09-01-2015 |

Tıbbi Sosyal Hizmetin Duygusal Penceresinden Müracaatçı Görünümleri

•Sosyal hizmet uzmanı Cafer Çay, tıbbi sosyal hizmet alanında çalışan sosyal hizmet uzmanlarının hastanelerde karşılaştıkları müracaatçılarıyla ilgili bazı duygusal detayları şöyle paylaşıyor: - Yabancısı oldukları şehrin hastanesine, hastasını yatırmış ama kendisinin gidecek yeri olmayan, hastane kuytularında bazen üşümüş, yağmurla ıslanmış, aç, yalnız, sevgisiz, başhekimin gözüne gözükmesinler diye kovulan, iki taş arasında ateş yakıp konserve kutusunda yumurta pişirerek çocuğunu doyurmaya çalışan, hasta yakınları - Elleri ve ayakları titreyerek iki büklüm yürüyen, muhtemelen çocuk ya da yakınlarından yardım isteyememiş ya da bulamamış, ellerinde bir yığın kâğıt, film ve tahlille hastane labirentlerinde oradan oraya sürüklenen yılların yorgunu, yaşlılar, sakatlar - Vezneye kırık sesiyle ve çekinerek :“ bir bakın acaba ne tutuyor efendim, şu kadar paramız var, şunları yaptırmasam olur mu?” diye istem kağıdını kaygıyla uzatan güvencesiz yoksullar - Küçücük yavrusunun ciddi bir hastalığa yakalandığını öğrenince dizlerinin üstüne yığılan ve “daha o çok küçük” diye bağıran, feryat eden, yüreği dağlanan anneler ve bu manzara karşısında boğazı düğümlenen, yutkunarak gözyaşlarını yutan ve hangi parayla neyle bir çare bulurum derdindeki babalar - Sosyal Hizmet Birimine gelmiş hastalık, kimsesizlik, bakımsızlık ve ihmal edilmişlikten dert yanan, aslında aynı yaşta olduğunuz ama ilk görüşte ufacık bir çocuk sandığınız, büyüyememiş kimseler - Hasta yatağında sürekli ölümü düşünerek eriyen, bir su uzatmak için bile refakatçısı olmayan sahipsizler, ilgili bir su karşısında bulunmaz nimetmiş gibi sarılıp tüm hayatını anlatan, torunuyla oynaması, kızının demlediği çayı içip onlara dualar etmesi gerekirken güvenle sığınacağı bir yeri olmadığı için taburculuk direnci gösteren hastalar - Babanın ya da aile bireyinin tecavüzüne uğramış, yaşadıklarını sıradan bir şeymiş gibi kanıksayarak, donuk bir ifade ile anlatan istismar mağdurları ve yine bu benim utancım değil ki dercesine dik durmaya çalışıp bir yandan da bu çaresizlik içinde dünyadan silinip gitme ve yok olma arzusuyla dolu kız ve erkek çocukları - Aylardır yiyebildikleri tek sıcak yemeğin hastane karavanası olduğunu öğrendiğiniz insanlar - Evde sağlık hizmeti kapsamındaki bir incelemenizde terk edilmişlik yüzünden, beslenemediği için ölen yatalaklar ve öyle bir ölüm ki son 15 gün yatağındaki kurumuş dışkısıyla kalmış olanlar, - Kocasının şiddeti yüzünden omurgası zedelenen ve artık yürüyemeyecek kadınlar - Aç çocuğunun ağlamasına dayanamayıp intihara kalkışan ve sonunda da sakat kalan adamlar, - Bir gece ıssız bir yere götürülüp bacakları ve kolları insafsızca kırılan travestiler - Üstü başı kışın soğuğunu kaldıramayacak kadar ince giyimli, annelerinin kucağında hastaneyi yıkacakmışçasına öksüren bebekler - Krikosu boşalan arabanın altında ezilmiş 9-10 yaşındaki tamirci çırağı işçi çocuklar, - Çocuğuma doyamadan gitmek istemiyorum diyen ve her gün en çok da bu düşünsel ve duygusal acıyla ölen kanser hastası anneler - İki çocuğunu metabolik hastalık yüzünden kaybeden ve hasta olan son çocuğuna “ne olur iyileş, sana her şey alacağım taksiler.. bisikletler.. oyuncaklar…” diyen işsiz, beş parasız babalar

