10-07-2016 |

Engelliler Genelgesi ve Çarpıtılan Gerçekler

20 Kasım'da onaylanan ve ocak ayında yürürlüğe girecek olan genelge, özel eğitime muhtaç engellilerin eğitim giderlerinin karşılanması ile ilgili düzenlemeleri kapsıyor. Bazı basın organları, çıkarcıların boş yaygaralarını araştırmadan ana haberlere, manşetlere taşıdı ve yalan-yanlış söylentileri gerçekmiş gibi yansıttılar. Maddi ve siyasi çıkar peşinde olanlar, gerçeği bilmeyen aileleri de arkalarına alarak eylemler yaptılar, duygu sömürüsüne başladılar. Halkı yanıltan bu bilgilerin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor; çünkü yeni genelgeyle hiç kimsenin eğitim hakkı elinden alınmıyor, aksine engelli çocuklar korunuyor ve daha çok eğitim almaları öngörülüyor.

12 yıldan beridir özel eğitimin içinde aktif olarak yer almaktayım. Daha birkaç yıl öncesine (2005) kadar sadece emekli sandığı ve SSK’lıların çocukları eğitim ödeneğinden yararlanıyorken, bakanlığın çalışmasıyla özel eğitime muhtaç bütün çocuklar, bu ödenekten yararlandı ve destek hizmeti alan bütün çocukların giderleri ayırım yapılmaksızın ödendi. Özel gereksinimli çocuklar için zorunlu eğitim yaşı 3’e indirildi. Ayrıca evde bakım ve eğitim yönetmeliğiyle maddi olanakları sınırlı ailelere bakım ücreti adı altında maaş verilmeye başlandı; resmi okullardaki bütün engelli öğrenciler ücretsiz taşındı. Binlerce kadrolu sınıf öğretmeni “Hizmetiçi Eğitim Kursları” ile özel eğitim alanına aktarıldı ve eğitim alan engellilerin sayısı %150’nin üzerine çıktı.

Ne yazık ki, ülkemizde özel eğitim hizmetleri tam oturmadığı için devletin sunduğu birçok imkan kötüye kullanıldı ve birçok kişi için ciddi bir rantta dönüştü. Uygun olmayan ortamlarda (Örneğin apartman dairesinde) yüzlerce çocuğa eğitim! verilmeye başlandı. Yeterli ve yetkin olmayan elemanlar çalıştırıldı. Öyle ki, birçok tüccar daha kârlı olduğu düşüncesiyle özel eğitim işine girdi ve 5–6 şubeden oluşan yerler açtı. Birçok etik ilke ihlal edildi ve basına da yansıyan çok çirkin olaylar yaşandı. Okullarda verilen eğitimle, merkezlerde verilen eğitim, çoğu kez birbirini desteklemedi ve çocuğun öğrenme sürecini olumsuz etkiledi. Örneğin, okulda kırmızı kavramı öğretilirken, destek eğitiminde mavi öğretildi. Eğer destek eğitiminde ve okuldaki eğitimciler bağlantılı çalışırlarsa ve aynı yöntemleri uygulama olanağı olursa elbette ki yararlı olur. Ancak gördüğüm kadarıyla ve deneyimlerime dayanarak bu sistemin işlemediğini gördüm. Ayrıca, okula devam eden çocukların destek eğitim saatleri genellikle, öğrencinin okul saatiyle çakışıyordu, aile daha yararlı olabileceğini düşünerek destek eğitimini tercih ediyordu. Aslında buradaki tercih yararlılıktan çok hizmetin satılmasındaki ticari başarıdır. Öyle ki, destek eğitimindeki haftalık 2 saati, haftada devlet okulunda verilen 30 saatlik eğitime tercih eden binlerce aile vardır. Bu yanlış tercihin nedeni ne olabilir? Öncelikle az önce belirttiğim gibi eğitimin piyasa koşullarına uydurulması gerçeği etkendir. Devlet okulunda aileye açıkça çocuğun artık normal bir gelişim göstermeyeceği ve bir mucize beklememeleri söylenirken, aynı ailelere piyasa koşullarında çalışan merkezler, çocuğun çok hızlı gelişebileceğini örneğin, 15 yaşındaki otistik çocuğun eğitimle konuşabileceğini ve okuma yazma öğreneceğini söyleyerek ailenin umutlarıyla oynadılar. Bu şartlar altında aile devlet okulu yerine özel merkezi seçti. Ayıca özel merkezlerde aileye gerekli ilgi gösterildi, ailenin sorunları dinlenildi, çocuğuna dair geniş bilgiler verildi. Kimi zaman da çocuğun olumlu gelişmeleri abartılarak söylendi. Dolaysıyla aile kendini burada daha mutlu, değeli ve önemsenmiş buldu, ayrıca çocuğunun da geliştiğine dair birinci ağızdan bilgi aldı. Devlet okullarında eğitimcilerin (çoğunluğu diyelim ki, sıcak davrananların hakkını yemeyelim) ailelerle pek sıcak ilişki geliştirmedikleri gerçeği göz önünde bulunursa ailenin tercihi daha iyi anlaşılır.

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.
Destek eğitimini okul eğitimiyle koordineli yürüten ve bu hizmeti layıkıyla etik ilkeler çerçevesinde yapan kurumlar da yok değildir. Aslında bu keşmekeşlik içinde bu ciddi kurumlar da olumsuz etkilenmeye başlandı.

Şimdi genelgenin içeriğine gelelim. Daha önce özel eğitime muhtaç her birey özel, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde bireysel ve grup olmak üzere ayda ortalama 10 saat destek eğitimi alıyordu. On binlerce aile, çocuğunu devlet okuluna göndermiyor, bu destek eğitimiyle yetiniyordu; dolayısıyla çocuk diploma alamıyordu. Diploma çok mu önemli? Evet fazlasıyla önemli; çünkü zihinsel engelli çocuklar ilköğretim okulunu bitirdikten sonra, iş eğitim okulları yerine, mesleki eğitim okullarına giderler.

Yeni düzenlemeyle özel ve resmi özel eğitim okullarına devam eden öğrenciler için destek eğitim ücreti ödenmeyecektir. İşte ortalığı karıştıran ve birçok insanın uykusunu kaçırtan nokta burasıdır. Yani haftada özel eğitim okulunda 30 saat eğitim alan çocuklar, özel kurumlarda artık 2 veya 3 saat eğitim alamayacaklar. Ayrıca devlet okuluna yönlendirmesi yapılan, ancak devlet okuluna gönderilmeyen çocuklar için de desek eğitim ücreti ödenmeyecektir. Resmi okullara devam eden çocuğun birden fazla engeli varsa ve resmi kurumda diğer engellerine uygun eğitim ve rehabilite olanağı yoksa, özel kurumlardan eğitim alabilecek ve buradaki eğitim giderleri yine devlet tarafından karşılanacaktır. Özel, özel eğitim okullarının örgün eğitimine devam eden engellilere dinlenme ve yaz tatillerinde çocukların eğitimden uzak kalmaması için ayda ortalama 10 saat eğitim verilecektir.

Kaynaştırma eğitimine devam eden, yani resmi ilköğretim okullarında okuyan engelli öğrenciler, ayda en az 6 saat özel eğitim merkezlerinde bireysel eğitim alabilecek ve giderleri devlet tarafından ödenecektir. Çocuğun bulunduğu il veya ilçe merkezinde özel eğitim okulu yoksa, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitim alabilecektir.

Performans Takip Formu (PKT) eğitmenleriniz internet üzerinden girsin, siz sadece çıktıları alın.
Genelgedeki önemli bir madde ise, özel ve resmi özel eğitim okullarında öğrencilerin bireysel ve grup eğitimleri için bütün olanakların sağlanacağı yönündedir. Genelge bir yönüyle okullaşma sürecini hızlandırma amacı taşımaktadır. Çünkü, kurs statüsünde olan “özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri”nin özel, “özel eğitim okulları” haline dönüşmesi yönünde çalışmalar yapılmakta ve bu yönde teşvikler planlanmaktadır.

Avrupa ülkeleri bizden ekonomik olarak daha çok geliştikleri için özel eğitim olanakları açısından bizden ileride olmaları doğal bir sonuçtur; ancak bu demek değildir ki, o ülkelerde özel eğitim boyutunda her şey güllük gülistanlıktır. Bizde olduğu gibi Avrupa’da da birçok sorun çözülebilmiş değil ve her ülkenin eğitim sistemi bir diğerinden önemli ölçülerde farklılaşmaktadır. Bazı ülkelerde okulun başarısı öğrencilerin başarısıyla doğru orantılı olarak kabul edilir ve bu da kaynaştırma öğrencisine karşı olumsuz bir tepki oluşmasına yol açmakta ve birçok okul yönetiminin okula kaynaştırma öğrencisini almamasına neden olmaktadır.  Ayrıca çok sayıda aile kaynaştırma öğrencisi bulunduran okula çocuğunu vermek istememektedir. Bazı ülkelerde kaynaştırma öğrencisi ülkemizdeki gibi zorunlu değil, seçim okul yönetimine bırakılmıştır. Bu da beraberinde birçok karışıklığı getirmektedir. Ayrıca birçok ülkede bizdeki gibi özel gereksinimli öğrencilerin gelişimleri gerektiği gibi takip edilmemektedir.

