08-10-2016 |

Üstün Yetenekli Çocuk Ailelerine Danışmanlık

  Üstün Yetenekli Çocuk AilelerineDanışmanlık

 (Counselling The Gıfted And Talented Edited By Lında Kreger Sılverman Lıve Publıshıng Company Denver, Colarado 80222) ( Chapter 7; Counseling Families; Linda Kreger Silverman)

 AİLELERE DANIŞMANLIK                                            ,

(Linda Kreger Silverman) Ailedeki üstün yetenekli bir çocuk karmaşık bir durumdur. Bu çocuklar, doğumlarından itibaren alışılmadık bir takım tartışmaları beraberinde getirirler. Hayata aktif bebekler olarak başlama eğiliminde olurlar, diğer 0-2 yaş bebeklerden daha az uyumakta, çevrelerine yoğun olarak cevap vermekte ve sıklıkla sıkıntı verirler. Bakıcılarını kesintisiz dürtüsel ihtiyaçları ile yorgun düşürürler. Bir ailede iki üstün yetenekli çocuk olması yüksek bir rekabet ve yarışmacı ortam oluşmasına neden olabilir (Ballering & Koch, 1984). İkiden fazla olduklarında ebeveynleri sayıca geçerler. Sanılanın aksine, çoğu aile üstün yetenekli bir çocuk sahibi olmak için dua etmezler. Üstün yetenekli çocuklar ortaya çıktıklarında, aileler sıklıkla ihtiyaçlarını nasıl karşılayacakları, bazen de onları anlamanın yolları ve topluluk içinde nasıl destekleyecekleri konusunda şaşkınlık yaşamaktalar.

Üstün yetenekli çocuklar asankronize bir gelişime sahip olmaktalar: Zihinsel yeteneklerin ileri düzeyde gelişmesine rağmen sosyal ve motor yetenekler genelde takvim yaşlarına uygun olmaktadır (Tannenbaum, 1992; Wright, 1990) Gelişimlerindeki bu dengesizlik kendileri için ve aileleri için bir düş kırıklığına kılavuzluk etmektedir. “Çocuğumu hangi okula göndermeliyim?” gibi düşünceler, diğer aileler için basit bir sorundur. Fakat üstün yetenekli çocukların aileleri için dehşet verici derecede korkutucu olmaktadır. Seviye yerleştirmesi bir başka sorundur. Akran ilişkileri gerginlik kaynağı olabilmektedir. Üstün yetenekli çocuklar, kendilerinden yaşça büyük çocuklarla oynamaktan, kendilerinden küçük çocuklara annelik yapmaktan, yetişkinlerle konuşmaktan hoşlanırlar. Bununla beraber, kendi yaşındaki çocuklarla ilişkileri genellikle bir şeylere özlem bırakır.

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.

 Hangi tip olursa olsun istisnai bir özelliği olan bir çocuk yetiştirmek streslidir, fakat üstün yetenekli çocuk ebeveynleri için sürekli olarak birilerini inandırmak stresi de eklenmektedir. Bir okul müdürüne gidip “Çocuğumun üstün yetenekli olduğuna inanıyorum ve özel ihtiyaçları var.” demek büyük duygusal riskler taşır. Sıklıkla aileler üstten konuşma tavrıyla “Evet, Mrs. Maxwell, bütün ailelerimiz çocuklarının üstün yetenekli olduğunu düşünüyorlar.” cevabını alırlar. Engelli çocukların aileleri böyle bir tavra maruz kalmazlar. Üstün yetenekli bir çocuk ebeveyni olmak üstün yetenekli bir çocuk olmaktan çok daha zordur (Dirks, 1979); çocuk en azından kendisini savunacak birilerine sahiptir. Aileler de bir savunucuya ihtiyaç duymaktadır. Ailelerin üstün yetenekliler hakkında bilgi sahibi, işlevsizlikte bulma eğiliminde olmayan ve ailelere eğitim sistemiyle baş etme ve karmaşık ev hayatlarında rehberlik edecek donanıma sahip danışmanlara ihtiyaç duyarlar. Bu tür bir rehberlik genelde okul sistemi içinde mevcut değildir ve sistem dışına yerleştirmekte zordur. Bununla beraber zamanla daha çok danışmanın üstün yetenekliler ve aileleri ile  ilgili bireysel konulara aşina olacakları ve  bu guruba daha etkili hizmet götürebilecekleri umulmaktadır.

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUK  AİLELERİNİN KAYGILARI

 Aileleri psikolojik servisler araştırmaya yönelten bireysel sorunlar kabaca bizim modelimizdeki destek sistemlere benzer şekilde 6 gruba ayrılır: Çocuk, Ev, Akranlar.Toplum, Anne- Baba.Kişilik çocuk gelişimi konularını,anne baba gelişimi konularından ayırmak için çocuk ve ebeveynler olarak iki gruba ayırmaktadır.İlk grup,tanılama ve üstün yetenekli çocukların değerlendirilmesi,üstün yetenekliliğin karakteristik özelliklerini ve motivasyon konularını içerir. İkinci grup, ailelerin üstün yetenekli çocuk yetiştirmede kendi yeterlik algılarını,üstün yeteneklilerin ailelerinde ortaya çıkan yüksek gerginliği,öz disipline sahip çocuklar yetiştirmeyi,erken uyarı belirtilerini, okul ve derece yerleştirme kararını,okul personeli ile ilişkileri içerir. Akran ilişkileri de aile ve çocuklar için son derece önemlidir,özel bir dikkat gerektirebilir.Aileler toplumsal kaynaklar hakkında bilgi gereksinimi duyarlar ve son olarak eğer odak noktası sadece çocuklar olursa danışman bazı şeyleri gözden kaçırabilir.Aileler çocuklarının üstün yetenekli olduğunu keşfedince, kendi benlik algılarını ve isteklerini etkileyen anlaşılması zor bir dizi ima ile baş etmek zorunda kalırlar.Genellikle kendi üstün yetenekliliklerini anlamak için danışmanlığa ihtiyaç duyarlar(Meckstroth 1991).

