Çocuk İstismarı
Çocuk istismarında ülke olarak gelinen son noktadayız. Töre cinayeti ve çocuk gelinler derken giderek beynimiz ensestleşiyor. Son zamanlarda yaşanan erkek çocuğu tecavüzleri , kız çocuklarının kaçırılıp boğdurulduktan sonra vahşice tecavüze uğramaları çocuk yapacaklar için oturup düşünülmesi gereken konuların başında geliyor.Bunu düşüne duralım toplum olarak nereye gidiyoruz bu istismarları gittikçe yaygınlaştıran, meşru kılan etkenleri bir çatıda toplamak mümkün olacak mı bizler açısından?
Zaman diliminde bu tarz vakaları ruh hastası, şizofren- şizoid kişiler tarafından gerçekleştirilirken günümüzde ise beli bir eğitim aşamasından geçmiş toplumda belli bir statü elde etmiş kişiler tarafından yapıldığını saptadım. Konuyla ilgili son okuduğum haber işin ciddi bir boyuta ulaştığını, bu konuda mikro politikaların artık yeterli gelemeyeceğini bariz bir şekilde gösteriyor. Diyarbakır’da yaşları 6-10 arasında değişen 3 çocuğa ,çocuk şubede çalışan 3 polis memurunun cinsel istismarını çocukların babalarına anlatmasıyla ortaya çıkmıştır ve yine buna benzer öğretmenleri,babaları,komşuları tarafından istismara uğrayan çocukların hikayelerinin farklı zamanlarda ve farklı şehirlerde yaşandığını okumuştuk ve üzülerek söylemeliyim ki okumaya da devam edeceğiz. Bütün bunların altında maddeler halinde yazmadan ve herhangi bir grubu suçlamadan film dizi olarak izletilen, aşk adı altında okutulan kitaplardan insani ilişkilerimize ve hatta günlük bayağı işlerimize kadar bütün bunların bu vakaları tetiklediğini, meydana gelmesinde etkili olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Gözlemlediğim kadarıyla ilişki yaşının gittikçe düştüğünü çocuklar arasında yaşanan masumane ki bu yaşlarda hemen hemen bütün çocuklarda gözlenen duygusal bir bağın çağın da etkisiyle cinsel ritüele kaydığını ne yazık ki korkarak izliyoruz.Buna dayanarak aile-okul sosyal çalışmasının ülkemizde de uygulanması gerektiğini aynı zamanda toplum temeli eğitimin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ve bütün toplumu kapsayacak bir psiko-sosyal eğitimin gerekliliğini zorunlu kılmıştır.Bu konuda olayı pekte siyasetle ilişkilendirmeden sevgili Aile ve Sosyal politikalar bakanımızın ‘’çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin.’’ söylemini çok basit hatta herhangi bir vatandaşın bile beyin fonksiyonlarını zorlamaksızın söyleyeceği bir düşünce olarak görüyorum.Gelişmiş bir hukuk devletinde aileyi ve bunun için politika üretmekle görevli olan bir bakanlığın eğitimci akademisyen kadrolarla makro düzeyde somut politikalar üretmesi bir vatandaş olarak beklentimdir.
Bütün bunları toplayacak olursak ve bu sorunlara dramlara sebebiyet veren sapık şahısların ceza almaları bir yana gözaltına dahi alınmadan serbest bırakılmaları hukukun sürtüklüğüne beni götürmekte ve adalete olan inancımı zedelemektedir.Umarım geleceğe bedenleri ve ruhları temiz birer anne-baba adayları bırakırız.
iş arayan 669 kişi var. Hemen irtibata geçerek personel eksikliğinizi tamamlayın.
Beyza O.
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmeni
Musa E.
Okul Müdürü
Nesrin G. A.
Özel Eğitim Öğretmeni
Feryal G. D.
Sınıf Öğretmeni
Serhat B.
Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni
PKT, KDF, BEP, GÖF ve diğer formları otomasyonunuz otomatik hazırlasın
108 kurum iş ilanı var. Hemen başvuru yaparak özel eğitim ve sağlık sektöründe yerini al.
Yorumlar (0)
Yorum yapanları görebilmek ve yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.