7 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren özürlüler kanunu ve 31 Mayıs 2006 tarihinde yürürlüğe giren MEB Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde, engellilere sunulan hizmetler, birçok Avrupa ülkesinden sunulan hizmetlerden aşağı değildir. Kaynaştırma eğitimi (çocuğu en az sınırlandıran eğitim ortamı), Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı, eğitim öncesi, eğitim sırasında ve sonrasında değerlendirme, aile eğitimi, eğitimin her aşamasında ailenin ve çocuğun isteklerine yer verilmesi, zorunlu eğitimin 3–14 yaşları arasında tutulması gibi birçok düzenleme yasa ile zorunlu hale getirilmiştir. Son genelgeye dayanarak Milli Eğitim Bakanlığını suçlamak yargısız infazdan başka bir şey değildir. Dürüst insan Sezar’ın hakkını başkasına verme cesareti göstermez. Ancak şunu söyleyebilirim ki; uygulamada birçok sıkıntı yaşandı ve yaşanmaya devam etmektedir. Örneğin, Milli Eğitim Müdürlüğünün ilgili birimleri yasa çerçevesinde okul müdürlüklerine “Özel eğitim sınıfı” açmaları yönünde verilen görevi birçok müdür, boş sınıfımız yok diyerek kabul etmemektedir. Ayrıca kabul eden bazı okullarda ise, küçük, karanlık ve yıkık dökük sınıflar açılmıştır. Çünkü okulunda özel eğitim sınıfı istemeyen müdürler, engelli öğrencileri okul için bir yük olarak görmektedirler; aynı müdürlerin okulunda gelir kaynağı olarak görülen anasınıfları birer saray yavrusu gibidir.

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.
Diğer önemli bir sıkıntı da eğitimci yetersizliğidir. Genelge yöneltilen eleştirilerden biri de bu doğrultudadır, yani “Devlet özel eğitimi bütünüyle üstleniyor ama eğitimcisi yok” deniliyor. Deniliyor da, özel merkezlerde mi çok eğitimci veya yetkinliği ve yeterliliği olan eğitimci var. Ne yazık ki oralarda da yok… Çünkü resmi okullarda gerçek özel eğitimcilerle birlikte, sınıf öğretmenleri, Eğitim Bilimleri Fakültesi mezunları ile ek ders karşılığı emekli sınıf öğretmenleri ve diğer alan mezunları çalışmaktadır. Genellikle her özel eğitim sınıfında 2 öğretmen çalışmaktadır.

Gelelim Türkiye’deki özel eğitimcilerin sayısına ve durumuna… 2007 yılına kadar ilgili bütün Üniversitelerin “Zihin Engelliler Sınıf öğretmenliği” bölümünden toplam 1926 öğrenci mezun olmuştur. Bugün sadece özel, özel eğitim kurumlarında 30 bin kişiden fazla bireyin çalıştığı belirtiliyor. Bunların ne kadar az bir kısmının özel eğitimci olduğunu sanırım yukarıdaki (1926) sayı açık olarak izah etmektedir. Geri kalanlar nereden geldi? Psikologlar, psikolojik danışmanlar, sosyal hizmet uzmanları, çocuk gelişimciler, okul öncesi eğitim bölümü mezunları, genç ve emekli sınıf öğretmenleri, diğer alan mezunları (su ürünleri, gıda ve ziraat mühendisleri vb.) ve lise mezunları… Acaba psikolog, PDR, çocuk gelişimci gibi yasal olarak bu alanda çalışma yetkisi olan meslek elemanları lisans programlarında özel eğitimle ilgili kaç tane ders alıyorlar. Özel eğitime dair yeterlilikleri ne düzeydedir veya özel gereksinimli çocukların eğitiminden ne kadar anlıyorlar. (Söz konusu meslek sahipleri özel eğitimde psikolojik danışmanlık ve destek amaçlı yer almalılar; ancak çocukların eğitim uygulamalarına karışmamalıdırlar. Bütün bu özel eğitim alanının dışında olanlar bir yana “zihin engelliler sınıf öğretmenliği”nden mezun olup da BEP hazırlayamayan onlarca eğitimci bilirim. Özel eğitimde çalışmak kolay değil, bir de neyin öğretileceği ve nasıl öğreteceği bilinmiyorsa, iş daha da zorlaşır ve her geçen gün biraz daha çıkmaza girilir. Öyle ki özel eğitim bölümü mezunu bazı kişiler, çalıştıktan bir süre sonra, bu işi yapamayacaklarını anlayıp bırakıp gitmişlerdir.

Performans Takip Formu (PKT) eğitmenleriniz internet üzerinden girsin, siz sadece çıktıları alın.
Bu alanda çalışan bu kadar kişi ki, doğrudan mesleki yeterlilik bakımından ilgileri olmayan insanlar, özel eğitimi çok mu seviyorlar? Yoksa para kazanmak için mi bu alandadırlar? Hangi psikolog mesleğiyle ilgili çalışmayı bırakıp ağır düzeyde bir otistik veya zihinsel engelliyle ayda 120 saat karşılığı 1000-1500 ytl’e çalışmak ister? Meslek etiği denilen bir kavram vardır, acaba özel eğitimde çalışanlar için bu kavramın konumu nedir? Farklı meslekten olup da özel eğitim alanında kendini çok iyi yetiştiren eğitimcilere diyeceğimiz yoktur ve onları tenzih ederiz. Bu kadar eğitimci açığı elbette özel eğitime yakın meslek gruplarındaki kişilerle kapatılabilir; ancak bu kişiler kendilerini bu mesleğe adamalı ve bu alanda bilgi ve tecrübelerini artırmak içi gayret göstermelidir. Eğer kendini mecbur hissettiği için çalışıyor ve fırsat bulduğunda bu mesleği bırakmayı amaçlıyorsa, ciddi bir etik ilkesini ihlal ediyordur. Nitekim şimdi çalışanların birçoğu bu niyeti taşımaktadır.

Türkiye’de özel eğitim bölümü bulunan üniversite sayısı 9’dur. Ancak daha önemli bir sorun öne çıkmaktadır; bu üniversitelerdeki özel eğitim bölümlerinde yeterli düzeyde öğretim üyesi bulunmamaktadır. Örneğin, Karadeniz Teknik, Sakarya ve Ondokuz Mayıs üniversitelerinde hiç öğretim üyesi bulunmamakta, Marmara üniversitesinde ise sadece 1 yard. doç. vardır. Diğer üniversitelerde ise unvanları yard.doç. ile prof. arasında değişen öğretim üyesi sayısı ise toplam 26’dir (2007 yılı itibariyle)

2007 MEB verilerine göre ortalama 60 bin zihinsel engelli ve otistik çocuk kaynaştırma ve ayrıştırılmış ortamlarda tam zamanlı yani haftada 30 saat eğitim görmektedir. Destek eğitimi alan öğrencilerin sayısı 2005 yılında yürürlüğe giren kanundan önce 60 bin civarındayken, yasadan sonra sayı 160 binin üzerine çıktı. Türkiye’de ortalama 8.5 milyon engelli olduğu hesap edilmesine karşın özel eğitime gereksinim duyan bireylerin sayısı 300-400 bin arasında tahmin edilmektedir. Bu rakamlara bakıldığında YÖK’ün bu konuya duyarsız kaldığı fikri gelir insanın aklına. On binlerce Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu işsiz gezerken, neden ihtiyaca rağmen yeterli miktarda özel eğitim bölümü açılmadı ve bu alanda yetişmek üzere yurt dışına yeterli sayıda öğrenci göndermedi? Acaba YÖK siyasi olaylarla uğraşmaktan vakit mi bulamadı? Burada suçlu kim? Hükümetler mi, YÖK mü? Neyse, asıl konumuz olan genelgeye geri dönelim.