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.
ÇOCUK

 Tanılama:

Çoğu aile çocuklarındaki üstün yetenekli olmanın işaretlerini ilk beş yıl içinde fark etmeye başlıyorlar.Kaufman ve Sexton(1983)yaptığı bir çalışmada 95 ailenin  85’i okul çağından önce yeteneklerinin farkına varmıştır.Gogel,McCumsey ve Hewett(1985)bu çalışmadan iki yıl sonra 1039 tanılanmış üstün yetenekli çocuk aileleriyle yaptıkları bir çalışmada benzer bulgulara ulaşmışlardır.Bu ailelerin %87’si çocukları beş yaşına kadar çocuklarının yeteneklerinin farkına varmış,%7’si bebekliklerinde altı aylıktan önce üstün yetenekli olmalarından şüphelenmiş %15’i altı ve on iki ay ,%23’ü 1-2 yaştan önce ve %25’i 2-3 yaş arasında farkına varmıştır.Her iki çalışma da ülke çapından değişik aile grupları örneklem olarak seçilmiştir.

Aileler aslında çocuklarındaki zeka gelişmişliğinin erken işaretlerini fark etmede ve %47-90 arasında değişen seviyelerini doğrulukla bildirmede oldukca ustalar. (Hanson,1984; Jacops,1971; Lois ve Lewis,1992; Robinson,1987; Silverman,Chitwood ve Waters,1986).Dört yaş üstünde bu doğruluk oranı dramatik olarak artmaktadır;Bunun nedeni ailelerin daha iyi karar verebilen bir duruma gelmeleri değildir. Çocukların bu yaşta değerlendirilmelerinin çok daha kolay olmasıdır.Aileler sıklıkla,özellikle diğer aile bireyleri ve yakınlarının çocukları benzer gelişmişlik gösterdiklerinde çocuklarının yüksek yeteneklerini fark etmede yetersiz kalmaktalar(Munger,1990). Bazı aileler üstün yetenekliliğin erken tanılanması durumunda kuşkulu olabiliyorlar. Bir defasında bir baba şöyle demişti:”fakat o sadece beş yaşında,üstün yetenekli olmak için beş yaşın da ne yapmış olabilir ki!”onun bu sorusunda ki varsayımı üstün yetenekli olmanın sıra dışı olağanüstü bir başarıyla eşit olarak algılamasıdır.Erken tanılama gelişimsel stratejik noktadan çok daha anlamlı olmaktadır.      Ailelerin küçük yaşta çocuklarındaki üstün yeteneği fark etmelerine neden olan nedir? Önce bebeklerinde ki uyarı ve sorumlulukları fark ederler .(Gogel, McCumsey ve Hewwet,1985). Sonra çocuklarının bebek kitaplarında işaret edilen gelişimsel kilometre taşlarından daha hızlı bir ilerleme (özellikle kelime hazinesindeki gelişim ,özel yetenekler, hafıza ve soyut düşünme yeteneğinde ki ilerlemeler yönünden (Lewis, Lois, 1991; Roedell,1989)) gösterdiklerini fark ederler.(Hall ve Skinner,1980),.Sonra çocuklarının komşularının çocuklarına göre karsılaştırıldığında daha ileri (yeteneklere) sahip olduğunun farkına varırlar (Lois ve Levis,1992). Bu annelerin çocukları için oyun arkadaşlarının dışında kalma ve okul çevresinden soyutlanma endişesinin de başladığı dönemdir.Bu aynı zamanda, iyi niyetli dostların akrabaların, eğitimcilerin, çocuk doktorlarının ve popüler magazin yazarlarının kötü önerileri ile sürekli engel oluşturulmasının da başlangıcıdır. Mesaj açıktır: Çocuğunuzu farklı olması için cesaretlendirmeyin.        Bu iyi niyetli önerilerin arkasındaki iyi çocuk yetiştirme metotları ortalama çocuklar için uygundur(Ross,1964; Schetky;1981;1983) ve sıklıkla bu metotlar üstün yetenekli çocuklar için, gelişim geriliği gösteren çocuklar için olduğundan daha uygulanabilir değildir.Bununla beraber,üstün yetenekli çocuklar normal görünüşte olduğundan, yetişkinlerin onların bireysel ihtiyaçlarının farkına varması daha zor olmaktadır. Aileler sıklıkla yakın çevrelerinden “şimdi onları ilerlemek için desteklemeyin” olumsuz mesajlarını aldığı zaman, kendi algılarına karşı güvensizlik geliştirme eğiliminde olurlar ve çocuklarını çok önemli bir destek kaynağından yoksun bırakırlar. Küçük çocuk aileleri üstün yetenekliliğin karakteristik nitelikleri (tablo.1) ile çocuklarının kişisel özelliklerinin eşleştiğini fark ettiklerinde daha çok, profesyonel tavsiye arayışında olmaktadır(Munger,1990; Silverman, Chitwood, Waters,1986). Üstün yetenekli psikolojisi alanında özel bir eğitim almış danışmanlara, aileleri anlama çocuk bakımı ve eğitimi(okul öncesi dönemde bazı kontroller) alanında yardım etme konusunda ihtiyaç duyulmaktadır.

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
        Tablo 1:Gelişimin ilk aylarında sıra dışı tabloGelişimin ilk aylarında daha az uyku gereksinimUzun dikkat süresiYüksek etkinlik puanıBakıcılarını erken tanıma ve gülümsemeYüksek etkinlik puanıYenilikleri tercih etemeÇevresel etkilere aşırı tepkilerGelişimin kilometre taşlarından erken geçmeSıra dışı bir hafızaEğlenceye olan eğilim ve öğrenme hızında ileri olmaErken ve geniş bir dil gelişimiKitaplardan keyif almaMerak; pek çok soru sormaGelişmiş mizah anlayışıGözlem yeteneğiProblem çözme ve genelleme yeteneğiZamanından önce ilgi

 

