlarla mücadele kapsamında sosyal politikalar üretilerek sosyal hizmet alanında uygulama alanları bulmaktadır. 

Yaşlılık sosyal sorunlar arasında yer alan ve tarihin bütün dönemlerinde bir sosyal sorun olarak tanımlanan bir olgudur.  Yaşlılık; bireyin fiziksel ve bilişsel fonksiyonlarında bir gerileme, sağlığın, gençlik ve güzelliğin, üretkenliğin, cinsel yaşamın, gelir düzeyinin, saygınlığın, rol ve statünün, bağımsızlığın, arkadaşların, eş ve yakın ilişkinin, sosyal yaşantının ve sosyal desteklerin azalması ve kaybı gibi bu döneme özgü pek çok sorunun yaşandığı kayıp dönemidir (Aktaran; Genç & Dalkılıç, 2013: 464). İnsan yaşlandıkça bilgi birikimi ve deneyimleri artmasına rağmen toplum tarafından daha işlevsiz görülmektedir. Bunun nedeni kişinin zamanla elinde bulundurduğu maddi ve manevi gücü kaybetmesidir. Yaşlılık ile ilgili yapılan diğer tanımlara bakıldığında;

Bireysellleştirilmş Eğitim Proğramını(BEP) kolayca hazırlayın.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaşlılığı kişinin çevreye uyum sağlama yeteneğinin yavaş yavaş azalması olarak tanımlamaktadır. OECD, 1992 yılında yaşlıyı davranış ve ihtiyaçları değişen heterojen bir gruptan oluşan 65 yaş üzerindeki insanlar olarak tanımlamaktadır. DSÖ de yaşlı kategorisini kronolojik yaş doğrultusunda 60-74 olarak belirlemiştir. Hukuk ve çalışma yaşamı bakımından yaşlılık, bir insanın çalışma performansının ve verimliliğin azaldığı ve emekli olduğu dönem olarak ifade edilmekte, genellikle de sınırı 60 veya 65 yaş olarak kabul edilmektedir. Naugarten ise yaşlılığı kronolojik olarak üç bölüme ayırmıştır: Genç yaşlı (65-74), orta yaşlı (75-84) ve yaşlı yaşlı(85 ve üzeri) (Beyaztaş, Erkol ve Kurt, 2010: 33-34).

Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşlı nüfusun artmasına bağlı olarak yaşlıların sağlık hizmetlerinin karşılanması, barınma ihtiyaçları, sosyal ağlarının canlı tutulması, yaşlı istismarı gibi konularda sosyal sorunlarla ile karşılaşılmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerde yaşlıların istismarı ile daha çok karşılaşılabilmektedir. Maddi yoksunluk nedeni ile zaman içerisinde yaşlıların barınma ihtiyaçları ortaya çıkmakta bu da aile içi birtakım sorunları ortaya çıkarmaktadır. Toplumumuza bakıldığında geleneksel yapının korunduğu ve yaşlıların hali hazırda ailenin en kıymetlisi olarak değerlendirildiğini görmekteyiz. Ülkemizde kimsesiz yaşlılar için Darülaceze, barınma sorunu olan yaşlılar için Huzur evleri, yaşlıların kendi ihtiyaçlarını karşılamaları için Yaş aylığı, yaşlılarına bakan aileler için Evde Bakım ücreti gibi sosyal hizmet uygulamaları da toplumumuzda yaşlıların istismarını azaltmaya yönelik uygulamalardır. Ancak bu uygulamalar yaşlıların toplumdaki uyum sorunlarını ve statü kaybını önlemekte oldukça yetersizdir.

Bireysellleştirilmş Eğitim Proğramını(BEP) kolayca hazırlayın.