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
Genelgenin biraz daha geç çıkmasını dilerdim; böylece beklenen büyük istihdam sorunu fazla sıkıntı yaşatmazdı. Ticaret amacıyla açılmış olan birçok merkez, genelgeden sonra bekledikleri kazancı elde edemeyince, büyük olasılıkla iş değişikliğine gideceklerdir. Olan çalışanlarına olacaktır. Kimsenin işsiz kalmasını elbette istemem; ancak daha iyi şeyler için, bazı şeyler feda edilebilir. Ayrıca özel eğitim alanında yetkinlik ve yeterliliği olan kimseler için, bu koşullarda işsiz kalma olasılığı söz konusu olamaz. Şu gerçeği de göz ardı etmemeliyiz, Türkiye’de özel eğitim alamayan yüz binlerce engelli bulunmaktadır ve her geçen gün bunlar için (resmi/özel) eğitim okulları açılacaktır. Dolayısıyla söz konusu istihdam sorunu kalıcı olmayacak ve her geçen gün özel eğitim alanında daha çok personele gereksinim duyulacaktır. Böylece tecrübesi ve çalışma yetkisi olan elemanlar daha iyi koşullarda iş bulabileceklerdir.

İvar Lovvas’ın geliştirdiği Lovaas Yöntemine göre otistik ve zihinsel engelli çocukların ciddi bir değişim ve gelişim göstermeleri için ilk altı yıla kadar haftada en az 40 saat kesintisiz eğitim almaları gerekmektedir. Buna bakılırsa özel eğitim merkezlerinin verdiği eğitim devede kulak kalır. Yukarıda çalışanların mesleki profilleri de göz önüne alındığında destek eğitiminin kalitesi de ortaya çıkmaktadır. Kısaca destek eğitimi hem nicelik hem de nitelik olarak ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Haftada 2 saatle çocukta büyük bir değişim beklemek Kaf Dağı’nın arkasındaki Zümrüt-ü Anka Kuşu’nu görmeyi ummak gibi anlamsız olur. Yani bu destek eğitimine umut bağlamak umudun yabancılaşmasından başka bir şey değildir. Tamamen yararsız gibi bir yargıyı da doğru bulmuyorum. Bu koşullarda asıl olan okullaşma sürecinin biran önce hızlanmasıdır. Genelgeyi eleştirmek yerine resmi ve özel, özel eğitim okullarının açılması için çaba harcanmalıdır. Bütün resmi özel eğitim sınıflarında ve okullarında çok güzel şeyler yapıldığı sanılmasın, oralarda da sadece vakit geçirmek ve para kazanmak için çalışan yüzlerce eğitimci vardır.

Öğrenciye verilen eğitim modüllerinin sınır kontrolü otomatik yapın.
Şimdi özel merkezlerin bitme sürecine yeniden dönelim. Özel eğitim merkezlerinde çok çirkinlikler yaşandı ve merkez sahipleri, adeta birbirlerinin köküne kibrit suyu döktüler; birbirlerine iftira atmalar, birbirlerini karalamalar, birbirlerinden öğrenci çalmalar vb. Kapitalist ekonomik sistemde yaşanan bütün mesleki ahlaksızlıklar bu kurumların bir kısmında yaşandı. Eğitimciye hakkı olan parayı vermeme, diploma kiralama, takdirlik öğrencilere rapor çıkartma, sigortasız eleman çalıştırma gibi onlarca çirkinlikler yaşandı. Bunlara benzer daha nice olumsuz bilgiler, söylentiler RAM’lara, Milli Eğitim ve Mal Müdürlüklerine ulaştı. Her yerde, adeta özel eğitim merkezleri devletin sırtında birer parazitmiş gibi bir izlenim oluştu. Bunların birikmesi “kötüye kullanımı” pekiştirdi ve genelgenin çıkmasını tetikleyen etkenler arasında yerini aldığını düşünüyorum.

Eğitim amaçlı yola çıkan ve işini dürüstçe yapan, kazandıklarını eğitime aktaran, personeli için hizmet içi eğitim seminerleri veren yüzlerce özel eğitim merkezi var. Engellileri, sadece birer kazanç olarak gören patronlar, bu eğitim amaçlı merkezlerin de zarar görmesine yol açtılar ve bu güzel işleri yapanları da gölgelediler.

2005 yılındaki yasadan sonra sayıları hızla artan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin engelli çocuktan çok ailelere büyük hizmet verdiğini düşünüyorum. Çünkü önceki dönemlerde aileler, kendilerini yalnız ve kaderlerine terk edilmiş hissediyorlardır. Yasayla birlikte ticari amaç taşısa bile, birçok merkez çalışanı kapı kapı dolaşıp, bugüne dek gün yüzü görmeyen çocuklara ulaşarak merkezlere getirtip sosyal yaşamla tanıştırma olanağı sundular. Çocuğunun deli olduğunu sanan veya sorununun ne olduğunu bilmeyen binlerce aile, çocuğuyla ilgili birçok gerçeği öğrendiler. O güne dek çocuğuyla dışarı çıkamayan, evine misafir kabul etmeyen ve misafirliğe gitmeyen, akrabalarıyla bağlantılarını kesen binlerce aile, çocuğuyla sosyal yaşama belki ilk defa adım attılar. Kendileri gibi onlarca aileyle tanışarak, dayanışarak yalnız olmadıklarını gördüler, birbirlerinin sorununu dinleyerek ve ortak etkinlikler düzenleyerek terapötik bir süreç yaşadılar. Daha önce hiç duymadıkları haklarının olduğunu ve hatta insan olduklarını anladılar. Böyle bir çocuğa sahip olmakla aşağılanılmayacaklarını gördüler.  

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.
Bu güzel süreç, bugün yerini daha iyi ve yararlı oluşumlara bırakmalıdır. Nitekim bakanlığın vaatleri bu doğrultudadır. Bu kadar güzel şeyleri yapan bakanlık, eminim ki bunları da yapacaktır. Ülkemizde özel eğitim hizmetlerinin iyi olabilmesi ve çıkartılan yasaların daha işlevsel olabilmesi için Özel Eğitim Genel Müdürlüğünden özel eğitim okullarına kadar olan idari kadrolarda özel eğitimi bütün yönleriyle bilen ve bu alana daha duyarlı kimlerin getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Engelliler ve aileleri her açıdan sömürüye açıktırlar. Dünyanın bütün yerlerinde bu böyledir. Aile çocuğunda küçük bir gelişme için her ihtimali denemekte ve küçük bir umudun peşinde gitmektedir. Bu aileleri sömüren o kadar kişi ve kurum var ki, saymakla bitirilmez. Her şeyden önce Prof. ve Doç. unvanlı birçok kişi, geçmişte ve günümüzde binlerce otistik çocuk ailesini sömürdü ve sömürmeye devam etmektedir. Her hafta veya her ay kontrole çağırıp çocuğu 10-15 dakika oyalayıp ortalama 300-500 ytl alan ve ailenin gözünü boyamak için etkisi olmayan hatta çocuk için zararı faydasından çok olan ilaçlar öneriyorlar. Bilimsel hiçbir değeri olmayan 5 ila 20 bin ytl’ arasında değişen “sömürü odaklı tedavileri” uygulayan onlarca kurum ve sağlık kuruluşu vardır. Çocuğun içinde cin olduğunu ve üfürerek çıkartacağını iddia eden medyum ve üfürükçülerden ne farkı var bunların? Bu şarlatanlarında mumları da elbette bir gün sönecektir (Dürüst çalışanları tenzih eserim).

Kurumunuza ait program, modül sınırlamalarını siz değil, otomasyonunuz takip etsin.
Türkiye’de özel eğitimin istenilen düzeye gelmesi ve ailelerin sömürülmeyeceği günlerin gelmesi, elbette kısa bir sürede olmayacaktır, bütün taşların yerine oturması için bir hayli zaman gerekecektir. Bunu sabırla beklemeli ve güzel günlerin gelmesi için hep birlikte çaba göstermeliyiz.

Engellilerin yolundaki bütün engellerin aşılması dileğiyle…

Yorumlar (25)

[ Üyelere Özel ] 20-09-2009 00:56:09

Son zamanlarda yapılan değişiklikler, genelgenin içeriğinin giderek hayata geçirildiğinin bir göstergesidir.

[ Üyelere Özel ] 24-12-2008 22:02:09

öncelikle çetin beye yazısından dolayı çok teşekkür ediyorum,gerçekten çok güzel özetlemiş.ülkemizde sadece rehabilitasyon alanında değil birçok sağlık alanında da yeni düzenlemelere gidildi çoğu düzenleme devleti sömüren yolsuzluk yapan özel kurumlara karşı yapıldı.ama ben sadece özel kurumları da suçlamak istemiyorum,esas suç devletimizin denetleme mekanizmasındadır,baştan itibaren düzenli ve gerçek denetlemelere gidilseydi,kimse bunları göze alamazdı.fakat burda zararlı çıkan özel kurumlar mı?kesinlikle hayır.burda zararlı çıkan zavallı halkımız hastalarımız.1ocaktan itibaren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki fizyoterapistlerin ücretlerinin ödenmeyeceği ve bu nedenle de çoğu merezde artık fzt. çalışmayacağı söyleniyor,sanırım devletimiz rehabilitasyonun ne anlama geldiğini bilmiyor.umarım gerçekten engelli bireylerimiz bu yapılan düzenlemelerden zarar görmez,umarım artık herkes sadece engellilerimizi düşünerek hizmet vermeye başlar,umarım...