YARDIM SAĞLAMAK /ELDE ETMEK

 Gelişimsel olarak(normalden farklı bir gelişim gösteren )çocuklar, tanılama değerlendirmesine ihtiyaç duyarlar; gelişim geriliği olan çocukların hakları yasalarla güvence altına alınmıştır.Engelli çocukların erken teşhisi çocukların sağlıklı ve iyi bir eğitim açısından erken müdaheleyi mümkün kıldığı için gereklidir. Aynı durum üstün yetenekli çocuklar içinde geçerlidir. Üstünler ne kadar erken tanılanırsa gelişimleri o kadar istendik düzeyde olacaktır.(Hollingwordth,1942;Witty,1958).Bireysel zeka testleri,gelişimsel asenkronizenin derecesini belirlemede mevcut en iyi araçtır. Değerlendirme, bir çocuğun bağlantılı güçlü ve zayıf yönleri, öğrenme şekli ve eğitimsel ihtiyaçları hakkında değerli bilgiler sağlar; bu öğrenme güçlüğü olan üstün yetenekli çocukları belirlemenin tek yoludur. Değerlendirme için en ideal yaş, üstün yetenekli kız çocukları kendilerini gizlemeden önce, okul öncesi dönem ve gelişimin ilk yıllarıdır(Silverman,1986).       Ailelerin çoğu çocuklarının üstün yetenekli olarak tanılanmalarını okula bağlarlar. Bu, yönetmeliklerin gerektirdiği bireysel testlerin kullanıldığı 12 dereceli programlarda yetkili anaokulu programlarında başarıya ulaşır.Bununla beraber,çok sayıda okul özel yetenekli programları kullanmayı bırakmış durumdadır(Benbow,1992); üstün yeteneklilik genelde üstün yetenekliler için özel bir programa seçilmiş olmakla tanımlandığından bu programın olmadığı okullarda artık tanılama yapılmamaktadır.bazı okullarda bireysel zeka testleri sadece problemli çocuklar için kullanılabilir durumdadır. Yaygın olarak,üstün yetenekli programları grup başarı test puanları,dereceler ve öğretmen tavsiyelerinin kombinasyonlarını (Gillespie,1983) içeren  genel tarama araçları temel alınarak seçilmiş çocukları kapsar ve 3.derecede başlar(Roedell,1989). Ölçüt başarı temellidir ve tanılanmış çocuk sayısı değişkenlerine bağlıdır. Üstün yeteneklilik başarı ile eş değer tutulduğunda düzenli okul çalışmasında başarı gösteremeyen,öğrenme güçlüğü olan üstün yetenekli çocukları,aşırı olağanüstü olduğu için sıkılmış,değişik çevrelerden gelen kültürel farklılık yüzünden uyum sağlayamayan,değişik öğrenme stillerine ihtiyaç duyan yaratıcı çocuklar üstün yetenekli kız çocuklar ikinci doğan çocuklar yeteneklerini gizleyen, zihinsel yönden parlak olmayan akran grupları ile birlikte olan çocuklar fark edilmeyecektir. Grup I Q testlerinin seçim işleri için kullanıldığı durumlarda sonuçlar şüphelidir.çünkü grup ve bireysel I.Q testleri çok az korelasyon göstermektedir(Schecter,1992). Gelişimsel yetersizlik gösteren çocukların tanılanmasında kullanılan yöntemler düşünüldüğünde,bu yaygın modeli yetersizliği açıktır.gelişimsel yetersizliği olan çocuğa sahip hiçbir aile çocuğunun grup ölçümleri,dereceler ve öğretmen tavsiyeleri kullanılarak etiketlenmesine asla izin vermez. Çocuklarının yeteneklerini belirlemek için okul dışında bir değerlendirme isteyen aileler bir başka engel ile karşılaşırlar:üstün yetenekli çocuklar hakkında yeterli deneyim sahibi psikolog veya kurum bulmak çoğunlukla zor olmaktadır. İçe kapanık mükemmeliyetçi ve dokuz yaş üstü kız çocukları sadece tam doğrulukla cevaplayabileceklerinden kesin emin oldukları sorulara yanıt verirler. Birkaç dönem çalışmış profesyonel daha geniş bir resim çizebilirken (mesela”bildiğin düşün cevap ne olabilirdi”), deneyimsiz bir gözlemci “bilmiyorum”cevabını bir değer olarak alır,  ayrıca test yorumlama ve özel tavsiyelerin değerlerinin doğruluğu test uygulayıcısının deneyimine göre dramatik olarak değişkenlik gösterir(Baum,1992;Meckstroth,1989b). Ailelerin donanımlı ve deneyimli bir gözlemci bulabilmelerinin yolu diğer üstün çocuk ailelerinin tavsiyelerinden geçer.      Üstün yeteneklilerin test puanlarını yorumlamak karmaşıktır, çünkü değişik ölçüm araçları ile elde edilen sonuçlar, üstün yeteneklilerde, diğer tüm gruplarda olduğundan çok daha fazla çeşitlilik gösterir. Bu farklılık  %50-92 arasında değişen en yüksek farklılık olarak bulunmuştur.(Silverman&Kearney,1989,1992;Whitmore).Grup testlerinde yaşanan temel problem, yeni bireysel testlerin (ceiling effects) (Hanson, 1992) ve vurgunun performans hızına kaymış olmasıdır (Kaufman, 1992).Testlerin çoğu üst seviyedeki çocukların yeteneklerini tam olarak gösterebilmeleri için yeterli olmayan ortamlarda yapılmaktadır, bu nedenle eğer bir öğrencinin puanı grup veya bireysel zeka ölçümünde 3 alt-test tavan seviyeye yakın ise bu öğrenciye ek test olarak Stanford-Binet(form L-M) verilmesi önerilir(Silverman ve Kearney, 1989, 1992). Eski Binet testi, çocuklardan yetişkinlere dek olan bir grubu ölçmeye yönelik olduğu için, geniş bir terim aralığına sahiptir. Stanley (1990) bu testi “geniş derece dışı testler için uygun özgün bir değerlendirme” olarak görmektedir. (s.167) Eski Binet testinin aynı zamanda 6 yaşından küçük çocuklar veya cevap verme hızı ciddi anlamda problem olan çocuklar için kullanılması da mantıklı olabilir (Vernon, 1987).Üstün çocukları yerleştirmenin bir diğer yolu da Julian Stanley (1990) tarafından hazırlanmış, lise son sınıf öğrencileri için hazırlanmış Okul Yetenek Testi (Scholastic Aptitude Test-SAT)’ni alan öğrencilerin yer aldığı yetenek araştırmalarından geçer. 7. seviyede verilen bir üst seviye testi olan SAT, üstün yetenekli çocukları tanımlamak için olağanüstü ve pahalı olmayan bir metottur. Bu testin dezavantajları, erkek çocuklara oranla kız çocukları belirlemede yetersiz kalması(Silverman, 1986); düşük sosyo-ekonomik düzeyden gelen öğrencilere karşı önyargılı olabilmesi(VanTassel-Baska,1986); ve 7. derecenin, üstün yeteneklileri tanımlamak için geç kalınmış bir seviye olmasıdır.Çocuk tanılandıktan sonra, ciddi anlamda danışmanın görevi başlar. Ailelere, güçlülük ve zayıflığın belirtilerini anlamakta, yeteneğin çeşitli oranlarda etkileşimi ile baş etmede, kaynakların uygun olarak kullanılmasında, seçenekleri gruplara ayırmada ve aile içindeki tüm bireylerin üstün yetenekli olmayı aynı biçimde algılaması konularında rehberliğe ihtiyaç duyarlar. Ross(1964), çocuk için üstün yetenekli tanısı koyan gözlemcinin koruyucu aile rehberliği hizmeti sağlaması sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini savunmuştur. Çocuklar her ne kadar testlere cevap vermeye istekli olsalar da, ailelerin ve kardeşlerin değerlendirme sonuçlarını uyum sağlaması aylar hatta yıllar alabilir(Colangelo&Brower, 1987).  