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
•Tıbbi sosyal hizmet işte böylesi duygusal yoğunluğu olan ve türlü sıkıntılarla yaşayan insanlara hizmet verilen bir alandır, tıbbi sosyal hizmet. Tüm bu insanlara ne kadar profesyonel yaklaşsak da ne kadar başarılı sosyal hizmet müdahaleleri üretsek de ne kadar bilimsel tespitler yapsak da üzülürüz. Üzülürüz, çünkü bunların kimsenin başına gelmesini istemeyeceğimiz için üzülürüz, onları rahatlatacak hizmet ve kaynakların azlığı ya da çabuk ulaşılabilir olmamasının verdiği çaresizlik karşısında üzülürüz, onların yaşamak zorunda oldukları hayatın sorumlusu bir yerde bizler olduğumuz gerçeği ile yüzleştiğimiz için üzülürüz, aslında ne çok şeye sahip olduğumuzu fark edemeyişimiz için üzülür

Bir sosyal hizmet uzmanı, tıbbi sosyal hizmet alanında çalışan sosyal hizmet uzmanlarının hastanelerde karşılaştıkları müracaatçılarıyla ilgili bazı duygusal detayları şöyle paylaşıyor:

- Yabancısı oldukları şehrin hastanesine, hastasını yatırmış ama kendisinin gidecek yeri olmayan, hastane kuytularında bazen üşümüş, yağmurla ıslanmış, aç, yalnız, sevgisiz, başhekimin gözüne gözükmesinler diye kovulan, iki taş arasında ateş yakıp konserve kutusunda yumurta pişirerek çocuğunu doyurmaya çalışan, hasta yakınları

- Elleri ve ayakları titreyerek iki büklüm yürüyen, muhtemelen çocuk ya da yakınlarından yardım isteyememiş ya da bulamamış, ellerinde bir yığın kâğıt, film ve tahlille hastane labirentlerinde oradan oraya sürüklenen yılların yorgunu, yaşlılar, sakatlar

- Vezneye kırık sesiyle ve çekinerek :“ bir bakın acaba ne tutuyor efendim, şu kadar paramız var, şunları yaptırmasam olur mu?” diye istem kağıdını kaygıyla uzatan güvencesiz yoksullar

Kurumunuza ait program, modül sınırlamalarını siz değil, otomasyonunuz takip etsin.

- Küçücük yavrusunun ciddi bir hastalığa yakalandığını öğrenince dizlerinin üstüne yığılan ve “daha o çok küçük” diye bağıran, feryat eden, yüreği dağlanan anneler ve bu manzara karşısında boğazı düğümlenen, yutkunarak gözyaşlarını yutan ve hangi parayla neyle bir çare bulurum derdindeki babalar

- Sosyal Hizmet Birimine gelmiş hastalık, kimsesizlik, bakımsızlık ve ihmal edilmişlikten dert yanan, aslında aynı yaşta olduğunuz ama ilk görüşte ufacık bir çocuk sandığınız, büyüyememiş kimseler

- Hasta yatağında sürekli ölümü düşünerek eriyen, bir su uzatmak için bile refakatçısı olmayan sahipsizler, ilgili bir su karşısında bulunmaz nimetmiş gibi sarılıp tüm hayatını anlatan, torunuyla oynaması, kızının demlediği çayı içip onlara dualar etmesi gerekirken güvenle sığınacağı bir yeri olmadığı için taburculuk direnci gösteren hastalar

- Babanın ya da aile bireyinin tecavüzüne uğramış, yaşadıklarını sıradan bir şeymiş gibi kanıksayarak, donuk bir ifade ile anlatan istismar mağdurları ve yine bu benim utancım değil ki dercesine dik durmaya çalışıp bir yandan da bu çaresizlik içinde dünyadan silinip gitme ve yok olma arzusuyla dolu kız ve erkek çocukları

- Aylardır yiyebildikleri tek sıcak yemeğin hastane karavanası olduğunu öğrendiğiniz insanlar

- Evde sağlık hizmeti kapsamındaki bir incelemenizde terk edilmişlik yüzünden, beslenemediği için ölen yatalaklar ve öyle bir ölüm ki son 15 gün yatağındaki kurumuş dışkısıyla kalmış olanlar,

- Kocasının şiddeti yüzünden omurgası zedelenen ve artık yürüyemeyecek kadınlar

- Aç çocuğunun ağlamasına dayanamayıp intihara kalkışan ve sonunda da sakat kalan adamlar,

Öğrenci, veli, verilen eğitimler, kesilen faturalara ait ayrıntılı istatistik çıkartın.