[ Üyelere Özel ] 23-02-2008 15:08:12

Çetin bey rehabilitasyon merkezlerinde çalışan kişilerin lisans eğitimlerinde özel eğitimle ilgili olarak neler öğrendiklerini soruyorsunuz. Peki siz hangi bölümden mezun oldunuz ve özel eğitim ile ilgili hangi dersleri aldınız? Sizin bu alanla ilgili olarak eğitim geçmişiniz nedir?

[ Üyelere Özel ] 18-01-2008 22:46:39

Ben bir Öğretmenim.Sizce MEB, engelli çocuklarımızı ne kadar düşünmüş.Annelerin yüreği kan ağlıyor.Şu anda öğrencilerimin yarısı ücretsiz.Anneleri gözümün içine bakıyor derse almazsam diye.Ama benim öyle bir düşüncem yok şimdilk.Nereye kadar böyle gider bilinmez ama .....

[ Üyelere Özel ] 16-01-2008 19:58:16

ben makalede bu işi layıkıyla yapan kurumlar diye anılan .türküye genelinde otistik çocuklara eğitim veren bir kurumda çalışan 4 yıllık bir özel eğitimciyim.yapılmak istenilen her yeniliğin elbette güzel yanları vardır.çok alani ki yapılmak istenilen okullaşma süreci vardır.ama bunun için gerekli bir ön hazırlık alt yapı yok.elbetteki bu çocukların olabildiğince kontrollü ortamda olmaları vedaha fazla eğitim almaları gelişimleri için gereklidir.ama gerçege dönelim.kaç merkez işini iyi yapsa da 10 öğrencilik grupla 9-15 saatlari arası eğitimin masrafını 10 azami öğrenci getirisiyle karşılayabilir ve ayrıca derde girmesi zorunlu özel eğitimci.çocuk gelişimci.psikolog vb.ve ayrıca bu sınıflar nasıl oluşturulur bireysele ihtiyacı olanlar varken.daha birçok şey.anladığım.özel okul olan kurumların ekmeğine yağ sürdüğü için genelgenin savunması yapıldı.ben kurum sahibi falan değilim ama.ban ce önce gider hesaplanacağina sepetin delik dibi onarılmalı.ben sağlam bir denetleme olmadığına inanıyorum.derin bir teftiş doktordan rama kadar kurumlara kadar bir çok bozukluğu engelleyebilir.yanlış anlaşılmış olabilirim.bir eğitimci olarak istediğim sistemdeki arızaların tümünün alttan yukarıya tespit edilmesi.uygun düzenlemeler yapılarak en güzel eğitim ortamının sağlanması.

[ Üyelere Özel ] 13-01-2008 13:36:42

her ne kadar durdurulduysa engelli bireylerin gercek eğitim alması ıcın elbete birgün yürürlüğe girecektir.

[ Üyelere Özel ] 25-12-2007 20:50:39

Ya yazımı sonuna kadar okumadınız ya da genelgeyi... Genelgeyle ilgili önemli kısımları yazımda belirttim. Lütfen yazımda genelgeyle çelişen bir madde gösterin. Ayrıca Psikolog olduğunuzu yazmışsınız. Lütfen Özel eğitim ile ilgili lisans programınızda kaç ders aldığınızı söyleyiniz. Dilerseniz yerinize ben söyleyeyim. Sadece seçmeli bir ders var, o da "Zeka Geriliği Psikolojisi" adındaki ders. Özel eğitimde çalışan diğer lisans mezunlarının eğitimleri süresince aldıkları özel eğitim dersleriyle ilgili geniş bilgiyi "Kimler Özel Eğitimci Olsun?" adlı yazımda belirttim. Dilerseniz web siteme bakın ve gerçeği detaylarıyla öğrenin. Ayrıca Ivar Lovaas'ın tekniklerinin ve eğitim sürecinin anlatıldığı (Lovaas'ın kendi kaleminde)
"Ben Kitabı" adında Türkçeye çevrilmiş kitabı siz okuyun, sanırım sizin bir hayli ihtiyacınız var. Genelgenin durdurulması "Destek eğitimi" ile özel eğitimin sonduza dek süreceği anlamına gelmez. Er geç Avrupa'daki sisteme geçilecek ve engelliler hak ettikleri eğitime kavuşacaktır. Sevgi ve saygılarımla...

[ Üyelere Özel ] 25-12-2007 17:05:51

genelgeyı okuduğunuza dair kaygılarım var çetin bey. bırde o saydığınız meslek elemanlarının (psk.cgu.vb.) lisanas dönemınde aldığı derslere bakmanızı önemle rica ediyorum.ve özel eğitmin işevuruk tanımını rica edıyorum.ayrıca lovas yontemıne tekrar bakarsanız sevınırım.. sevgıyle ve umutla kalın..psikolog masum aydın

[ Üyelere Özel ] 25-12-2007 16:55:26

ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR

[ Üyelere Özel ] 25-12-2007 15:48:08

genelgeyi yürütmeyi durdurma kararı bugün danıştaydan çıkmış.derneğimize ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

[ Üyelere Özel ] 25-12-2007 00:52:51

İstanbulda 1.5 yıldır özel eğitim alanında çalışan bir fizyoterapistim özel eğitim sektörünün iyiliğinden çok çetin beyin bahsettiği olaylarla karşılaştım. çok güzel özetlemiş, teşekkür ediyorum

[ Üyelere Özel ] 24-12-2007 20:34:58

Ben de bir özel eğitimciyim. Çetin beye sonuna kadar
katılıyorum.Genelgeyi en doğru ve tarafsız şekilde yorumlamışsınız.Umarım makalenizi herkes okur.Böylelikle duruma önyargılı yaklaşmazlar.özel eğitimin şu an aldığı yolu sayısal verilerle ele almış olmanız ve özel eğitimde var olan sorunları çözümleriyle birlikte ele almanız makalenizi daha da işlevsel kılmış.Tekrar teşekkürler...

[ Üyelere Özel ] 24-12-2007 20:00:08

20 KASIM 2007 YAYINLANAN GENELGENİN AKIBETİNİN NE OLCAĞINI DAHA HİÇ KİMSE BİLMİYOR HERKES BİR ŞEY SÖYLÜYOR ŞİMDİ EN ÖNEMLİ SORU BENCE ÖZEL ALT SINIFA GİDEN ÇOCUKLAR NE OLCAK 1 OCAK 2008 TARİHİNDEMİ DEVLET ÖDEMELERİNİ KESİCEK YOKSA RAPAOR SÜRELERİ BİTENE KADARMI BENCE EN ÖNEMLİ SORUN BU İKİNCİSİ İSE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ SAYESİNDE BENCE ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞ SEKTÖRÜ AÇILMIŞTI ŞİMDİ KURUMLAR BİR BİR ELEMEN ÇIKARMAYA BAŞLADI İSTER İSTEMEZ İSTİŞAM AZALMAYA BAŞLADI DEVLETTİN HASTANESİNDE FİZYOTERAPİST YOK AMA ÇOĞU REHABİLİTASYON MERKEZİNDE 2 ŞER TANE FİZYOTERAPİST VAR BENCE DEVLET ÖNCE BU AYIBINI KAPATMALI ÖZEL ALT SINIFTA SADECE GARDİYANLIK YAPILIYOR HİÇ BİR ZAMAN REHABİLİTASYON MERKEZLERİNDE VERİLEN EĞİTİMİ DEVLET VEREMEZ VERMESİDE MÜMKÜN DEĞİL BENCE

[ Üyelere Özel ] 23-12-2007 16:23:50

Bir özel eğitimci olarak, Çetin Beyi sonuna kadar destekliyorum. Kurumları, çalışanları, doktorları bir güzel eleştirmiş, ama iş yapanların da çok olduğunu söylüyor ve özel eğitim sürecinde yaşanana bütün gerçekleri bir bir sıralamış. Arda bey ve onun gibi düşünenler, sanırım merkez sahibi veya onlarla bağlantıları olan kişilerdir. Dolayısıyla onlar eğitime, kaliteye önem vermeyen çocukları sadece para olarak gören bir zihniyete sahip oldukları sürece ve "gerçekleri" kendi algıladıkarı gibi "çarpıtırlarsa" istenilen gelişmeler zaman alacaktır. Rehabilitasyon sistemiyle çalışan bir Avrupa Ülkesi gösterebilir misiniz? Özel eğitimin bel kemiği olan uygulamalı davranış analizini acaba kaç eğitimci biliyor veya uyguluyor (ne yazık ki, tadınığım hiç bir çocuk gelişimi mezunu (ki onlar ortalama 10 özel eğitim dersi alıyorlar) UDA'nın teori ve pratiğini bilmiyorlar. Özel eğitim yap-bozlarla- bul-taklarla yürütülecek kadar basit bir meslek değildir. Genelgede vaad edilen olonaklar, gerçekleşirse Türkiye birçok Avrupa ülkesini geride bırakacaktır...