Ülkelerin yaşlı nüfusundaki artışı nedeni ile yaşlılık ile ilgili sosyal sorunlarla daha fazla karşılaşılmaktadır. Bu sorunlar hem yaşlının kendisini hem de sosyal çevresini etkileyebilmektedir. Yaşlı bireyler çevreleri ile zamanla sosyal uyum problemi yaşamaktadır. Bu genellikle toplumda kuşak çatışması olarak yorumlanmaktadır. Bireyler yaşlandıkça yeni bir sosyal uyum sağlama girişiminde olmayacağından, yaşlının uyum sorunlarını, çevresi ile hali hazırda sosyalleşmiş olan yaşlının bazı kayıp fonksiyonları ve yeni gelişmelere entegre olamama gibi durumlar üzerinden değerlendirmek daha yerinde olacaktır. Örneğin teknoloji geliştikçe yaşlıların yeni üretilen teknolojik araçları kullanmakta güçlük çektiği, teknoloji çağı ile yetişen çocukların yüz yüze sohbetten çok sanal ortamda kendilerini ifade ettikleri bu nedenle de yaşlıların deneyimleri ve sohbetlerini görmezden geldikleri bir ortamda yaşlılar bu duruma uyum sağlayamamakta ve içlerine kapanmaktadır.  KILIÇÇI’ nın belirttiği gibi, yaşlılıkta meydana gelen çeşitli fiziksel değişmeler ve sağlık sorunları yanında emeklilik ve dulluk gibi rol kayıpları, ekonomik kayıplar arka arkaya gelmekte ya da birlikte yaşanarak bu yılları zorlanmalı bir yaşam dönemi haline getirmektedir. Ayrıca yaşlılar genç kuşaklar tarafından işe yaramaz, bunak, aksi ve tutucu olarak algılanmaktadır. Yaşlı kimse, bütün bu bunalımlar karşısında yalnız ve çaresiz kaldığı gibi, genç kuşakların kendini algılayış biçimini de kabullenmiştir (1988: 42).

Yaşlıların topluma uyum sağlamasındaki sorunlar emeklilik dönemi ile birlikte daha da su yüzüne çıkmaktadır. Çalışan yaşlılar kendilerine sosyal hayatta maddi ve manevi olarak yer bulmaktadır. Ancak emeklilik ile birlikte yaşlının iş yaşamından kopuşu, fiziksel olarak vücutta meydana gelen yetersizlikler nedeni ile sosyal hayata katılamaması ya da çevresinin zamanla sadece aile üyelerinden oluşması gibi nedenlerle yaşlı bireyler kendilerini sosyal hayattan soyutlanmış gibi hissetmektedirler. Toplumun da yaşlıya artık işlevsiz olarak bakması, yaşı geçkin olduğu için hafızası ile ilgili sorunları olduğunu düşünmesi, yaşlıların sadece kendi yaşıtlarıyla daha iyi anlaşabilecekleri düşüncesi yaşlılara karşı oluşan önyargılar arasındadır. Bu önyargılar neticesinde toplum artık yaşlının deneyim ve fikir birikiminden yararlanmaktansa fiziksel koşullarının nasıl sağlanacağını daha fazla düşünmekte, bu da yaşlıların psiko-sosyal açıdan arka plana itilmesi ve uyum süreçlerini zorlaştırmakla sonuçlanmaktadır.

Performans Takip Formu (PKT) eğitmenleriniz internet üzerinden girsin, siz sadece çıktıları alın.