Performans Takip Formu (PKT) eğitmenleriniz internet üzerinden girsin, siz sadece çıktıları alın.
KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ

 Üstün yeteneklilerin bir takım ayırt edici özelliklere sahip olması, herkesten çok ailelere problem yaratmaktadır. Çocukların meraklı, tartışmacı olmaları ve otoriteyi sorgulamaları sıklıkla literatürde yer alan konulardır(Meckstroh,1991; Munger,1990; Schetky,1981; Whitmore,1979). Aileler çocukların ısrarlı sorularını kızgınlık verici bulmaktadırlar(Strom, Johnson, Strom & Stom,1992). Bu yazarlar üstün çocuklarının bu sorularının, gelişen bağımsızlık duygusu ve anlama-öğrenme gereksinimlerine işaret eden doğal bir süreç olduğunu anlatmak için mücadele etmekteler. “Üstün yeteneklilerin sorgulayan yapısı aileleri sadece kızdırmaz; aynı zamanda aileler bu sorgulamayı ebeveyn otoritesine yönelik bir çaba olarak da yorumlayabilmekteler” (Sebring,1983; s.97). Sebring, sözlerine eğer aileler üstün yetenekli çocukların bağımsız düşüncede olduklarını ve bir konu üzerinde tartıştıkları zaman amaçlarının konuyu incelemek olduğunu anlarlarsa çatışmalardan kaçınabileceğini söyleyerek devam etmektedir. Aileleri ilgilendiren bir başka karakteristik özellik, çocukların içe kapanıklığıdır. İçe kapanıklılık bizim toplumumuzda tam olarak anlaşılmış değildir ve ailelere ne olduğunun açıklanması gerekmektedir. Çocuklarının, eşlerinin veya kendilerinin suskun, içe dönük davranışlarının anormal olmaktan çok sağlıklı olduğunu öğrenmek, aileleri önemli ölçüde rahatlatmaktadır. Myers-Briggs tipi Gösterge(MBTI) testini bütün aileye uygulamakta, bireylerin aile içindeki çeşitli kişilik tiplerini ve nasıl etkileşim kuracaklarını anlamaları bakımından fayda vardır. MBTI , her ne kadar küçük çocuklara bazı kelimelerin açıklanması gerekse de, altı dereceli okuma seviyesi ile verilebilir. 2-5. seviyeler arasındaki çocuk Çocuklar için Murphy-Meisgeier Tip Gösterge(Meisgeier&Murphy,1987) testini alabilirler. Bu işlem sürecinde aile bireyleri birbirlerinin bireysel farklılıklarını daha kolay kabul etmeye başlamakta ve diğerlerini kendilerine benzetme çabalarından vazgeçmektedirler. Derinlik, mükemmelliyetçilik, ve aşırı hassaslık üstün çocuklarda en sık rastlanan duygusallığın üç boyutudur. “Üstün yetenekli bireyler arasında büyük bir duygusal yoğunluk, büyük bir duygusal farkındalık ve dikkat yeteneği bulunmaktadır.” (Piechowski,1987; s.22). Yoğunluk, mükemmelliğin başarıya ulaşmasında önemli bir değişken olan tutku ve hırsın derecesini belirler(Feldeman,1979). Mükemmelliyetçilik, mükemmelliğin devamını sağlayan arkasındaki itici güçtür ve aşırı hassasiyet acıma duygusunun temelidir. Bu üç özellik akıl ve mantık süzgecinde yönetilen eşsiz bir kişilik yapısı oluşturmak için birleşir. Yetişkin hayatta bu özellik dünyayı değiştirecek kadar büyük bir güç yaratabilir, fakat çocuklukta bunlarla birlikte yaşamak çok zordur.

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
Üstün yetenekli çocuklarda, bu derinlik ve duygusal hassasiyetle baş etmede rehberlik, Piechowski(1991) tarafından sağlanmıştır:

                   Üstün yetenekli çocuklarda, duygusal tepkilerin yoğunluğu ... zaman zaman, özellikle çocuklar  çok etkilendiklerinde ... anlaşılmaz olabilmektedir. Aşırı tepkiselliğin çocuğun duygusallığından ve gereksinimlerinden kaynaklandığını anlamak, hatırı sayılır derecede sabır ve bilgi gerektirir. Duyguları, rutin olaylardan ayrılması veya acıklı bir hikayenin anlatılış şekli nedeniyle sık sık dengesi bozulan  hassas ve derin bir çocuk için desteklenmeye çok fazla gereksinim duyduğu  için kaygı düzeyi çok fazla olabilir. En güçlü destek şüphesiz ki, anne babaların sevgisi, sabrı ve kabulüdür. Aynı anda pek çok farklı gelişimsel yaşta olan bir çocuk yetiştirmek karmaşıktır. Anne-babalar üstün yetenekli çocuklar için normal kabul edilen davranışlar veya normal gelişim gösteren akranları için normal kabul edilen davranışlarla, işlevsel olmayan davranışları birbirinden ayırma konusunda yardıma gereksinim duyarlar. Örneğin, beş yaşındaki bir çocuk annesi tarafından çocukça davranmakla suçlanmıştı. Annesi “Yaşına uygun davran!” diyerek azarladığında çocuk annesine, “Fakat, anne, sınıftaki diğer çocuklar gibi davranıyorum.” diyerek sertçe cevap vermişti. Bir çocuk yetişkin bir birey gibi konuştuğunda ve mantık yürüttüğünde, takvim yaşına uygun davranışların neler olduğu kolaylıkla unutulabilir. Zaman zaman kendilerine çocuklarının yaşını hatırlatması için, ailelere çocuklarının ayakkabılarını ellerine alıp bakmalarını söylerim. Whitmore(1991) çocuğun bir davranışı (örneğin; tartışmak) problem olarak algılamadığına dikkat çeker; bu daha çok ailelerin problemi olmaktadır. Bu durumda, ailenin çocuktan daha çok uzman danışmanlığına gereksinimi vardır. Stres azaltma teknikleri ve iletişim ve görüşme becerilerinden ailede yer alan herkes faydalanır.  