[ Üyelere Özel ] 22-12-2007 15:13:58

genelgeyi ilk duyduğumda ben de çok şaşırmış ve üzülmüştüm. ama devlet okulunda çalıan bir öğretmen olarak iki farklı eğitim programı sorununu eterince aşıyorum ve size hak veriyorum. omarım aileler de okur ve biraz rahatlarlar

[ Üyelere Özel ] 19-12-2007 11:15:55

çetin bey ellerine sağlık. taraflı davranmayıp özel ve devlet kurumlarnın olumlu ve olumsuz yönlerini çok güzel tespit etmissiniz. sadece eleştirmemissiniz aynı zamanda çözüm yollarınıda söylemişsiniz. bende özel eğitim öğretmeniyim 5 yıl devlette çalıştıktan sonsa istifa ettim şimdi rehabilitasyon merkezinde çalışıyorum. devletin ve özel sektörün nasıl çalıştığınıda çok iyi biliyorum. çetin beyin yazısını eleştiren ve çetin beye hakaret düzeyine varan yazıları yazan arkadaşlar sadece ve sadece bu işe duygusal(!) yaklaşan arkadaşlardır.daha özel eğitim sınıfının başındaki alt kelimesinin kaldırıldığını dahi bilmeyen arkadaşları görüyorum.bunu bilmeyen arkadaş meb'in uygulamalarını bilmeden konuşuyor ve olaya kendi penceresinden bakıyor. bazı arkadaşların eleştiriye dahi tahammülü olmadığı anlaşılıyor. demekki para insanı taraflı davravdırıyor.rehabilitasyon merkezleri şu andaki hallerine de şükretsinler. çünkü 1 veya 2 yıl sonra kaynaştırma öğrencileri de rehabiltasyonlara merkezlerine gelemeyecek.nedenmi meb şu anda her ilde belli sayıda özel eğitim formatörü yetiştirdi ve ilköğretim okullarındaki bütün öğretmenler 2008 -2009 yılında özel eğitim kursundan geçecek ve bunun sonucunda kaynaştırma öğrencilerinin bireysel eğitimleride okullarda bireysel eğitim odalarında verilecektir. şimdiden rehabilitasyon merkezlerine geçmiş olsun diyorum. o zaman işiniz daha da zor olacak rehabilasyon merkezlerine tavsiyem hemen okullaşın. bunu göremeyen arkadaşlar sizlerde gerçekleri görün dönüşü olmayan bu yolda bağırıp çağırmanıza gerek yok.

[ Üyelere Özel ] 18-12-2007 16:15:02

yıllarca bu işi para için yapanlar yüzünden artık hakkıyla eğitim veren kurumlarıda aynı kefeye koymaya başladık yani kurunun yanında yaş ta yandı. evet memlekette kasapın ve manavın kurumu var bu işten ne anlıyor ne biliyorlar malumunuz çalışan kaç özel eğtimcisi var oda herkes tarafından biliniyor.
şuda bir gerçek bu iş devletin kaynaştırma ya da özel alt sınıfında olacak iş değil arkadaşlar evet amaç sadece sosyalleşmekse çocuk gitsin ama orada verilen haftada 30 saatik ders yerine adam akıllı bir kurumda 1 saat ders (özel eğitim öğretmeninden) alsın daha faydalı olacaktır.
bakanlık bu işlerle uğraşacağına var olan düzende denetimini artırıp eğitimi iyileştirme yoluna gitmeliydi bence .başı boşluk değilmi bütün bunların olmasına sebep olan. evet milli eğitim müfettişleri kurumlara geldiğinde fiziki yapıyla değilde eğitimle ilgilenselerdi belki bunları yaşamayacaktık.
bizim çocuklarımız öze; onların öğreneceği en ufak bir bilgi bile çok önemli bence bunu iyi kavrayıp eğitimin kalitesi için uğraşmalıyız...
teşekkürler.

[ Üyelere Özel ] 18-12-2007 13:23:20

artık sokaklarda mahellenin delisi diye zihinsel engelli çocuklardan korkulmuyorsa bunu yapan rehabilitasyondur. 85 yılda bir şey yapamayan devlet 10 yılda mı yapacak okulların durumu ortada yazık en çokta bu çocuklara iyi bir şeyler yapıldı da rehabilitasyon merkezlerimi engel oldu bu çocuklar uzaydan mı geldi neden bu kadar kurum açıldı
devlet okulları yeterliydi de aileler keyf olsun diyemi taşıdı çocuklarını merkezlere
diyecek çok şey var ama sözün bittiği yer burası
herkese kolay gelsin

[ Üyelere Özel ] 17-12-2007 18:42:26

Milli eğitimin yapmaya çalıştıklarına katılıyorum özel eğitimin Ö'sünden anlamayan insanlar, fizyoterapistin ne olduğunu diğer mesleki elemanların ne olduğunu bilmeyen insanlar kurum sahibi olursa her çocuğu 388 ytl olarak gören bu insanlar Milli eğitim bazı düzenlemelere gidince de milleti kışkırtıp engellinin hakkı yeniyor diyorlar. Bence engellileri hakkını asıl böyle yapanlar yiyiyor....

[ Üyelere Özel ] 17-12-2007 17:20:03

Çetin Bey'in yazısını okuduktan sonra yazıyordum ki Arda BEY'in yazısını okudum ve biraz olsun rahatladım inanın.Çünkü Çetin Bey bazı gerçekleri öyle süslü ifadelerle çarpıtmışki inanamadım açıkçası.Çocuk dördüncü sınıfa gelmiş okuma yazması yok.Bu çocuk için napılıyor;kaynaştırma eğitimi yapılıyor.Daha doğrusu devlet kaynaştırma yapıyorum zannediyor.Doğrusu görmezden gelme eğitimi.Çocuk neyin kaynaştırmasında kimse bilmiyor.Kaynak oda,destek eğitim odası,özel eğitim öğretmeni,bireysel destek yok,ama adı kaynaştırma.Arkadaşlar lütfen ya lütfen komik olmayalım.O çocuk sabahtan akşama kadar o sınıfta kalsa ne olur,kalmasa ne olur.Orda kalacağına 1 saat gelsin özel eğitim merkezine daha verimli olur.Özel eğitimin temel ilkelerinden biridir BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM VE PROGRAMI.Neymiş devlet okulunda 40 saatmış,ayda 10 saatten ne olurmuş.Ben mi aklımı yitiriyorum yoksa gördüğüm yerler devletin özel eğitim okulları değilmi?Homejen olmayan bazen 15 kişiyi bulan sınıflarda özel eğitim yapılıyor ve bunun adı özel eğitim oluyor.Hem gülüyorum hem yazıyorum inanın.Devlet zihniyetini iyi tanıdık artık lütfen konuşmayalım üstüne arkadaşlar.Eğer işi devlet üstlenecekse bu çocuklara yazık olur.Evet istismar olabilir özel kurumlarda ama bunun cezasını neden çocuklar çekiyor.Neden devlet doğru dürüst denetleyemiyor diye bütün sektör cezalandırılıyor?İstismar her sektörde var,ilaç sektöründe istismar var diye bundan sonra ilaç almak yok denilir mi?Bu işten anlayan insanlar alandaki istismarı hemen önler.Maalesef Türkiye'de işin ehli olmayan insanlar hep işin en başındalar.Şimdi bu genelge özel eğitimin kalitesini yükseltmekiçin mi yoksa ödene parayı nasıl azaltırım nasıl daha az para veririm için mi!Cevap çok net arkadaşlar hem de çok.Özel eğitimin kalitesi devlet okullarında yapıldığı sanılan kaynaştırma eğitimiyle olacaksa vay özel eğitimin haline.Özel eğitimleri okullaştırmak ne kadar uygun iyi düşünmek lazım.Rantçı lar için okullaşmak daha iyi bence.Doldur sınıfa 10 öğrenciyi al parayı.Eğer özel eğitimde bireysel eğitimin önemini yadsırsak,geri plana itersek büyük bir hata yapmış oluruz.Alt özel sınıfların da durumu belli,mevcut şartlarda öğrencilerin buraya gitmesini istemek bir özel eğitim cehaletinden başka bir şey olamaz.Özel eğitim merkez ve okullardaki sorunları daha akılcı,para odaklı olmayan yaklaşımlarla çözmek gerekir.Sorunlar var,istismar var ama bir kısmı da yine devletin kendi sistemsizliğinden kaynaklanıyor bunlar.Özel eğitimlerle ortak çalışan r.a.m ve rehber öğretmenlerde heralde merkezlerin sorumluluğun da değil.İnsanın olduğu her yerde istismar var arkadaşlar.Yöneticilik burda başlıyor diye düşünüyorum.Sorunu akılcı olarak çözmedir yöneticilik.Çocuklar mağdur olduktan sonra devlet çözüm bulduğunu düşüne dursun.Şu anda devlet kurumlarında özel özel eğitimlerden daha kaliteli eğitim yapıldığını söylemek gerçekten saçmalık olur.Tek dert para aslında,merkezlerin çok kazandığı sanılan para.Bu işi hakkıyla yapmaya çalışırsanız ödenen para gerçekten komik.İyi yetişmiş personel,araç gereç,donanımı iyi oluşturmak için ödenen para yeterli değil.Sanırım Çetin Bey'in Türkiyedeki özel eğitim hakkında daha öğrenmesi gereken çok şey var...Saygılar