Yaşlılar ileriki dönemlerinde yalnız kalma korkusu ile yaşamaktadırlar. Bu nedenle çoğu aile büyüğü çocuklarına yakın oturmak onlarla yakın ilişkilerde olmak istemektedir. Bunun yanında yaşlıların arkadaş ilişkileri de sosyal uyumlarının devamında önemli bir faktördür. Çünkü arkadaş ilişkileri iyi olan ve belirli bir arkadaş grubu olan yaşlılar yaşlanma ile daha rahat başa çıkmaktadır. Toplumumuza bakıldığında yaşlı insanların arkadaş ilişkilerinin çok fazla gelişmediğini söyleyebiliriz. Genelde ataerkilliğin izlerinin devam ettiği aile yaşantılarında sadece erkeklerin çalıştığı, emekliliği elde ettikleri, emeklilikten sonrada kahve, cami, dernek gibi sosyalleşme mekanlarında emeklilik hayatlarını gerçekleştirildikleri söylenebilir. Bunun yanında kadın yaşlılara bakıldığında ise erkeklere nazaran sosyalleşme alanlarının  daha kısıtlı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü kadınların birçoğu hayatı boyunca hiç çalışmamış, sosyal alanda yer almamıştır. Bu kadınların sosyalleştiği alanlar aile içi toplantılar, bayram gezmeleri ve kadınlar arası yapılan gün yemekleri ile sınırlıdır. Bu nedenle böyle bir sosyal ortamda yaşlanan kadın kendini iyice verimsiz, sadece ev içi (görülmeyen) emeği olan, arkadaş ilişkilerinden yoksun, gelinine, kızına, oğluna, eşine bağımlı hale gelmiş hissedecektir.

Yaşlıların çevreye uyumu ve entegrasyonu süreçleri her yaşlıda farklı yaşanmaktadır. Bu durumun incelenmesi için yaşlı bireylerin belli sınıflamalar yapılarak değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Örneğin; çalışan yaşlılar, hiç çalışmamış yaşlılar, kadın yaşlılar, erkek yaşlılar, eğitimli yaşlılar, eğitimsiz yaşlılar, engelli yaşlılar, cezaevindeki yaşlılar, huzurevindeki yaşlılar vb. Bu sınıflamalar üzerinden yapılacak sosyal uyum incelemesindeki yaşlı grupların farklı uyum sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle yaşlılık üzerine geliştirilmiş kuramları tek tek ele almak yerine iç içe geçmiş biçimde ele almak konuyu kavramak açısından önemlidir.

Bireysellleştirilmş Eğitim Proğramını(BEP) kolayca hazırlayın.

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı
Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Sosyolog

Yenilenen EÇOP'u Denediniz mi?
Engelli Çocuklar Otomasyon Programı (EÇOP) yenilendi, Demo indirip anında, MEBBİS'den bilgilerinizi yükleyerek hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.
ÜCRETSİZ demoyu hemen indirin ve yükleyin.
  • SINIRSIZ Kullanıcı ve Öğrenci
  • Veritabanı sunucu hizmeti
  • Uzak sunucuya otomatik yedekleme
  • E-fatura entegrasyonu
  • Web tabanlı (mobil uyumlu) veya Masaüstü kullanımı
  • MEBBİS otomatik veri alma ve aktarımı
  • Tüm formların otomatik hazırlanması
  • Yılsonu değerlerlendirme işlemlerinin tek tuşla yapılması
  • Faturaların otomatik üretilmesi ve hatasız MEBBİS'e aktarılması
  • Online teknik destek imkanı
  • Pratik ders yazılabilmesi
Ücretsiz İş İlanı
Özel eğitim ve sağlığın ortak paydası olan Rehabilitasyon.com adresinin sektöre özel iş veren ile iş arayan arasında ne kadar iyi bir köprü olduğunu görebilmeniz için çok kısa süreliğini ÜCRETSİZ bir İş İlanı verebilirsiniz.
Eleman mı Arıyorsunuz?

Kurumunuzda çalışacak personele mi ihtiyacınız var?

Artık bunları dert etmeyin! Hemen bir iş ilanı ver, gelen başvuruları incele, birkaç görüşme yap ve uzmanla çalışmaya başla. Hepsi bu...

İş mi Arıyorsunuz?

Mezun oldunuz, iş mi arıyorsunuz?

Artık bunları dert etmeyin! Hemen özgeçmişini doldur ve "İş Arıyorum" ilanı ver, kurumlar seni arasın. Hepsi bu...