Kurumunuza ait program, modül sınırlamalarını siz değil, otomasyonunuz takip etsin.
MOTİVASYON

 Üstün yetenekli çocuklar, öğrenmeyi severler, okulda başarılı olmadıkları durumlarda bile öğrenmeye devam ederler. Örneğin, öz yardım(self-help) grubu oluşturan düşük başarılı gençler bir araya geldiklerinde, birbirleri ile ilgilerini, hobilerini ve tutkularını paylaşırlar ve diğerlerinin haytalarında hangi başarılar olduğuna bakarlar. Bir tanesi yılanlara deli olurken, bir diğeri bilgisayar programları ile ilgilenir. Birbirlerinden nasıl not tutulacağını, ev ödevlerinde kullanılabilecek ipuçlarını hatırlamayı, arkadaşlık kurmayı, okul ve kendileri hakkında farklı hissetmenin yollarını öğrenirler(Young&Johnson, 1991).               “ Bazı öğretmenler, onları biraz yakından tanıdığınızda aslında o kadar da kötü değiller. Fizik öğretmenim, sonunda benim sınıftaki diğer öğrencilerden daha çok bilgi sahibi olduğumu ancak en büyük problemimin sadece testleri okuyamamak olduğunun farkına vardı.”

“Bütün yaptığım, buğday ve süt ürünleri tüketmeyi bırakmaktı; ve notlarım A’lara, B’lere yükseldi.”

Hepsinden önemlisi, yalnız olmadıklarını öğreniyorlar.

“Kendi hakkımızda daha iyi hissetmemiz için bir yol bulduk. Akran grupları üzerinden deneyimlerimizi paylaşıyoruz ve okulda tam anlamıyla başarıya ulaşmaya başlıyoruz. İlk kez olarak, okulun üstesinden gelebileceğimizi hissettik. Gitmemiz gereken uzun bir yol var, daha önce hiç hissetmediğimiz bir iyimserlik hissettik.” (s.15)

 Üstün çocuk ailelerinin danışmana başvurmasındaki temel sebep, çocukların düşük başarısı olmaktadır. Düşük başarılı çocukların çoğunluğu erkek çocuk olmaktadır. Kız çocuklarda da düşük başarı gözlenmekle beraber yetersiz oldukları alanlar erkek çocuklardan farklıdır; genellikle gecikme ve sosyalleşme ile ilişkilidir(Laffoon, Jenkins, Friedman & Tollefson,1989; Reis,1987; Shaw ve McCuen,1960). Düşük başarı gösteren çocuklar hiç zaman kaybedilmeden ayrıntılı değerlendirmeye alınmalıdır(Whitmore,1986). Yaşanan zorluğun kısa süreli mi uzun süreli mi; okul temelli mi, ev temelli mi olduğu araştırılmalıdır. Ailelere problemin ne zaman başladığını sormakla işe başlanmalıdır. Eğer aile çocuğun kolay bir bebek ve 5 yaşına kadar mükemmel geliştiğini, okula başladığında çocukta düşüş olduğunu söylerse sorunun akademik becerilerden kaynaklandığı düşünülür. Öte yandan, eğer çocuklarının doğumdan itibaren zor bir çocuk olduğunu, kardeşleriyle sürekli kavga ettiğini ve evdeki yaşam alanı savaş alanını anımsattığını söylüyorsa bu durumda aile danışmanlığının zorunlu olduğu açıkça görülür. Düşük başarı seviyesi bir yıldan kısa bir sürede fark edilen ve müdahele edilen bir öğrenci, uzun yıllar kronik olarak düşük başarı seyri göstermiş bir öğrenciye göre geri dönüşü çok daha kolay ve çabuk olacaktır. Sonraki adım bireysel zeka testi, başarı bataryası, benlik algı ölçümü (self-concept measure), yansıtıcı değerlendirme (projective asesment), (cümle tamamlama prosedürü gibi), hem çocuk hem aile tarafından tamamlanacak olan çocukluk skalası, içedönüklük özellikleri (Silverman, 1985) (Characteristics of introversion), sadece çocuk tarafından tamamlanacak olan düşük başarı nedenleri envanteri, öğretmen kontrol listesi, ailedeki tüm bireyler için Myers-Brigs Tipi Envanteri(Myers,1962), ayrıntılı gelişimsel anketi ve görüşmeleri içeren değerlendirme aşamasıdır. Tanılayıcı değerlendirme düşük başarılı çocuklarla çalışma alanında vazgeçilmez bir aşamadır. Çoğu zaman çocuk, “tembel” olarak adlandırılır ve aile, sorunun psikolojik olduğu söylenerek suçlanır. Üstün Yetenekli Çocuk Gelişim Merkezi’nin hizmet götürdüğü toplulukta, gizli öğrenme güçlüğünün düşük başarılı olmada birincil neden olduğu kanıtlanmıştır(Silverman, 1989). Düşük başarılı üstün yetenekli çocukların test profillerinde dikkate değer bir tutarlılık vardır; kelime dağarcığı, akıl ve mantık yürütme, uzaysal bağlantı ve matematiksel analiz, ardıl konularda (örneğin sayıları tekrarlama, cümle tekrarlama,  düşük puanlarla birlikte, ölçüm kodlama, heceleme) yüksek puanlara erişme eğiliminde olmaktadırlar. Aradaki uyuşmazlık çok fazla değilse, problem belki de sadece öğrencinin öğrenme şekli ile öğretmenin öğretme şekli arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanmakta olabilir. Bu durum öğretmenin öğrenciye ulaşmak için farklı yollar denemesini sağlamakla (Silverman, 1998) ve kendi öğrenme şeklini anlaması için öğrenciye yardımcı olmakla   düzeltilebilir.  Bununla beraber, eğer aradaki uyuşmazlık aşırı ise (örneğin, 15 puan ve üstüne bölünen bir sözel performans, en yüksek ve en düşük değerler arasında en az 7 puan bulunan bir alt-test veya IQ testi ve başarı testleri arasında 30 puan fark) bu durumda öğrencide öğrenme güçlüğü olabilir. Üstün yetenekli çocuklarda zayıf yönler ve güçlü yönler sıklıkla birbirini maskeleyerek çocuğun orta düzey görünmesine neden olduğu için öğrenme güçlüğünün farkına varmak zordur. Ayrıca yeni testler 8örn. WISC-III, WPRSI-R) işlem hızı üzerine öyle çok vurgu yapmaktadır ki, öğrenme güçlü bulunan üstün yetenekli çocuğun puanı önemli ölçüde düşmektedir(Kaufman,1992). Tablo 2 de verilen tanılayıcı kontrol listesi, öğrenim güçlüğü olup olmadığını belirlemeye yardımcı olmak için, genel bir gözlemsel bilgi sağlar. Eğer bu listede yer alan maddelerin pek çoğu çocukta gözlemleniyorsa öğrencinin kapsamlı bir değerlendirmeye ihtiyacı vardır.