[ Üyelere Özel ] 16-12-2007 21:43:59

ÇARPITMA İFADESİNE ÇOK ÜZÜLDÜĞÜMÜ BELİRMEK İSTERİM. BUMU ÇARPITMA?
1. İMKAN KÖTÜYE KULLANILMAMIŞTIR. BUNU İDDEA EDENLER LÜTFEN SOMUT HUKUKEN SONUÇLANMIŞ GERÇEKLERİ VERSİNLERDE BİZDE KABUL EDELİM. BU SAVUNMA TARZI EĞİTİM CAMİASI VE TÜRK ULUSU İÇİN RENCİDE EDİCİ BİR YAKLAŞIMDIR. HİÇ YAKIŞMIYOR.
2. ŞİMDİYE KADAR BU GENELGEYİ SAVUNANLAR ZORUNLU EĞİTİMİ 6-14 DİYORDU. EVET 3 YAŞTA ZORUNLULUK VARDIR VE 1997 YILINDA 573 SAYILI KHK İLE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ZORUNLU HALE GELMİŞTİR. YANİ SİZİN BU SEKTÖRE GİRMENİZDEN İKİ YIL SONRA. DAHASI ÖZEL ÖZEL EĞİTİM KURUMLARININ BASKILARIYLA KISMEN İŞLERLİK KAZANMIŞTIR. BU ÇOCUKLARI KİMSE ALMIYORDU. YANİ YENİ BİR UYGULAMAYMIŞ GİBİ ANLATILMASI İLGİNÇTİR.
3. O APARTMAN DAİRELERİNE KİM İZİN VERDİ. MİLLET PATAGONYADAN MI İZİN ALARAK KURUM AÇTI? KİM İZİN VERDİ, BUGÜN DERME ÇATMA YERLERE TECRİT MERKEZİ YARATAN, STANDARTLARINI HİÇBİR ÖZEL KURUMDAN İSTENMEYECEK KADAR AŞAĞI TUTAN, BU KESİME ADETA 2. SINIF VATANDAŞ UYGULAMASI YAPANLAR KİM , BUNUMU SAVUNUYORSUNUZ.? BİRDE İSTERSENİZ ÖZEL KURUM ÖRNEKLERİYLE DEVLET OKULLARINI KIYASLAYIN, HANGİSİ İYİ. MADDİ OLARAKTA KIYASLAYIN HANGİSİ NİN DAHA EKONOMİK VERİMLİĞİ VAR.
4. ÖZÜRLÜLER KANUNUNDA ÖZEL EĞİTİM GİDERLERİ BÜTÇE UYGULAMA TALİMAT ÇERÇEVESİNDE MEB BÜTÇESİNDEN ÖDENİR İFADESİ VARDIR. BÜTÇE UYGULAMA TALİMATI İSE KİMLERİN YARARLANACAĞINI AÇIKLADIKTAN SONRA BİREYSEL VE ÖZELLİKLE DİKKATİNİZİ ÇEKERİM SEANSLI GRUP ÖDEMESİNİN MİKTARLARINI VERİR. BU DURUMDA ÖZEL EĞİTİM OKULLARINA GİDECEK BİREYLERİN BU HAKKINI YANİ BİREYSEL EĞİTİM HAKKINI KİM VERECEK. ÖZEL ÖZEL EĞİTİM OKULLARINA GİDENLER ALACAK DİĞERLERİ ALAMAYACAK, BU GENELGEDEN BAŞKA NE SONUÇ ÇIKAR. AYRICA ÖZEL EĞİTİM SADECE ZİHİNSEL ENGELLİLİĞİMİ KAPSAR? EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ, MÜMKÜN OLDUĞUNCA BÜTÜNSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM İLKESİ BU GENELGEYLE NASIL BAĞDAŞIYOR AÇIKLAMANIZI İSTERDİM.
5. SİZCE İYİ EĞİTİM YAPAN KURUMLARDA YAŞAMLARI DEĞİŞMİŞ, EVDE KALMAKTAN KURTULMUŞ YADA TECRİT EDİLMİŞ OKULLARDAN VEYA KAYNAŞTIRMA ADI ALTINDA AYNI SINIFTA SIRA BAZINDA TECRİTTEN KURTULMUŞ YÜZLERCE BİREYİN YAŞAMLARINI KAÇA SATIN ALIRSINIZ. BU RAKAM SİZİN GÖSTERDİĞİNİZ MÜNFERİT OLAYLARDAKİ MADDİ RAKAMLA BİR KIYASLARMISINIZ. DAHA ÖZETLE PARASAL KRİTERLER BU KONUDA MEVZUBAHİS OLAMAZ, HARCANAKSA HARCANAKTIR. BUNU KONU ETMEK BİLE EN ONURSUZ İŞLETMECİ İLE AYNI KEFEYE GİRMEKTİR. AYRICA ÖVEREK BAHSETTİĞİNİZ VELİYE VERİLEN YARDIM PARASI BU ÇOCUKLARA KULLANILIYOR MU? BU PARADAN VERGİ, SSK KESİNTİSİ VEYA İSTİHDAM YARATILIYOR MU? BU PARAYI AİLE BİREYLERİNİN HANGİ İHTİYAÇLARINI KARŞILIYOR? İÇKİ, KUMAR V.S. HARCAMA YAPILDIĞINI DUYARSANIZ BUNUN ARKASINA SIĞINARAK TÜM BİREYLERİN HAKLARININ KESİLMESİ NASIL OLURDU? BU PARANIN AMACINDA KULLANILDIĞINA KESİN İNANIYORMUSUNUZ? EĞER İLLEDE KESİNTİ YAPILACAKSA YARDIM PARASI KESİLSİN YADA KURUMSALLAŞTIRILSIN, ZİRA TOPLUM GENELİNE KATKISI YOKTUR.
5. BELLİKİ SİZİN DERDİNİZDE OKULLARI ÖNE ÇIKARMA. SİZCE ŞUAN BU TECRİT HANELERE GİTMEK İSTENİP İSTENMEDİĞİ VELİYE VEYA BİREYE SORULUYORMU? SİZ EN TEMEL İNSAN HAKLARINI GÖRMEZDEN GELİYORSUNUZ. VELİYE SEÇİM HAKKI VERME, BİREYE VERME YA GİDERSİN YA SEN BİLİRSİN NEKADAR ÇAĞDAŞ DEĞİL Mİ? BU DEVLET OKULLARI ÖNCEDENDE VARDI. 2005 YILINDAN BERİ ÖZEL EĞİTİM OKULLARININ ÇOĞALDIĞINI SÖYLÜYORSUNUZ BU DA DOĞRU DEĞİL AMA ÖNCEDEN DEVLETİN YÜRÜTEMEDİĞİ İÇİN KAPATTIĞI ALT SINIFLARIN SAYISINI BİLİYORMUSUNUZ? ONCA SINIF NİYE KAPANDI? İNSANLAR BU İLKEL ORTAMLARA GELMEK İSTEMİYORLAR. 657 YE TABİ ÖĞRETMENLER BU KURUMLARDA ÇALIŞMAK İSTEMİYORLAR. MATERYAL YOK, YARDIMCI PERSONEL YOK VE HER ÖZÜR VE ÖZELLİKTE KARMA SINIF. ŞİMDİMİ DEĞİŞECEK BU ORTAM. ARALIK AYINDA, YILIN ORTASINDA BRAVO VALLA. GRUP EĞİTİMİ KAYNAŞTIRMADA NASIL OLACAK, ÖZEL EĞİTİM OKULLARINDAKİ BİREYLERİN BİREYSEL EĞİTİMLERİ NASIL OLACAK BUNLAR HAKKINDADA BİLGİNİZ VARDIR HERHALDE. ŞUANKİ UYGULAMALARA NELER EKLENECEK BİZLERİ AYDINLATIN BARİ. ÖZEL EĞİTİMDEKİ GRUP KAVRAMI İLE KAYNAŞTIRMADAKİ GRUP AYNIMI YANİ GRUPTAN SINIFMI ANLAMAMIZ GEREKİYOR? HEM 1926 ÖZEL EĞİTİMCİ ŞİMDİ YETERLİ OLACAKMI? MADEM DİĞER MESLEK ELAMANLARINI BURADA YETERLİ GÖRMÜYORSUNUZ GENELGEDE HER ÖĞRENCİYE HER MESLEK ELAMANI SEANSSA GİRİP İMZA ATACAKMIŞ. BU SİZİN GÖRÜŞLERİNİZLE ÇELİŞMİYORMU? İSTERSENİZ ÖZEL EĞİTİMCİ ARKADAŞLARIN SAYISI YETER OLANA KADAR 5-10 YIL BU İŞİ ASKIYA ALALIM. OKULLARIN VE İDARECİLERİN ÖZEL EĞİTİM GEREKEN BİREYLERE NASIL BAKTIĞINDAN BAHSEDİYOR SONRA BU OKULLARA ÖĞRENCİLERİN TESLİM EDİLMESİNE SICAK BAKIYORSUNUZ. ELİNİZDE SİHİRLİ DEĞNEK Mİ VAR YARIN OKULLARDA MUCİZELERMİ YARATACAKSINIZ? ŞİMDİ BEN ÇARPITIYORMUYUM?