- Bir gece ıssız bir yere götürülüp bacakları ve kolları insafsızca kırılan travestiler

- Üstü başı kışın soğuğunu kaldıramayacak kadar ince giyimli, annelerinin kucağında hastaneyi yıkacakmışçasına öksüren bebekler

- Krikosu boşalan arabanın altında ezilmiş 9-10 yaşındaki tamirci çırağı işçi çocuklar,

- Çocuğuma doyamadan gitmek istemiyorum diyen ve her gün en çok da bu düşünsel ve duygusal acıyla ölen kanser hastası anneler

- İki çocuğunu metabolik hastalık yüzünden kaybeden ve hasta olan son çocuğuna “ne olur iyileş, sana her şey alacağım taksiler.. bisikletler.. oyuncaklar…” diyen işsiz, beş parasız babalar....

•Tıbbi sosyal hizmet işte böylesi duygusal yoğunluğu olan ve türlü sıkıntılarla yaşayan insanlara hizmet verilen bir alandır, tıbbi sosyal hizmet. Tüm bu insanlara ne kadar profesyonel yaklaşsak da ne kadar başarılı sosyal hizmet müdahaleleri üretsek de ne kadar bilimsel tespitler yapsak da üzülürüz. Üzülürüz, çünkü bunların kimsenin başına gelmesini istemeyeceğimiz için üzülürüz, onları rahatlatacak hizmet ve kaynakların azlığı ya da çabuk ulaşılabilir olmamasının verdiği çaresizlik karşısında üzülürüz, onların yaşamak zorunda oldukları hayatın sorumlusu bir yerde bizler olduğumuz gerçeği ile yüzleştiğimiz için üzülürüz.....…

Kaynaklar:

Tıbbi Sosyal Hizmet dersi :Atatürk Üniversitesi İİBF Sosyal Hizmet Bölümü

SHU :Cafer Çay

Yayınlayan :İffet Oktay

Tıbbi Sosyal Hizmet dersi :Atatürk Üniversitesi İİBF Sosyal Hizmet Bölümü
SHU :Cafer Çay
Yayınlayan :İffet Oktay

Fotoğraflar

Yorumlar (1)

[ Üyelere Özel ] 19-08-2015 23:08:52

İyi akşamlar

Yazınızı çok beğendim gerçekleri eksiksiz yazmışsınız ,ama bu meslek çok güzel,duygusal,mücadele gereken ve iyiki seçmişiz sizede çok teşekkürler yazınız.

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Sosyal Hizmet Uzmanı

Ücretsiz İş İlanı
Özel eğitim ve sağlığın ortak paydası olan Rehabilitasyon.com adresinin sektöre özel iş veren ile iş arayan arasında ne kadar iyi bir köprü olduğunu görebilmeniz için çok kısa süreliğini ÜCRETSİZ bir İş İlanı verebilirsiniz.
Yenilenen EÇOP'u Denediniz mi?
Engelli Çocuklar Otomasyon Programı (EÇOP) yenilendi, Demo indirip anında, MEBBİS'den bilgilerinizi yükleyerek hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.
ÜCRETSİZ demoyu hemen indirin ve yükleyin.
  • SINIRSIZ Kullanıcı ve Öğrenci
  • Veritabanı sunucu hizmeti
  • Uzak sunucuya otomatik yedekleme
  • E-fatura entegrasyonu
  • Web tabanlı (mobil uyumlu) veya Masaüstü kullanımı
  • MEBBİS otomatik veri alma ve aktarımı
  • Tüm formların otomatik hazırlanması
  • Yılsonu değerlerlendirme işlemlerinin tek tuşla yapılması
  • Faturaların otomatik üretilmesi ve hatasız MEBBİS'e aktarılması
  • Online teknik destek imkanı
  • Pratik ders yazılabilmesi
İş Arayanlar

iş arayan 633 kişi var. Hemen irtibata geçerek personel eksikliğinizi tamamlayın.

Dün

Melike N. D.
Uzman Öğretici

Dün

Nimet C.
Çocuk Gelişimcisi

2 gün önce

Meftune S.
Çocuk Gelişimcisi

Bugün

İrem E.
Eğitim Koordinatörü

Bugün

Ulaş G.
Ergoterapist