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
TABLO 2.ÖZEL YAZMA GÜÇLÜĞÜ TANILAYICI KONTROL LİSTESİ

Yazı yazarken bedeninin genel duruşu uygunsuz mudur?

Kalemini garip bir biçimde mi tutmaktadır?

Yazı yazarken, elinden, yüzünden ve kolundan geçen bir gerilim gözlüyor musunuz?

Belli bir yazıyı yazması yaşıtlarından daha çok vakit alır mı?

Kolayca yorulur ve bırakmak ister mi?

Kağıt üzerine harfleri yerleştirmesi alışık olmayan bir yolla mı olmaktadır?

Harflerin oluşturulması garip bir biçimde mi olmaktadır(örneğin diğerleri bir harfi yazmaya alttan başlıyorken o üstten mi başlıyor?)?

Büyük ve küçük harfleri birbirine karıştırır mı?

Ayrı yazılan harfleri ve el yazısını birbirine karıştırır mı?

El yazısı harfleri ayrı mıdır?

Ayrı yazmayı el yazısına tercih eder mi?

Harfleri yazması akışkanlıktan uzak mıdır?

Yedi yaşını geçtiği halde hala harfleri tersten mi yazmaktadır?

El yazısı okunaksız mıdır?

Hecelemesi zayıf mıdır?

Heceleyemediği kelimeleri yazmaktan kaçınmakta mıdır?

Kelime sonlarını unutmakta ve yarım mı bırakmaktadır?

Tekil ve çoğul isimleri karıştırmakta mıdır?

“they/the” gibi küçük, önemsiz bazı kelimeleri karıştırmakta mıdır?

Yumuşak söylenen sesleri (gardener kelimesinde yer alan d sesi gibi) unutmakta mıdır?

Sesbilgisini kavraması zayıf mıdır? (Ne söylemeye çalıştığını çözmek zor mudur?)

 Değerlendirme ile ortaya çıkacak profile bağlı olarak değişik terapi yöntemleri tavsiye edilir. Wechsler testinde, sözel puanlara nazaran büyük ölçüde düşük performans puanı alan çocuklar, rutin olarak görme problemi olup olmadığının anlaşılması için göz uzmanına gönderilir. Eğer çocukların sağlık hikayesinde kronik kulak enfeksiyonu bulunuyorsa ve Sayı Dizileri Testi, Merkezi İşitsel Bataryasından düşük puanlar alıyorsa, işitsel problemlerin tanılanması için önerilebilir. Zayıf el-göz koordinasyonu ve hız problemi olan çocuklar sıklıkla duyu-motor entegrasyon terapisinden, yazılı görevler için bilgisayar kullanımından ve zaman sınırının ortadan kaldırılmasından faydalanırlar. (Bu durumda öğrenci kayıtlarına tavsiye mektubu ile birlikte SAT ve ACT testlerini zaman sınırı olmayan şartlarda aldıkları not edilmelidir.). Eğer test süresince dikkat dağınıklı açıkça belli oluyorsa, ailelere Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) semptomlarına yönelik bir kontrol listesi uygulanmalı ve ilaç tedavisine gerek olup olmadığını anlamak için ileri derecede değerlendirmeye yönlendirilmelidirler. Eğer duygusal problemler açıkça fark ediliyorsa, aile danışmanlığı veya oyun terapisi önerilmelidir. Danışmanlık genelde tüm psikolojik etkenler araştırıldıktan sonra, en son önerilen yol olmaktadır.

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
Çocuk veya aile danışmanlık için yerleştirilmeden önce ayrıca eğitimsel seçenekler de değerlendirilmelidir. Eğer problem çocuk okula başladıktan sonra ortaya çıkmışsa, bir başka öğretmene yönlendirme veya okul değiştirme çözüm olabilir. Problemin her zaman çocuktan kaynaklandığını söylemekten kaçınmalıyız(Roeper,1992); uygun olmayan bir eğitim üstün yetenekli çocukların motivasyonunu azaltır(Gross,1992; Whitmore,1989).

MBTI(Myers,1962) aile dinamiklerini değerlendirmede yardımcıdır. Ebeveyn ve çocuk arasındaki çatışma sıklıkla tarzlarının farklılığından gelmektedir. Çoğu durumda düşük başarılı üstün çocukların , ebeveynlerden en az birinin yargılama puanının yüksek olmasına karşın, algılama puanı yüksek olmaktadır. Algısı yüksek olan biri, esnek olur, pek çok şeyle ilgilenir, ve bir araya getirmeden önce pek çok kaynaktan bilgi almayı sever. Bir projeye başladıklarında çok yönlü araştırmayı sever, projenin yazmaya yeterli olması için geceye kadar bekler, ve sonra bütün gece ayakta kalıp yazarlar. Kronik düşük başarılı algısı yüksek biri, gerekli tüm bilgileri toplar ancak sentez yapıp kağıda dökmede yetersiz kalırlar. Sözel bir teste muhtemelen çok daha iyi bir puan alacaklardır, çünkü hatırı sayılır miktarda bilgiye sahiptirler. Eğer bir öğrenci yüksek algıya sahip, ancak tablo 2 de belirtildiği gibi ev ödevlerini seyrek olarak getiriyorsa, değerlendirme için bir işlemden bahsetmek çoğu zaman yardımcıdır. Yargılayıcı yapıda olan biri genelde düzenleyicidir, hedef odaklıdır, plan yapmaktan ve konulara bölmekten hoşlanır. Son teslim tarihi önemlidir; dakiktir. Yargılayıcı kişilik yapısında olan biri algısı yüksek bir çocuğunun olması durumunda heyecan duymaz. Yargılayıcı yapıdaki bu kişilerden bazıları aslında hayatta kalmak ve ailelerini destekleyebilmek için belirli davranışları öğrenmiş olan “reform/değişim geçirmiş algılayıcılar” olabilirler. Değişim geçirmiş algılayıcı ana babalar, çocuk üzerinde doğal yargıçlardan daha çok baskı unsuru oluşturabilirler, çünkü çocuğu onlara kendi öz benliklerini anımsatmaktadır.  Öğrenme tarzı ve davranış bakımından çocuklarına benzeyen aileler genelde çocukları ile iyi geçinirler. Sıklıkla bunlar baba oğul ikilisi olurlar. Baba okuldayken düşük başarılı bir öğrenci olmuştur, ve oğlu da babasının kendisinde hoşlanmadığı bu özelliklerin aynası durumundadır. Öğrenme tarzının, bireysel özelliklerin, ve üstün yeteneklilik ve öğrenme güçlüğünün birleşiminin tartışılması, babalara oğullarını anlamak kadar kendilerini de daha iyi anlamalarında yardımcı olmaktadır. Danışmanın yardımcılığında baba oğlunun en büyük ortağı olabileceğinin farkına varmaya başlar. Oğluna zayıflığını nasıl telafi edebileceğini veya düzenli olmayı öğretebilir. Bu tartışmaların sonucu olarak daha derin bir bağlılık ortaya çıkar. Aynı zamanda hayatlarının bir noktasında “düzenleme konusunda zayıflık yaşayan” öğretmenler de düşük başarılı öğrencilere düzenli olma becerileri öğretmede etkili olmaktadırlar.