6. OKULDA BAŞKA ÖZEL EĞİTİMDE BAŞKA EĞİTİM. ÖZEL EĞİTİM HİZ. YÖN. DE OKULLARA, RAMLARA DENİRKİ ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ, HASTANELER V.S. KURUMLARLA İŞBİRLİĞİ YAPIN DER. AMA HAZİRAN 2006 GENELGESİNDE RAM LARA GÖNDERİLEN TERETTÜDE DÜŞÜLEN KONU BAŞLIKLI YAZIDA "KURUM : SADECE RESMİ KURUMLARI" ANLAYACAKSINIZ DİYOR YANİ ÖZELLERLE İLETİŞİM KURMAYIN. TIPKI ŞİMDİKİ GENELGEDEKİ GİBİ ÖĞRENCİYİ ALACAKSAN OKUL SAATLERİ DIŞINDA ALACAKSIN. DOLAYLI OLARAK AYNI ŞEY SÖYLENİYOR. ÖZEL, ÖZELLE İLETİŞİM KURMA, BİLGİ PAYLAŞMA. OYSA YÖNETMELİK VE KANUNDA “KURUM: HER DÜZEYDE ÖZEL VE RESMİ KURUM” ŞEKLİNDEDİR. YAPILMASI GEREKEN RAM KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE BİREYİN ÖZELLİĞİNE GÖRE PLANLAMALAR YAPILIR, BUNA İTİRAZINIZ VARMI? SİZİN ÇAĞDAŞ EĞİTİM ANLAYIŞINIZ NE? OKULLARDA ÖĞRETMENLER DAHA BEP İN AÇILMINI BİLMİYOR, YİNE ÖZEL KURUMLAR BEPLERİ EN İYİ HAZIRLAYANLAR. EN İYİ OLABİLİR AMA SEN BURAYA YAKLAŞMA, SEN KÖTÜSÜN MANTIĞI. ÇAMUR AT İZİ KALSIN POLİTİKASI YAPIYORSUNUZ. BEP HAZIRLAMA YÖNETMELİĞİNİ BİR İNCELEYİN LÜTFEN ORADAKİ BEP KOMİSYONU VE ÇALIŞMA ŞEKLİNİ DEVLETİN OKULLARI NASIL YAPACAK, BEN BU GENELGEDE GÖREMEDİM AMA SİZ OLDUKÇA AYDINLANMIŞ GÖRÜNÜYORSUNUZ.
7. BİREYSEL EĞİTİM SEANS SÜRESİ İHTİYACA GÖRE DEĞİŞEBİLİR. HAFTADA 1 DE OLUR 5 DE OLUR. BU BİR DESTEK EĞİTİM SİSTEMİDİR. BU KONUDADA ÇOK BİLGİSİZSİNİZ 12 YILINIZA YAZIK OLMUŞ. OKULDAKİ 30 SAAT VE ÖZEL EĞİTİMDEKİ 2 SAAT KIYASLAMASI TEKNİK OLARAK ÇOK SAÇMA. DİĞELİMKİ OKULDA KAYNAK ODA VAR,(sizin ifadenize göre kaynak odaya da gerek yok 30 saat normal eğitim yeterli) ORADA BİREY HAFTADA KAÇ SEANS EĞİTİM ALABİLECEK? ÖZEL EĞİTİMCİ SAYISI HESAPLAMAKTAN DAHA KOLAY DEĞİL Mİ?. AYRICA BU ODALARDA KİM EĞİTİM VERECEK. ZATEN SAYICA YETERSİZ, DİĞER ELAMANLARIDA BEĞENMİYORSUNUZ 600 BİN ÖĞRENCİYE BİREYSEL EĞİTİMİ NASIL SAĞLAYACAKSINIZ? OTİSTİKLERE 40 SEANS EĞİTİM VERİLECEK. VERİLEBİLİR. SAATİ DEVLET DESTEĞİYLE VERGİ GİBİ GİDERLERİ ÇIKINCA 3-5 YTL YE GELİYOR. SINIF ORTAMINDA BİLE MALİYET BUNDAN YÜKSEKTİR. BU EĞİTİM BU KADAR UCUZA MAL EDİLİYORSA SİZ HAKLISINIZ BEN ÇARPITIYORUM. AYRICA İSTEKLER OLANAKLARLA SINIRLIDIR VE ÖZEL EĞİTİM OKULLARI EN ÜST SINIRDA OLANAKLARINI KULLANMAKTADIR. BİRAZ GERÇEKÇİ MATEMATİKSEL HESAPLAR YAPMANIZI ÖNERİRİM.
7. BAHSEDİLEN KESİM SÖMÜRÜYE AÇIK OLDUĞU KADAR POZİTİF AYRIMCILIĞADA SAHİPTİR. ÖNCE ONLARA İYİ İMKANLAR SUNMAK GÖREVDİR, BİZİM GÖREVİMİZDİR. SUİSTİMALLERLE UĞRAŞMAKTA BAŞKA BİRİMLERİN GÖREVİDİR. İSTERSENİZ SİZ O İŞİ İLGİLİLERİNE BIRAKIN. AYRICA TIPBİ YAKLAŞIMIDA YETKİLİLERİNE BIRAKIN. O KONULARI TIP DOKTORLARIYLA PAYLAŞABİLİRSENİZ PAYLAŞIN. DOKTORLARINDA MESLEĞİNİ İYİ YADA KÖTÜ YAPANI OLABİLİR. KÖTÜ YAPANLARA BAKIP ARTIK DOKTORA GİTMEYİN BUNA SOSYAL DESTEK YOK DENİLEBİLİRMİ? YADA BEN HANGİ DOKTORU GÖSTERİRSEM ORAYA GİT DENİLİRMİ? CEVABINIZ HAYIRSA ÖZEL EĞİTİME AYNI ŞEYİ NİYE REVA GÖRÜYORSUNUZ. DOÇENTLERİN PROFLARIN BİLE YAPTIKLARINI BEĞENMEDİĞİNİZE GÖRE TIP ALANINDADA GÖRÜŞLERİNİZE GEREKSİNİM OLACAK. PSİKOLOGLARIN MESLEK ELAMANI OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORSUNUZ BUDURUMA HERHALDE PSİKOLOGLAR CEVAP VERİR.
8.YAZINIZDA BAHSETTİĞİNİZ KURSLARA GİDEN ÖĞRETMENLER HANGİ KOŞULLARDA O KURSLARA GİTTİLER, NEKADAR ZORLUK YAŞADILAR BİLİYORMUSUNUZ? O İNSANLARA UMUT VERİLMEDİMİ, İŞ UMUDU VERİLMEDİ Mİ? ŞİMDİ ONLARI DEVLETMİ KADROYA ALACAK? NEDEN İNSANLARIN UMUTLARIYLA OYNANDI? O KURSLARA KATILMASA BİLE BU İŞİ ÇOK İYİ YAPIYOR ÇOĞU ÖĞRETMENİMİZ. ÇÜNKÜ ONLAR BU TOPLUMUN İÇİNDEN GERÇEKLERİNDEN SÜZÜLEREK GELDİLER, TEPEDEN MANZARA İZLEREK ÖNYARGILARLA ÇAMUR ATMAKLA UĞRAŞMAZ ONLAR. HELAL OLSUN HEPSİNE NİCELERİNİ CEPLERİNDEN ÇIKARIRLAR O ATATÜRKÜN ÖĞRETMENLERİ.
9. SONRA O KAPİTALİST PATRONLAR ÖĞLE BİLDİĞİNİZ SİYAH MERCEDESLERLE KORUMARLA GEZMİYOR. NE KADAR BÜYÜTÜYORSUNUZ. FATİH TERİMİN BİR AYLIK MAAŞINA 100 BİN NÜFUSLU BİR İLÇEDEKİ TÜM BİREYLER ÖZEL EĞİTİM ALIYOR. AMA FATİH TERİME BEN O MAAŞI ÇOK GÖRMÜYORUM, YA SİZ? BİR ÇOK PATRONUN ELİNE KALAN, FİZYOTERAPİSTİNE VERDİĞİ MAAŞ KADAR YA VAR YA YOK. ALDIĞI SORUMLULUK VE RİSKLERİDE CABASI. İNSANLARIN CEBİYLE UĞRAŞILDIĞI KADAR İŞ OLARAK ÜRETİLENLERİDE GÖRSENİZ (ara ara görüyor gibide olmuşşunuz) BU GENELGEYE SAHİP ÇIKMAZDINIZ. EVET BU SEKTÖR ÇOK İYİ PATRONLARDA ÇIKARMIŞTIR AMA 2001 DEN ÖNCE BU SEKTÖRDE OLANLARDIR ONLAR.
10. EĞER ÖZEL EĞİTİME FAYDA SAĞLAMAK İSTİYORSANIZ LÜTFEN DAHA DİKKATLİ DAVRANIN. YIKARAK DEĞİL YAPARAK, ONARARAK GİTMEYE ÖZEN GÖSTERELİM. MESLEK ELEMANLARINI YETERSİZ GÖRÜYORSUNUZ, DOKTORLARI YANLIŞ GÖRÜYORSUNUZ, ÜNİVERSİTELERİDE SORGULUYOSUNUZ YETERLİ KREDİ DERS VERİLMİYOR, YETERLİ ELEMAN YETİŞMİYOR ŞEKLİNDE, PATRONLARI ZATEN SAYMAYAYIM GERİYE KİM KALIYOR. AZSAYIDA ÖZEL EĞİTİMCİ. ASLINDA ÖZEL EĞTİMCİLERİDE ÖZEL EĞİTİM GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLERİDE İTHAL EDELİM YADA HEPSİNİ BİRDEN İHRAÇ EDELİM DE KURTULALIM BARİ. SON OLARAK BENDE 20 YILDIR BU SEKTÖRDEYİM ACABA NİYE AYNI ŞEYLERİ ÖĞRENEMEDİK BENDE BUNU GERÇEKTEN MERAK EDİYORUM.
YAZINIZ İÇİNDE ÖZEL EĞİTİME ARKA ÇIKIYOR GİBİ GÖRÜNSENİZDE TEMELDE KÜÇÜK OLAYLARDAN BÜYÜK YIKIM YAPMA ÇABASI İÇİNDE BİR YAZI OLDUĞUNU VE KASITLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. BELKİ BAZI İFADELER FEVRİ GİBİ GELEBİLİR AMA “ÇARPITILIYOR” İFADESİ KIŞKIRTICI BİR TARZDIR.

[ Üyelere Özel ] 16-12-2007 17:37:25

Sayın Cetin Ozbey yazdığınız doğrulardan dolayı sizi kutluyorum işte gercek eğitmçi bir veli olarak uzun yıllar kızımın eğitimi ile ilgilendim bana bir rapor hazırla deselerdi bundan daha güzelini yazamazdım devlet okullarının gelişmesini hiç deyilse engelli yavrularımızı cıkarlara alet olmamasını düşünen ben devlet özel öğretimde yeterli denetleme yapmıyor veliler bilinçli deyil kendisini suçlu hissediyor okullarda yapılanları denetlemiyor bunları düzelmesi velilerin eğitimi ile mümkün olur yavrularımızın mutlu yaşamaları kendi hobileri doğrultusunda eğitilmeleri gerekir kanısındayım.

[ Üyelere Özel ] 16-12-2007 13:11:47

Öncelikle hizmet içi eğitim seminerleriyle 1 aylık sertifika ile işe başlayan sınıf öğretmenleri -yaşları da göz önünde tutulursa ki genelde emekli olanlar- ne kadar verimli ? ve devlet okullarında yıllarca sürdürülen boyama çalışmaları özel gereksinimli çocuğa ne kadar yararlı? gelelim şu yorumunuzun cevabına:
çocuk gelişimi ve eğitimcisi olarak dört yıllık lisans eğitimimim 8 döneminde de bu alanda yeterli düzeyde eğitim aldım. gerekli açıklama gazi.edu.tr de bulunabilir.
Çetin bey hak yiyorsunuz.
Bu özel çocukların üstünden siyaset oyunları oynayanların ETİĞİ NEREDE??
BU KONU ÜZERİNDE DAHA İNCELİKLİ DÜŞÜNMEK GEREK. saygılarımla..

[ Üyelere Özel ] 16-12-2007 08:43:12

duygularına,düşüncelerine ve tabiiki ellerine sağlık...Bence en etik,en donatılı ve profösyonel olanlar kalacak bu da özel eğitimi olması gereken yere zaman içinde taşıyacaktır.

[ Üyelere Özel ] 16-12-2007 01:52:51

milletimizde son 10 yıldır engelli çocuk eğitmeyle ilgili inanılmaz bir hassasiyet oluştu. öyleki matbaacı matbaasını kapatıp, elektirikçi elektirik işini bırakıp, servis şöförü işi bırakıp fırıncı küreğini kırıp özel eğitim ve rehabilitasyon işine soyundu arkalarından simitçi kahveci gazozcu. milletçe büyük bir özveriyle şehirlerdeki en bakir alanları seçip rehabilitasyon merkezleri kurmaya başladık. herbirimiz birer eğitim neferi gönüllüsü olduk, sokaklar kardelen hayri, kardelen hassolardan geçilmez oldu. çünkü engelli çocukların eğitimsiz kalmaları milletçe bizi çok utandırmıştı. bakanlığımız başta bu öz verili toplumsal hareketi desteklemişti. emekli sınıf öğretrmenlerini 45 günde özeleğitimci yapmış "ben yaptım oldu" deyip çocuklarımızı öğretmensiz bırakmamıştı kapılarının orta akslardan 90cm olup olmadığını koltrol etsin diye müfettiş bile görevlendirmişti. yanlış hatırlamıyorsam tüm bunları bizim bakanlığımız yaptı ermenistan eğitim bakanlığı değil. şimdi ne oldu da simitçiye kahveciye gazozcuya küstü
SADET : DÜNYADA BİRLİKTE EĞİTİM ÖZENDİRİLİP TEŞVİK EDİLİRKEN BİZİM BAKANLIĞIMIZ AYRI EĞİTİM KURUMLARINI ÖZENDİRSİN, HERKESİN BU İŞİ YAPMA HAKKI VARDIR DESİN BİRİLERİNE YENİ RANT KAPISI AÇSIN FASON EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ ÜRETMEYE DEVAM ETSİN BENDE BU SON GENELGEDEKİ SAMİMİYETE İNANAYIM ÖYLEMİ

Üyelik Gerekli

Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Diğer

Öğrencilere verilen dersleri MEBBİS'e otomatik aktarın.

Eleman mı Arıyorsunuz?

Kurumunuz büyüyor, ekstra yeni personele mi ihtiyacınız oldu?

Artık bunları dert etmeyin! Hemen bir iş ilanı ver, gelen başvuruları incele, birkaç görüşme yap ve uzmanla çalışmaya başla. Hepsi bu...

Ücretsiz İş İlanı
Özel eğitim ve sağlığın ortak paydası olan Rehabilitasyon.com adresinin sektöre özel iş veren ile iş arayan arasında ne kadar iyi bir köprü olduğunu görebilmeniz için çok kısa süreliğini ÜCRETSİZ bir İş İlanı verebilirsiniz.