Öğrenci ve Veli bilgilerinin kolayca takip edin.
EV

 Yetersizlik Hissetmek Ailelerin pek çoğu çocuklarının üstün yetenekli olduğunu öğrenmeye istekli değildir ve sevinmezler. Olağanüstü üstün yetenekli çocukların aileleriyle test sonuçlarını paylaştığımda, genelde kağıt mendil kutusu yakında olmaktadır. Bazıları için, çocuklarının gelişimsel yetersizliğine sahip olduğunu duymak büyük bir şoktur. İhtiyaçları genel sınıflarda kolayca karşılanabilen normal bir çocuğa sahip olma hayalini kaybetmiş olmanın yasını tutarlar(Meckstroth,1991). Her türlü olağan dışı durum aileler üzerine ağır bir sorumluluk yükü yüklemektedir(Freeman,1979), fakat diğer olağan dışı gruplardaki aileler sosyal desteğe sahipken, üstün yetenekli çocuk aileleri böyle bir destekten mahrumdur(Schetky,1981). “Elit” olarak adlandırılırlar ve fanatik okul gelişim hareketi tarafından “okul yapısını çocuklarının yararına değiştirme” arayışı içinde olmakla suçlanırlar(George, 1988, s.27). Aileler sıklıkla üstün yetenekli bir çocuğun gereksinimleri karşılamaya hazırlıklı olma konusunda yetersizlik duyarlar (Colengelo,1991; Parker, Ross &Deutsch,1980; Ross,1964). Bu problemler pek çok etkenin birleşimi ile ortaya çıkmaktadır; efsaneler ve üstün yetenekliler hakkında yanlış bilgilenmeler(Dettman&Colengelo, 1980); ileri zekalı olanlara karşı beslenen gizli düşmanlık(Singal,1991); ulaşılabilir kaynaklar hakkında yetersiz bilgiye sahip olmak(Dirks,19799; ve ailelerin limitli finansal kaynakları(Bloom,1985). Üstün yetenekli bir çocuk yetiştirmek çok pahalı olabilir ve bu amaçla ayrılmış bir finans kaynağı bulunmamaktadır.

Yüksek Gerginlik

 

Literatürde, bir çocuk üstün yetenekli olarak etiketlendikten sonra aile içinde çatışmaların çıktığını bulgulayan çalışmalar vardır(Cornell, 1984; Dirks, 1979; Fine, 1977). Çocuğun aile içindeki rolü ve ebeveynlerin çocuktan beklentilerinin çatışması, sıkça rastlanan endişe verici iki durumdur(Colengelo&Dettman,1983; Fine,1977). Delisle(1992) “Üstün yeteneklilik kadar önemli bir özelliğin; hem aile hem de çocuğun ailedeki rolü üzerinde, ebeveyn-çocuk etkileşiminde bazı değişiklikler gerektiren özel bir etki yaratmadığını düşünmek saflık olur” diye yazar. (s.189).  Pek çok yazar, üstün yetenekli olan ve üstün yetenekli olmayan kardeşlerin bulunduğu ailelerde kıskançlık ve rekabetin bulunduğunu belirtmiştir(Cornell,1984; Greiner, 1985; Hackney, 1981; Pfouts, 1980; Sunderlin, 1981). Bununla beraber, Kaufmann ve Sexton(1983) yaptıkları çalışmada kardeşlerin sadece %20 sinin olumsuz tepkileri olduğunu bulgulamıştır. Colengelo ve Brower (1987) ilk başta ortaya çıkan sorunların beş yıl içinde kaybolduğunu rapor etmiştir. Sürtüşme ve anlaşmazlıkların arttığı durumlarda, üstün yetenekli etiketi genelde suçlamalarda aslan payını alır. Diğer kardeşlerin de tanılanmış kardeş kadar parlak bir zekaya sahip oldukları halde üstün yetenekli olarak algılanmamalarının çocuklar üzerindeki etkisidir henüz yeterince araştırılmamış olan bir değişkendir. Ailede bir çocuk üstün yetenekli tanısı aldığında diğer bireyler de genelde bu seviyeye çok uzak olmamaktadır. 148 kardeş grubuyla yapılmış IQ testlerinin gözden geçirilmesi, kardeşlerin %36’sının 5 puan farklı olduğunu, ve %61,5 ‘nin de sadece 10 puan farklı olduğunu göstermiştir(Silverman,1988). 10 puandan büyük farklılıklar, bir öğrenme güçlüğü olması, kardeşlerden birinin tıbbi öyküsünde kulak enfeksiyonu bulunması veya kardeşler arsında önemli yaş farkı bulunması durumunda ortaya çıkmıştır. Bu durumda üstün yetenekli olmayan çocuk, genelde öğrenme güçlüğü veya diğer faktörler nedeniyle tanılanmış kardeşi kadar yüksek bir test puanı alamamış veya üstün yetenekli programa kabul kazanmak için yeterince başarıya ulaşamamış bireyler olmaktadır. Çocuğun performansını düşüren etkenler çocuğun tanı almış kardeşi kadar parlak bir zekaya sahip olmadığı algısıyla birlikte, önemli derecede kıskanç ve rekabetçi olmaya neden olarak sorumlu tutulmaktadır. Üstün yetenekli olmayan çocuk tam olarak tanımlandığında kıskançlık büyük ölçüde azalmakta ve yok olmaktadır. Yüksek stres aynı zamanda, aile diğer çocukları bırakıp sadece bir çocuğun üzerine odaklandığı ya da çocukların başarısı kıyaslandığı zaman da ortaya çıkmaktadır(Delisle, 1992). Sloane(1985) ailelerinde hayatını tenis turnuvalarına, piyano konserlerine, olimpiyat yüzmelerine adayan ebeveynler sıklıkla diğer çocukları ihmal etmenin sancısını çektiklerini rapor etmiştir. Bu problemler çok yaygın olmayabilir: VanTassel-Baska(1989) gelişimsel yetersizliği olan ana babaların yüksek başarılı çocuklarına karşı ayrıcalıklı bir tutum içine girmediklerini bulmuştur. Gerilim genelde anne babalar üstün yetenekli olmakla ilgili değişik bakış açıları geliştirdikleri zaman ortaya çıkmaktadır. Bir çalışmada, çocuğun okulda üstün yetenekli olarak tanılanmasının aile kalıtımından gelen bir sonuç olduğu söylenmiştir -anneler bu tanımlamayı benimserken babalar daha şüpheci yaklaşmıştır(Cornell, 1983). Babalar üstün yetenekli olmayı başarı olarak algılama eğilimde olurken, anneler gelişimsel farklılık terimiyle algılamaktalar(Silverman, 1986). Bakış açısındaki bu farklılıklar, genelde çatışma ve uyuşmazlığın çözümü olan aile danışmanlığında  tartışılabilir.  Danışman, üstün yeteneklilik hakkındaki efsane ve yanlış bilgileri giderebilir ve ailelere gereksinim duydukları temel ana baba becerilerini (kontrol kimde, birleşik cephe oluşturmak, ve çocuklarını karşılaştırmamak gibi) kazandırabilir, fakat yine de üstün yeteneklilerin ailelerinde gerilim her zaman az ya da çok olmaktadır(Albert,1978). Üstün yetenekli çocukların tipik özellikleri –yoğunluk, mükemmelliyetçilik, hassaslık ve tartışmacı kişilki yapısı- ailenin bir üyesi ile sınırlı değildir. Herkes bu özelliklerden bir parça paylaşmaktadır. Yüksek drama için mükemmel bir sahne/ortamdır. Meckstroth (1989a)  bunu “kriz küpü(crisis cube)” olarak adlandırır: “Hayat şartları, duygular ve üstün yeteneklilerin ailelerinde büyüyen fikirlerin etkisi. Sanki her bir aile bireyini içeren yoğunluğun geometrik ilerlemesi vardır.” (s.11).

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
 

Danışman, aileye güçlü duyguların sağlıklı olduğunu anlamalarında yardımcı olabilir. Dabrowski(1964) teorisine yazılan bir tanıtım, aile üyelerine içsel yoğunluk deneyimlerinin duygusal çökkünlükten ziyade gelişimin olumlu işaretleri olarak kabul etmelerinde yardımcı olabilir. Bu kendini yargılama düşünceleri ile tüketilen enerjiyi serbest bırakır ve bu enerjinin başarılı baş etme mekanizmalarının gelişimi için kullanılabilir hale gelmesini sağlar. Ailedeki her birey kendini anlama becerisi ve ailedeki diğer üyelerin duygusal deneyimleri hakkında farkındalık kazanır. Bu farkındalıktan şefkat ve sorun çözme becerileri gelişir.

  Öz disiplin Kazanmak:

Üstün yetenekli gençlerde gelişmiş bir yargılama yeteneği olmaktadır; karar vermede söz haklarının olduğu demokratik yaklaşımları olumlu karşılarlar, otoriter aile tarzına cevap vermezler(Parker, Ross &Deutsch,1980). “Yap çünkü ben öyle söylüyorum!” ifadesi hem etkisizdir hem de başarısız olur.” (Meckstroth, 1991, s.105). Neyse ki, üstün yetenekli çocuk ailelerinin büyük bir kısmı çocuklarına ceza verme veya başka güç yöntemleri uygulamaktansa açıklama yapmayı seçiyorlar(Abelman, 1991). Bununla birlikte kültürümüzde pek çok insan, yetişkinlerin daha çok güç sahibi olduğunu ve bu nedenle çocuklara göre daha çok hak ve imtiyaz sahibi olduğunu kabul etmekteler. Üstün yetenekli çocuklar bu varsayımı paylaşmazlar. “Büyüklerine saygı duy” ifadesi küçükleri saygı duyulmaktan yoksun bırakan hiyerarşik bir genel kavramdır. Ev içinde bu konuya değinmek için anne babalara aşağıdaki çalışmayı öneririm:

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.

“Gözlerinizi kapatın ve  eşinizin annesine telefonu kapatmasını söylediğinizi hayal edin. Kendiniz hakkındaki her şeyi gözlemleyin. Şimdi de çocuğunuza telefonu kapatmasını söylediğinizi hayal edin. Sözcük seçimlerinizde, ses tonunuzda, yüz mimiklerinizde,vücut duruşunuzda ve bekleme sürenizde  nasıl bir farklılık fark ettiniz?”

(Counselling The Gifted And Talented Edited By Lında Kreger Silverman Live Publishing Company Denver, Colarado 80222)

Yorumlar (2)

[ Üyelere Özel ] 19-12-2012 02:48:19

muhteşem bir yazı olmuş.nihayet beni anlayan birileri sanalda olsa çıktı karsima.benim kimseye anlatamadigim,ifade edemedigim,anlatipta inandiramadigim herşeyi kelime kelime yazmışsınız bu satırlarda.gecenin bu saatinde oturmuş 5 yaşındaki kizini cozmeye,ona nasıl davranmasi gerektiğini bulmaya çalışan bir anneyim ben.bu yazıyı okudum,şimdi rahat bir uyku uyuyacağım,sağolun.....

[ Üyelere Özel ] 08-03-2011 16:59:57

gerçekten inanılmaz bir yazı olmuş..

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Diğer

PKT, KDF, BEP, GÖF ve diğer formları otomasyonunuz otomatik hazırlasın

Ücretsiz İş İlanı
Özel eğitim ve sağlığın ortak paydası olan Rehabilitasyon.com adresinin sektöre özel iş veren ile iş arayan arasında ne kadar iyi bir köprü olduğunu görebilmeniz için çok kısa süreliğini ÜCRETSİZ bir İş İlanı verebilirsiniz.
Eleman mı Arıyorsunuz?

Kurumunuz büyüyor, ekstra yeni personele mi ihtiyacınız oldu?

Artık bunları dert etmeyin! Hemen bir iş ilanı ver, gelen başvuruları incele, birkaç görüşme yap ve uzmanla çalışmaya başla. Hepsi bu...